Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

Genel & Güncel Konular

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Prş Ara 02, 2010 19:34

AKP’den Mahmur’a ‘denklik’ açılımı

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, Erbil’de düzenlenecek olan eğitim konferansına katılacak.

Konferansta Mahmur Kampı’nda ikamet eden ve bölgedeki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerin aldıkları diplomalara Türkiye’den denklik verilmemesine ilişkin sıkıntıların da gündeme gelmesi bekleniyor.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Kıvanç El'in haberine göre, AKP hükümeti, Kürt açılımı kapsamında Mahmur Kampı’nda yaşayan ve bölgedeki üniversitelerde eğitim gören Türk öğrencilerin denklik sorununu gündemine aldı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun katılacağı Erbil’deki eğitim konferansı sırasında konu Kürt yönetimiyle değerlendirilecek.

Kürt Yönetimin Milli Eğitim Bakanlığı’nca Erbil’de düzenlenecek konferansına davet edilen Bakan Çubukçu, bu davete olumlu yanıt verdi. Çubukçu, Kuzey Irak bölgesine gidecek ilk Milli Eğitim Bakanı olacak. Çubukçu, 14-16 Aralık’ta düzenlenecek konferansa katılmak üzere Erbil’e gidecek. Konferansa bakan düzeyinde katılımın sadece Türkiye’den olması bekleniyor.

Kuzey Irak’taki üniversitelerin uluslararası alanda tanınabilir olması ve bu bölgedeki yükseköğretim sisteminin gelişmesi amacıyla düzenlenecek konferansa ABD, İngiltere, Almanya, Belçika, İran, Malezya’nın da yer aldığı 15 ülkeden akademisyenler katılacak. Konferansta, dünyanın önde gelen üniversiteleri ile uzun vadeli ilişkiler kurulması ve bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenler ile firmaların bölgeye davet edilmesine yönelik görüşmeler de yapılacak.

Konferansta, Kürt Yönetimi’nin YÖK ile denklik konusunda yaşanan sorunları gündeme getirmesi bekleniyor. PKK’nın kontrolündeki Mahmur Kampı’nda 300’e yakın üniversiteli Türk öğrenci olduğu kaydediliyor. Bu öğrencilerin tamamına yakını Kürtçe ve Arapça eğitim veren Selahattin ve Süleymaniye üniversitelerinde eğitim görüyor. Bu öğrencilerin aldıkları diplomalara Türkiye’den denklik verilmemesi konusundaki sıkıntıların Çubukçu’ya iletilmesi bekleniyor. YÖK mevzuatına göre, Bağdat Teknoloji, Bağdat, Kerkük, Musul, Duhok, Kerbala üniversitelerine denklik veriliyor.

Denklikler sorunlu

Selahattin ve Süleymaniye üniversitelerine yakın bir tarihe kadar denklik vermeyen YÖK’ün, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere Türkiye’den bu üniversitelere giden öğrenci sayısındaki artışın ardından bazı bölümlerde okuyan Türk vatandaşı öğrencilere denklik vermeye başladığı öğrenildi.

(Gazete5)
haberiniz.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Ara 11, 2010 22:14


Abdülkadir Aksu ve Ömer Çelik Erbil'de
11 Aralık 2010

AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ömer Çelik ve Abdülkadir Aksu, Irak'ın Erbil kentine gitti.

Özel uçakla beraberinde Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik ile Ankara'dan Erbil'e gelen Çelik ve Aksu'yu havaalanında Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen ve Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Dış İlişkileri Sorumlusu Sefin Dizayi karşıladı.

Bir süre havaalanının VIP salonunda Zebari ile görüşen Çelik ve Aksu daha sonra IKDP'nin kongresine katılmak üzere Erbil Sami Abdurrahman Parkı'na geçtiler.

KONGREYE YOĞUN KATILIM

Çelik ve Aksu'nun yanı sıra Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve yeni kabineyi kurmakla görevli olan Başbakan Nuri El Maliki, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani ve Irakiye listesinin lideri İyad Allavi de kongre merkezine geldi.

Kongreye CHP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, BDP Milletvekili Hamit Geylani ve eski DEP milletvekili Leyla Zana'nın da aralarında yer aldığı çok sayıda davetli katılıyor.

Bu arada IKDP kongresinin yapıldığı Erbil kentinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. 1500 delege ile aralarında diplomat, siyasetçi ve basın mensuplarının da bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 kişi Erbil'e gelirken, kentin çeşitli yerlerinde oluşturulan kontrol noktalarında ayrıntılı aramalar yapılıyor. Kongrenin düzenlendiği Sami Abdurrahman Parkı çevresinde güvenlik güçleri sıkı güvenlik önlemleri almış durumda.

gazete5.com




AKP, CHP, BDP Erbil'de.
AKP'li Abdulkadir Aksu Barzani'yi öyle bir parlattı ki...Aksu KDP Kongresi'nde konuştu: İtici güç Barzani




AKP'li Abdulkadir Aksu Barzani'yi öyle bir parlattı ki...


AKP, CHP, BDP Erbil'de. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, KDP Kongresi'nde yaptığı konuşmada Barzani'yi öyle bir takdim etti ki konuklar bile şaşırdı

Aksu, Erbil Sami Abdurrahman Parkı’nda düzenlenen Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) kongresinde yaptığı konuşmada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile kongreye katılmaktan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

Siyasi partilerin kongrelerini düzenli aralıklarla yapmasının demokrasinin yerleşmesine ve kurumsallaşmasına büyük katkı sunduğunu kaydeden Aksu, "Iraklı Kürt kardeşlerimizin, akrabalarımızın ve siyasi partilerinin hür iradeleri doğrultusunda örgütlenmeleri insanların ortak ideali olan demokrasi zemininin kuvvetlendiğini göstermektedir" dedi.

Yalnızca ortak bir sınırı değil aynı zamanda ortak bir geçmişi ve kültürel hatırayı paylaştıklarını anlatan Aksu, şöyle konuştu:

"Sizleri Türkiye’nin Irak’a ve Ortadoğu’ya açılan kapısı olarak görmekteyiz, Türkiye de sizin için Avrupa’ya açılan kapıdır.

Çağlar boyunca ortak dünya medeniyetine önemli katkılar sunan bir çok medeniyete yurt teşkil eden bereketli Mezopotamya halkasında dost ve kardeş olan iki halk, bir kader birliği içerisindedir.

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bundan bir yıl önce Bağdat’ı ziyaretlerinde, Irak ile ortak bir kalkınma, refah ve huzur havzası yaratmayı taahhüt etmişti. Sözünü ettiğimiz vizyonu hayata geçirme hedefinin KDP liderliği tarafından paylaşıldığını biliyorum. Bu geleceği kurmak hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için çabalarımızı birleştirmek zorundayız."

'İTİCİ GÜÇ BARZANİ'

Irak Kürt bölgesinin çok hızlı bir değişim geçirdiğini kaydeden Aksu, "Değişimin itici güçlerinden biri de dostum muhterem Genel Başkan Mesut Barzani olmuştur. KDP’nin bu genel kongresinde kendi yönetim yapısını çağımızın gereklerine uyumlu hale getirme kararlığını görüyoruz.

Yetişmekte olan gençliğin arzularına geçerli yanıtları vermenin koşulunun, bu tür bir yeniden yapılanmadan geçtiğini kendi deneyimimizden biliyoruz. KDP, Iraklı Kürt kardeşlerimiz ve Iraklı tüm kardeşlerimizle deneyimlerimizi paylaşmaya hazır olduğumuzu bir keza daha söylemek istiyorum" diye konuştu.

"Türkiye’den gelen davetliler olarak kendimizi evimizde hissediyoruz" diyen Aksu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Irak Kürt bölgesi ile önceliklerimiz örtüşmektedir. Ekonomilerimiz birbirini tamamlamaktadır. Ülkemizin bu bölge ile iş hacmi yılda 6 milyar doları aşmıştır. Bölgedeki yabancı şirketlerin yarısından fazlası Türkiye’dendir. Bu da 600 şirket demektir. Erbil Başkonsolosluğumuz, bu yılın mart ayında açılmıştır. Burada 200’ü aşkın Iraklı kardeşimize ücretsiz olarak vize verilmiştir.


1992 yılından bu yana bölgede faaliyet gösteren Işık okullarının, anaokuldan üniversiteye 19 ayrı şubesi bulunmaktadır. Bunlarda 5 bin 500 öğrenci Kürtçe ve İngilizce ile birlikte Türkçe de eğitim almaktadır. Bu yıl 40 milyon yatırımla kurulan rahmetli İhsan Doğramacı Okulu da öğrenci almaya başlamıştır.

Bunu memnuniyetle öğrendik. Müteahhitlerimiz bu bölgeye su arıtma tesisi, yollar, havaalanları, bakanlık binaları inşa ediyor. Eğitimcilerimizin burada ortaya koyduğu çaba ayrıca övgüye değerdir. Bu denli canlı seyreden bir işbirliği ancak halktan kaynaklanabilir. Biz nasıl IKDP’nin davetine icabet ettiysek bölge insanının da bize aynı gönül sıcaklığıyla yaklaştığını biliyoruz.

Başkan Barzani’nin liderliğindeki Irak Kürt bölgesel yönetiminin ülkemizle olan ilişkilerini derinleştirme, çeşitlendirme ve geliştirmeye katkısını önemsiyoruz. Diğer taraftan bölgemizde artık radikal ideolojiler ve terör yöntemlerinin miadı dolmuştur. Türkiye Iraklı Kürt kardeşleriyle dayanışma içinde olmaya devam edecektir."


BARZANİ'NİN KONUŞMASI

Barzani, Erbil Sami Abdurrahman Parkı’nda düzenlenen Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP)kongresinde yaptığı konuşmada, partinin 13. kongresini düzenlediklerini belirtti.

KDP’nin 16 Ağustos 1946’da "tüm halkların hakkını korumak için" kurulduğunu bildiren Barzani, bölgesel yönetimdeki hükümet ve parlamentonun demokratik kurallar içerisinde çalışmasını istediklerini kaydetti.

Barzani "Ayrıca iyi bir muhalefetin de olmasını istiyoruz ki, denetleme olsun. Kadın haklarına büyük önem veriyoruz. Kadınlar IKDP içerisindeki çalışmalarda erkeklerden geri kalmıştır. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için büyük çaba gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Ayrıca parti olarak çevreyi çok önemsiyoruz" dedi.

KDP’nin "Kürtlerin yanı sıra bölgedeki Türkmen, Asuri ve Yezidilerin de haklarını savunduğunu" ileri süren Barzani, "Sorunlu bölgeler özellikle de Kerkük tüm halkların yaşam kenti olacak. Kerkük Kürdistanındır, bunu tartışmaya dahi açmıyoruz. Sorunlu bölgelerin bizim tarafa geçmesi, orada yaşayanlar için olumlu olur" görüşünü öne sürdü.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ise kongrede yaptığı konuşmada KDP’nin hiçbir zaman Irak halkıyla mücadele etmediğini, yönetimle mücadele ettiğini söyledi. Irak Başbakanı Nuri El Maliki de Kürtlerin sürekli olarak geçmişte büyük baskı gördüğünü belirterek, "Halepçe katliamını yaşadılar. Eski rejimden geriye virane bir Irak ile çok kötü dış ilişkiler kaldı. Bu sıkıntıları birbirimize destek olarak çözebiliriz. KDP ile iyi ilişkiler içerisindeyiz" dedi.

TÜRKİYE’DEN YOĞUN İLGİ

KDP Kongresi’ne Türkiye’den yoğun ilgi var. Hükümetten Ömer Çelik’le Abdülkadir Aksu, CHP’den Mesut Değir, BDP’den Bengi Yıldız, Hamit Geylani ve eski DEP milletvekili Leyla Zana kongreyi yerinde takip ediyor

YOĞUN ÖNLEMLER

Kongrenin düzenlendiği Sami Abdurrahman Parkı çevresinde güvenlik güçleri sıkı güvenlik önlemleri almış durumda. Gazeteciler dahil tüm katılımcıların kongre merkezine cep telefonuyla girmesine de izin verilmiyor

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&VersionID=7305&Date=13.06.2008&ArticleID=1032252








Barzani Irak'ı bölme sinyali verdi

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani, Kuzey Irak'a kendi kaderini tayin etme hakkı verilmesini istedi.

AFP ajansının haberine göre, Barzani, Erbil'de düzenlenen Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) kongresinde yaptığı konuşmada, "bir hak olarak ifade edilen kendi kaderini belirleme konusu, üzerinde çalışılıp tartışılması için bu konferansta gündeme getirilecek" dedi.

Barzani böylece, Irak'ı parçalanmaya götürebilecek olan bu konuyu ilk kez resmen IKDP kongresine getirmiş oldu.

AFP, söz konusu teklifin bugün başlayan ve bir hafta sürecek kongrede oylanmasının beklendiğini bildirdi.

Erbil'de yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen kongre toplantısına, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ve mart ayındaki seçimlerde en fazla sandalyeyi kazanan Irakiye listesinin lideri İyad Allavi de katıldı.

gazeteci.tv






Mesud Barzani: "Kerkük Kürdistan'ındır"

Liderliğini Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesud Barzani'nin yaptığı Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin 13. kongresi Erbil'de yapılıyor. Kongreye Türkiye'den AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ömer Çelik ve Abdülkadir Aksu katılıyor.

Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik, Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Değer, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız da kongreye katılıyor.

Kongrede konuşan Mesud Barzani, Kerkük meselesine değindi; "Sorunlu bölgeler özellikle de Kerkük tüm halkların yaşam kenti olacak. Kerkük Kürdistan'ındır, bunu tartışmaya dahi açmıyoruz" diye konuştu.

Irak'ın Şii Başbakanı Nuri El Maliki de kongrede konuştu. Kürtlerin geçmişte büyük baskı gördüğünü belirten Maliki, "Bu sıkıntıları birbirimize destek olarak çözebiliriz. IKDP ile iyi ilişkiler içerisindeyiz" dedi.

Kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, "Bölgemizde artık radikal ideolojiler ve terör yöntemlerinin miadı dolmuştur" dedi.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.cnnturk.com/2010/dunya/12/11/mesud.barzani.kerkuk.kurdistanindir/599161.0/
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Osman_Pasa » Cmt Ara 11, 2010 22:58

ABD , ulkeyi parcaladi . Muslumanlari oldurdu , kuzey irak kurtlerin giki cikmadi . Yahudiler , Evangelist destekli buyuk israili kuracaklardi ellerinde patladi. Cunku , 3 - 5 milyon Kurt Turkler , Iranlilar ve Araplara ragmen devlet kuramaz .. Ha diyelim , savasip kendileri ozguluklerini saddama karsi kazansalardi o zaman bi sanslari olabilirdi. Ama, bu asiret liderlerinin anlamadiklari el seyi ile gerdege girilmez ... Hak verilmez alinir.

Batinin zamani doluyor . Dogu tekrar gucu eline alacak ... iran fuzeleri Venazuella'ya yerlestiriyor. Araplar Amerikan ekonomisinin %10 nu kontrol eder hale geldiler .Biz ise her turlu ic ve dis saldiriya ragmen ortdogunun en buyuk silahli gucuyuz ... Uc bes tane kurtcu siyasetci , iki uc ihale alacak diye 1000 senelik devlet gelenegi degismez. ABD ve Bati her istedigin yapamayacagini anlamaya baslayacak .
Kullanıcı küçük betizi
Osman_Pasa
Üye
Üye
 
İletiler: 108
Kayıt: Çrş Şub 03, 2010 1:16

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzt Ara 13, 2010 23:58


İFLASIN FOTOĞRAFI

İktidarIn dış politikadaki ‘sıfır sorun’ politikası, komşulara sonu gelmez tavizlerle iflas noktasına dayandı. IKDP Kongresi için Erbil’de bulunan AKP genel başkan yardımcıları Abdülkadir Aksu ve Ömer Çelik, ‘olumlu’ açıklamalarına rağmen son derece gergin tavırlarıyla dikkat çekerken; kısa zamanda çok yol alan Talabani, Barzani ve Maliki’nin keyfine diyecek yoktu.

Fitne ateşini Erbil’de yaktılar

AKP’li Abdülkadir Aksu, Erbil Türkiye Başkonsolosu Aydın Selcen’i ziyaret etti.

AKP Genel Başkan Yardımcsıı Abdülkadir Aksu ile Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, ABD’nin desteğinde Irak’ın kuzeyinde oluşturulan Kürdistan’da KDP’nin 13. kongresine katılarak fitne ateşini tutuşturdu. Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre Aksu, kongreye katılmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, “Bölgemizde artık radikal ideolojiler ve terör yöntemlerinin miadı dolmuştur” dedi.

Kongrenin çok güzel geçtiğini belirten Aksu, şunları söyledi: “Kongrede edindiğimiz izlenim; tüm Iraklı yetkililer buradaydı. Konuşmaların bizim için memnuiyet verici tarafı; Irak tarafından konuşanlar Erbil’in bölgenin özerkliğinden bağımsızlığından bahsederek söze giriyor. Ama Erbilli yetkilerin konuşması başta Mesut Barzani dahi Irak’ın birliği ve bütünlüğünden beraberliğinden bahsediyorlar. Bu arzu edilen havadır.”

Statü problemi giderildi

AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de Erbil’in, Irak için Türkiye’nin düşündüğü politika çerçevesinde istikrar üreten bir odak haline gelmiş olduğunu vurguladı. Çelik, “Hem Irak’ın bütünlüğüne vurgu yapılıyor hem de bölgesel yönetimin özerkliği çerçevesinde kendi özel koşullarına vurgu yapılıyor. Bu sayede birbirini yanlış anlama ve bir statü problemi giderilmiş durumda” dedi.

‘Self determinasyon’u dilinden düşürmedi

Peşmerge lideri Mesut Barzani, KDP kongresinde self determinasyonu (kendi kaderini tayin hakkı) diline doladı. Bir daha Kürtler arası savaşa asla izin vermeyeceklerini söyleyen Barzani, “Self determinasyon Kürtlerin hakkıdır. Bu kongreyi kaderini tayin hakkının kongresinin mayası haline getireceğiz.

Bölgedeki halklar birbirini kabul etmeli. Çünkü silahın dili sadece kendisi ile beraber yıkım getirir başka bir şey getirmez. Kerkük kardeşlik şehri olmalı. Diğer parçalardaki Kürt partileri barışçıl yöntemlerle sorunlarını çözmeli. Dağda olan mücadelemizi şehre taşımak durumdayı. Stratejik konularda tek ses olunmalı.”


YENİÇAĞ






İHANETE ÇANAK TUTULUYOR!

Kürt ulusal birliği çağrısı

DiyarbakIr’da DTK öncülüğünde yapılan konferans, peşmerge reisi Barzani’nin Erbil’den yaptığı ‘Birleşik Kürdistan’ çıkışına cevap niteliğine büründü: Artık Kürt ulusal birliğinden söz edilebilir. Kaderimizi kendi dilimizle yazabiliriz!

Kuklalardan mesaj geldi

Türkİye, İran, Suriye ve Irak’tan toprak koparmayı hedefleyen ’Birleşik Kürdistan’ için toplanan konferansa peşmerge reisi Barzani, Talabani ve bebek katili Öcalan da mesaj gönderdi.

Adım adım hedefe doğru!

Öte yandan avukatları aracılığıyla İmralı’dan terör örgütünü yönetmeye devam eden bebek katili ‘Yüksekova modeli’nin yaygınlaştırılmasını istedi. Bu modelde terör yandaşları devleti yok sayıp her iş için BDP yönetimine başvuruyor.

İhanete çanak tutuluyor

Barzani’nin, ‘Birleşik Kürdistan’ çıkışına tepki gösteren Irak Türkleri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Mahmut Kasapoğlu, “Kerkük elden giderse Diyarbakır’da yürüyemezsiniz” dedi

Irak’ın kuzeyinde ABD’nin desteğiyle kurulan kukla Kürdistan’da peşmerge reisi Mesud Barzani’nin ’Birleşik Kürdistan’çağrısına Ankara’nın seyirci kalması büyük tepki topladı. Barzani’ye en sert tepki, Irak Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Mahmut Kasapoğlu’ndan geldi. Kasapoğlu yaptığı açıklamada, “Zaman zaman bu tür açıklamaları yapıyor. Kürtlerin tansiyonunu yükseltmek, desteğini almak istiyor. Türkiye’nin Lozan’dan gelen tarihi hakları var Kerkük’ün Musul’un üstünde. Bence bu şovdan öteye gitmez. Kerkük ya Türkiye’nin ya da İngiltere’nin olacak” dedi.

Kerkük ihmal ediliyor

Atatürk’ün, “Kerkük’ü Musul’u ihmal etmeyin” sözlerini hatırlatan Kasapoğlu, “Biraz gelmiş geçmiş hükümetlerin ihmaline de bağlıyorum o bölgenin kaderini. Irak Türkmen Cephesi’nin kurultayı olacak. Acaba bu hükümet bir bakan ya da genel başkan yardımcılarını Kerkük’e gönderebilir mi. Temennimiz inşallah. Geçmiş hükümetlerin ihmalkarlığı. Neden Kerkük’te konsolosluk açmıyorsunuz. Bunların hepsi birbirine bağlı. Devletlerin aralarında görünmeyen gizli antlaşmalar da olabilir. Biz hep iyi niyetimizle yaklaştık. 5 sene önce de söyledik. Eğer Kerkük elden giderse Diyarbakır’da yürüyemezsiniz. Biz yine haklı çıkmayalım.

Manifestodan farksız

MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik de Erbil merkezli bir ihanet şebekesinin harekete geçirildiğini ve desteklendiğini belirterek şunları söyledi: “Erbil’den gelen sözde birleşik Kürdistan manifestosu, tıpkı I. Dünya savaşının acı gerçeklerine bizi götürüyor. Türk milleti acaba ne kadar duyarlı asıl önemli olan bu. Dışarıdaki ihanet çeteleri karşısında içerdeki işbirlikçileri ile birlikte onların art niyetlerinin ne kadar farkında“ diye konuştu.

AKP, programın parçası

MHP Hatay Milletvekili Süleyman Çirkin de yapılan konuşmaları AKP’nin malumun ilanı olarak değerlendirdiklerini söyledi. Çirkin, ”AKP de bu programın bir parçası gibi görünüyor“ dedi. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen de, ”Irak’ın kuzeyindeki gelişmeler Türkiye’deki ayrılıkçı Kürtleri cesaretlendiriyor ve benzer bir oluşum isteniyor. Orada ne gerçekleşmişse burada da aynısını istiyorlar. Demokratik özerklik istiyorlar. Fakat burada bir farklılık var. Ayrılıkçı Kürtler bir farkı göremiyor. Irak’ın kuzeyi ile Türkiye’nin güneydoğusu arasındaki entegrasyonu sağlamak için işbirliğine çalışacaklar” şeklinde konuştu.
Diyarbakır’da düzenlenen Kürt Konferansı’nda DTP eski milletvekili Ahmet Türk’ün de aralarında bulunduğu konuşmacılar ortak dile dikkat çekti.

AKP’nin himaye ettiği bölücüler Diyarbakır’da bağımsızlık istedi

Konferansa katılan Kürt konuşmacılar, ‘Artık kendi kaderimizi kendi dilimizle yazabiliriz’ çağrısı yaptı.

Türkiye, İran, Suriye ve Irak’tan toprak koparmayı hedefleyen ’Birleşik Kürdistan’için güç birliği amaçlayan konferansta ’bağımsızlık’naraları atıldı. Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen Kürt Kültür, Sanat ve Edebiyat Konferansı’nda Kürt ulusal birliği çağrısı yapıldı. Kapatılan DTP’nin eski milletvekili Ahmet Türk, yaptığı konuşmada, konferansın Kürtler arasındaki ittifak için önemli bir adım olduğunu söyledi.

Kürt ulusal birliği çağrısı

Türk, şunları kaydetti: “Buradaki çalışma son derece önemli. Her parçadan gelen insanlar birikimleriyle konferansımıza renk ve güç kattılar. Bizim bir an önce bir dil ve kültür birliği sağlamamız lazım. Eğer kültürel ve dilsel birlik olmazsa ulusal birlikten söz edilemez. Amacımız bu tartışma ve çalışmaları ortaklaştırmak. Son derece zengin bir konferans oldu.

Katılımcılar birikimleriyle bizlere de çok şey kattılar. Biz de buradaki tartışma ve oturumlardan çok faydalandık. Bundan sonraki süreç için ortak bir diyalog ve dil birliğinin yakalanması için çalışmalarımız devam edecek. Bunun için bir komisyon kurulabilir. Biz bu çalışmanın devam etmesi için üzerimize düşeni yapacağız.”

Prof. Dr. Celîle Celil de, konferansın Diyarbakır’da yapılmasına dikkat çekerek, “Kültürümüz ve dilimizle ilgili yapılan bu tür çalışmalar kutsal niteliktedir. Dilimizin günlük yaşamda ne kadar kullanıldığını bilmiyoruz ama artık bu dil eğitim dili olmalıdır. Herkes bu dili çocuklarına öğretmeli. Onlar bizim geleceğimiz” dedi.

Sinemacı Şirin Cihani de “Yetersiz olsa da ilk olması ve içeriğinin bu kadar dolu olması büyük öneme sahip.Artık ortak bir dil yaratmak zorundayız” dedi. Yazar Hevi Berwari de, bu tür çalışmalarla bir araya gelerek ulusal birliğin adımlarını attıklarını ifade ederek, “Ben herkesin mesajında da Kürt birlikteliğini görüyorum. Artık ulusal Kürt birliğinin her alanda oluşmaya başladığından söz edebiliriz. Bu çok sevindirici bir
gelişme” şeklinde konuştu.

Yüksekova modeli önerdi

İmralı’da ömür boyu hapis cezasını çeken teröristbaşı Öcalan, devlete de, kanlı terör örgütüne de her türlü mesajı rahatlıkla gönderebiliyor.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan, İmralı’dan avukatları vasıtasıyla gönderdiği son mesajında yapmak istedikleri şeyin “demokratik ulus inşası” olduğunu belirtti. Kürtlerin “Öz savunma gücünün”, demokratik özerkliğin bir ayağı olduğunu vurgulayan Öcalan, Yüksekova modelinin yaygınlaştırılmasını istedi. Özerklik uygulamasına Yüksekova’yı örnek gösteren Öcalan, “Yüksekova eskiden en geri kalmış bir yerdi, ama şimdi nasıl en gelişmiş ve ileri bir yer haline geldi. İşte bu örgütlenme ve kolektif yaşamla başarılabilir. Her yer, Yüksekova’yı örnek almalıdır.

Yüksekova gibi birkaç yer daha olsa çözüm daha hızlı gelişir” dedi. Halkın bir bölümü, polis ve mahkemeler yerine, sorunlarını çözmek için örgüte yakın kurumlara başvuruyor. BDP ilçe yönetimi binası sorunlarını çözmek isteyen vatandaşların akınına uğruyor. Hemen her gün bir gerilim ve çatışmanın yaşandığı ilçe ikiye bölünmüş durumda. İlçenin girişi polisin denetiminde görünürken, çarşı merkezinden iç kesimlere doğru kesimler örgütün asayiş güçleri tarafından kontrol ediliyor. Polis ve asker mecbur kalmadıkça örgütün kontrol ettiği bölgeye girmiyor.

Çubukçu, konferans için Erbil’e gidiyor

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Irak Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı’nın 14-15 Aralık’ta Erbil’de düzenlediği “Uluslararası Yüksek Öğretimi Canlandırma Araştırma Konferansı” na katılacak ve Yüksek Öğretim Kongresi’nin açılışında konuşacak. Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Komşu ülke Irak’ın eğitim alanında yaptığı girişimlere ve düzenlenecek ‘Uluslararası Yüksek Öğretim Konferansı’na önem verilmektedir. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 14 Şubat’ta konferansta bir konuşma yapacaktır” denildi.


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Sal Mar 29, 2011 17:36


KÜRDİSTAN OYUNU

Erdoğan, Erbil ziyaretiyle hem ABD’nin gönlünü hoş ediyor hem de bölücülerin oyunu devşiriyor.

Başbakan sıfatıyla bir ilk!

TÜRKİYE’nin dış politikadaki kırmızı çizgilerini yerle bir eden AKP, bürokratlarla başlatıp bakanlarla sürdürdüğü “Kürdistan” turlarında Başbakan Tayyip Erdoğan’la final yapıyor! Dün Bağdat’ta boy gösteren Erdoğan, bugün ziyaretin gerçek ağırlığını oluşturan ‘başkent’ Erbil’e geçecek ve “Kürdistan’ı ziyaret eden ilk Başbakan” olacak.

‘Postal öpücü’ dediler, kalkıp ayağına gittiler


‘Postal öpücü’ dediler, kalkıp ayağına gittiler
YENİÇAĞ

BUGÜN peşmergeyi ‘devlet’ olarak tanıyıp ayağına giden AKP iktidarının önde gelen isimleri, daha önce çok sert açıklamalar yapmıştı. En sert sözler ise Cemil Çiçek’ten gelmişti: Şu ülkenin yöneticisi, filanca aşiretin şeyhi, ‘dünün postal öpücüleri’ şöyle demiş, böyle demiş...
Kırmızı çizgiyi çabuk unuttular

İktidarlarının ilk yıllarında, Türk dış politikasının kırmızı çizgilerinden olan Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan ve Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan’a asla izin vermeyeceklerini söyleyen AKP’liler, 2008 yılının mart ayında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Ankara’ya getirdiği Kürdistan tebligatının ardından ağız değiştirdi. Bugün Kürdistan’ı resmen tanıma aşamasına gelen AKP’lilerin, tebligattan önce söyledikleri sözler ise şöyle:

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek (27 Eylül 2006):

Terörle ilgili şu ülkenin yöneticisi, filanca aşiret şeyhi, ’dünün postal öpücüleri’ şöyle demiş, böyle demiş... Şuan ki terör algılamamızda bir değişikliğe neden olmaz. Biz inanıyoruz ki hâlâ terörün destekçileri dışardadır.

Başbakan Erdoğan (29 Ekim 2007):

Barzani muhatabımız olamaz. Barzani, terör konusunda tavrını çok açık ve net ortaya koymak durumundadır. Kendisi terör örgütüne yataklık yapar durumdadır. Bana o kişiyi sormayın

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (21 Ekim 2007):

(Barzani’nin “Türkiye operasyon yaparsa kendimizi savunma hakkımızı kullanırız” açıklamasının hatırlatılması üzerine) Bana bu tür kişilerle ilgili sorular asla sormayın. Benim muhataplarım bellidir. Tanımayız

Dışişleri Bakanı Ali Babacan (26 Kasım 2007):

Barzani tanımadığımız yönetimin
önde gelen ismi.


Bir taşla 2 kuş vurulacak

ERBİL ziyareti, Türkiye için değilse de AKP için büyük önem taşıyor. Erdoğan ilginç zamanlamalı “Kürdistan” gezisiyle bir yandan başdanışmanı Cüneyd Zapsu’nun “Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın” önerisine kulak veren ABD’yi memnun edecek diğer yandan da yaklaşan seçimler öncesi Kürt kökenli seçmene selam yollayacak.

200 iş adamıyla gitti...

BÖLÜCÜLERİ en büyük desteği veren Barzani’ye yapılan ziyarette Başbakan Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yanı sıra 200 iş adamı da eşlik ediyor. Geziyi değerlendiren dış politika uzmanları, “Artık olay, Kürdistan’ı tanımanın çok ötesine geçti” yorumu yapıyor.

Yavaş yavaş hazmettirdiler!

AKP iktidarının Kürdistan konusunda uyguladığı ‘salam dilimi’ politikasına (hedefe küçük adımlarla, yavaş yavaş ilerleme) YENİÇAĞ, başından beri ve hazım sürecinin her aşamasında manşetleriyle dikkat çekmişti. ...Ve artık salam bitti!

Erdoğan da Erbil’de

Bakanlarla başlayan kukla Kürt devleti ziyaret turlarına Başbakan da katılıyor. Dün Bağdat’a giden Erdoğan bugün Erbil’de Barzani’yle görüşerek hem Washington’u memnun edecek hem de Kürt oylarına göz kırpacak

Haber : Macit SOYDAN

Başbakan Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki kukla Kürt devletini, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla ilk kez ziyaret eden devlet adamı olacak. Erdoğan dün 2 günlük resmi ziyaret için Irak’a gitti. Başkent Bağdat’ta Iraklı mevkidaşı Nuri el Maliki, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi’yle görüşen Erdoğan bugün de kuzeyde peşmergelerin kurduğu kukla devlette temaslarda bulunacak. Irak ziyaretinde Erdoğan’a, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yanı sıra 200 kadar iş adamı da eşlik ediyor.

Bir taşla iki kuş!..

Havaalanındaki resmi karşılamanın ardından Yeşil Bölge’deki Başbakanlık binasına geçen Erdoğan, Maliki’yle yaptığı başbaşa görüşmenin ardından heyetlerarası görüşmede Türk heyetine başkanlık etti. Bugün önce Necef’e geçecek olan Erdoğan, ardından ziyaretin asıl kritik bölümü için kukla devletin başkenti Erbil’e gidecek. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla ilk kez kukla devlete yapılan ziyarette Erdoğan, Erbil’deki başkonsolosluk ve Erbil Uluslararası Havaalanı’nın açılışını yapacak, peşmerge reisiyle de bir araya gelecek. Siyaset uzmanları Erdoğan’ın ziyaretinin “Kürdistan’ı tanıma” anlamı taşıdığını dile getiriyor. Uzmanlara göre, ABD’nin kurdurduğu kukla devleti tanıyarak Washington’a şirin görünmeye çalışan Erdoğan’ın, seçim öncesi gerçekleşen ziyaretle, Güneydoğu’daki Kürt oylarına da göz kırpıyor.

Adım adım tanıma

Bölücülerin hamisi Barzani ile ilişkilerin normalleşmesinde ilk fitili Cumhurbaşkanı Gül ateşlemişti. Gül, 23 Mart 2009’da Irak’a giderken uçakta, ilk kez “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” söyleminde bulundu. Kürdistan’ı tanıma sürecinde rolü büyük olan Davutoğlu, 30 Ekim 2009’da Erbil’i ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı oldu. ’Kürdistan’ ifadesini kullananlar kervanında AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da yer aldı. Daha sonra dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Barzani ile Erbil’de bir araya geldi. Peşmerge reisi Türkiye’ye gelişinde de devlet başkanı gibi ağırlanmıştı.

Davutoğlu, Ankara’da ’devlet başkanı’sıfatıyla ağırladığı Barzani’ye gönderdiği resmi yazıda da, “Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı” sıfatını kullandı. Ve Atatürk’ün edebiyite intikalinin 72. ölüm yıldönümü nedeniyle Irak’ın kuzeyindeki Erbil’de yeni açılan Türk Konsolosluğu tören düzenledi. 10 Kasım 2010’da Türk bayrağı; işgalci ABD ve Irak’ınkilerinin yanı sıra kukla yönetimin bayrağıyla yan yana yer aldı.


AKP’nin Kürdistan’ı tanıma süreci

YENİÇAĞ, AKP’nin kukla Kürdistan devletini tanıma sürecinin her aşamasını manşetlerinden duyurdu. Babasının ’Henüz erken’ dediği şartlara AKP’nin tavizleri sayesinde kavuşarak Kürdistan’ı kuran Barzani’ye en büyük katkıyı, “Kürdistan’a niçin Kuzey Irak diyorsunuz. Bu Irak halkının tercihi” diyen Dengir Mir Mehmet Fırat ile Erbil’i ilk Dışişleri Bakanı olarak resmen ziyaret ederek anlaşma imzalayan Ahmet Davutoğlu verdi. AKP iktidarı, Aydın Selcen’i atadığı Erbil’deki konsolosluğu şimdi Erdoğan’ın katıldığı törenle de başkonsolosluğa çeviriyor.

YENİÇAĞ




Türkiye’ye kafa tutmaya kalktı

DEVRİK Irak lideri Saddam Hüseyin zamanında Türkiye’ye sığınan, hayatlarını bile bu ülkeye borçlu olan peşmergeler kendilerine devlet kurulması söz konusu olduğunda ne olduklarını da açıkça gösterdiler. İşte kukla devletin başkanı peşmerge Mesud Barzani’nin Türkiye’ye savurduğu bazı tehditler:

Kerkük, tarihi ve coğrafi olarak Kürt kimliğini temsil eden bir Irak kentidir. Türkiye Kerkük’e müdahale ederse Iraklı Kürtler de Diyarbakır ve Türkiye’nin diğer kentlerine karışacaklar! n Türkiye, PKK’ya yönelik operasyonları durdurmalı. Bombardımanlar sonucunda siviller öldü.

Barzani Ankara’yı tehdit etmişti

Türkiye’nin PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyonları sırasında da, “Operasyon durdurulmalı. Bombardımanlar sonucunda siviller öldü” diyen Barzani, Kerkük’te Türklere yönelik saldırılar sırasında Türkiye’nin müdahale edeceğinin konuşulması üzerine, “Kerkük Kürt kimliğini temsil eden bir Irak kenti. Türkiye Kerkük’e müdahalesi ederse Iraklı Kürtler de Diyarbakır ve Türkiye’nin diğer kentlerine karışacaklar” diye tehdit savurmuştu.

YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Sal Mar 29, 2011 17:50


Kırmızı çizgilerimiz paspas edildi

Peşmerge başı Barzani’nin ayağına giderek kukla devleti tanıyan Erdoğan’ı havaalanında PKK’lı firari sanık Yaşar Kaya karşıladı.
Muhatap bile almıyordu birden bire ’dostu’ oldu

Başbakan Erdoğan üç yıl öncesine kadar “Terör örgütünün yatakçısı” dediği Barzani’yi bu kez “Değerli dostum” sözleriyle bağrına bastı. Yol boyunca dizilen ve ellerine Türkiye, Irak ve sözde Kürdistan bayrakları tutuşturulan çocuklara “üç bayrak” provası yaptırıldı.

Gündüz türbeleri gezdi gece köşkte yemek yedi

Bölücülükten yargılandığı için yurtdışına kaçan Yaşar Kaya, Erdoğan’ı Erbil’de karşılayanlar arasındaydı. Başbakan ve beraberindekiler gündüz türbeleri gezdi, akşam da Barzani’nin köşkünde sofraya oturdu. İşadamlarının kaldığı otele roketli saldırı yapıldı.

Kırmızı çizgiler paspas oldu

3 yıl öncesine kadar Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu ve Irak’ın kuzeyinde yeni bir oluşuma izin vermeyeceklerini bildiren Erdoğan, dün bölgede kurulan kukla Kürt devletinin resmi konuğu oldu.

2008 yılı mart ayında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Kürdistan tebligatını getirdiği tarihe kadar Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan Başbakan Erdoğan, dün Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla Kürdistan devletini ziyaret eden ilk Türk Başbakanı oldu. Özel uçak “ANA” ile saat 17.20’de Erbil’e inen. Erdoğan’ı, Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetimin Başkanı Mesut Barzani, Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetimin Başbakanı Berham Salih, Irak Kürdistan Demokrat Partisi Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani, bakanlar ve diğer yetkililer uçağın merdiveninde karşıladı.

Güzergaha ‘üçlü’ bayrak

Erdoğan’ı Erbil’de yerel kıyafetler giymiş bir erkek ve bir kız çocuk ile bir grup öğrenci, ellerinde Türk, Irak ve sözde Kürdistan yönetimine ait bayraklarla karşıladı ve Başbakan Erdoğan’a çiçek verdi. Başbakan Erdoğan’ın Erbil’e gelmesi dolayısıyla güzergahlar Türk ve Irak bayrakları ile sözde Kürdistan yönetimini temsil eden bayrakların direklere asıldığı görüldü. Erdoğan, Erbil Uluslararası Havalimanı’nın resmi açılışının yanı sıra Türkiye’nin Erbil Konsolosluğu ile Vakıfbank Erbil Şubesi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Erbil’de de mozaik edebiyatı

Erdoğan, Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu ile Vakıfbank Erbil Şubesi’nin açılışındaki konuşmasında “Bugün, 8 bin yıllık bir tarihe sahip, Kürdüyle, Türkmeniyle, Arabıyla, Asurisiyle, Keldanisiyle bir hoşgörü kenti olan Erbil’de olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Barzani, Erbil Uluslararası Havaalanı’nın açılışını birlikte yaptı. THY, 14 Nisan’dan itibaren Erbil’e uçuş yapacak.


Erdoğan’ı karşılayan PKK’lı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Erbil’e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında kendisini havaalanında karşılayan isimler arasında PKK’lı Yaşar Kaya da yeraldı. 72 yaşındaki Kaya, bölücü terör örgütü PKK’nın önemli isimleri arasında yer alıyor. Kaya 1959’da Istanbul’da Iktisad Fakültesine devam ederken 49 kişi ile birlikte Kürtçülük yaptığı için tutuklanmıştı. Aynı davayla ilgili olarak 1968’de Konya’ya sürgüne gönderildi aynı yıl döndü. PKK’lı Yaşar Kaya, 1990’ların ilk yarısında DEP Genel Başkanlığı yaptı. İstanbul’da Özgür Gündem gazetesinin sahibi ve başyazarı olarak çalıştı.

Sözde ’Sürgünde Kürdistan Parlamentosu’nun başkanlığında bulundu. Terör örgütüne destek vermekten hakkında yakalama kararı çıkınca 1994’te Türkiye’den Almanya’ya kaçtı. Şimdi yazın Köln’de kışın Erbil’de yaşıyor. Öcalan ile 5 defa görüşen ve onu çok iyi tanıyan bir isim olan Yaşar Kaya, son dönemde Barzani’nin saflarına katıldı. AKP’nin PKK açılımına destek veren ve referandumda ’evet’çağrıları yapan Yaşar Kaya, Başbakan Erdoğan’a dönmek istediğini belirten bir mektup yazmıştı.

8 yıl önce Coni, dün de Musa Kazım için dua etti

2003’te Irak’taki işgalci ABD askerlerine dua eden Başbakan Erdoğan dün Bağdat’ta Ebu Hanife ve Musa Kazım’ın türbelerini ziyaret etti. 9 Mart 2003’teki ara seçimde Siirt milletvekili seçilip Meclis’e girdikten sonra Başbakanlık görevini Abdullah Gül’den devralan Tayip Erdoğan, ilk iş olarak ABD’nin Wall Street Journal gazetesine gönderdiği yazıyla Irak’taki işgal güçlerine övgüler yağdırdı. 31 Mart 2003’te yayımlanan yazıda Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “ABD’nin Irak’ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız.” Erdoğan, dün Irak gezisi çerçevesinde de Bağdat’daki İmamı Azam ve Musa Kazım’ın türbelerini ziyaret etti. Erdoğan, Necef’te de Şiilerin en büyük ziyaret mekanı olan Hz. Ali’nin türbesini ziyaret eden ilk sünni devlet adamı oldu. Erdoğan ve beraberindeki heyet Hz Ali’nin türbesini ziyaret ederek, burada dua etti.
Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet Irak ziyaretinin 2. gününde Bağdat’ın merkezindeki İmam Musa Kazım’ın türbesine ziyarette bulundu.

Türk iş adamlarının kaldığı otele roket

Irak’ın başkenti Bağdat’ta Başbakan Erdoğan’ın ziyaretine eşlik eden Türk iş adamlarının kaldığı otele yapılan roket saldırısında 2 Iraklı yaralandı. Başbakan Erdoğan’ın Bağdat ziyaretini sürdürdüğü saatlerde, Ebu Neves Caddesi üzerindeki Elçi Hoteli’ne “Katyuşa” roketiyle yapılan saldırıdan 20 dakika önce Türk iş adamlarının binadan ayrıldığı bildirildi.

YENİÇAĞ


Resim





DEĞERLİ DOSTUM, SAYIN BAŞKAN BARZANİ'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erbil Havaalanı açılışında yaptığı konuşmada "Güçlü bir Türkiye güçlü bir Irak; Güçlü bir Irak'ta güçlü bir Türkiye demektir" dedi. Başbakan Erdoğan, "Komşu bir ülkenin kardeş Kürt halkı"nın refahının artması ile sevindiklerini ifade etti. -Başbakan Erdoğan, "Mili birlik ve kardeşlik projesi" ile ileri demokrasi konusunda, daha geniş hak ve özgürlükler noktasında tarihi adımlar attıklarını savunarak, "Şuanda Kürt kökenli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bu bölgelerde yılların ihmalini ortadan kaldırıyor, inkar politikalarına son veriyor, Devlet-Millet kaynaşmasını daha güçlü hale getiriyoruz" dedi.

ERBİL (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erbil Havaalanı açılışında yaptığı konuşmada "Güçlü bir Türkiye güçlü bir Irak; Güçlü bir Irak'ta güçlü bir Türkiye demektir" dedi. Başbakan Erdoğan, "komşu bir ülkenin kardeş Kürt halkının" refahının artması ile sevindiklerini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Erbil Havaalanı açılış töreninde konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Irak ile Türkiye'nin tarihi ve kültürel bağlarının olduğunu ifade ederek, "Bu güzel bölgeyi şimdi artık havayolu ile ki ben buna aslında havayolu demek istemiyorum. Halkın yolu diyorum. Bu halkın yolu ile de birbirimize dünyaya daha da yakınlaştırıyoruz" dedi.

-14 NİSAN'DA THY, ERBİL'E DOĞRUDAN UÇUŞLARA BAŞLAYACAK-

Bölgenin en büyük yatırımlarından biri olan Erbil Uluslararası Havalimanının yıllık 2 milyon 750 bin yolcu kapasiteli terminal binasına ve 4.5 kilometre ile dünyanın en büyük 7. pistine, aynı anda 30 uçağın park edeceği bir alana sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de vermek isterim. Bildiğiniz gibi Erbil'e Türkiye'den sadece özel havayolu şirketleri uçuyordu. Türk havayolarının da Erbil'e sefer yapması yönünde biz bir karar almıştık. İnşallah, 14 Nisan'dan itibaren artık THY doğrudan Erbil'e uçuşları başlatıyor" dedi.

-"DEĞERLİ DOSTUM, SAYIN BAŞKAN BARZANİ'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM"-

"Yol medeniyettir, karayolu ile denizyolu ile havayolu ile; su medeniyettir, susuz bir yaşamın hiçbir anlamı yoktur" diyen Erdoğan, "İşte şimdi Irak, özellikle de şuanda, şu atılan adımlarla bunun temel taşlarını oluşturuyor. Yapılan havayolunun bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Değerli dostum, Sayın Başkan Barzani'ye, Mak-Yol Cengiz ortaklığına, mimarından mühendisinden işçisine herkese teşekkür ediyorum" dedi. (ANKA)

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.ntvmsnbc.com/id/25197447/





"Gelişiniz Kürdistan ve Türkiye arasında köprü olacak"

Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetimin Başkanı Mesut Barzani, ''Biz bütün Ortadoğu ve dünya olarak attığınız bu adımları çok önemli buluyoruz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Erbil Uluslararası Havaliamanı'nın resmi açılış töreninde konuşan Barzani, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

''Bu büyük projelerin anahtarıdır'' diyen Barzani, şunları kaydetti:

''Sayın Erdoğan'ın bugün Irak'a gelişi tarihi günlerden biridir. Bu sizin cesaretli kararlarınızdan biridir. Bu gelişiniz Kürdistan ve Türkiye arasında köprü olacak. Siz çok önemli kararlar verdiniz. Biz bütün Ortadoğu ve dünya olarak attığınız bu adımları çok önemli buluyoruz. Sorunların çözümü için önemli adımlar atıyorsunuz. Umarım yeni adımlar için bu bir başlangıç olacak. Özellikle Kürdistan halkı için önemlidir ve iyi olacağına inanıyorum.''

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.turktime.com/haber/-Kurdistan-ve-Turkiye-Arasinda-Kopru-Olacak-/132574



Resim

Resim
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Çrş Mar 30, 2011 15:35


Sıra Güneydoğu'ya Kürdistan demekte

Bunu diyen Taraf Genel Yayın yönetmeni Ahmet Altan... Irak gezisinden böyle bir neticeye vardı.

Taraf'ın manşeti ile paralel bir köşeyazısı...

Ahmet Altan, Başbakan Erdoğan'ın Erbil ziyaretini yorumluyor.

Özetle diyor ki:

"Sıra bizdeki Güneydoğu'yu Kürdistan yapmakta"...

Türkiye'de "Kürdistan" kelimesine yönelik alerjiyi ve baskıyı hatırlatan Ahmet Altan, Başbakan Erdoğan'ı Erbil'de "Kürdistan'a hoşgeldiniz" tabelasının karşıladığı vurguluyor.

Ardından sözü Türkiye'deki Kürtler'e getiriyor ve şöyle diyor:

"Yıllarca Kürt sözcüğünü yasak ettik, Kürdistan'ı yasak ettik, bir ara iyice tozutup Kürtçe konuşmayı da yasak ettik.

Ne oldu peki?

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı, "Kürdistan'a hoş geldiniz" yazan havaalanını açıyor, o havaalanını yapanlara teşekkür ediyor, 14 Nisan'dan itibaren Erbil'e Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşlarının başlayacağını söylüyor.

KENDİ BÖLGEMİZE KÜRDİSTAN DİYEMİYORUZ

"Dost ve kardeş" Kürdistan'ın Kürt vatandaşlarını sevgiyle selamlıyoruz ama kendi ülkemizdeki bölgeye hâlâ "Kürdistan" diyemiyor, bu sözcüğü hâlâ bu ülke içinde reddediyor, bu kelimenin ülkeyi böleceğinden korkuyor ve "güneydoğumuzda" yaşayan Kürt vatandaşlarımızla barışamıyoruz.
Kürdistan'ın kurulmasını engellemek için elimizden geleni yaptık, engelleyemedik ve Kürdistan kuruldu.

(...)

5-10 YILA GÜNEYDOĞU'DA KÜRDİSTAN HAVAALANI AÇILACAK

Şimdi, Iraktaki Kürdistan'dan korkmuyoruz ama korkmaya alıştığımız için kendi Kürtlerimizden korkuyoruz.

Bu korku nedeniyle bu devlet, Kürt vatandaşlarının haklarını kabul etmiyor.

İki dilli bir hayatı reddediyor, onların "anadilde" eğitim hakkını vermiyor, binlerce yıllık Kürdistan'a Kürdistan diyemediği için "güneydoğu" diyor.

Beş on yıla kadar, "bizim Kürdistan"da da bir havaalanının açılışının "iki dilde" yapıldığını, her yana Türkçe ve Kürtçe "hoş geldiniz" yazıları asıldığını göreceksiniz."

gazete5.com

Güneyle barıştık sıra kuzeyde
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Çrş Mar 30, 2011 22:43


YILANA SARILDI

Anayasayı değiştirecek çoğunluk için Kürt oylarına göz koyan AKP, Molla Mustafa Barzani’nin oğluna bel bağladı...

Seçim öncesi ‘muhatap’ oldu

BAŞBAKAN Erdoğan, “Teröre yataklık yapıyor. Muhatabımız olamaz” dediği Mesud Barzani’nin “Kürdistan”ına konuk olarak Kürt oylarına göz kırptı. Barzani’nin babası Molla Barzani, Eylül 1966’da hedeflerinin Türkiye olduğunu ancak zamanın gelmediğini söylemişti.

Erbil’den seçim desteği aldı

KUKLA devlete yaptığı gezide istediğini elde eden Erdoğan, peşmergebaşından aldığı destek ve övgülerle rahatladı. Barzani, “Seçimde başarınızın devamını diliyorum. Sizin varlığınız, bölgede barış ve güvenliğin güvencesidir. Kürtler için çok önemlidir” dedi.

Oğul Barzani babasının izinde: Birleşik Kürdistan

IKDP’nin Aralık 2010’daki kongresinde hedefini “Birleşik Kürdistan” olarak açıklayan Barzani, Türkiye’nin doğusunu alma hayali kuruyor.

Erbil’den seçim desteği

Seçimlerde anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulmak için Güneydoğu oylarına göz diken Başbakan aradığı desteği kukla devlete yaptığı gezide buldu. Erdoğan, peşmerge reisi Barzani’den aldığı övgülerle rahatladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce “Muhatabımız olamaz” dediği peşmergebaşı Mesud Barzani’den seçim desteğini aldı. 12 Haziran’daki seçimlerle TBMM’de anayasayı bile tek başına değiştirebileceği nitelikli çoğunluğa ulaşabilmek için Güneydoğu’daki BDP’lilerin aldığı oylara göz diken Erdoğan, Kürdistan devletine yaptığı ziyarette amacına ulaştı. Irak’ın kuzeyindeki kukla devletini ziyaret eden ilk Türk Başbakanı unvanını alan Erdoğan’a Barzani’den övgü yağdı.

Muhatabı değildi

2008 yılı mart ayında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Kürdistan tebligatını getirdiği ana kadar Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan Erdoğan, seçime 2 ay kala Erbil’i ziyaret eden ilk Türk Başbakanı oldu. Daha önce “Terör örgütüne yataklık ediyor, muhatabımız değil” dediği Barzani tarafından havaalanında kırmızı halıyla karşılanan Erdoğan, peşmerge reisiyle kucaklaştı. Konuklarını havaalanında karşılayan Barzani, kukla devlete destek veren Erdoğan’ı temasların sonunda köşkünde de misafir etti.

Varlığınız Kürtlerin güvencesi

Erbil’deki Türk Makyol-Cengiz firmasının inşa ettiği Uluslararası Havaalanı’nınresmi açılış töreninde konuşan Barzani, Türkiye’deki seçimler için açık destek verdiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Biz bütün Orta Doğu ve dünya olarak attığınız bu adımları çok önemli buluyor, ziyaretinizi tarihi bir olay olarak değerlendiriyoruz. Umarım yeni adımlar için bu bir başlangıç olacak. Önümüzdeki seçimlerde başarınızın devamını diliyorum. Sizin varlığınız, bölgede barış ve güvenliğin güvencesidir Kürtler için çok önemlidir.” ,

Ne demişti?..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2007’de kendisine yöneltilen Barzani’yle ilgili soru üzerine şöyle demişti: “Barzani bizim muhatabımız olamaz. Şu an kendisi terör örgütüne yataklık yapar durumdadır. Bana o kişiyi sormayın.”

Başbakan Erdoğan’ın Irak gezisini izleyen gazeteci Cengiz Çandar, uçaktaki sohbette Erdoğan’ın tam karşısında oturmuştu. Çandar, Barzani’nin konuşmalarını seçim desteği olarak değerlendirdi.

Babasının hayalini gerçekleştiriyor

Başbakan Erdoğan’a seçimler için desteğini açıklayan peşmergebaşı Mesud Barzani, babası Molla Mustafa Barzani’nin 45 yıl önce kurduğu hayallerin peşinde koşuyor. 29 Eylül 1966 tarihli Yeni İstanbul gazetesinin manşetten verdiği haberde Molla Barzani, “Irak’tan sonra 2. mücadele cephemiz Türkiye olacak” diyerek Büyük Kürdistan hayallerini dile getirmişti. ABD Başkanı Wilson’ın 1920’de çizdiği ve İngilizlerin desteklediği haritaya güvenerek Türkiye’ye meydan okuyan Molla Barzani’nin tek endişesi ise şartların oluşmaması. Molla Mustafa’nın “Henüz erken” dediği hayaller için oğul Mesud Barzani, ABD desteğiyle Irak’ın kuzeyinde kurduğu kukla devletini genişletmek için gözünü Türkiye, İran ve Suriye topraklarına da göz dikti.

Davutoğlu, ‘Ağabey’ dedi

Türkiye’yi parçalama projesini şimdi oğul Barzani, hem de AKP iktidarıyla kol kola uyguluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 2003’te “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” diye tanımlayarak ilk desteği vermesinin ardından sözde başkent ’Erbil’i ziyaret eden ilk Türk Dışişleri Bakanı’ünvanına sahip Ahmet Davutoğlu’nun “Kürdistan Başkanı” tanımladığı ve ’Kak’ (ağabey) dediği Barzani’ye son destek de Başbakan Erdoğan’dan geldi.

YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum Nis 08, 2011 15:36


TAYYİP , BARZANİYLE SAZLI SÖZLÜ NEYİ KUTLADI ?

Bu coğrafyada 1000 yıldır etle tırnak misali bir arada yaşayan Türk milletinin mensupları arasına ırkçılığı sokarak, onları ayrıştırmaya çalışan AKP iktidarı, Atatürk'ün " Türkiye cumhuriyetini birlikte kurmuş olan halka TÜRK MİLLETİ, ne mutlu Türküm diyen herkese de TÜRK denir" sözlerinde ki birleştirici olan süreci, tersine döndürmeye çalışıyor. Üstelikte bunu Demokratik açılım kamuflajı altında yapıyor. Bu etnik ayrımcılığın arka plandaki organizatörü olarakta ortaya Barzani çıkıyor.

KÜRDİSTAN AKP İKTİDARI İLE BİRLİKTE KURULMAYA BAŞLANMIŞTIR

AKP iktidara gelinceye kadar Kuzey Irakta kurulacak olan bir Kürt Devletinin Türkiye için bir savaş nedeni sayılacağı, bir devlet politikası olarak tüm dünyaya duyrulmuştu.. Çünkü böylesi bir durumun coğrafi ve etnik nedenlerden dolayı Türkiye'nin istikbalini ciddi şekilde tehdit edeceği, son derece açıktı. Ancak ne yazık ki AKP iktidarı ile birlikte Kuzey Irakta bir Kürdistan kurularak bu tehlike gerçeğe dönüşmüştür. Dikkatlerin PKK üzerine çekildiği gelinen noktada, BARZANİ'nin Türkiye için PKK'dan daha ciddi bir tehlike olduğu gözden kaçırılmaktadır.

Gerçek olan şey ise ; Kuzey Irakta ki Kürt Bölgesinin ABD adına temsilcisinin BOP eş-başkanı Tayyip Erdoğan'ın kardeşim dediği Barzani'nin olduğudur. Onun birkaç yıl önce George W. Bush tarafından Vizyon sahibi Başkan diye karşılanarak oval ofiste ki ağırlanması, bu gün Tayyip Erdoğan tarafından kardeşim Barzani diye kucaklanacağının da işaretiydi. Zira eş başkanın ,esas başkanı takip edeceğini tahmin etmek için bir müneccim olunması gerekmiyor. Peki Erdoğan seçim öncesi kendisine oy kaybettirecek olan böylesi bir ziyareti neden yapmıştır ? Bu sorunun en olası cevabı Başbakan sıfatıyla ziyaret ettiği kukla Devlete meşruiyet kazandırarak ABD'nin desteğini arkasına almaktır.

SAZLI SÖZLÜ GÖRÜŞME DE NEYİN NESİ?

Geçen Hafta gittiği Erbilde Peşmerge Başı Barzan'iyi ziyaret ederek ona meşruiyet kazandıran Tayyip Erdoğan yapılan görüşme sonrası, Başbakanlık müşaviri Osman Kalın'ın çaldığı Saz eşliğinde Barzani ile birlikte Türküde söyledi . Üstelikte bu sazlı sözlü proğram öncesinde Bakan Zafer Çağlayanda salonda kiler için Piyano ile şarkılar çaldı. Anlayacağınız Tayyip, Barzani buluşması tam bir şölen havasında geçti. İşte tüm bu olanlar ister istemez insanın aklına acaba ortaklaşa gerçekleştirdikleri bir başarıyı mı kutladılar sorusunu getiriyor. Peki böyle bir şey mümkün olabilirmi derseniz isterseniz gelin bu sorunun cevabınıda Fatih Altaylı'dan almaya çalışalım.

CEVAP FATİH ALTAYLI'NIN YAZISINDA GİZLİ

Bakın 8 Şubat 2005 tarihli makalesinde " Türkiye Kerkük Türkmen kentidir deyince Talabani ' Türkiye bu şekilde konuşamaz o zaman Kürtler Diyarbakır da, Araplar'da Hatay'da hak iddia ederler' diyor. Açıkçası bu benim kanıma dokunuyor. Çünkü 1990'lı yıllarda defalarca kuzey Irak'a giderek, o dönemde Türk askerinin bölgede ki hakimiyetini gözlerimle gördüm. Türk subaylar Barzani'yi kontrol altında tutuyorlardı.Barzani'nin Türk Binbaşı hatta Yüzbaşısı karşısında emredin komutanım diyerek , el divan pençe durduğunu defalarca işittim.

Kıvrıkoğlu döneminden sonra bölgeye Barzani ile anladığı dilden konuşan subaylar yerine, Barzani'ye Parti lideri muamelesi yapan acemiler gönderilerek, Türkiye Kuzey Irakta ki otoritesini yitirdi. Şimdi bölgede aleyhimize gelişmeler olmasın diye ABD'nin ağzının içine bakıyoruz. Onlarda alenen bizimle oynuyorlar" diyen Fatih Altaylı, Erbil'de Barzani'yle sazlı sözlü program yapan Tayyip Erdoğan'ın neyi kutlamış olabileceğini ortaya koyuyor. ? Bu sorunun en olası cevabı ise; Erdoğan'ın Başbakan sıfatıyla ziyaret ettiği kukla Devlete meşruiyet kazandırarak, seçim için ABD'nin desteğini arkasına aldığıdır. Zira Aralık 2007 tarihli Ekonomist Dergisinin " 5 kasım 2007'de Beyaz sarada Başkan Bush'la görüşen Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Iraktaki bölgesel Kürt hükümetini tanıyacağı ve PKK için de daha liberal bir affın çıkarılacağı sözünü verdiği " haberi de hatırlandığında, gerçek iyice gün yüzüne çıkmaktadır.

GÜNÜN SÖZÜ : ÖNEMLİ OLAN YAŞAMAK DEĞİLDİR. BAŞARMAK HİÇ DEĞİLDİR. ÖNEMLİ OLAN İNSAN KALMAYI BİLMEKTİR

GEORGE ORWELL


Yalçın GÜZELHAN
Ortadoğu Gzt.


BU BARZANİ TAYYİP BEY'İN KARDEŞİYMİŞ

AKP iktidara gelinceye kadar Kuzey Irakta kurulacak olan bir Kürt Devletinin Türkiye için bir savaş nedeni sayılacağı, bir devlet politikası olarak tüm dünyaya ilan edilmişti. Çünkü böylesi bir durumun coğrafi ve etnik nedenlerden dolayı Türkiye'nin istikbalini ciddi şekilde tehdit edeceği, son derece açıktı. Ancak ne yazık ki AKP iktidarı ile birlikte Kuzey Irakta bir Kürdistan kurulmuş ve bu tehlikede gerçeğe dönüşmüştür. Dikkatlerin PKK üzerinde yoğunlaştığı gelinen noktada BARZANİ'nin Türkiye için PKK'dan daha ciddi bir tehlike olduğu gözden kaçırılmıştır. Gerçek olan; Kuzey Irakta ki Kürt Bölgesini ABD adına temsil edenin, Tayyip Erdoğan'ın kardeşim dediği Barzani'nin olduğudur. Onun birkaç yıl önce George W. Bush tarafından Vizyon sahibi Başkan diye karşılanarak oval ofiste ağırlanması, bu gün Tayyip Erdoğan tarafından kardeşim Başkan Barzani diye kucaklanacağının da işaretiydi. Zira eş başkanın ,esas başkanı takip edeceğini tahmin etmek için müneccim olunması gerekmiyor.

2002' DE PKK TERÖRÜ BİTMEMİŞMİYDİ?

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar önceki hükümetlerce uygulanan etkin mücadele yöntemleri sayesinde PKK terör örgütü neredeyse çökme noktasına getirilerek, asayişin varlığı tüm ülkede hissedilir olmuştu. Ancak bu tarihte ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ile birlikte, Kuzey Irak'taki yaralı PKK, İşgalci ABD'nin kanatları altında Barzani tarafından yeniden güçlendirilirken, eş zamanlı olarak ta, PKK'ya karşı geliştirilmiş olan dirençlerimiz AKP tarafından yok edildi. Bir başka deyişle Bölücü terörün yeniden etkin olması için gerekli olan optimal koşullar AB, ABD, AKP ve Barzani işbirliğinde yeniden oluşturuldu. İşte tüm bu süreçlerden sonra AKP, ABD'nin Iraktan çekileceğini açıklamasıyla birlikte Kürt açılımı projesini gündeme getirerek, Kuzey Iraktaki PKK'nın Türkiye'ye dönerek siyaset yapması yolunu açmaya çalıştı. Bu açılımla birlikte karşısında Cumhuriyetin eski direncinin kalmadığını fark eden PKK, bu defa da kontrolden çıkarak Türkiye'nin dört bir yanını yakıp yıkmaya başladı.

Yaşanan bu süreçte kuşkusuz bölücü örgütün en büyük destekçisinin Barzani olduğu açıktır. Görünürde bunun tersi gibi davranılıyorsa da , gerçek bunun tam da tersidir. Zira terörist başının temsilcimdir dediği Leyla Zana ve BDP lilerin birer ayaklarının Barzani'nin konutunda olması ve Peşmerge başlarının daha düne kadar sarf ettikleri "Türkiye'ye değil PKK'lıları bir Kürt Kedisini dahi vermeyiz ve gerekirse de Diyarbakır'ı karıştırırız" şeklinde ki sözler bu gerçeği ortaya koymaktadır. Yaşanan süreç bütünsel olarak değerlendirildiğinde ortaya çıkan sonuç; AB , ABD ve AKP destekli Barzani'nin, PKK'da dahil bütün Kürt örgütlerini kontrol ederek, kendisini Türkiye'nin güneydoğusunu da içeren büyük Kürdistan'ın Başkanlığına hazırladığıdır. Barzani'nin Ülkemizde ki temsilcisi olan İbrahim Güçlü de 31-03-2007 tarihli RIZGARİ'de yayınlanan makalesinde özetle " Iraktaki Kürdistan'ın kuruluşu Türkiye de, güneydoğusunun da gelecekte bu yapıya katılacağı korkusuna neden olmuştur." diyerek, Barzani'nin bu gizli niyetini ortaya koymuştur.

ERDOĞAN TÜRKİYEDE Kİ BARZANİCİLERİN OYUNU ALMAK İSTİYOR

Dikkatlerin PKK üzerinde yoğunlaştırıldığı bir süreçte, ne yazıktır ki!.. Barzani'nin Güneydoğumuzda ki örgütlenmesi gözden kaçırılmıştır. Bu gün açıktır ki Güneydoğumuzda ciddi düzeyde bir Barzanici nüfus oluşmuştur. Başbakan Erdoğan da seçimde bu kitlenin oyunu alabilmek için Erbil'e, Barzani'nin ayağına kadar giderek, ona kardeşim diye sarılmıştır. Demokrasi, özgürlük ve kardeşlik nutukları atılarak, Cumhuriyetin dirençlerinin bir bir yok edildiği AKP dönemi için , öncelikle cevabının aranması gereken soru; Irak'ın ABD tarafından İşgal edilmesi, Kuzey Irakta bir Barzani Kürdistan'ının kurulması ,PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti ile müzakereye oturacak denli güçlenmesi ve de Tayyip Erdoğan'ın Barzani'yle kardeş olması gelişmelerinin tümünün de, AKP iktidarı sonrasında gerçekleşmiş olmasının, bizlere ne anlam ifade ettiğidir.

Yalçın GÜZELHAN
Ortadoğu Gzt.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum May 06, 2011 2:40


AKP Türkiye Kürdistan'ını Kurarken

Geçen hafta Düzce'de Halka seslenen MHP lideri Devlet Bahçeli Özetle "Bir kardeş kavgası başladı. Başbakan da ikide bir Sivas- Gavurdağı hattından bahsediyor. Eğer BM, bu ülkenin şurası şudur' diyerek, NATO güçleriyle Türkiye ye bir müdahale hakkını karar altına alırsa, ne olacak bu ülkenin hali? Barış gücü diyerek 27 emperyalist unsurun Irak'ı işgal etmesinde olduğu gibi Türkiye'nin işgaline de müsaade mi edeceğiz?

Başbakan neden Sivas ötesi diye ısrar ediyor? Bir de baktık ki dört parçalı Büyük Kürdistan'ın Sivas -Gavurdağı ötesine denk gelen Türkiye bölümü, Kuzey Kürdistan olarak gözüküyor. AKP'yi üçüncü defa iktidar yapmak bu ülkeyi karanlığa gömmektir. AKP'lliler size söylüyorum bu vebali taşımayın.
" Şeklinde konuşmuş, ben de bir önceki makalemde MHP liderinin bu sözlerinin arkasında ki gerçekleri irdelemeye çalışmıştım. Bu günde aynı konuya kaldığım yerden devam ediyorum.

ABD uğruna ayda 12 Milyar dolar harcadığı ve Türkiye'nin güneydoğusunu da içine alan Büyük Kürdistan'ın kuruluşu amaçlı BOP projesinin ilk ayağı olarak, öncelikle Irak Kürdistan'ı nı kurdu. Beraberinde de bu proje karşısında en büyük engeli teşkil eden TSK' nın yıpratılması için de düğmeye bastı.

Ortaya çıkan WİKİLEAKS Türkiye belgelerinde ki zamanın ABD büyük elçisi Pearson'un ABD'ye göndermiş olduğu ve bu gün tutuklu olan ABD karşıtı Türk komutanlarıyla ilgili kriptolar da bu durumu doğrulamaktadır.. AKP iktidara gelinceye kadar, Kuzey Irakta kurulacak olan böylesi bir Kürt Devleti Türkiye için bir savaş nedeni sayılıyordu. Çünkü böylesi bir durumunun, coğrafi ve etnik gerçeklerden dolayı, Türkiye'nin bekaasını ciddi şekilde tehdit edeceği açıktı. Ancak ne yazık ki AKP'nin iktidara gelmesiyle ile birlikte, Kuzey Irakta böylesi bir Kürdistan kurularak, bu tehlike gerçeğe dönüşmüştür.

ABD tarafından hazırlanan Irak anayasasında da bu Kürt devletinden "Irak Kürdistan'ı" olarak bahsedilmesi sıranın diğer Kürdistanların, muhtemelen de Kuzey Kürdistan denilen Türkiye Kürdistan'ının kurulmasında olduğunu akla getiriyor. Yaşanan son gelişmelere bakıldığında da AKP ile ABD'nin bu konuda anlaştıkları görülüyor. Nasıl mı? Bakın anlatayım.

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında neredeyse çökme noktasına gelmiş olan PKK terör örgütü , aradan geçen 9 yıl içerisinde tarihinde ki en güçlü konumuna erişerek, bir yandan siyasallaşıp TBMM 'ye girmiş, diğer yandan da sözde Kürt sorunun un muhatabı olmuştur. Son Muş mitingi de Başbakan'ın PKK'yı doğrudan siyasi rakip olarak gördüğünü ortaya koymuştur. İşin özü PKK Terör örgütü AKP iktidarın da tarihinde ki en güçlü konumuna gelmiştir.

AKP bu konuda her ne derse desin, PKK'nın 2002 ile 2011 yılları arasındaki konum farkı , gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Şimdide Güneydoğumuz da ayaklanma emarelerinin görüldüğü bir dönemde Başbakan birden söylemlerini değiştirerek, adeta PKK'yı isyana yöneltir bir şekilde tahrik etmeye başlamış. Eş zamanlı olarak ta Terörist başı örgütüne bu yönde ki talimatını vermiştir.

MHP' YE YÖNELİK KASET SKANDALI DA PROJE KAPSAMINDADIR

Tunus'ta başlayıp sonra hızla Mısır, Yemen,Libya ve Suriye'ye yayılan ayaklanmaların Türkiye de ki genel seçim arifesine denk gelmesi, bu esnada da CIA başkanı Leon Panetta'nın Türkiye ye gelerek 5 gün mesai yapması, bir tesadüf olamaz. Böylesine hassas bir dönem de ABD'nin açıklarını bildiği AKP' ye Türkiye Kürdistan'ının kurulması yolunu açması için bir şantajda bulunmadığını kimse söyleyemez. Muhtemelen de WİKİLEAKS belgeleri bu amaç için sızdırılmıştı. Diğer yandan seçim arifesinde ortaya çıkan MHP'ye yönelik olan kaset skandalının da arkasından ABD'nin çıkmış olması, bu işin ne kadar da organize bir şekilde planlandığını ortaya koymaktadır.

Özetle Bölgede ki son gelişmeler bir yandan Türkiye'nin sıkıntılı bir durumda yardım alabileceği komşu ülke yönetimlerini ortadan kaldırmaya başlamış, diğer yandan da Güneydoğuda ortaya çıkacak bir isyan durumunda, ABD ve AB'nin kolayca manuplasyon yapabilmesinin koşullarını sağlamıştır. Görünen AKP'nin yeniden iktidar olmak uğruna ABD'ye, İçerisinde Türkiye Kürdistan'ı nın kurulmasının da olduğu ciddi tavizleri vermiş olduğudur.

GÜNÜN SÖZÜ :DÜNYADA HER MİLLET İCRAATINA TAHAMMÜL ETTİĞİ HÜKÜMETİN MESULİYETİNE ORTAK SAYILIR

ATATÜRK



Yalçın GÜZELHAN
Ortadoğu Gzt.




Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Eki 27, 2011 19:11

Kukla devleti koruma görevi

Irak’tan çekilmeye hazırlanan ABD, petrole “nöbetçi” diktiği peşmergenin güvenliği için Türkiye’ye baskı yapacak heyet gönderiyor.

İş birliği bahanesiyle...
YIL sonunda Irak’tan çekilecek ABD, 45 milyar varil petrol ve 10 trilyon metreküp doğal gaz rezervine nöbetçi diktiği kukla devleti Türkiye’ye ‘emanet’ etme planı yapıyor. Uluslararası Güvenlik’ten Sorumlu Bakan Yardımcısı Alexander Vershbow’u bir heyetle Ankara’ya gönderen ABD, “teröre karşı iş birliğini güçlendirme” açıklaması yaptı.

İlişkiler normalleşsin!
Çekİldİkten sonra Irak’taki Araplar ve Kürtlerin kapışmalarını ve ele geçirdiği enerji rezervinin riske girmesini istemeyen ABD, Türkiye’nin ’dengeleyici rol’ oynamasını ve Irak Kürtleriyle ilişkisini normalleştirmesini istiyor. Siyasi analistler, TSK’nın sınır ötesi operasyonlarının da bu çerçevede engellendiği konusunda hemfikir...

Beyaz Saray’dan koruma formülü
Irak’tan çekilecek olan ABD formülü buldu: Enerji kaynaklarının başına peşmerge “nöbetçi” bırakılacak, Türkiye de bölgenin karışmaması için ‘dengeleyici’ olacak

Haber: Halime Öztürk
Çukurca’daki hain baskının ardından yurt içinde ve Irak’ın kuzeyinde operasyonlar sürerken ABD’den bir heyetin Türkiye’yi ziyaret etmesi tepki çekti. Uzmanlar, ABD’nin Türkiye’deki terörü bitirmek için değil, Irak’ın kuzeyindeki kukla devleti korumak için çabaladığı görüşünde. ABD askerlerinin yıl sonuna kadar Irak’tan çekileceğinin açıklanmasının ardından Washington’da, kurduğu devletin akıbetinin endişesi yaşanlaya başlandı. Uzmanlar, Dünya petrolünün yüzde 10’una sahip Irak’taki eneji kaynaklarının 45 milyar varillik petrol rezerviyle yüzde 20’sini elinde tutan Kuzey Irak’ı riske atmak istemeyen ABD’nin, askerlerini Irak’tan çektikten sonra bu kukla devleti müttefiki Türkiye’nin koruması altında bırakmak istiyor. Uzmanlar, ABD’nin PKK’yı da Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarla kukla devleti rahatsız etmemek için gözden çıkardığı görüşünde.

Arapların tehdidinde
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Amerika’dan Türkiye’ye terörle mücadele için işbirliği görüşmek üzere gelen heyete tepki göstererek,bir ülkenin kendi iç meselelerini çözmek için başka bir devlete ihtiyaç duymaması gerektiğini söyledi. Irak’ta istediğini elde edemeyen Amerika’nın bölgeden çekilmesiyle bir kaos ortamı oluşacağını kaydeden Halaçoğlu, şunları söyledi: “Amerika’nın buradan çekilmesinden sonra bütünlüğü için güney ve orta bölgede bulunan Arapların kuzeydeki Kürt bölgesine bir şekilde hakim olma arzusu içinde olacakları, Amerika’ya sürekli destek vermiş olan Kuzey Irak yönetimini bir şekilde cezalandırma yoluna gidileceğini düşünüyorum.”

BOP’un parçası
ABD’nin Türkiye’ye Irak’ın kuzeyini koruma görevinin BOP’un bir parçası olduğunu belirten Halaçoğlu şöyle devam etti: “Irak’ın kuzeyindeki bu bölgeyi ta eskiden beri Türkiye’nin koruması konusunda bir düşüncenin var olduğu hep söylenir durur. 1991 Özal dönemi başta olmakla o dönemden itibaren bu konu sürekli gündeme getirilmiştir. Hatta bir federatif bölge olarak Türkiye’ye bağlanması söz konusu olmuştur. Zannediyorum ki Türkiye’ye başkanlık sistemini getirme arzusunun temelinde bu yatmaktadır. Türkiye’nin yine Suriye’ye iç işleri imiş gibi bir anlam vererek müdahale etme düşüncesi yine başkanlık sistemi düşüncesinin bir sonucudur ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçasıdır.”

ABD özel temsilci yolluyor
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, teröre karşı işbirliğini güçlendirmek için Amerikan heyetinin Türkiye’ye gitmekte olduğunu söyledi. Günlük basın toplantısı düzenleyen Nuland, bir soru üzenine Türk ve Irak hükümetlerini, terör örgütü PKK’nın etkisini sınırlama yönünde birlikte çalışmaya çağırdıklarını kaydetti.

Bakan yardımcısı gelecek
Nuland, geçen hafta ABD Başkanı Barack Obama’nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a telefon konuşmasında belirttiği, ABD Savunma Bakanlığı öncülüğündeki kurumlar arası heyetin, bazı ikili temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gitmekte olduğunu söyledi. Heyetin, Türkiye’de terörle mücadelede Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin nasıl güçlendirileceğini ele alacağını belirten Nuland, heyetin başında ABD Savunma Bakanlığı Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Büyükelçi Alexander Vershbow olduğunu ama heyetin kurumlar arası nitelik taşıdığını ifade etti. Nuland, ayrıca Van’daki depremin ardından ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın taziyelerini iletmek ve Türkiye’ye yardım etmeye hazır olduklarını yinelemek için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu aradığını hatırlattı.

Yıl sonuna kadar Irak’ı terk edecekler
ABD Başkanı Barack Obama, 6 gün önce yaptığı açıklamada, Irak’taki tüm Amerikan askerlerinin yıl sonuna kadar bu ülkeden çekileceğini söylemişti. Obama, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Daha önceden sözünü verdiğimiz gibi, Irak’taki askerlerimizin geri kalanı yıl sonuna kadar evlerine dönmüş olacak. Yaklaşık 9 yılın ardından Amerika’nın Irak’taki savaşı sona ermiş olacak” ifadesini kullanmıştı. Obama, 1 Ocak’tan itibaren, Irak’la Stratejik Çerçeve Anlaşması’na da bağlı kalacaklarını, ABD ile Irak arasında diplomatların ve sivil danışmanların öncülük ettiği güçlü ve kalıcı bir ortaklığın olacağını da konuşmasında dile getirmişti.


YENİÇAĞ, 26 Ekim 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen teşkilat » Sal Oca 10, 2012 18:43

'Irak'ta Kürdistan'ın kurulması desteklenmeli!'

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Irak’ta toprak bütünlüğünden yana olduğunu, ancak orada yaşayanların istemesi ve kan dökülmeden bir ayrılık olacaksa bir Kürdistanın kurulmasına Türkiye’nin karşı çıkmaması ve destek vermesi gerektiğini söyledi.

Milletvekili İçten, şu anda terör örgütü PKK’ya katılıp dağda olan akrabaları ve arkadaşlarının da bulunduğunu ifade etti.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Kuzey Irak’ta Kürtçe yayın yapan Aknews Haber Ajansı’na, demokratik açılım, anadilde eğitim ve Irak’ta Kürtlerin bağımsız devlet kurma ihtimali üzerine açıklamalarda bulundu. İçten, 2002’de AK Parti iktidarıyla, özellikle Kürt hakları noktasında çok ciddi adımlar atıldığını, adına açılım denmeden partilerinin olaya hak ve özgürlükler olarak baktığını ve OHAL’i kaldırdıklarını söyledi.

’TÜRK’ÜN NE KADAR HAKKI VARSA KÜRT’ÜN DE O KADAR HAKKI VARDIR’

Memleketi olan Bingöl’ün Genç İlçesine bağlı Kavar Köyü’nün 1990’lı yıllırda askerler tarafından 5 kez yakıldığını, OHAL’in kalkmasıyla işkencelerin tamamıyla bittiğini söyleyen İçten, şöyle dedi:

"Belki birileri efendim bizi gözaltına alıyorlar, içeri atıyorlar, KCK sorgusu adı altında tutukluyorlar diyebilir. İyi de kardeşim ben bir Kürdüm. Ben bir esnaf olarak, işadamı olarak molotoflara tabi kalıyorum. Dükkanım zorla kapatılıyor. Benim 15-16 yaşındaki gencecik çocuklarımın eline Kalaşnikof silahlar verilip, dünyanın ikinci büyük ordusuna karşı öldürtülüyor. Ben istediğim bir şekilde, özgürce konuşamıyorum. Bunları yaşanırken devletin benim güvenliğimi sağlaması gerekmez mi? Kürtleri bu coğrafyada bir halk olarak görüyorum. Bir Türkün bu coğrafyada ne kadar hakkı varsa, bir Kürdün de o kadar hakkı vardır. Ama, öyle bir sistem kurulmuştu ki bu ülkede, tokat atılmayan kimse kalmamıştı. Şimdi biz AK Parti olarak bunları düzeltiyoruz, insanlara yaraşır bir hayat standardı getirmeye çalışıyoruz. Ben kırmadan, dökmeden, ötekileştirmeden, batıda yaşayan Kürtlerin hakkını da savunarak, ölümleri ve şiddeti de reddederek, kültürel haklardan tutun bütün hakların verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu hakların verilmesi de bir lütuf değil."

’AKRABALARIMDAN DAĞDA OLANLAR VAR’

Bazı arkadaşlarını Hizbullah, bazılarını da PKK davasında kaybettiğini söyleyen Milletvekili Cuma İçten, "Benim arkadaşlarımın içinde şu an dağda olan arkadaşlarım var. Beraber, birlikte okul okuduğum, birlikte sokakta oyun oynadığımız, ortaokul sıralarını paylaştığım arkadaşlarım şu an dağdalar. Akrabalarımdan dağda olanlar var. Dağda olan çocuklar bizim çocuklarımız. PKK’ya katılan çocuklar benim canım, ciğerim. Benim akrabam. Birilerinin dayısının oğlu, birilerinin amcasının oğlu. En önemlisi bu çocuklar bu toprakların çocukları" dedi.

MUHATABIM BDP’DİR

Kürtlerin tüm haklarının anayasal güvence altına alınması gerektiğini de söyleyen İçten, şöyle konuştu:


"PKK ile ilgili konuşmuyorum, PKK benim muhatabım değil. Çünkü eline silah almış ve kendi insanını öldüren bir örgütten bahsediyoruz. Ben bunu kabul edemem. Ama BDP benim muhatabımdır. Tabi ki onunla oturup konuşacağım. Kimseyi öldürmeden, şiddet kullanmadan bu hakların anayasal güvence altına alınmalıdır. PKK bir kere silahı bırakmalı. PKK’nın üst tabanı beni yansıtmıyor. Selahattin’i Eyubi’nin torunları gibi düşünmüyor.Şu anda 2002’den sonra dağa çıkacak hiçbir sebep kalmamıştır.

Cumhuriyet tarihinden 2002’ye kadar dağa çıkacak belki bir sürü sebep vardır. Çünkü, birileri gelmiş namusumuza da el atmış, şerefimize de el atmış, onurumuza el atmış. Birileri bunun yüzünden çıkmış o kirli dünyaya karşı bir duruş sergilemiş. Ben ona bir şey demem. Ama bugün bu olaylar için, insanların ölmesi için bir gerekçe kalmamış. Anadilde eğitim için ben ne bir Türk’ün, ne bir Kürt’ün burnundan kan akmasını istemeyeceğim."

IRAK’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN YANAYIZ

Irak’ta yaşanan gelişmeleri de değerlendiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Türkiyeli vatandaş olarak, Irak’ta toprak bütünlüğünden yana olduğunu ancak, orada yaşayanların istemesi ve kan dökülmeden bir ayrılık olacaksa, bir Kürdistanın kurulmasına Türkiye’nin karşı çıkmaması ve destek vermesi gerektiğini söyledi. İçten, "Irak’ta bir Kürdistan’ın kurulması Türkiye için ne tehdit edici bir şeydir, ne de Türkiye bundan rahatsız olmalı. Tam aksine Türkiye bence bunu desteklemesi gerekiyor. Çünkü bu Türkiye’yi rahatsız edecek bir durum değil. Biz Suriye, Irak ve İran’daki Kürtler gibi değiliz. Edirne’de, Karadeniz’de Kürtler var. Biz istesek bile ayrılamayız" diye konuştu.

VATAN
10 Ocak 2011
Kullanıcı küçük betizi
teşkilat
Üye
Üye
 
İletiler: 121
Kayıt: Çrş May 06, 2009 19:48

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Deli Haydar » Çrş Oca 11, 2012 1:25


Proje Kerkük'lü, Musul'lu büyütsün.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzt Şub 20, 2012 14:30

'Kürtlerin haklarını elde etme zamanı gelmiştir'

'Kürtlerin haklarını elde etme zamanı gelmiştir'

KUZEY Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani, BDP ve DTK başkanlarının da katıldığı Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen konferansta artık Kürtler'in haklarını elde etme zamanı geldiğini ve bu konuda karar almaları gerektiğini söyledi.

'Kürtlerin haklarını elde etme zamanı gelmiştir'

Barzani, "Kürdistan'ın her parçasının kendine özgün özellikleri var ve hepsinin kendi kaderlerini tayin etme hakkı bulunuyor" diye konuştu. Erbil'de bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve DTK başkanı Ahmet Türk başkanlığında bulunan BDP ve DTK heyetinin bugün Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve bölgesel yönetim başkanı Mesut Barzani ile görüşeceği belirtildi.

İran'da, 1946 yılında kurulan ancak aynı yıl İran ordusu tarafından yıkılan Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Kuzey Irak Erbil kentinde konferans düzenlendi. Konferansa, Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani'nin yanı sıra, Barzani'nin davetlisi olarak BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş, DTK başkanı Ahmet Türk, bağımsız Milletvekilleri Leyla Zana, Aysel Tuğluk, BDP Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Nazmi Gür de katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Kürdistan Cumhuriyeti'nin tarihi ve önemi üzerinde konuşarak, artık Kürtler'in haklarını elde etme zamanı geldiğini ve bu konuda karar almaları gerektiğini söyledi. Mesut Barzani, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün gerçekler açığa çıkarmıştır ki, Kürt sorununun barışçıl yollar çözülmesi gerekiyor. Eğer biz barışa el atarsak önemli bir kazanım olur. Eğer diyalog yolunu seçersek komşu ülkeler ile uzun süreli ilişkiler olacak. Kürdistan' ın her parçasının kendine özgün özellikleri var ve hepsinin kendini kaderlerini tayin etme hakkı bulunuyor. Bazı satılmış kişilerin şu an Kürt tarihini karıştırmaya yönelik çaba içerisinde oldukları görülüyor. Biz bunların kim olduklarını ve ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz."

BDP VE DTK HEYETİ TALABANİ VE BARZANİ İLE GÖRÜŞECEK

Mesut Barzani'nin davetlisi olarak Erbil'de bulunan BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş ve DTK Başkanı Ahmet Türk başkanlığındaki BDP ve DTK heyetinin konferanstan sonra Irak Devlet başkanı Celal Talabini ve bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani ile ayrı ayrı görüşecekleri belirtildi.

DEMİRTAŞ: TÜRKİYE, KÜRT HALKINA KATLİAM UYGULADI

Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani'nin davetlisi olarak Erbil'de Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen konferansta konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tarihsel gelişmelerden ve geçmişlerinden dersler çıkartarak, yeni yol haritalarını oluşturmaları gerektiğini söyledi.



Demirtaş, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini de belirttiği konuşmasında şunları söyledi:

"Tarihte Kürt halkının bir ferdi yoktur ki düşmanın talanına, saldırılar ve katliamlarına maruz kalmasın. Her evin bir şehidi var. O yüzden Kürtler birbirinin acısını derinden paylaşıyorlar. Güney Kürdistan halkı Kuzey Kürdistan için, Kuzey Kürdistan halkı da Güney Kürdistan halkı için acı çekiyor. 4 parça Kürdistan'ın halkı birbirinin acısını derinden paylaşıyor. Mahabad'ta da yaşandı bu acılar, günümüzde de yaşanıyor. Güneyde Baas rejimi, Kuzey'de Türkiye, Kürt halkına karşı katliamlar uyguladı ve günümüze kadar Kürt halkının katliamlarda yaşadığı kayıpların sayısı bir milyonu aşıyor. Bu katliamların artık son bulması için Kürtlerin birliği olmazsa olmazdır."

Selahattin Demirtaş, Kürtlerin her zaman neden sömürge olduklarını sorduklarını da belirterek, "Bu sorunun cevabını biz biliyoruz ki ittifak olmamamızdan kaynaklıdır. Bütün temsilcilerimiz de bunu böyle biliyor ve söylüyor. O zaman biz niye ittifak olmayalım. Bizim bir an önce birliğimizi güçlendirmemiz lazım. Biz Kürdistanlı siyasi bir hareket olarak Kürt halkının birliği ve beraberliği için hizmetteyiz. Bunun için her türlü fedakarlığa hazırız. Biz artık ulusal bir birlik ile kendi kararımızı vererek yolumuza koyulmalıyız" diye konuştu.

DHA - 19 Şubat 2012,
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen bezgin » Sal Şub 21, 2012 10:26

'Bu anayasanın son kullanma tarihi çoktan geçmiştir'


Bugün anayasadan kaynaklanan sorunların hiç olmazsa önemli bir kısmını ortadan kaldıracak yeni bir anayasa yapmaları gerektiğini belirten Çiçek, sorunlara kaynaklık eden bir anayasa değil, siyaset kurumuna sorunların çözümü için yetki, imkan, fırsat veren, alan açan bir anayasa yapmaları gerektiğini söyledi. TBMM Başkanı çiçek, "Mevcut anayasanın son kullanma tarihi çoktan geçmiş" dedi.

Anayasa Platformu adı altında bir araya gelen 13 meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) sekretaryasında düzenlediği, 'Anayasa Vatandaş Toplantıları'nın dördüncüsü, Diyarbakır Rönesans Konferans Salonu'nda başladı. Toplantıya TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TOBB Başkanı Rifar Hisarcıklıoğlu, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Anayasa Platformu üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile rasgele belirlenen vatandaşlar katıldı. İlki Ankara'da yapılan toplantılar, Konya ve Edirne'den sonra Diyarbakır'da gerçekleşti. Halktan katılımcıların SMS ve sesli çağrılarla davet edildiği toplantıya Diyarbakır'da ilgi yoğun oldu. Toplantıya davet edilen vatandaşlar kayıt yaptırmak için uzun kuyruklar oluşturdu. Toplantıya kadın katılımının teşvik edilmesi için, salonda toplantı boyunca hizmet veren bir çocuk bakım odası oluşturuldu.

TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU: BUGÜN TAM KONUŞMA GÜNÜ

Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TBMM Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun STK'ları bu sürece dahil ederek cesaretlendirdiğini ifade ederek, "Anayasa Platformu olarak 'Türkiye Konuşuyor' toplantılarını düzenledik. Bugün Diyarbakır'a bunu sormaya geldik. Bugün tam konuşma günü. Bugün konuşmazsak üzerimizde vebal var. Bugün Türkiye'nin geleceğini kurma günü" dedi.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise, Kürtçe ve Türkçe selamlama yaptıktan sonra başladığı konuşmasında, yeni bir Anayasanın 2007 seçimlerinden önce de Türkiye'nin gündeminde olduğunu söyledi. Tan şöyle konuştu:

"Bugün yeni anayasa yapma ihtiyacı en yakıcı şekilde devam ediyor. Bizim Sened-i İttifak'tan bu yana,Tanzimat Fermanı'ndan, Kanun-i Esasi'den bu yana devam eden, 2'nci Meşrutiyet'le bir noktaya ulaşamayan problemlerimiz var. Bu problemler milletimizin istediği şekilde çözülmediği müddetçe, daha büyük problemler olarak önümüze gelmeye devam ediyor. Biz eğer Prens Sebahattin'e kulak verseydik, teşebbüs-i şahsi ve adem-i merkeziyet fikrini ortaya atan Sultan Abdülhamid'in kızkardeşinin oğlu Prens Sabahattin'e kulak verseydik, Osmanlı'nın en büyük entellektüellerinden ve son dönem sadrazamlarından Said Halim Paşa'ya kulak verseydik, biz yine büyük alim Said-i Kurdi, Said-i Nursi'ye Bediüzzaman'a kulak verseydik, kendi iç dinamiklerimizle bu sorunları milletimizin arzu ve istekleri doğrultusunda çözebilseydik, inanıyorum çok daha önce doğru bir noktaya gelecek ve bu kadar acıları yaşamayacaktık."

MHP'Lİ BAL: DEMOKRATİK HUKUK İÇERİSİNDE ÇÖZMEMİZ LAZIM

MHP Milletvekili Fark Bal da bu halkların bin yıldan beri bu topraklara birilikte gözyaşı döktüğünü ifade ederek şunları söyledi:

"Bu toprak topraklaşmaktan çıktı, vatanlaştı. Bin yıl boyunca biz bu topraklara terimizi döktük. Bin yıl boyunca aynı acıyı paylaştık. Bin yıl boyunca aynı sevinçleri paylaştık. Biz bin yıl boyunca aynı peygambere inandık,aynı Kabe'ye dönerek namaz kıldık. Dolayısıyla bu müşterekler bizi birbirimizden ayıramayacak noktaya getirdi. Sonuç olarak her 3 Kürt aileden ikisi Türk ile akrabalık oluşturmuş. Her 3 Türk ailesinden de birisi Kürt ailesi ile akrabalık noktasına gelmiştir. Demokratik hukuk içerisinde, sorunları geleceğe taşımadan bugün çözmemiz lazım."

CHP'Lİ KART: DEMOKRASİ PAKETİNE İHTİYAÇ VAR

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise, toplum olarak bir ortak paydanın yaratılması gerektiğini, anayasanın Türkiye'nin sorunlarının çözümü için sihirli bir değnek olmadığını ve anayasayla birlikte 12 Eylül'de çıkarılan ihtilal yasalarının değişmesi gerektiğini anlattı. Kart şöyle konuştu:

"Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması bir zorunluluktur. Türkiye bu ayıptan artık kurtulmalıdır. Özel görevlendirilen mahkemeler zihniyetinin değişmesine, sökülüp atılmasına ihtiyaç vardır. Uludere'deki, İçkale'deki katliamların korkmadan, cesaretle sorgulayacak bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır. Türkiye'nin anayasadan öte bir demokrasi paketine ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Cumhurbaşkanlığı kanunu ile yeni Kenan Evren'leri yaratıyorsak, MİT düzenlemesi ile faili meçhullere yasal şemsiye getiriyorsak ve illegal faaliyetleri yasal şemsiye altına almak istiyorsak, Terörle Mücadele Kanunu'yla bunun arkasına sığınıp olağan protestolara terör örgütü yaftası yapıştırıyorsak bu iş olmaz. Bu konuda samimi, tutarlı olmalıyız."

AK PARTİLİ ŞAHİN: 4 ANAYASA PROBLEMLERİ ÇÖZMEMİŞ

Toplantıda konuşan AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin de, 89 yıl önce Cumhuriyetin ilan edildiğini, anayasaların sorunları çözmek için yapıldığını, ancak 89 yılda 4 anayasa yapılmasına rağmen problemlerin çözülmediğini ve daha çok pnroblemler yaratıldığını söyledi. Şahin şöyle dedi:

"Son iki anayasaya baktığımızda, bu anayasalar bir önceki döneme tepki ürünü olarak doğmuştur. İçinde insan unsuru yoktur. Anayasa yapım süreçlerinde halka gidilmiş ve sorulmuştur. 'Hayır' demenin bile yasaklandığı süreçler sonucunda bu anayasalar yürürlüğe girmiştir. Türkiye ilk kez olağan bir dönemde halka gidiyor. Bu ülke insanının oturarak, konuşarak çözemeyeceğı hic bir problem olamaz. Yeter ki oturup konuşalım. Dıyarbakır'ın Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı da düşüncelerini ifade edebilmeli."

BAYDEMİR: TEK BİR OCAĞA ACI HABER DÜŞMESİN
Konuşmasına salondakileri Kürtçe selamlayarak başlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de mevcut parlamento çatısı altında bir anayasa yapmanın kendisine göre gerçekten mümkün olabileceğini belirterek şunları söyledi:

"Gerçekten bu başarılabilir. Gerçekten bu ülkede yepyenı bir sayfa açmak bizlerin elinde. Bugün ülkemiz kardeş kavgasına tanık oluyorsa, hala annelerimiz ağlıyorsa, bunun bir nedeni de hepimizin üzerinde mutabık olduğu bir anayasamızın olmamasıdır. Özgürlük nedir diye sorarsanız, özgürlük en çok ihtiyaç duyduğunuzdur. Barış nedir diye sorarsanız, üzerinde mutabık olduğumuzdur. Yepyeni bir toplumsal sözleşme kardeş kavgasını nihayete erdirmeli. Edirne'den Hakkari'ye kadar bir daha tek bir ocağa acı haberin düşmediği bİr metin oluşturmalıyız. Türk, Kürt tüm etnik kimliklerin yer aldığı bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var."

ÇİÇEK: YEPYENİ BİR ANAYASA YAPMAMIZ LAZIM

Toplantının son konuşmasını yapan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, anayasa'nın bir toplu sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin şartları neler olacağını kendilerinin değil, vatandaşların belirlemesi gerektiğini vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi:

"Onun için sizi yönlendirecek konuşmalar yapmak yerine, siz ne istiyorsanız onu söyleyin. Çünkü anayasalar vatandaşın devletten beklentileridir. Devletten ne istiyorsunuz, bugun burada bunu açık olarak söylemelisiniz. Emin olun burada söyleyeceğiniz her fikir, bizim tarafımızdan mutlak suretle değerlendirilecektir. Eğer bugünkünden kötü bir anayasa yapacaksak, hiç bu kadar zahmete, kışta kıyamette yollara düşmeye gerek yok. Bu anayasa günümüz şartlarına uymuyor. Yaşadığımız bir çok sorunun temelinde bu anayasa var. Her sorun anayasadan kaynaklanmıyor şuphesiz. Ama önemli gerginlikler, sıkıntılar, gerilimler bu anaysadan kaynaklanıyor. Bu anayasadan kaynaklandığı içindir 30 sene içerisinde 17 defa değişmiş. Çatısı değişmiş, bacası değişmiş, penceresi değişmiş. Her 13- 14 ayda Türkiye bir anayasa değişikliği yapma mecburiyetini duymuştur. Böyle olunca bu anayasanın bütünlüğü kalmamış, Bu Anayasanın son kullanma tarihi çoktan geçmiştir."

Çiçek, fikir, katkı, destek, teşvik beklediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

''Yapın diye taahhüt istiyoruz, yapamadığımızda da bizi cezalandırmanızı istiyoruz. Gereğini yapın o zaman. Çünkü siyaset kurumu ülkenin sorununu çözemezse, gece baskıncılarına iş çıkar. Onlara fırsat vermemek adına bu defa bakın milletin siyasetten seçtikleri de, meslek örgütleri STK'lar olarak seçtikleri de burada. Unla şeker var, yağ var, eğer bu defa beceremezsek bu bizim beceriksizliğimizdendir. Kimsede kusur aramaya gerek yok. Bu defa bu mayayı tutturmalıyız, bu defa bu engeli aşmalıyız. Bu defa milletimize güven veren bir işi birlikte yapabilmeliyiz. Birlikte iş yapabilme kültürünü, geleneğini, örneğini milletimize armağan etmeliyiz. Biz içinizde baskı olmasın, daha demokratik daha özgürce olsun diye içinizde fazla kalmıyoruz.''

Toplantının ikinci bölümü basına kapalı olarak devam etti. Platformda bulunanlar toplantının ikinci bölümünde vatandaşların oturduğu masalarda oturarak fikir alışverişinde bulundu.



Felat BOZARSLAN- Bayram BULUT / DİYARBAKIR, (DHA)
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x