Türkiye, “Barzani Devleti(!)” ile yakın ilişkilerini daha da ilerletirken ABD’nin 2003’de yazdığı senaryoda kendisine verilen rolü eksiksiz oynuyor.

Dünyanın üçüncü büyük askeri strateji “Düşünce Kuruluşu”, Pentagon ve CIA için çalışan RAND Corporation 2003’de, “Devlet İnşa Etmede Amerika’nın Rolü: Almanya’dan Irak’a” başlıklı raporda açıklıyor bunları.

“ABD göz yumduğu, ses çıkarmadığı için, Barzani ve Talabani güçleri Irak ordusunun silah depolarını yağmalayarak, en son model ve en yeni Amerikan ağır silahlarına el koydular.

Barzani ve Talabani, bu edindikleri güçle (ağır silahlarla) neler yapabilirler:

- petrol bölgeleri ve petrol boru hatlarına el koyarak veya bunların üzerinde kontrollerini genişleterek ekonomik kazançlar elde ederler,

- Türkiye’nin Kuzey Irak’ta ve Irak Kürdistan’ında “tampon bölge” kurma kalkışmasını engellerler,

- pazarlığa oturulduğunda, Kuzey Irak’ta Araplar ve Türkmenler gibi diğer etnik gruplar karşısında daha güçlü bir konuma gelirler,

- Saddam’ın “Araplaştırdığı” Kürt topraklarını geri alırlar.”

Irak'ta, ABD ve Türk çıkarları çatıştığından dolayı Türkiye'nin Irak'ta söz sahibi olmasını engellemek için ABD, gerekli gördüğü her şeyi yapmalıdır deniyor.

Türkiye’nin “Musul Petrolleri” konusundaki hassasiyetini de, ABD’nin eskiden olduğu gibi, “Irak petrolleri Iraklılara aittir” diyerek geçiştireceğini tekrarlıyorlar bu raporda.

13 yıl sonra baktığımızda gördüğümüz şu ki, hiçbir şey “kendiliğinden”, rastgele olmuyor.

15 Temmuz’da yaşadıklarımızın planlarını RAND ne zaman yaptı, onu ise şimdilik bilemiyoruz.

---

http://www.rand.org/pubs/monograph_reports/MR1753.html