6 Ağustos 1919 Belgesi - Siyasi Çözüm

6 Ağustos 1919 Belgesi - Siyasi Çözüm

İletigönderen |Kuralsız| » Prş Kas 29, 2007 15:02

[img]http://www.ortadogugazetesi.net/yazarresim/5.gif[/img]
Taylan SORGUN
29.11.2007



6 Ağustos 1919 Belgesi- Siyasi Çözüm- Kahveci Ve Prens Sabahattin...

Hepsi ardı ardına gelmektedir. Şimdi artık, Washington ve Brüksel'in, "tetikçi terörün" ortaya çıkarılmasının ardından ortaya attıkları 1- Kürt sorunu, 2- Teröre siyasi çözüm, 3- Anayasal değişiklik, 4- Çözüm modelleri zamanına geçilmiştir. DTP artık kendisinin "tetikçi terörle bağlantısını" bütün hataları ile ortaya koymaktadır. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk grup toplantısında "...Demokratik özerklik..." talebini daha açık ortaya koymuştur.
WASHİNGTON GÖRÜŞMESİ ARDI...

Başbakan Recep Tayyip Erdonğan'ın Oval Ofis'te ABD Başkanı Bush ile görüşmesinin ardından, ertesi günü bu sütundaki "siyasi çözüm" haber yorumsuz yeni belgelerle doğrulanmaktadır. Peki neler olmuştur? 1- Önce bayram değil seyran değil, bir vakıf İspanya'nın BASK bölgesi AB işlerinden sorumlu Bakanı Zaragotia'yı Türkiye'ye davet etmiştir. Zaragotia ile yapılan söyleşide Zaragotia BASK modelini anlatmıştır. 2- Tarihsel süreçte "Kürtçülük siyasetini" hiç elinden bırakmamış olan İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Baird "Çözüm için cesur kararlardan" söz etmiştir. 3- Bu arada BASK, ETA modelleri sütunlarda yer almaya başlamıştır.

WİLSON VE KONGRE ÜYELERİ...

Bu gelişmeler yaşanırken Dışişleri Bakanı Babacan "Brüksel yolunda GAP uçağında" gazetecilere "...Öyle şeyler olacak ki hayret edeceksiniz..." demişti. Biz de bu sütunda "...Hayret etmeyeceğiz..." demiştik. Hayrete gerek yoktur çünkü, siyaset bellidir. Peki şimdi Salı günü ne olmuştur? ABD Büyükelçisi Ross Wilson ve iki ABD Kongre üyesinin katıldığı bir toplantı yapılmıştır. Toplantı yeri: Elçilik binasıdır. Toplantıya bazı AKP milletvekilleri ile siyaseti belli bazı kuruluşların temsilcilerinin katıldığı haber verilmektedir.

YENİ ANAYASA VE MODEL...

Verilen haberlere göre toplantıda anayasa değişiklikleri de gündeme gelmiştir. Eğer tersi bir açıklama yapılmaz ise, Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre AKP'li vekiller, "Yeni anayasada Kürtlerin hak ve özgürlüklerinin şekillendirilmesi için çaba sarfettiklerini" söylemişlerdir. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk'ün "...Demokratik özerklik istiyoruz..." sözleri ile bunlar toplanırsa işte "...Bask modeli mi deseeem, başka model mi deseeem siyaseti" de ortaya çıkmaktadır.

WİLSON NE DİYOR...?

Peki ABD Büyükelçisi Wilson ne demektedir? Şöyle demiş: "...Kürt sorunu demokratik ve barışçı yollarla çözülebilir..." Peki kiminle "barışılacaktır?" Bir taraftan terörün karşısında olmak bir taraftan "barışçılıktan" söz etmek. Kim kiminle barışacaktır? Barış iki devlet arasında olur. Diplomatik tabir budur. Wilson "...Demokratik çözüm" derken model de artık ortadadır. BASK mı deseeem, ETA mı deseeem... Özerklik mi deseeem...

6 AĞUSTOS 1919 BELGESİ...

Geçtiğimiz günlerde özet olarak söz etmiştim. Şimdi bakınız: Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali Dönemi'nde işgal devletleri ile işbirliği yapan ama millet içinde azınlıkta bulunan Kürt Teali Cemiyeti vardı. İşte 6 Ağustos 1919 Belgesi: "..Kürt Teali Cumhuriyeti'nin temsilcileri olarak Amerikan sefaretine giden ayadan Seyyit Abdülkadir, Doktor Şükrü, eski Polis Müdürü Halil Beyler isteklerini bildirmişlerdir. Amerikan sefareti mensupları Kürt Teali Cemiyeti mensuplarına ne kadar Kürt bulunduğunu sormuşlardır..."

MUSUL VE KERKÜK...

Belge şöyle devam etmektedir: "...Kürt Teali Cemiyeti mensuplarının yaklaşık 7 milyon Kürdün İran ve Anadolu'da yaşadığı cevabı üzerine Amerikan Sefareti mensupları Abdülkadir ve arkadaşlarına, Kürtlerin hangi limanlardan faydalanmak istediklerini de sormuşlardır, Musul'un Kürdistan topraklarından sayılıp sayılmadığını öğrenmek istemişlerdir. Kürt Teali mensupları da Musul üzerinde ısrar etmişler. Karadeniz'de de bir Liman istemişlerdir, bunun şart olduğunu ileri sürmüşlerdir..." (Bak Taylan Sorgun: Mütareke Dönemi Ve Bekirağa Bölüğü. Kum Saati Yayınları)

DÖNELİM BUGÜNE...

1- Hatırlayınız: Tetikçi terör Karadeniz'e çıkmak istemiştir. Ancak Karadeniz coğrafi bölgesinde dayak yemiş geri dönmüşler ve oraya adım atamamışlardır. 2- Emperyalist Düvel-i Muazzama'nın tetikçi terörden sonra çizmeye başladığı haritalarda Mersin Limanı emperyalistlerin babalarının malı gibi Barzani sınırlarında gösterilmiştir. 3- Washington ve İngiltere'nin Irak'ı işgal ederek Irak'ın Kuzeyi'ndeki yapılandırmanın sınırları içinde Musul'da vardır. Kerkük de onun içindedir.

KAHVECİ VE SABAHATTİN...

Şimdi dikkat: ANAP'lı Devlet Bakanı Adnan Kahveci vardı. Harika çocuk diye takdim edilmişti. Trafik kazasında ölmüştür. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk "Demokratik özerklik" talebini Adnan Kahveci'nin hazırladığını ileriye sürdüğü "Merkezi yönetimlerin gücünün yerellere dağıtılmasını, Kürt kimliği üzerindeki baskıların kaldırılmasını öngören" raporuna dayandırdığını belirtmiştir. Kahveci'nin o tarihlerdeki raporu yanında Özal'ın federasyon mederasyon lafları da ortada idi. Yerel parlamentolar da gündeme gelmişti.

SABAHATTİN VE İNGİLTERE...

Seyit Abdülkadir ve yanındakilerin Kürt Teali Cemiyeti İngilizler'in himayesinde idi. Seyit Abdülkadir Cumhuriyet Dönemi'nde Musul Meselesi sırasında çıkartılan Şeyh Sait ayaklandırmasının da başında olmuştur. İngiltere Kürt devleti siyasetini 1800 yılında dışişleri dosyasına koymuştur. Şimdi dikkat: Mahalli parlamentolar fikrini ortaya atan Prens Sabahattin'in de İngiltere ile işbirliği içinde olduğu tesbit edilmişti. Bunun ortaya çıkarılmasından sonra Prens Sabahattin yurt dışına kaçmıştır. (Bak Taylan Sorgun: Mütareke Dönemi Ve Bekirağa Bölüğü)

DÖNELİM BUGÜNE...

Şimdi Washington ve Brüksel'in istedikleri de siyasi çözüm dahiliyetinde yeni Prens Sabahattinciliğe dayanmaktadır. Yani, bugün istedikleri yeni anayasa şekillenmesi tarihsel siyasetlerinin devamıdır. Washington ve Brüksel'in tarihsel siyasetleri de değişmemiştir. Şimdi "teröre siyasi çözüm" taleplerinin ardında yatan bir tarihsel siyasetleridir. Şunu hatırlamakta yarar vardır: Avrupa Parlamentosu'ndan Duff Ankara'ya geldiğinde "...Türkiye azınlıklardan müteşekkildir, yerel azınlıklar kendi partilerini kurmalıdırlar..." demişti.

ULUS VE MİLLİ DEVLET...

Emperyalizm, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali'nin Ulus devlet-milli devlet ve üniter yapı devlet yapısını içine sindirememiştir. Şimdi yapmak istedikleri de yeni anayasa baskısı ile ulus ve üniter devlet yapısını zayıflatmak istemektedirler. Siyasi iktidarın yeni anayasa hazırlıkları bu tarihsel gerçeği dikkate almak mecburiyeti ile karşı karşıyadır. Tarihsel bir sorumluluk içindedirler. Bugün yapılacak siyasi çözüm ve ona paralel olarak anayasa esaslarını değiştirmek yarın için önemli sorunlar beraberinde taşıyacaktır.

DTP-TALABANİ-TERÖR BAŞI...

DTP demokratik özerklikten söz etmektedir. Yani ayrı bir yönetim talebi. Bunun üzerine şal örtmek mümkün değildir. Bugün Irak'ın devlet başkanlığı koltuğuna oturtulmuş olan ve siyasette "kaypak siyasetçi" olarak bilinen Talabani'nin terörün yoğun olduğu ilk dönemde Şam'da terör başı ile birlikte yaptığı bir açıklama vardır. O açıklamada, "Bağımsızlık, olmaz ise eyalet ve federasyon, olmaz ise özerklik" talebi olmuştu. İşte şimdi de gele gele "ilk adımda demokratik özerkliğe kadar" gelmiştir.

TARİHSEL SİYASET...

Emperyalizmin tarihsel siyaseti açıktır. Bunun iyi anlaşılmasında sayılmayacak kadar fayda vardır. Teröre siyasi çözüm denilirken bunlar iyi düşünülmelidir. Anayasa'nın ulus devlet-milli devlet-üniter yapı esası bozulursa bunun sonunun nereye varılacağı da iyi bilinmelidir. Siyasetçiler gelirler giderler. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti hep vardır. Tarihsel sorumluluğa dikkat etmekte de sayılmayacak kadar fayda olduğu bilinmelidir.



Taylan SORGUN / Ortadoğu
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x