A(nestezi) K(ripto) P(artisi)

A(nestezi) K(ripto) P(artisi)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Tem 10, 2009 18:11

A(nestezi) K(ripto) P(artisi)

Her Allah’ın günü suni mahalle kavgaları ile uyutuluyoruz. Yöntem; “maskeli kripto siyaseti”.

“Ekonomik kriz bizi teğet geçti” diyen Başbakan’ı resmi rakamlar yalanladı. Krizin merkezi denilen ABD bile % 2.5 küçülürken Türkiye %14 küçüldü. Kısacası Başbakan halkı kandırdı. Başbakan bir konuyu unutturmak istediğinde, mutlaka kavga edecek bir saçmalık bulup suni gündemler yaratıyor.

Türkiye her yönü ile çökertiliyor, hem de “demokrasi” diye diye… Gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde milli gelir bütün halka yayılır.

Emekli açlığa mahkum. Halk fakirleşirken Başbakan'a Allah "yürü ya kulum" demiş olmalı ki, maaşım yetmiyor diye sızlandığı günleri geride bırakıp Ümraniye'de beş villa sahibi olmuş..(!) Kendine 3. Uçağı alabilecek kadar lüks merakı olan Başbakan’ın bakanı SSK’lıya 11 lira, Bağkur’luya 5 lira zam verdi(!)

Gece yarısı bir köle yasası çıktı. Suriye sınırındaki mayınlı araziyi 49 yıllığına kiralama yasasına tepki gösterenlere Başbakan ne demişti? Orada İzak çalışmayacak, Hasan, Ahmet, Mehmet çalışacak demişti değil mi? Türk Halkı’nı yabancıya maraba yapmayı maharetmiş gibi anlatıyordu.

Daha çok DEMOKRASİ deyip gece yarısı “köle yasası” çıkarmak hangi demokraside var?
İŞŞİZLİĞİ ÖNLEMEK gerekçesiyle, “KİRALIK İŞÇİLİK” dönemini başlatıyorlar.

Temizlik şirketlerinin kurulması bu yapının ön çalışması idi. Hastaneler, resmi kurumlar temizlik şirketleri ile çalışıyor. Yemek şirketleri dahil hepsi aynı mantık ile ve asgari ücretle işçi istihdam ediyor. Birçok şirket asgari ücretleri bile zamanında ödemiyor, işçiler sendikasız çalıştırılıyor.

Evrensel insan haklarına ne oldu?

Namuslu vatandaşların mağdur hale düştüğü bir ülke haline geldik.

"Din" diye diye geldiniz. Yıllarca kimseyi beğenmediniz. Sizden başka herkes cehennemlikti. Hatta Atatürk’ü toprak bile kabul etmemişti değil mi? Kapalı kapılar ardında bunları konuştunuz. Sonra utanmadan Irak’ta ABD’nin yanında yer alıp Müslümanların katledilmesine ve bütün maddi değerlerinin talan edilmesine destek oldunuz. Zalime destek olmak İslamiyetin neresinde var?

Bakınız Aslan Bulut ne yazıyor:
“2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla Tayip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı memorandumda, “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu.
Bu gizli belgenin orijinalini AKP’nin kurulmasını bekledikten sonra, Kurultay ve Yeniçağ’da, ayrıca Küresel Haçlı Seferi kitabımda yayımladım.
Başlangıçta belgenin gerçek olduğuna ben de inanamamıştım. Fakat AKP kurulup programı açıklandığında gördüm ki memorandumda yazılanlar, neredeyse aynı ifadelerle partinin programı haline getirilmiş!“

Bunlar yıllarca “Siyonizm” karşıtlığı ile siyaset yaptılar. Önlerine geleni Yahudi, Mason diye suçladılar. Sonra ne yaptılar? Yahudi kuruluşu olan CFR’nin isteklerini parti programı yaptılar.

Darbe çığlıkları arasında asıl darbeyi gerçekleştiren AKP, Türkiye’yi kendi mecburiyetlerine mecbur ediyor. Tıpkı Yahudi’nin bir başkasına vurup “elimi acıttın” diye yaygara basması gibi kendi vurup “elimi acıttın” diye yaygara basıyor.

Her yönü ile kuşatılan Türk Halkı “tabutuna son çivi ne zaman çakılacak” diye bekliyor.

Osmanlı’nın son günlerinde yaşadığımız bütün hain odaklar işbaşında. O dönemde emperyalistlerin kucağına oturup kendi milletine ihanet eden cemaat, tarikat, Ali Kemal gibi gazeteciler, Galata Tefecisi iş adamları iş başında.

Türk insanının bağımsızlığı, geleceği, ekmeğini pazarlıyorlar.

Bakınız Odatv.com’da ne yazıyor:
Geçen haftayı Washington’da geçiren Cemaat'in yayın organı Today’s Zaman ekibinin resmi yetkililerle yaptıkları görüşmelerde Amerikalılar’a “Türkiye’de askeri vesayet var. Darbe oluyor niye müdahale etmiyorsunuz” diye ülkelerini şikayet ettiği iddia ediliyor.”

Başka bir haberinde ise;
“Cemaat’in ABD maceralarına bir yenisi daha eklendi. Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Rumi Forum’un 10. Yıl kutlamasında, 1915 olaylarını ilk kez “Soykırım” olarak niteleyen ve ABD ile Türkiye arasında diplomatik krize yol açan ABD’nin Eski Erivan Büyükelçisi John Evans, en önemli konukların ağırlandığı protokol masasında ağırlandı. Evans, ABD'deki Ermeni lobisinin en sevdiği diplomatlar arasında.
Son dönemde Yahudi Lobisi ile arası açılan Cemaat’in şimdi Ermeni Lobisi’ne yaklaşma çabaları içinde olduğu belirtiliyor. Odatv”

Fetullah ve AKP’nin içindeki Fetullahçı bakanlar… Ordu üzerinden Türk Milletine uygulanan psikolojik savaş.

Uyuştur, unuttur, değersizleştir, içini boşalt. Delilsiz suçla, olmayan delile resmi suçsuzluk ispat belgesi iste ..(!) Hitler demokrasisi.

Askerleri sivil mahkemelerde yargılamayı “demokrasi”nin gereği diye lanse edenler, anti demokratik seçim sistemi değiştirilsin demiyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda ağzını açmıyor, kalem oynatmıyor.

Milli Eğitim’in dershane soytarılığına teslim edildiği gerçek demokrasi ile yönetilen tek bir ülke gösterin!

Her gece yarısı(ekspresi) yasasına AB kılıfı uyduranlar memurun sendikal haklarının “İLO sözleşmesine Çiller döneminde imza konmasına rağmen” verilmesi hakkında niye tek kelime etmiyor, tek cümle yazmıyor?

Demokrasilerde TMSF yolu ile el konulan malların yandaşlara değerinin çok altında verilmesi var mıdır?
Vatandaşın hakları korunuyorsa ancak o zaman demokrasiden söz edilebilir.

Hangi demokratik ülkede böyle bir basın ve medya yasası var?

Yurt dışında serbest gazetecilik yapan tanıdığıma Türkiye’den bir televizyon kanalı iş teklif etmiş. Gazeteci arkadaş diyor ki; “-Televizyon çalışanları sigortasızdı. Bir gazeteci için haber budur. Bana haber olacak bir kanalda çalışamazdım.”

Ne komik değil mi? İşçi hakkını koruması gereken medya kendisi işçi istismarı yapıyor. Gazeteler A.A., İHA, Cihan Haber gibi ajansların üyesi. Haberler buralardan servis ediliyor. A.A. zaten hükümetin tekelinde. İHA belli. Cihan Haber Ajansı Fetullahçılar’ın elinde. O nedenle Türk Halkı gerçek anlamda haber alamıyor. Kimse basın yasasını demokratik bir ülkeye göre düzenlemekten bahsetmiyor.

Demokrasi, Ordu ve emperyalizme karşı direnen muhalifleri terbiye amaçlı kullanılıyor. Tıpkı ABD’nin Afganistan’a, Irak’a uyguladığı demokrasi gibi..(!)

İngiltere’de yaşayan bir gazeteci arkadaş İngiliz yargısı için:”Yargıçlar aristokrat ailelerden seçiliyor. Maddi problemleri yok. Çoğunun çocuğu yok” demişti. Bizde ise Adalet Bakanı’na bağlı yargıya güvenmemiz isteniyor. Bir yargı mensubu ne demişti? Vicdan ile cüzdan arasında kalmaktan bahsetmişti değil mi?

Türkistan Ve Uygur Türkleri

Çinliler yıllardır Uygur Türkleri’ne soykırım uyguluyor. Önceki yazılarımda bahsetmiştim. Peki biz ne yaptık? Mesut Yılmaz Başbakan iken gizli bir genelge ile Uygur Türkleri’nin Türkiye’de ki faaliyetlerinin yasaklanmasını istedi. Uygur Türkleri işkencelerden geçirilirken, idamlar yaşanırken Başbakan Yardımcısı olarak Çin’e giden Devlet Bahçeli Çin Devlet Başkanı’na “BARIŞ” ödülü verdi(!) Tayyip Bey’de “biz Çin’in bütünlüğünden yanayız” diyerek bu zulümleri görmemezliğe geldi.
Filistin için ayağa kalkanlar, Müslüman Uygur Türkleri için ne yapacak şimdi göreceğiz!?

Geldiğimiz Nokta:

Türk Milleti “olmak ya da olmamak” sürecini yaşıyor.
A(nestezi) K(ripto) P(artisi) kurumları çatıştırarak, etnitiseyi öne çıkararak, fakirleştirerek uyutuyor, bulanıklık yaratıyor, körleştiriyor.

Olmak ya da olmamak!!

Kripto: Siyasal inancını gizleyen kimse, gizlilik taşıyan belge.


Zahide UÇAR - İnternetajans
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x