AB Uyarınca Diplomalarınız Elinizden Alındı / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

AB Uyarınca Diplomalarınız Elinizden Alındı / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Türk-Kan » Cum Şub 04, 2011 13:21

AB Uyarınca Diplomalarınız Elinizden Alındı

Fotokopiyle çoğalttığım yazıyı metroda yanımdaki bayana verdim. Hemşireydi. Gazetede dün gördüğü “Diplomalı hemşire aranıyor” ilanını anlattı. Diplomasız hemşire mi olunur demiş, bir anlam verememiş. “Bu yazıyı okuyunca anladım” dedi.

Artık Amerikan usulü, pansumancı, iğneci, serumcu, masajcı, sondacı gibi parçacı hemşirecikler dönemi geliyor. Öğrenmek isteyen ayrı ayrı sertifika alacak, ayrı ayrı kurslara gidecek, her birine ayrı ayrı para verecek… “Yaşam boyu öğrenme” modeline geçiyoruz.

Bir mesleğin gerektirdiği dersleri tek bir okulda devlet eliyle öğretmek bitiyor. Hemşirelik Meslek Lisesi de kapanacak ve öğretmeni de artık yetişmeyecek… Anlattım.

İyice şaşırdı ve “Evet, doğru, hemşirelik okullarına artık öğretmen yetiştirilmiyor, fakültemiz yok” dedi. Kendisiyle gurur duydu, “Ben bir diplomalı hemşireyim” dedi mutlulukla.

Ama, artık kendinden sonraki gençler aynı mutluluğa erişemeyecek. Bundan söz edince hüzünlendi. “Bu yazıyı çoğaltıp ben de dağıtabilir miyim?” dedi inerken.

Kızılay’da otobüs kuyruğunda gençlere “Diplomanızın kaldırıldığını biliyor musunuz?” diye sordum. “Benim diplomam var” dedi bir tanesi, Bilkent Mühendislik mezunuymuş. “Mühendislik diploması mı yoksa mezuniyet belgesi mi verdiler sana?” dedim. Şaşırdı, bir düşündü, “Evet haklısınız, ‘mühendislik fakültesinden şu dereceyle mezun olmuştur’ yazıyor. ‘Fakültemizden şu dereceyle mezun olarak Elektrik Mühendisi olmaya hak kazanmıştır’ demiyor.” Sonra hatırladı, verilen belgenin üzerinde ‘Mühendislik Diploması’ yazmıyordu.

Kuyrukta bir genç kızımız Kız Meslek Lisesinde Çocuk gelişimi okuyor, ama fakültenin kapandığını bilmiyor. “Yani ben şimdi Çocuk Gelişimi dersinin öğretmeni olamayacak mıyım?” diyor. 2 yıllık meslek okuluna sıfır puanla sınavsız gidecek, oradan çocuk bakıcısı olarak çıkacak, Kız Meslek Lisesindeyken okuduğu derslerin çok altında bilgiyle yüksek(!) okuldan çıkacak; sadece bebeğin altını değiştirme sertifikası, sadece bebeğin mamasını yedirme sertifikası… Düş kırıklığına uğradı.

Kuyrukta bir bey, İmam Hatip Meslek Lisesinin kapatılacağına, sertifikalı kurslara döneceğine inanmıyor, almıyor uzattığım yazıyı.

Ulus Atatürk Kız Meslek Lisesine gittim, bahçede okulun Çocuk Gelişimi öğretmeniyle karşılaşıyorum, beni tanıyor. “Sabah gelseydiniz, sizi drama dersime davet ederdim, bize bir uygulama gösterirdiniz” diyor. Bildiriyi veriyorum eline, duymamış, şaşırıyor. “Eğitim Küresel Piyasaya Teslim” kitabımdan imzalı istiyor.

Bu okulun hiçbir öğretmeni ve hiçbir öğrencisi kalmayacak, çünkü yerine otel yapılacak, Atatürk tabelası da, okulun yetiştirdiği ünlü modacıların anıları da yok olacak.

Merkezdeki böyle köklü meslek liseleri arsası için satılacak.

Gencecik insanlar ne yaşadıklarını bilmiyorlar. Fen Fakültesi diplomalarının kaldırıldığını bilen sadece bir kişiye rastladım.

Haberlerde, ne kadar basit soruları bile bilmeyen gençlerimizi aşağılayarak anlatmak modası var şimdi. Ben eline bildiriyi verirken birisi diyor ki, “Haberlerde vardı, gençlerimiz hiçbir şey bilmiyorlar… Okumasınlar daha iyi.” İşte bunu dedirtmek için o haberler tertipleniyor, onu bilmiyor.
Öyle insana öyle soru sorarsın, onu da haber yaparsın… Haber değeri nedir bunun diye sormazsın. Kitleleri önce ne kadar aptal olduklarına inandırmak psikolojik harptir!

Başkasının bilmediği soruyu kendisi biliyor ya, mutlu olmasına yetiyor. Aynı insana kaybettiği haklarını soruyorum, haberi bile yok. İnsanımız ne kadar uyutulmuş, görüyorum. Bildiri dağıtmamdaki amaç da zaten ulaşabildiğim kadar insanı ayıktırmak…

    -Diplomalarınız elinizden alındı, biliyor musunuz?

    -AB Protokolü uyarınca 1990’dan beri alınmış bütün diplomaların geçersiz olduğunu, biliyor musunuz?

    -Gazetecilik diplomaları artık geçersiz oldu, biliyor musunuz?

    -YÖK yerine MYK geldi, biliyor musunuz?

    -Fakülte müfredatları lise düzeyine indirildi, biliyor musunuz?

    -5544 sayılı bir kanunla sertifikalı, paralı sınav sistemi geldi, biliyor musunuz?

    -5544 sayılı kanun anayasaya aykırı, yabancılara üstünlük getiriyor, biliyor musunuz?

    - Teknik Eğitim Fakülteleri kapandı, meslek liselerine artık öğretmen yetişmeyecek, biliyor musunuz?

    -Artık usta ve kalfa yetişmeyecek, sadece çırak olunabilecek, biliyor musunuz?

    -Okul yerine “Yaşam boyu öğrenme” adı altında paralı sertifikalı kurslar geliyor, biliyor musunuz? (Gazi Eğitim’in bahçesindeki bütün panolarda reklamı var. Camilerde hutbe olarak veriliyor.)

    -Sadece okuma yazma bilmek, sertifika veren kurslara gitmek için yeterli olacak. Her yaştan insanla orada bir arada olabileceksiniz, herkes istediği kıyafetle, sarıkla şalvarla fesle takkeyle kursa girebilecek, biliyor musunuz?

    -İmam Hatip Lisesinde okutulan derslerin her birini, cemaatlerin kendi paralı kurslarında vereceğini, biliyor musunuz? (Diyanet İşleri ve İlahiyat fakülteleri kapanır!)

    -Sabah gazetesinde çalışanların kapı gibi gazetecilik fakülte diplomaları yok sayıldı, Amerikan sınav şirketinden sertifika almaları için işten atıldıklarını, biliyor musunuz?
İşte böyle… Şu TV kanalları bizi böyle başkalarının bilgisizliğiyle alay ederek sığ bir üstünlük duygusuna sevk ediyorken, biz rehavete erdirilirken elimizden kapı gibi diplomalarımız alınıyor…

Nasıl, bunca yıl emek vererek kazandığımız diplomalar, kurduğumuz fakülteler, edindiğimiz bilgiler yok sayıldı… Bu savaş değil de nedir?

Tıpkı kurutulan derelerimiz gibi… Torbalara tıkılan haklarımız gibi… Kuşların, ceylanların, karıncaların hakkını bile vermeden borulara hapsedilen sularımız gibi…

İnsanoğluna bu kadar cefa reva mıdır?

Hele düşmesin yola diplomaları elinden alınanlar… Hele hele dereleri elinden alınan sarı yazmalılar, Şebinkarahisarlılar, İkizdereliler, Toroslular, Askoroslular, Borçkalılar, Hopalılar…

Su kaynaklarınız kurutulurken ne yapacağınızı biliyorsunuz…

Bilim kaynaklarınız kurutulurken ne yapacağınızı da düşünmeye başlasanız…




Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 3 Şubat 2011
mahiye@gmail.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x