ABD’NİN MUSUL OPERASYONU, “KÜRT KORİDORU” PLANI VE TÜRKİYE’NİN KONUMU/ MİTHAT AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

ABD’NİN MUSUL OPERASYONU, “KÜRT KORİDORU” PLANI VE TÜRKİYE’NİN KONUMU/ MİTHAT AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Sal Eki 18, 2016 14:04

Müttefik Kim?

Resim


ABD ve Fransa'nın Musul'da başlattığı operasyonların asıl amacı terör örgütü IŞİD'i bölgeden tasfiye etmek değil. IŞİD'in bölgeden tasfiye edilmesi ile beraber, operasyona aktif olarak katılan Peşmergenin bölgede hakimiyetini garanti altına almak ve peşmergeye "meşru" bir egemenlik zemini yaratmaktır.


ABD ve Batı, aynı taktiği Suriye'de PYD/PKK üzerinden uyguluyor. IŞİD'in Suriye'de PYD'ye karşı net bir direnme çizgisi ortaya koymadan geri çekildiği bölgelerdeki oluşan boşluk, ABD Hava Kuvvetleri desteğindeki PYD/YPG tarafından doldurulmaktadır. . ABD’nin bu taktiği sayesinde bölücü terör örgütü ilk defa Suriye'de kara hakimiyeti sağlamaya dönük bir tecrübe edinmektedir.


Böylece ABD Irak'ın kuzeyinde doğrudan denetlediği ve silahlandırdığı peşmerge ile Suriye'nin kuzeyinde hava desteği sağladığı ve donattığı bölücü terör örgütü aracılığıyla, Doğu Akdeniz'e kadar uzanan, geniş bir kara alanına egemen olmak planını ortaya koyuyor.


Irak'ın kuzeyindeki bölge ile Suriye'nin kuzeyindeki bölge birleştirildiğinde, Türkiye'nin Irak - Suriye sınırından bizzat kuşatıldığını anlamak için "uzman" olmaya gerek yok.

Suriye Operasyonu ve “Kürt Koridor” Bağı

Türkiye, Suriye'de yürüttüğü askeri harekatta, IŞİD'in sistemli ve planlı geri çekilmesini göz önünde bulundurmaz ve IŞİD'in boşalttığı bölgeye PYD/YPG'nin ABD denetiminde hakim olacağını hesap etmezse, etrafımızdaki kuşatma sürecini kendi ellerimizle hızlandırırız.


Suriye, Irak ve Musul üzerinden ortaya koyulan her askeri operasyon ve harekat, ABD'nin bölgesel egemenlik planları göz önünde bulundurularak yürütülmeli.


Bununla beraber, ittifak politikasının da "ABD'nin çıkarlarına yönelik" ve "ABD'nin çıkarlarına aykırı olan" ittifak politikası şeklinde net çizgilerle ayrıldığını bilmek gerekiyor. ABD'nin çıkarına olanın, bizim zararımıza; ABD'nin aleyhine olanın bizim faydamıza olacağını bu sağlamadan çıkarmamız mümkün.


O halde bölgesel ittifak politikamızın da ( farklı bir ifade ile dış ilişkilerimizin ) bölge ülkeleri ile işbirliğine dönük olması gerektiği sonucunu çıkarmamız gerekiyor. Bunun yolu bölgede, kısa sürede dağılacak olan ÖSO gibi “toplama” milis yapıları ile kurulan ittifak değil; bölge devletleri ile oluşturulacak koalisyondur.

Resim

Yazının girişinde bahsettiğim Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması düşünülen "Kürt Koridoru" planı, başta Türkiye olmak üzere İran, Suriye ve uzun vadede Rusya'nın çıkarlarını ve egemenliğini tehdit eden bir plandır. Bu plana karşı uygulanacak devlet aklı, bölge devletleri ile ittifak olmalıdır.


Bu ittifakı bizim dışımızdaki şu ya da bu devletin çıkarı için değil, en başta Türk ulusunun egemenliği, bağımsızlığı ve Türkiye'nin toprak bütünlüğü için istemek gerekiyor.


Suriye, Irak ve Musul konusunda, bölgede iki kamp vardır:


ABD'nin çıkarlarını savunanlar ve ABD'nin çıkarlarına karşı kendi egemenliklerini ve toprak bütünlüğünü savunanlar.


Türkiye ve Türk ulusu, genetik hafızasının kendisine kazandırdığı bilinçle ikinci tercihten yana tavır koyacaktır.

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226

Mithat Akar - Gaziantep
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x