ABD, Türkiye’ye rotasını değiştirmesini söylemeli / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

ABD, Türkiye’ye rotasını değiştirmesini söylemeli / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

İletigönderen Erkan Güçiz » Cmt Oca 25, 2014 17:12

23 Ocak 2014 tarihli Washington Post gazetesinde, Morton Abramowitz, Eric Edelman ve Blaise Misztal imzalarıyla çıkan “ABD, Türkiye’ye rotasını değiştirmesini söylemeli” başlıklı yazı Türkiye’yi kimlerin, nasıl yönettiği konusuna bir defa daha açıklık getirdi.

Recep Tayyip Erdoğan’ı “keşfeden, adam eden, başbakan yapan ve yıllarca cilalayanlar” şimdi kontrollerinden çıkan bu “robot” ile ne yapacaklarını bilmiyorlar.

“Türkiye’nin iç işlerine karışmayız” sözünün ne kadar içi boş bir geçiştirme olduğunu açıkça söylemekten çekinmiyorlar.

Elinde beyzbol sopası ile resim çektirip medyaya servis eden Obama’nın, Recep Tayyip Erdoğan’ı “azarladığını” biliyorduk da böylesine bunu ortaya dökeceklerini hiç beklemiyorduk.

Anlaşılan, Recep Tayyip Erdoğan için “artık bundan sonra ıslah olmaz” kararı çıkmış. Hakkında hayırlı olsun Sayın Başbakanımızın.

Son on yıllık başarıları ne olursa olsun, Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin zorlukla yürüyen demokrasisini yıkıyor. Bu Türkiye ve Türkiye’nin Batılı müttefikleri için çok büyük bir sorun. Kısa vadeli çıkarları zedeler korkusuyla sessiz kalınması Türkiye’nin uzun vadeli istikrarını risk altına sokar.

Dikkatle ve etraflı olarak araştırılmasını sağlayacağına, Erdoğan suçlamaların üstünü örtüyor.

Ve geçen yaz hükümet karşıtı protestolarda olduğu gibi olayları (yolsuzluk soruşturmalarını) kendisine yönelik bir büyük komplo olarak gösteriyor. Muhalefet partilerinin ve dış güçlerin bu komplo içinde oldukları söyledi ve hatta ABD büyükelçisini sınır dışı etmekle tehdit etti.

Bu taktikleri yeni değil. Erdoğan, sıkıştırıldığında, anlaşma değil, rakiplerini yok etme yoluna gitti.

Türk demokrasisinin çöküşü ABD için bir ikilem doğuruyor. Erdoğan’ın bugünkü rotası Türkiye’yi, kusurlu demokrasiden oligarşiye götürecek. ABD’nin yakın bir müttefiki ve bir NATO üyesi için böylesine bir son bizim ilişkilerimizi, ABD’nin zaten sarsılmış olan itibarını ve bölgede demokrasinin geleceğini derinden etkiler.

Dışişleri Bakanı John Kerry geçenlerde, arkasında duran Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile, yüzüne bakmadan, ABD’nin demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne bağlılığı konusunda sıradan bir konuşma yaptığında, ABD’nin Türkiye’nin iç işlerine karışmayacağını ısrarla belirtti ve karşılıklı ilişkileri övdü. Pek tabii ki Davutoğlu da aynı fikirde idi.

Erdoğan’ın, bu “sözde ABD’nin Türkiye iç işlerine karışması”nı kınaması Washington’u güç bir duruma sokuyor: ABD yolsuzluk skandalı konusunda ağırlığını koyarsa Erdoğan’ın suçlamalarının aslı varmış havasını yaratacak ve daha çok kişi onun tarafında olacak.

Erdoğan’ın iktidarı boyunca, olumsuz gelişmeler karşısında ABD’nin yaklaşımı, arada bir özelde azarlamaların dışında kamuoyunda sessiz kalmak oldu.

Doğrusu, ABD’nin bu sessizliği Erdoğan’a cesaret vermiş olabilir.

Erdoğan, Türkiye’nin ABD ile ortaklığını ve Başkan Obama ile kişisel ilişkisini, kendi meşruluğunu ispatlamak için istismar etti. ABD’nin onun son zamanlardaki davranışlarını kamuoyunda ve özelde çok daha şiddetle kınaması bu efelenmesini sakinleştirebilir. Ancak, ABD’nin Türkiye’de önemli çıkarları var; ne sessiz kalmak ne de basmakalıp laflar Türkiye’nin politik çöküşünü durdurmaya fayda etmez.

Erdoğan Türk demokrasisine çok büyük zararlar veriyor. ABD, özelde ve kamuoyunda onun bu aşırı davranışlarının ve demagojisinin Türkiye’nin siyasi kurumlarını, değerlerini ve ABD Türkiye ilişkilerini tehlikeye attığını, açıkça söylemeli.


Tarafsız Politika Merkezi Türkiye Masası eş başkanları Morton Abramowitz ve Eric Edelman ABD’nin Türkiye eski büyükelçileridir. Blaise Misztal, merkezin dış politika masasına vekâleten bakmaktadır.



Kaynak: http://www.washingtonpost.com/opinions/the-united-states-needs-to-tell-turkey-to-change-course/2014/01/23/3525bf52-7eda-11e3-93c1-0e888170b723_story.html
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x