Ahlakını kaybeden bir toplum.

Ahlakını kaybeden bir toplum.

İletigönderen zafer atun » Çrş Eyl 05, 2018 9:39

Kahraman bakkal süpermarkete karşı aslında bir kara komediydi. Küçücük bir işletmenin büyük sermayeli çok daha büyük bir işletmeye karşı var olma, daha doğrusu yok olmama savaşımını anlatıyordu. Bugünse sadece roller değişti; memur, emekli,işçi ve binlerce dar gelirli sabit maaşlı insan fırsatçı esnafa, fırsatçı marketlere, fırsatçı işletmelere her tür fırsatçılığa karşı artık var olma savaşımına giriyor. Bu mücadele kısa vadeli bir mücadele olmayacak, uzun ve yorucu bir mücadele olacak ve yukarıda saydığım o sabit gelirli dar gelirli insanların bu savaşta en ufak bir şansları maalesef yok. Hiçbir zaman da olmadı olmayacak.

2018 Türkiye için iyi bir yıl olmadı. 3,76 ile başlayan Merkez Bankası ABD doları döviz kuru, Ağustos sonunda 6,84 rakamını gördü. Bu ise 8 aylık bir süreçte ülkede %82 devalüasyon(paranın değer kaybı) olduğunun en bariz göstergesi. Sokaktaki adam önce bunu anlayamadı “nasıl olsa benim dolarım yok bana ne” dedi ancak kazın ayağı durumun öyle olmadığını acı acı göstermeye başladı. Akaryakıt zamları ile başlayan zam furyası bir anda tüm sektörlere yayıldı, duracak gibi de görünmüyor. Nasıl dursun, baktı fırsatçı esnaf, hemen sebzenin meyvenin yumurtanın peynir ve yoğurtun vb fiyatlarını %20 lerden başlayan oranlar ile arttırmaya başladı. Savunmaları da çok komik süte zam 2 -3 hafta sonra gelmesine karşın pazarcı esnafı yoğurta %20 zammı erkenden yaptı. Sebze meyvede bundan nasiplendi. Yumurtacıdan aldığım 15 tanesi 4,5 olan yumurta 7,5 lira oldu, zam oranı %67. Ben artık sebze meyve harici pazardan başka bir şey almıyorum. Protesto amaçlı bazı ürünlerde markete yöneldim; çünkü o bazı ürünler inanın şimdilik markette daha ucuza satılıyor.Onlar da fiyat değişikliği yapana kadar.
Esnaf kendi ayağına sıktığının bilincinde değil, yaptıkları keyfi zamların kendilerine kısa vadede kazanç uzun vadede zarar getireceğini göremiyor. Çünkü pazara sabit gelirli insanlar gidiyor onların da aldıkları maaşlar artmadığına göre, alım güçleri azaldığına göre alımları da günden güne düşecek. Esnaf da bir pazarda satacağı mesela 100-200 kilo ürün yerine 75 kilo satışla yetinmek zorunda kalacak. Aslında kazancı düşecek. Başka bir yöne dönelim marketlere bakalım.
Marketlerde oyun daha üçkağıtçı ve kandırmaya yönelik. İlk önce etiket ile kasa örtüşmüyor fark ederseniz etiket düzeltilmemiş diyorlar, bir gecede mesai yaparak tüm etiketleri %30-40 zamlandırdılar. Bahaneleri hazır, artık bu ürünler daha pahalı geliyor mecburduk zam yapmaya. Yalandan kim ölmüş. Marketlerin mal aldığı firmalar ayrı bir facia paketli ürünlerin gramajlarından usul usul çalarak insanları kandırıyorlar. Aldığınız ürün 1 kilodan, önce 900 grama, bugünse 750 grama düşürüldü. Hesapta vatandaş fark etmeyecek.Fedakarlık ise hep vatandaştan beklenecek.Hiç bir işletme firma kazancından karından fedakarlık yapmayacak. Oldu hatta gözlerim doldu.
Bugün süt aldığımız sütçüden de mesaj geldi. Çiğ süte %46 zam yaptı hatta 5Lt aldığınızda süt ucuzlayacağına daha pahalıya geliyor. Merak edene söyleyeyim litresi 4,75 , yersen. Süte devlet tarafından verilen zam 27 kuruş yeter yetmez ayrı bir tartışma konusu. (Markette 1 LT Pınar uht süt 3,5 Lira)
Bu verdiğim örnekler fırsatçılık değil de nedir. Aldığımız ekmekten, süte dışarda yediğimiz simite kadar herşey insafsızca zamlandı, hepsinin de bir bahanesi var.
Bu kadar zamma, keyfiliğe karşın canım ülkemde çalışan bir kontrol ve denetim mekanizması maalesef yok. Bir zabıta teşkilatı olmasına karşın ortada (pazarda,çarşıda vb) bir tek zabıta memurunun olmaması ise çok ilginç. O zaman benim vatandaş olarak devlete ödediğim vergilerle bu zabıtaya neden maaş veriliyor ve bu teşkilat ne işe yarıyor. Bir yaptırım gücü ve etkisi yoksa kapatın gitsin. Hiç olmazsa bütçede ufak bir tasarruf olur.

Bu zamların esas nedeninin hükümetin yanlış ekonomi ve tarım politikaları olduğu ortadayken, hükümetten ise vurguncu ve fırsatçılara geçit verilmeyecek gibi boş demeçlerden başka, bir tepki önlem ya da yaptırım gelmezken vatandaş sahipsiz kalır. Evet önce yıllar içerisinde ahlakı erezyona uğrtarak bizi bugüne hazırladılar. Bencil, fırsatçı kendinden başka, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen insanlar haline getirildik. Toplumda ne bir dayanışma, ne bir yardımlaşma, ne bir hoşgörü ne de vicdan kalmadı. Hiçbir şeye tepki vermeyen, başına gelen her olumsuzluğu allaha havale eden, buna da alışırız diyen, olumsuzlukların nedenlerini hiç düşünmeyen biatçı, cahil, zavallı bir toplum olduk. Yapanın yanına yaptığı hep kar kaldı, işte tam da bu yüzden artık herkes kötü değil, çok ama çok daha kötü oldu.
O zaman, ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyerek pekin ördeği siparişimizi verip fransız sodamızı içelim. Bir yandan da çalan o hoş arabesk müziğe kulak kabartalım. Sonra mersedes arabamıza binip rezidansımıza gideriz. O zaman Çalsın sazlar…

Zafer ATUN
01/09/2018
zaferatun.wordpress.com
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 147
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Re: Ahlakını kaybeden bir toplum.

İletigönderen Toprak123 » Pzt Eyl 10, 2018 16:52

Paylaşımınız için teşekkürler hocam...
Kullanıcı küçük betizi
Toprak123
Üye
Üye
 
İletiler: 49
Kayıt: Cmt Kas 19, 2016 15:31


Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x