Ahmaklar Dükkanı Ve Satır Araları

Ahmaklar Dükkanı Ve Satır Araları

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt May 11, 2009 21:50

Ahmaklar Dükkanı Ve Satır Araları

Garip bir ülkeyiz vesselam. Hainin, satılmışın, ucuzun, eşkiyanın, talancının, yalancının böylesine iltifat gördüğü başka bir ülke var mı acaba?
Birtakım basının sponsorluğunu yaptığı ahmaklar dükkanının müşterisi çok. Üstelik 3 ahmak alana beşi bedava(!).. Bu Ali Kemal bozması, “Kürt Teali Cemiyeti” üyesi kılıklı herifler her gün alkışlar ve bol bahşişler ile arz-ı endam ediyorlar.

Ahmaklar dükkanının müşterisi çok.

Bir seçim bitti, Başbakan seçim sonuçlarını fatura ettiği birtakım bakanları değiştirip makyaj tazeledi. İngiliz bakanımız ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı oldu. Kraliçe’ye bağlılık yemini etmiş bir bakan. Yani, İngiltere’nin çıkarlarına ters düşen bir faaliyette bulunursa İngiliz Vatandaşı olduğu için “İngiltere’de yargılayıp bizden iadesini isteyebileceği” bir bakan. Nedense bu konuyu herkes göz ardı ediyor.

Türkiye ve İngiltere’nin çıkarlarının çatıştığı noktada Sayın Bakan ne yapar acaba?

Ülkeye bakın, bu durumu görmeyen Bahçeli dışarıdan bakan atanmasını konu ediyor. Üstelik kendileri Derviş’i ABD’den ithal etmeyi içlerine sindirmişlerdi. Bu lafı ettiği an cevabın ne olacağı belli iken insan böyle akla ziyan bir lafı niye eder?

Böyle siyaset, böyle sığ muhalefet olur mu? Türkiye’de oluyor maalesef. Eeee, böyle muhalefetin böyle iktidarı olur tabii.

22 Temmuz genel seçimlerinde saat 21’de seçim sonuçları belli olmuştu. Yerel seçimlerde sandığa sahip çıkılınca seçim sonuçları ertesi güne kaydı. Başbakan Adana seçimini şaibeli buldu. Biz 22 Temmuz seçimlerini de şaibeli buluyoruz ama şimdilik malımız alıcı bulmuyor.

Rağbet ahmaklar dükkanına, 3 alana 5’i bedava…

Mitoz Yolu İle Çoğalan İhanet…

Taşlar bağlandı ya, her türlü ihanet meydana çıktı. Sözde Kürdistan’ın sınırını çizen mi dersin, bebek katili ile uzlaşma isteyen mi dersiniz, seç-beğen-al…

Nasıl olsa meydan boş! Hükümet AB-ABD’nin talimatlarını “şak” diye nasıl yerine getiririm telaşında.

İstanbul’da birtane teröristi yakalama adına bir şehit veren emniyet, bir vatandaşımızın ölümü ve birçok yaralanma ile operasyonu ancak bitirebildi. Emniyet savunmasını delik-deşik olmuş bir kapı üzerinden yaptı(!) Başbakan hemen polise sahip çıktı. “BİR KUSUR YOK(!)”

Emniyeti kahramanca savunan Başbakan, Aktütün baskınında orduya her yönden saldırılırken herhalde dilini yutmuştu(!) Bu farkı kim gördü diyeceğim ama “kalem fahişesi” haline gelmiş belli bir takımın zaten görme gibi bir dertleri olamaz. Onlar birilerinin bak dediği yere bakmakla, yaz dediğini yazmakla görevli.

Mardin Katliamı Mı?

Ben bu resmi bir yerden hatırlıyorum. “Kalbine kurşun yemiş bir bebek resmi.” PKK’nın yeni palazlandığı ve Özal’ın üç-beş çapulcu dediği dönemlerde Beşbağlar katliamı yapılmıştı. O katliam ile Mardin katliamı neden bu kadar benzeşiyor acaba(!)?..

Soyadı Türk olan Mardin ağası ne buyurmuş? Silahları devlet vermese katliam olmazmış? Söze bak, sözde ki zekaya bak (!)…

Kanlı örgütünüzün eline silahları kim verdi? Devlet mi?

Bir satır arası daha:

Bahçeli’ye, Baykal’a, yazarına-çizerine sürekli laf yetiştiren RTE neden DTP’lilere hiç cevap vermez? İnsanların özel yaşamına girip köpeğine kadar konu eden RTE için “Kürdistan’ın sınırlarını belirledik” sözü daha mı önemsizdir?

Yoksa “bir yazımızda belirttiğimiz gibi” DTP AKP’nin mayın eşeğidir de, DTP’ye kendi hedefledikleri yolun mayınlarını mı patlattırıyorlar? Bütün alıştırmaları DPT üzerinden mi yapıyorlar?

DTP’nin dokunulmazlığı başka nasıl izah edilir?

Sanki Ali Kemal ve Şeyh Sait yeniden dirildi, Kürt Teali Cemiyeti, Hınçak-Taşnak Cemiyeti yeniden kuruldu.

Bu arada “tohumlarımız yok ediliyor” yazıları…

Bu yasa çıkarken nerede idiniz? Bir doktor televizyonda “artık 23 yaşında menapoza giren kadınlarımız var” diyordu. Sonra da “hormonlu domatesler mi nedir?” diye ilave ediyordu.

Bir ülkede üniversiteler devşirildi ise, kalemini satan kalem fahişeleri astronomik ücretlerle görevini yerine getirip bir de itibar görüyorsa… O ülke nasıl aydınlanır? Çiftçiyi, vatandaşı uyarmakla görevli olanların büyük çoğunluğu AB fonlarından para alıp sustu. Sivil toplum örgütleri büyük oranda SOROS sivil toplum örgütlerine dönüştü. Muhalefet GDO yasasını es geçti.

Biz 2006 Yılında bu köşede yazdık. Sonuçta bir internet sitesi idi ve elimizden bu kadarı geliyordu.

Ahmaklar dükkanı açıldı. Birçok basın ve Soros sponsor oldu. 3 alana 5’i bedava diye koşan bir millet…

Ne zaman uyanacaksınız? Coni ve itilaf devletleri kapınızı çalınca mı?


Zahide UÇAR
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Zahide UÇAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x