Nuray Mertin yazısı
BİR grup aydının başlattığı "Ermenilerden Özür Diliyoruz" kampanyasına en farklı yaklaşım, kadim dostum Nuray Mertten geldi...
Nuray, Radikalde yazdığı yazıda, meselenin can damarını ortaya koydu.
Bu önemli yazının sadece Radikalde yayınlanmasına gönlüm elvermedi...
Biraz kısaltarak da olsa alıntılamamın nedeni budur... İşte o yazı:
* * *
"Milli duygularım zayıftır... Milli maçlarda heyecanlanmam... Türkiye ve Türkler üzerine söylenen her şeyi üzerime alınmam... Orta tahsilli Batılıların, Türklere dair önyargıları beni yaralamaz... Bunları değiştirmek için kendimi paralamam.
Tam da bu nedenle...
Son zamanlarda yaygınlaşan ve özetle Türklerin, neredeyse dünya tarihinin en kusurlu milleti olduğu şeklinde tezahür eden abartılı özeleştiri hezeyanını anlamakta zorlanıyorum.
Türkleri ya da Türklüğü dünyanın merkezi olarak gören, toz kondurmayan, kaşının üzerinde gözün var dedirtmeyen, sığ ve kaba milliyetçilik, tanıdık bir garabet...
Şimdi tam tersi istikamette aydın Türklerin tarihsel utançlardan sıyrılarak, kendilerini iyi, medeni hissetmek için başlattıkları başka bir garabet söz konusu...
Bu iyi ve medeni hissetme ihtiyacından kastettiğim de, aslında Batılıların gözünde iyi ve medeni olmak...
Türklerin tarihin diğer ırk / millet / grupları içinde sıradan bir yeri olduğunu, sevap ve günahlarının da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var.
Ancak bu türden bir soğukkanlılıkla yakın tarih değerlendirmelerinde milliyetçilerin savrulduğu güzelleme ve kusurları inkár sığlığının simetriği bir sığlığa savrulma tehlikesinden korunabiliriz.
Bu çerçevede imzaya açılan metne dönersek...
Metne ilişkin tek itirazımın son cümlenin devamındaki özür dileme olduğunu belirtmek istiyorum.
Özür dileme konusunda tutukluğum olduğu için değil...
Kimin adına kimden özür dilemek durumunda olduğumu kavramakta zorlandığım için...
Kendimizi nasıl tarif ediyoruz? Türkler veya Türkler ve Kürtler adına mı özür diliyoruz? Kimden özür diliyoruz? Bu felaketten kurtulanların ailelerinden mi? Tüm Ermeni ırkından veya milletinden mi?
Milli veya etnik aidiyet adına, başka bir milletten özür dileme işi beni çok rahatsız ediyor. Milletiyle övünmekle, milleti adına özür dilemek arasında, insanın kendini etnik aidiyetiyle tanımlaması açısından hiçbir fark yok.
Dikkate alan olur mu bilmiyorum ama metni, özür kısmı olmadan aşağıdaki şekliyle imzalamak istiyorum:
1915te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felakete duyarsız kalınmasını, bunun inkár edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyorum."
Kaynak: Hürriyet, 17 Aralık 2008