Akbabalar, Türkiye'ye Saldırmak İçin Pusuda Bekliyorlar...

Akbabalar, Türkiye'ye Saldırmak İçin Pusuda Bekliyorlar...

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Nis 08, 2011 13:24

AKBABALAR, TÜRKİYE'YE SALDIRMAK İÇİN PUSUDA BEKLİYORLAR…

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da BOP projesi adım adım uygulanıyor. Libya'dan sonra sırada Suriye, İran ve Türkiye var. Ama asıl hedef Türkiye.

Haçlı akbaba sürüsü, Türkiye'ye saldırmak için pusuda bekliyor.

Ama önce Türkiye'nin etnik bölgelere ayrılması, cemaatlerin oluşması, Alevi-Sünni ayrılığının yaratılması gerekiyor. Yani kardeşin kardeşe düşman edilmesi, iç savaşın başlaması, Türkiye'nin bölünüp, parçalanması gerekiyor.

Atatürkçü düşüncenin, tam bağımsızlık bilincinin, ulusalcılığın, ulus devlet kavramının yok edilmesi, özgür vatandaşın yerini sadakaya muhtaç kulların alması gerekiyor.

Küresel emperyalizm ve yerli ortakları şimdi bu ortamı oluşturmaya çalışıyorlar.

Ergenekonlar, Balyoz Darbeleri falan filan işte bunun için sahneye kondu. Kürt açılımları bunun için yapıldı. Dağdan inen ihanet çeteleri bunun için törenlerle karşılandı. Ayaklarına mahkemeler götürüldü.

İktidarı da muhalefeti de geceli gündüzlü, bunun için cemaatlere övgüler diziyor.

Bunun için "Türkiye Cumhuriyeti'ni, şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi" yapmaya çalışıyorlar.

Çünkü Türkiye, öteki Arap ülkelerine benzemez. O, "Tek dişi kalmış canavar"lara karşı şanlı bir Kurtuluş Savaşı vererek 1923 Cumhuriyetini kurmuştur. Şeriatçılığı, Ortaçağ kalıntılarını kapı dışarı edip, laikliği getirmiştir.

Onun, "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu bir önderi, ateşten gömlek giyerek kanla, canla, başla yedi düvele karşı savaşıp, yurdunu sömürgecilerden kurtaran yiğit bir halkı var.

Onun, askere davulla zurnayla giden gençleri ve bu gençler şehit olduklarında "Vatan sağolsun" diyen ana, babaları var.

Bu nedenle, haçlı akbaba sürüsünün Türkiye'de işi zor.

Hedefine ulaşabilmesi için, her şeyden önce, kaleyi içten zapt etmesi gerekiyor. "Şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit" eden, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan yandaşlar, Atatürk'ün deyişi ile işbirlikçi "hayınlar" bulması gerekiyor.

Emperyalizm, kaleyi içten zapt etme çalışmalarına 1950'lerde başlamıştı. Ama küreselleşmenin, BOP projesinin Türkiye'deki başlangıcı 1980'lere uzanır.

ABD'nin mandacı oğlanları 12 Eylül Harekâtını yaparak, bu planın önemli bir adımını o zaman gerçekleştirmişlerdi.

Harekâtın lideri Evren, Atatürkçülüğü yok etme çalışmalarına TDK ve Türk Tarih Kurumlarını kaldırarak başladı. Okullara zorunlu din derslerini koyarak cemaatlerin ve dincilerin önünü açtı

Daha sonraları o, emperyalizme hizmet görevini Turgut Özal'a bıraktı.

Serbest piyasa ekonomisini ve neoliberal düşünceleri ülkemize yerleştirmek için mücadele veren Turgut Özal'ın bir başka görevi daha vardı ki o da Ortadoğu'da ABD'nin yapılanmasına yardımcı olmaktı.

Kürt sorununda Özal'ın, Öcalan'ı muhatap alıp, PKK'ya karşı yumuşak bir politika izlemesi, örgütün güçlenmesini sağladı. Ama bu terör şebekesinin asıl gelişmesi, 2002 yılında AKP'nin yönetimi ele alması ve ABD'nin Irak'ı işgal etmesinden sonra gerçekleşti.

AKP, ABD'nin koltuk değnekleriyle iktidar yapılmıştı. Borcunu ödemek zorundaydı. Bu nedenle Recep Tayyip, BOP eşbaşkanlığına soyundu ve ABD'nin Irak'a yerleşmesinde ve Büyük Ortadoğu Projesinde önemli görevler üstlendi. Diyarbakır'ı "bir yıldız" yapacağını tüm dünyaya ilan etti.

Fuller de onunla aynı görüşteydi ve Recep Tayyip''le aynı dili kullanıyordu. 25 Kasımda BBC Türkçe servisinde şunları söylüyordu:
"Mutlu bir Diyarbakır, Türkiye'nin dış sorunlarında kullanabileceği çok önemli bir araç olacaktır…"

PKK ve sivil uzantıları bugün "mutlu Diyarbakır'ı (!)" yaratabilmek için "Sivil itaatsizlik" eylemini başlattı. Yani Türkiye Cumhuriyeti'ne savaş açtı.

Bu savaşta BDP'li milletvekilleri öncü rolüne çıkmışlardır. Halkına cesaret verebilmek ve Türk devletine karşı ayaklanmanın ilk kıvılcımlarını çakabilmek için taşlarla polis araçlarına saldırmakta, polis amirlerini tokatlamakta, görevini yapan polislerin şapkasına el koymaktadırlar.
İsyan başlamıştır.

BDP'nin yetkili ağızları "çok yakınlarda Türkiye'nin karışacağını, Suriye ve Ortadoğu'da olduğu gibi kitle hareketlerinin ortaya çıkacağını" söylemektedirler.

Terörist başı Apo, Türkiye'deki kalkışmanın Arap coğrafyasına göre çok daha güçlü ve etkili olacağını şimdiden ilan etmiştir.

AKP ve yandaşları ise bir Türk-Kürt Federe Devletinin alt yapısını hazırlamak için kolları sıvamışlardır. Cem Boyner, "Tekrar ediyorum, Türkiye'nin insanlarının mutluluğu, onuru, haysiyeti, bir kısmının değil, tümünün birer birer, bu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir diyebiliyorsanız, doğru yoldasınız, bu işin sonunda güzel bir şey çıkar?" sözünü boşuna söylememiştir.

AKP ve TÜSİAD, Anayasa'nın ilk üç maddesini seçimden sonra değiştirmek için şimdiden anlaşmışlardır.

Bu arada leş kokusunu alan haçlı akbabalar da pusuda beklemektedirler. Türkiye'de bir iç savaşın çıkması için ellerinden gelen çabayı göstermektedirler. Sonra da Libya'da olduğu gibi "insan haklarını koruma" bahanesiyle yurdumuza saldıracaklardır.

Ama avuçlarını yalarlar. Çünkü Türkiye ne Irak ne Afganistan ne Katar ne de Arabistan'dır…

Gerektiğinde o, ateşten gömleği sırtına giyip, "Ya istiklal, ya ölüm" diye siperlere dayanmasını da bilir… ABD, AB ve yandaşları onun bugünkü suskun, sessiz hallerine bakıp da aldanmasınlar.

Yanılırlar. Hüsrana uğrarlar. Sonra Kurtuluş Savaşında olduğu gibi kaçacak delik ararlar.

Ali Eralp - 8 Nisan 2011 - Güncel Meydan
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Şu dizine dön: Ali ERALP

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x