Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

Tartışma Alanı

Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen İrfan Tuna » Prş Şub 25, 2010 13:42

AMERİKA'NIN SAVAŞ PLANI

Obama Türkiye'ye baskıyı artırdı

Irak işgaline karşı çıkan Ecevit’i tasfiye eden azılı müttefik bu kez İran için sıkıştırıyor, Başbakan Erdoğan zorda...

İRAN’a karşı Türkiye’yi yanına çekemeyen ABD’nin sertleşen tavrı, İngiltere’de de dikkatle izleniyor. Financial Times, “Türkiye, İran konusunda ikna olmuş görünmüyor, ABD ile ilişkileri gerildi” tespitini yaptı ve martta Kongre’ye getirilecek ’Ermeni’ tasarısını da hatırlattı.

“Türkiye kaygı duymalı”

GAZETE, ABD Dışişleri Bakan Yardımcı James Steinberg’in tehdit kokan açıklamalarına da yer verdi: Nükleer bir İran konusunda en çok Türkiye endişe duymalı. Başbakan Erdoğan, İran’ı ‘dost’ olarak tanımlıyor. Bizim etikete değil ortak çalışmaya ihtiyacımız var.

Sabırları taşıyormuş!

SERT bir açıklama da Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs’ten geldi: Tıpkı müttefiklerimiz gibi ABD Başkanı Obama da süreç böyle devam ederse olumsuz sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulundu. Süreç işlemektedir. Zaman ve sabrın sonuna gelinmiştir!

İran’a yaptırım konusu, Beyaz Saray’daki Obama-Erdoğan zirvesinde de gerilime yol açmıştı.

Ecevit, Coni’ye geçit vermedi koltuğu yitirdi

ABD’nin Irak’ı işgal planına destek vermeyen Bülent Ecevit’in başında olduğu 57. Hükümet, kısa bir sürede çöktü. Merhum Ecevit’in o dönem çok yakınındaki bir isim olan Recai Birgün, o süreci “Kemal Derviş 13 gün ortadan kayboldu. Dönüşte seçim açıklaması yaptı. Ecevit ve 57. Hükümet’in siyaseten devre dışı bırakılması için bir operasyon yapıldı” sözleriyle ortaya koymuştu.

Erdoğan'a 'İran' baskısı

Emellerine ulaşmak için türlü entrikalar çeviren ABD, işgal etmeyi planladığı ülkelerin başında gelen İran için Ankara’yı kıskaca almaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan ise yeşil ışık yakmamakta kararlı görünüyor

Haber: Fatih ERBOZ

Washington yönetimi, “İran’ın nükleer programıyla ilgili en çok Türkiye’nin kaygılanması gerek” diyerek Ankara’nın yaptırımlara destek vermesi yönünde yaptığı baskıyı artırıyor.
Financial Times gazetesinde Daniel Dombey imzasıyla yayımlanan bir analizde Beyaz Saray’ın, yaptırımları desteklemesi için Ankara’ya tazyikin yoğunlaştırıldığı belirtildi. Ancak Türkiye, yaptırımlara destek vermesi gerektiği konusunda halen ikna olmuş değil. Dahası Ankara-Washington ilişkilerinde de son dönemde gerginlik yaşanıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, geçtiğimiz hafta, Tahran’ın bir nükleer savaş başlığı üzerinde çalıştığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.

Ankara kaygı duymalı

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James Steinberg’in, “Türkiye, İran’ın nükleer programı konusunda herkesten daha fazla kaygı duymalı” görüşünü aktaran Dombey, Washington’ın Türkiye’nin desteğini istediğinin altını çizdi. Steinberg, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İran’ı “dost” olarak tanımlamasıyla ilgili olarak, “Türkiye’nin İran’ı yaftalamasını, bizle işbirliği yapmasını ve nükleer silah geliştirmesine engel olmasını istiyoruz” dedi.

Jeffrey: Yorum yapmam

Öte yandan ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey de Türkiye’deki son siyasi gelişmelerin Türkiye’nin iç politikası olduğunu belirterek, “Yorum yapmam” dedi.

Sabrımızın sonuna geldik

Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs de “Tıpkı müttefiklerimiz gibi ABD Başkanı Barack Obama da bu böyle devam ederse bunun olumsuz sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulundu. Bu süreç işlemektedir. Zaman ve sabrın sonuna gelinmiştir” dedi.

Soykırım tasarısı komite gündeminde

ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, “Ermeni soykırımı” nın tanınmasını öngören tasarıyı gündemine aldı. Tasarının 4 Mart’ta yapılacak oylamada Komite’den geçmesi ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor. Ancak, Genel Kurul’da onaylanıp onaylanmayacağı henüz belli değil. ABD Kongresi’nde “1915 olayları” yla ilgili yapılacak toplantının önemine değinen Financial Times yazarı Daniel Dombey, Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesinden 138’i tarafından desteklenen kararın Washington-Ankara ilişkilerini bozacağı yönünde uyarı yapmıştı.

Ecevit, ‘İşgal altındayız’ demişti

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in çok yakınındaki bir isim olan eski DSP milletvekili Recai Birgün, 57. Hükümet’in Irak’ın işgaline karşı olduğu için ABD’nin etkisiyle yıkıldığını öne sürdü. Ecevit’in hastanede tedavi gördüğü günlerde konuşan Birgün, “Bakan Kemal Derviş 13 gün ortadan kayboldu, kendisine ulaşılamadı. Ecevit‘in ve 57. Hükümet’in siyaseten devre dışı bırakılması için bir operasyon yapıldı. Bunda doktorların da katkısı oldu” iddiasında bulunmuştu.


25 Şubat 2010-Yeniçağ
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ha ... aber=32286
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen sessiz sedasız » Prş Şub 25, 2010 17:51

Ermeni Tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde 4 Mart'ta Oylanacak

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde, 1915 olaylarının ''soykırım'' olarak tanınmasını isteyen tasarı, 4 Mart'ta görüşülüp oylanacak.

Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) tarafından yapılan açıklamaya göre, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Howard Berman, 252 nolu "Ermeni soykırımı" tasarısını gündeme aldı.

ANCA Başkanı Ken Hachikian, konuyla ilgili daha önce ''ABD Kongresi'nin, 'Ermeni soykırımı' konusunda gerçekleri ve adaleti reddetme çabalarına ortak olmayacağı yönünde Türkiye'ye açık mesaj vermek için bu cesur adımı atarak sergilediği vizyon ve kudretten dolayı Başkan Berman'a teşekkür ettiğini'' belirtmişti. Hachikian, tasarının hem Dışişleri Komitesi hem de Temsilciler Meclisi Genel Kurulunca onaylanmasını sağlamak için Ermeni topluluğu üyeleri olarak harekete geçtiklerini de kaydetmişti.

Tasarı, Mart 2009'da Temsilciler Meclisi'ndeki Ermeni lobisinin en önemli isimlerinden Demokrat milletvekilleri Adam Schiff ve Frank Pallone ile Cumhuriyetçi milletvekilleri George Radanovich ve Mark Kirk tarafından sunulmuştu. ANCA'nın önceki açıklamasında da tasarıyı Temsilciler Meclisinin 135 üyesinin imza atarak desteklediği ifade edilmişti.

Kaynak
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen Deli Haydar » Sal Mar 02, 2010 16:07

ABD "Devlet" Televizyonunda Soykırım Provokasyonu
Hürriyet Gazetesi / 1 Mart 2010

Soykırım iddialarının ABD Temsilciler Meclisi'ne gelmesine üç gün kala CBS televizyonu Türkiye'ye ağır suçlamalar yönelten bir program yayınladı. Türklerin soykırımda Nazilere ilham kaynağı olduğu iddia edildi...

Amerikan televizyon kanalı CBS'teki "60 dakika" programında, Suriye'deki Deyr Ezzur'da, 1915 yılı olaylarına ilişkin "dünyadaki en büyük Ermeni mezarlığı olduğu ve burada halen kemikler çıktığı" ve "Yahudiler için Auschwitz neyse, Deyr Ezzur'un da Ermeniler için aynı anlamı ifade ettiği" öne sürüldü.

Programda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bazı Ermenilerin yüzlerce mil "ölüm yürüyüşüne" zorlandığı ve "toplama kampına" götürüldüğü, "Osmanlı Türklerinin daha sonra Naziler tarafından benimsenen model geliştirdiği" iddia edildi.

Gazeteci Bob Simon tarafından sunulan program, Ermenilerin 1915 yılı olaylarına ilişkin iddialarını içeren tasarının Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde oylanmasına 3 gün kala yayımlandı.

Programın "Türkiye ile Ermenistan'ın Tarihle İlgili Savaşı" başlıklı 12 dakikalık bölümünün başında Simon, Birinci Dünya Savaşı sırasında 1 milyondan fazla Hristiyan Ermeninin Osmanlı Türkiye'sinden toplu tehcir edildiğini ve ardından "katledildiğini" savundu.

Programda, tarihe dair bu savaşın o zamandan beri sadece iki ulusu değil, Beyaz Saray ve Kongreyi de meşgul ettiğini ifade eden Simon, "Ancak bizim hikayemiz çok sayıda Ermeninin hayatının son bulduğu, İstanbul'dan uzaktaki bir çölde başlıyor" dedi.

Auschwitz ile karşılaştırıldı

Bu sözlerin ardından programda, Suriye topraklarındaki Deyr Ezzur'da, 1915 yılı olaylarına ilişkin "dünyadaki en büyük Ermeni mezarlığı olduğu iddia edilen yerden halen kemiklerin çıktığına" dair görüntülere yer verildi.

Programda, Simon'la birlikte dolaşan Amerikalı-Ermeni yazar Peter Balakian'ın "Burada 450 bin kadar Ermeni öldü" sözlerine yer verilerek, "Yahudiler için Auschwitz ne anlam ifade ediyorsa, Deyr Ezzur'un da Ermeniler için aynı anlamı ifade ettiği" öne sürüldü. Simon'ın bir sorusu üzerine Balakian, "1915 baharından yaz sonuna kadar iyi düzenlenmiş, hükümet planlı bir tutuklama ve tehcir projesinin yürütüldüğünü" iddia etti.

"Ölüm Yürüyüşü" ve "Toplama Kampı" iddiası

Simon ise tren gidiş-dönüş bileti almaya zorlanan Ermenilerin hiçbir zaman geri dönmediğini ve kendilerini tren yük vagonlarında bulduklarını, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan geri kalan kısmın ise yüzlerce millik "ölüm yürüyüşüne" zorlandığını ileri sürdü.

Balakian, birçoğunun "açlıktan, hastalıktan ya da zalimce öldürmelerden kırıldığını, kurtulanların da kendilerini İstanbul'un yüzlerce mil uzağındaki gözlerden uzak toplama kamplarında bulduğunu" iddia etti.
Programda Simon, dönemin Amerikan Büyükelçisi Henry Morgenthau'nun Washington'a, "barışçıl Ermenilere yönelik tehcir ve aşırılıklar artıyor ve tanıkların yürek parçalayıcı raporlarına göre bir ırkın yok edilmesi kampanyası sürdürülüyor gibi görünüyor" yazılı mesaj gönderdiğini savundu.

Şensoy'un cevapları

Simon, bugüne kadar Türklerin böyle bir kampanyanın olduğunu şiddetle reddettiğini belirtirken, Türkiye'nin önceki Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy ile yapılan röportaja yer verdi. Röportajda, Simon, "Suriye'deydik, kumu kazıdık ve kemikler çıktı, buna ne diyorsunuz" sorusu üzerine Şensoy, "Türkiye'de her yerde kemik bulabilirsiniz. Bu topraklarda çok sayıda trajedi oldu" dedi.

Bu sırada büyükelçinin sözünü kesen Simon'ın "Kusura bakmayın, ama bu kemikleri biz Ermenilerin Auschwitz'e eşdeğer gördüğü Deyr Ezzur denilen bir yerde çıkardık" sözleri üzerine Şensoy, "Bunun Auschwitz ile karşılaştırılabileceğini düşünmüyorum. Bu sadece bir tehcir ve tehcir sırasında olanlardı" diye konuştu. Bunun üzerine Simon, yine Şensoy'un sözünü keserek, "Ancak bu tehcirler katliamlarla sonuçlandı, öyle değil mi" deyince, Şensoy, "Hayır, öyle olmadı" karşılığını verdi.

Simon'ın "Ermenilere yönelik katliamlar, toplu imhalar, ölüm yürüyüşleri olmadı mı" diye sorması üzerine Şensoy, "Ermenilerin ölüm yürüyüşleri olmadı. Tehcir vardı ve trajik olaylar oldu. Birçok kişi, Birinci Dünya Savaşının mahrumiyet koşullarında öldü" ifadesini kullandı.

Görüntülerde bir mezardan çıkartılmış kemikler ile kadın ve çocuk cesetleri gösterilirken Simon, "Ama 1915'te olanlar soykırım değil miydi? BM bunu, ırksal, etnik ya da dini bir grubu yok etme niyeti olarak tanımlıyor" yorumunda bulunurken, Şensoy "En önemli şey niyet. Öldürme konusu başka bir şey. Bu iki tarafta da oldu. Bunun soykırım olarak değerlendirip değerlendirilmeyeceği başka bir konu. Bu hukuki bir terim ve kolayca kullanılmamalı" dedi.

Simon'ın, "Türk hükümetinin bir niyeti olmadığını söylüyorsunuz" demesine karşılık Şensoy, "Ermeni nüfusunun tümünü ya da bir kısmını yok etme niyeti yoktu" diye konuştu.

"Osmanlı Türkleri Nazilere model geliştirdi"

Programda, "niyetli ve itinayla icra edilen katliamlar" ifadesini kullanan Sarkin Sarkissian adlı piskopos, Simon'a, içine bilinmeyen sayıda kadın ve çocukların atıldığını iddia ettiği mağaralardan birini gösterdi.
Simon, Ermenilerin bunun ilkel bir gaz odası olduğuna inandığını ifade ederken, Sarkissian, bunun mağaranın ağzında ateşler yakılarak yapıldığını öne sürdü.

Simon, soykırımlar üzerinde çalışan bilim adamlarına göre "Osmanlı Türklerinin daha sonra Naziler tarafından da benimsenen bir model geliştirdiğini" iddia etti.

Dink, "soykırımın son kurbanı"

"Soykırım kelimesinin kullanımı, Türk ulusuna bir hakaret ve hapis cezası getirebilecek bir suç olarak görülüyor" diyen Simon, gazeteci yazar Hrant Dink hakkında Türk ulusuna hakaretten üç kez dava açıldığını ve aşırılık yanlılarından binlerce ölüm tehdidi almasına rağmen yazmaya devam ettiğini savundu ve Dink'in, Ermenistan'da "soykırımın son kurbanı ve şehit" olarak görüldüğünü ifade etti.

İki yıl önce Ermeni tasarısının Temsilciler Meclisi'nin önüne gelmesi gündemdeyken Türkiye'nin, protesto amacıyla Büyükelçi Şensoy'u geri çağırdığını ve Bush yönetimi ile 8 eski dışişleri bakanının bu tasarılara müdahale ettiğini hatırlatan Simon, Şensoy'a bu bakanların neden Türkiye'nin arkasında toplandığını sordu.
Şensoy, "Bence bu, Türkiye'nin ABD için taşıdığı önemi gösteriyor. Aramızda uzun bir listeden oluşan olumlu gündemlerimiz var ve bu listedeki konular Ermeni konusundan çok daha önemli" dedi.

Programda Simon, Türkiye'nin, "nihayetinde bölgesinde bir süper güç, ABD ile Müslüman dünyası arasında önemli bir aracı, NATO içinde ikinci büyük ordu olduğunu, ABD'nin Irak ve Afganistan'daki savaşlar için Türkiye'deki hava üslerine güvendiğini, bu savaşlara giden Amerikan malzemelerinin yüzde 70'inin Türkiye üzerinden geçtiğini ve Türkiye'nin petrol için önemli bir kanal olduğunu" söyledi.

"Muhtemelen bu nedenle, hiçbir Amerikan başkanı soykırım kelimesini ağzına almadı" diyen Simon, Obama'nın da seçim kampanyasında söz vermesine rağmen, bu kelimeyi kullanmadığını kaydetti.

Simon, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını amaçlayan protokollere, ABD'nin, "soykırımın olup olmadığı üzerinde karar verecek ortak tarih komisyonunun kurulması" şartıyla aracılık yaptığını savunarak, "kelimenin kullanımıyla ilgili verilen savaşın sonuçlanmaktan uzak olduğunu" söyledi.

Programın internet sitesinde de birçok yorumlar yapıldığı görüldü. Simon'un daha önce de Fener Rum Patriği Bartholomeos ile yaptığı program tartışma yaratmıştı.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen bezgin » Prş Mar 04, 2010 6:05

ABD, her yıl olduğu gibi yine Ermeni kartını masaya sürdü. Sözde ‘soykırımı’ tasarısı, bugün ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde ele alınıyor. Beyaz Saray Sözcüsü Hammer, “Gerçekler kabul edilmeli” diyerek Türkiye’den soykırım yalanını kabul etmesini istedi.

Resim
Gözler Washington’da

Sözde ‘Ermeni soykırımı’ tasarısı, bugün ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde ele alınıyor. ‘Kritik’ oturumda tasarının kabul edilme ihtimali yüksek görülürken Ankara,

Washington yönetimini uyardı
Türkiye’de tüm dikkatler, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nce, bugün yapılacak “kritik” oturuma çevrildi. Sözde Ermeni soykırımının tanınmasını öngören tartışmalı tasarıyı ele alacak olan Komite’nin, Türkiye’yi çok rahatsız edecek bir karar vermesi tahmin ediliyor. Ermenilerin yoğun olduğu Kaliforniya eyaletinden, Yahudi kökenli demokrat Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman, geçen yıl Temsilciler Meclisi üyeleri demokrat Adam Schiff ve Frank Pallone ile Cumhuriyetçi George Radanovich ve Mark Kirk tarafından sunulan 252 nolu tasarıyı bugünkü oturumun gündemine aldı.

Girişimler yetersiz kalabilir
Türkiye’nin tüm girişimlerine rağmen, 2007 yılında Dış İlişkiler Komitesi’nce oylanan önceki soykırımı tasarısı 21 oya karşı 27 oy ile benimsenmişti. Şubat ayında Washington Büyükelçiliğini üstlenen Dışişleri Müsteşar Yardımcısı ve eski Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan’ın çabalarının yanı sıra ABD’deki Türk örgütleri, Washington’da lobi yapan Türk parlamenterleri, Türkiye için çalışan ABD’li lobicilik şirketleri ve devreye sokulan Türkiye’de iş yapan Amerikan şirketlerinin girişimlerinin tasarıyı engellemek için yetersiz kalabileceği düşünülüyor.

Yahudi faktörü
Öte yandan, Washington’dan Ankara’ya ulaşan son bilgiler ise, Komite’nin üyelerinin çoğu kararsız gibi göründüğü yönünde. Ancak, tasarının Komite’den geçmesi olasılığını göz önünde tutan Ankara’nın, tasarının Genel Kurul’un gündeme getirilmesinin engellenmesini istediği ifade edildi. Türkiye ile İsrail arasındaki gerginlikler de ABD’deki Yahudi kuruluşlarının genellikle tasarıya karşı aktif bir kampanyayı yürütmemesi gibi bir durumu da doğurdu. İsrail hükümetinin, sorunun Türkiye ile Ermenistan arasında çözümlenmesi gerektiği yönündeki tavrının değişmediğini belirtmekle birlikte aktif bir destek vermediği de düşünülüyor.

Sözcüden şok açıklama
Bu arada “Ermeni yalanı” yla ilgili Washington’dan şok bir açıklama geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Hammer, “Gerçekler kabul edilmeli. Gerçeklerin dürüst ve adilce kabulünden yanayız. Bu hedefe ulaşmanın en iyi yolunun Ermeni ve Türk halkının ilişkilerini normalleştirme çabaları dâhilinde geçmişte yaşananları da ele almaları olduğu yönündeki inancımız sürüyor” dedi.


İlişkiler büyük zarar görür
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, Ermeni tasarısının Amerikan Kongresi’nde ele alınmasının, Türkiye-Ermenistan arasındaki normalizasyon sürecine zarar verebileceği uyarısında bulundu. “Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi” (CSIS) adlı düşünce kuruluşunda bir konferans veren Mercan, Türk dış politikasının, yumuşak güç kapasitesiyle bölgesel sorunların çözümü ve bu sayede barış ve istikrara katkıda bulunmayı amaçladığını kaydetti.

Tavır endişe verici
Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin protokollerle ilgili gerekçeli kararı gibi “zorluklara” rağmen sürecin devam ettiğini söyleyen Mercan, tam bu sürecin ortasında, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Ermeni tasarısını görüşme kararı aldığına dikkati çekerek, “iki yönetim 1915 olaylarıyla ilgili iddiaların tarih komisyonuyla kanıtlanması gerektiğinde hemfikir olmuşken ve süreçte bir tıkanma da yokken, Kongre’nin neden bu konuyu ele aldığını anlamakta zorluk çektiğini” belirtti.

Ermenistan’ın çıkarına hizmet

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da, tasarının kabul edilmesinin Türk-Amerikan ilişkilerini kaçınılmaz biçimde etkileyeceğine ve bunun Ermeni örgütlerinin ve Ermenistan’ın çıkarına hizmet edeceğini kaydetti. MHP İstanbul Milletvekili Mithat Melen ise, Türk halkının Ermeni konusunda hassas olduğunu ve artık 21. yüzyılda Türkiye’nin Ermenistan da dahil komşularıyla sorunlar yaşamaması gerektiğini belirtti. Melen, bu konunun her seferinde masaya getirilmesinin Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiğini söyledi.


ABD Savunma Sanayii’nden çağrı:Tasarıyı reddedin
Amerikan havacılık ve savunma sanayisinin temsilcileri, ABD Temsilciler Meclisi üyelerini tasarıyı reddetmeye çağırdı. Nadir olarak birlikte tavır aldığı belirtilen savunma, havacılık ve uzay sanayisi alanındaki önde gelen şirketlerin CEO’larının, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Demokrat Başkanı Howard Berman’a, ortak bir mektup göndererek, tasarının geçmesinin Türkiye’ye ihracatı tehlikeye atacağı uyarısında bulunduğu bildirildi. Mektupta, “Önemli bir NATO müttefiki ve ticaret ortağı olan Türkiye’yi küstürmenin, ABD’nin jeopolitik çıkarlarına ve hem ihracat hem de iş sahalarını artırma çabalarına olumsuz etkileri olur” denildi


Ermeni yalanı 17 Mart’ta İsveç Parlamentosu’nda
“Ermeni soykırımı” tasarısının bugün ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde ele alınmasının ardından AB ülkelerinden İsveç parlamentosu da benzer bir tasarıyı oylayacak. İsveç parlamentosu, “soykırım” tasarını 17 Mart’ta ele alacak. Ermeniistan medyasına göre, ülkedeki Türk ve Azerbaycan toplulukları tarafından toplanan 5 bin tepki imzasına rağmen, tasarının parlamentoda görüşülmesi engellenemedi.

Yenicag, 03.03.2010
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen Deli Haydar » Prş Mar 04, 2010 23:49

Tasarı Kabul Edildi, Büyükelçi Ankara'ya Çağrıldı
Haberiniz.com / 4 Mart 2010

ABD Temsilciler Meclisi Komitesi'nde "soykırım" tasarısının kabul edilmesinin ardından Türkiye Washington Büyükelçisi Namık Tan'ı istişareler için geri çağırdı. Bu, Türk-Amerikan ilişkilerinde bugüne kadar yaşanan en önemli krizlerden birisi olarak gösteriliyor.

Başbakanlıktan yapılan açıklamada ayrıca Komite'nin kararı kınandı. Başbakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından bugün kabul edilen tasarıyı üzüntüyle karşılamıştır. Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz. Bu tasarıyı destekleyenler, tarihi gerçekler ve uzman tarihçiler arasındaki konuyla ilgili fikir ayrılıklarını görmezden gelerek siyasi saiklerle yanlış ve haksız bir tutum benimsemişlerdir.

Tasarı, 1915 olaylarına ilişkin olarak içerdiği somut tarihi hataların yanı sıra, tamamen tek yanlı bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Türkiye, Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu halkının tümünün yaşadığı acı olayların tarihçiler tarafından önyargısız biçimde ve bilimsel yöntemlerle, tarihi kaynak ve arşivlere dayanılarak incelenmesi gerektiğine inanmaktadır. Siyasetçilerin tarihçilerin alanına yönelik müdahaleleri her zaman olumsuz etkiler yaratmıştır.

Tasarının, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabulünün arzu edilmeyen sonuçlara yol açacağına esasen konuya ilişkin girişimlerimiz sırasında açıklıkla işaret edilmişti.

Tüm uyarılarımıza rağmen Komite tarafından kabul edilen bu tasarının Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vermesinden ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi yönündeki çabaları sekteye uğratacak olmasından ciddi kaygı duyuyoruz.

ABD ile geniş bir ortak gündem çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmaları olumsuz etkileyebilecek bu karar maalesef bir stratejik vizyon eksikliğine de işaret etmektedir. Washington Büyükelçimiz Namık Tan bu gelişme çerçevesinde bu akşam istişareler için Ankara’ya çağırılmıştır."


ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, sözde "soykırım" tasarısını kılpayı kabul etti. 46 üyenin 22'si ret yönünde oy kullanırken, 24 kişi kabul yönünde oy kullandı.

Hayır Oy Sayısı: 22
Evet Oy Sayısı: 24

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde Ermeni iddialarını içeren tasarının oylanması işlemi, bazı milletvekillerinin bulunmaması nedeniyle uzatıldı. Komite'de kabul edilen tasarıda, ABD Başkanı'nın her 24 Nisan'da Amerikan halkını sözde "soykırım" sırasında hayatını kaybeden 1.5 milyon Ermeni'yi anmaya davet etmesi isteniyor.

Tasarının Komite'de kabul edilmiş olması yasalaştığı anlamına gelmiyor. Karar tasarısının bundan sonra Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na sunulması bekleniyor. Genel Kurul gündemine alınıp alınmayacağı ise henüz belli değil.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen sair » Cum Mar 05, 2010 5:58

ABD ile büyük kriz!!!

Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili karar tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde kabul edildi. Kararın ardından Ankara, Washington Büyükelçisi Namık Tan'ı Türkiye'ye çağırdı.

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde 'Ermeni soykırımı' iddiaları ile ilgili kritik karar tasarısı kabul edildi: 23 evet, 22 hayır.

42 üyenin oy kullanmasının ardından kalan 4 üyenin oyunun alınması zaman aldı.

20'ye karşı 22 'hayır' oyunun ortaya çıktığı andan itibaren oylamanın TSİ 21.45'te bitmesi gerekiyordu, oylamaya devam edebilmek için Beyaz Saray ve genel kurula gittikleri belirtilen 4 üye beklendi.

Milletvekillerinin salona geri dönmesiyle, TSİ 22.45 sularında, 3 'evet' oyu daha verildi ve 1915 Ermeni iddiaları karar tasarısı, ABD Temsilciler Kongresi Dışişleri Komitesi'nde kabul edildi.

BAĞLAYICI DEĞİL

Komiteden geçen karar tasarısının bağlayıcılığı bulunmuyor ve tavsiye niteliği taşıyor. Şimdi, tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na sunulması gündeme gelecek.

'Evet' kararı çıkan tasarının aynısı, 2007 yılında da Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu'nda 21'e karşı 27 oyla kabul edilmişti ancak o zamanki Başkan George W. Bush yönetiminin çabaları sonucu, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu tasarıyı gündemine almamıştı.

OBAMA'DAN TAVSİYE

Öte yandan, Obama yönetimi tasarının geçmemesi için Kongre'ye tavsiyede bulundu.

Oylama öncesi Beyaz Saray sözcüsü Mike Hammer tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın komite başkanı Howard Berman ile konuştuğu belirtildi.

Clinton Komite başkanına, Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan protokoller ve yaşanan ilerlemeler göz önünde bulundurulduğunda, tasarının geçmesinin iki ülke ilişkilerine zarar vereceği uyarısında bulundu.

Oylamanın gerçekleşmesine saatler kala da, Ankara son dakika hamleleriyle tabloyu değiştirmeye gayret etti. Bu çalışmalar çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün gece ABD Başkanı Barack Obama ile görüştü.

BÜYÜKELÇİ NAMIK TAN ÇAĞRILDI

Tasarının kabulünün hemen ardından Türk hükümetinden bir açıklama geldi.

Açıklamasında, kabul edilen tasarının üzüntüyle karşılandığını belirterek, 'Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz. Washington Büyükelçimiz Namık Tan bu gelişme çerçevesinde bu akşam istişareler için Ankara'ya çağırılmıştır' denildi.


Haber: ntvmsn
http://www.habercem.com.tr/ABD-ile-buyu ... 94441.html





Bu bildiginiz okudugunuz konuyu aslinda buraya sadece tartismaya acmak icin koydum evet beyler
1- Bu bir trubine oyundur zira Abdullah Gul unde Obama ile telefon da gorusmesi hemen oncesi bu isin danisikli dovus oldugunun izahidir..
2-Akp secim oncesi Abd ye meydan okumayla halkin gozunde puan toplamaya calisiyor..?
3-Bu Dis iliskiler Komisyonu zaten hikayedir esas olan senatodan gecmesidir..!!
4-Buyukelci cekildi haberi Cumhuriyet gastesinde bile bu sekilde baslik atilmasi dusundurucudur zira sadece konusulmak(munazara) icin cagrilmis olmasi ilk baslikta verilmemistir ..
evet evet evet fikirlerinizi bekliyorum bu konuda :alkolik:
Buyrun sicak sicak tartisalim taze simit bunlar :alkolik:
Kullanıcı küçük betizi
sair
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Kas 27, 2009 20:49

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Mar 05, 2010 11:35

2007 yılında katledilen Hrant Dink, 2006 yılında Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) 3. Fikir Platformu toplantısında yaptığı konuşmada, "Ermeniler, Osmanlı'dan kurtulmak için oyuna geldi" demişti.

Hrant Dink, 17 Nisan 2006 tarihli Zaman gazetesinde ve 18 Nisan 2006 tarihli Milliyet gazetesinde kamuoyuna yansıyan bu konuşmasında aynen şunları söylemişti:

"İngiliz, Fransız, Rus ve Almanlar geçmişte bu topraklarda oynadıkları oyunları bugün de tekrarlıyor. Geçmişte Ermeni halkı, onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı'nın zulmünden kurtaracak zannetti. Ama yanıldılar, çünkü onlar kendi işlerini, hesaplarını yapıp gittiler. Bu topraklarda da kardeşi kardeşe kan içinde bıraktılar."

(''Kürtlere ilginç hatırlatma'' başlıklı haber-18 Nisan 2006 Milliyet)
http://www.milliyet.com.tr/2006/04/18/g ... gun01.html

Hrant Dink, geçmişte Ermenilerin geldiği aynı oyuna günümüzde de Kürtlerin düşmekte olduğunu belirtmiş ve şunları söylemişti:

"ABD'nin Kürt devleti vaadine Kürtler inanmasın"

"ABD, Kürtleri Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurmak bahanesiyle kullanıyor"

"...ABD bu. Gelir, kendi işine bakar, işi bittiğinde de çeker gider. Sonra da buradaki insanlar kendi aralarında didişir"


Dink, açıklamalarıyla ilgili olarak Milliyet'e yaptığı değerlendirmede de şunları söylemişti:

"Bu bölgede biz yaşıyoruz. Ancak bölgeye ilgi sadece bizle sınırlı değil. Dışımızdaki dünyanın bu bölgeye ilgisi çok açık. Bu ilgi değişik dönemlerde değişik kimliklere bürünebiliyor. Bu dönemde de 'demokrasi götürme' adında yapılıyor."

* * *
Bu topraklarda bir'soykırım' değil, savaş yaşandı. İşgal altındaki yurdumuzu işgalden kurtarmaya çalışan insanlarla, yurdumuzu işgal eden emperyalist haydutların savaşıydı bu...

Bu savaşta ne yazık ki ülkemizdeki kimi işbirlikçiler de, yurdumuzu işgal eden güçlerle aynı safta savaştılar, emperyalistlerin bazı vaadlerine kanıp oyuna geldiler...

Nitekim bu durumu ''Ermeniler oyuna geldi'' sözleriyle Hrant Dink de ifade ediyor.

Ama bir soykırım değil, savaştı bu.

Durum anlamak isteyen için gayet açık ve net...

Emperyalizm, dün de bugün de kullanabileceği ne varsa sonuna kadar kullanıyıor, kullanmaya çalışıyor.

Dün Ermenileri, çeşitli yalanlarla kandırıp, vatan savunması yapan insanların üzerine süren emperyalistler; bugün de Kürtleri kullanıyor... Ermenilere 'soykırım' yapıldığı yalanını kullanıyor...

Önemli olan, emperyalizmin oyununa gelmemek, onların iğrenç oyunlarına alet olmamak...

Önemli olan, emperyalistlerin, dün de bugün de, 'Stratejik Müttefikimiz'' olmadığını, tam tersine ''Stratejik Düşmanımız'' olduğunu görmek ve buna uygun politikalar geliştirmek...
En son İrfan Tuna tarafından Cum Mar 05, 2010 14:32 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen İrfan Tuna » Cum Mar 05, 2010 12:59

EMRAH MAHZUNİ-AMERİKA YİNE KATİL

Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen BabaHoroz » Cum Mar 05, 2010 14:23

Dün akşam tasarı kabul edildi.Bence kabul edilmesi iyi.Her sene şantaj yapıp duruyorlardı.Tamamen siyasi bir karar.Geçenlerde terörist amerikadaki bir uçak şirketiydi galiba bize destek vermişti.Bizim için iyi ama size ne lan demeden edemiyorum.Ne alakadar eder uçak şirketini veya amerikalıları.
Bizim yapmamız gerekenler var ama onu yapacak yürekli yöneticilerimiz yok.
Hemen incirlik üssü kapatılmalı,Afganistandaki-Lübnandaki askerlerimiz geri gelmeli.Meclis Terörist ABD nin yaptığı gerçek soykırımları gündeme taşımalı ve meclisten geçirmelidir.
Sustukça tepemize binerler,misilleme şart.

Biz haklıyız onlar haksız.Bizi köşeye sıkıştırmak için yapıyorlar.
Dünkü karar bir kez daha ispatladı ki,''Türk'ün Türkten başka dostu yoktur''


Ne Mutlu ki TÜRKüm
Sadece ve Sadece DENİZLİSPOR lu,Her konuda Objektif, Dobra, AntiEmperyalist ve Tam Bir TÜRK
Kullanıcı küçük betizi
BabaHoroz
Üye
Üye
 
İletiler: 104
Kayıt: Cum Mar 07, 2008 13:21

Re: Amerika'nın Savaş Planı

İletigönderen Deli Haydar » Cum Mar 05, 2010 15:17

ABD Atatürk'e "Soykırımcı" Dedi
Odatv.com / 5 Mart 2010

Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi “Ermeni Soykırımı Karar Tasarısı"nı kabul etti. Bunu herkes biliyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, diğer siyasiler hep bir ağızdan kararı telin etti. Peki karar metnine gösterilen tepki acaba sadece “soykırım” sözcüğüyle mi sınırlı olmalı?

****

Temsilciler Meclisi’nin 252 no’lu karar tasarısını çok dikkatle okumak gerekiyor. Tasarının “Bulgular” başlıklı ikinci maddesinin birinci fıkrası aynen şöyle:

“Ermeni Soykırımı, Osmanlı İmparatorluğu tarafından tasarlanmış ve 1915’ten 1923’e kadar uygulanmıştır.”

Tarih dikkatinizi çekti mi?

Önceki tasarılarda bu tarih “1915- 1919” şeklindeydi. “1919 – 1923” kronolojisini kullanan ilk isim Amerikan Başkanı Clinton oldu. Clinton 24 Nisan 1998 tarihli konuşmasında, “1915 ile 1923 yılları arasındaki tehcir ve kıyımlardan” söz etti. Ama kullandığı kelime soykırım değil tehcirdi.

Bugün Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı dönemde soykırım yapıldığı iddia ediliyor. Bu iddia Amerikan Kongresi’nin resmi kayıtlarına giriyor.

****

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu 19 Mayıs 1919 tarihiyle başlatılır. Meclis, 23 Nisan 1920 yılında oluşur.

Birleşmiş Milletler, soykırımı “Bir ulusun ana karnındaki çocukları dahil soyun tüketilmesine yönelik sistematik biçimde tedhiş ve cinayete maruz kalması” şeklinde tanımlıyor.

Kurtuluş Savaşı sırasında Ermeni nüfusunu sistematik biçimde katletme kararını kim aldı? Mustafa Kemal Atatürk mü? Ermenilerin yaşadığı bölgenin ordu komutanı Kazım Karabekir mi? Osmanlı mirasında siyasi rant çıkarmayı sevenlerin bu sorulara yanıt vermesi gerekiyor…

****

Kurtuluş Savaşı sırasında Ermenilere soykırım yapıldığı kabul edilirse, bu suçun bir numaralı şüphelisi / sanığı Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir olur. Kazım Karabekir’in karargahını bugün terörist olduğu ve Ergenekon örgütünün yöneticisi olduğu iddiasıyla sanık sandalyesine oturtulan bir komutan yönetiyor. Adı, 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk.

Hakikaten ilginç tesadüf. Ya da buna ne kadar tesadüf denilebilirse…

****

Amerikan soykırım karar tasarısının başka ilginç bölümleri de var. Mesela soykırım iddiasını teyit eden belgelerin bulunduğu ülkeler arasında Vatikan’da yer alıyor. Katolik Hıristiyanların ruhani ülkesinde o belgeler acaba nereden geldi?

Bir başka örnek daha?

Dönemin Amerikan Büyükelçisi Henry Morgenthau’nun Ermeni tehcirine karşı protestoları organize ettiğini, hatta bunlara öncülük yaptığını biliyor muydunuz?

Amerikan tasarısının 2’inci maddesinin 9’uncu fıkrasında, Büyükelçi Morgentau’nun bizzat dönemin ABD Dışişleri Bakanı Robert Lansing tarafından talimatlandırıldığı da anlatılıyor.

Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 05, 2010 19:04

CHP: Protokoller geri çekilmeli

Onur Öymen Hükümet’i, Ermeni protokollerini Meclis’ten çekmeye çağırdı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin “Ermeni soykırımı”na ilişkin tasarıyı kabul etmesi üzerine Hükümet’i, Ermeni protokollerini Meclis’ten çekmeye çağırdı.

Öymen, “Çünkü belli ki bundan sonraki aşamada bu karar tasarısını Temsilciler Meclisi gündemine getirmemek için ‘Siz gene de bu protokolleri onaylayın’ diyeceklerdir, şimdiden söylüyorlar. Bu yolla da Türkiye’ye baskı yaptırılamayacağını, Dışişleri Bakanı’nın dediği gibi Türkiye’nin baskı altında hareket edecek bir ülke olmadığını kanıtlamanın yolu budur” dedi.

Öymen, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin 1915’teki Ermeni tehcirinin ‘soykırım’ olarak tanınmasını öngören tasarıyı kabul etmesini ANKA’ya değerlendirdi. Tasarının kabul edilmesinin çok yanlış olduğunu, bunu üzüntüyle karşıladıklarını bildiren Öymen, şimdi serinkanlılıkla atılacak adımların tespit edilmesi gerektiğini belirterek “İlk yapacağımız iş Meclis’ten Ermeni protokollerini geri çekmektir. Hükümet’in ilk yapması gereken budur. Çünkü belli ki bundan sonraki aşamada bu karar tasarısını Temsilciler Meclisi gündemine getirmemek için ‘Siz gene de bu protokolleri onaylayın’ diyeceklerdir, şimdiden söylüyorlar. Bu yolla da Türkiye’ye baskı yaptırılamayacağını, Dışişleri Bakanı’nın dediği gibi Türkiye’nin baskı altında hareket edecek bir ülke olmadığını kanıtlamanın yolu budur” dedi.

Özellikle Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra ve ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin bu kararından sonra bu protokollerin Meclis’te tutulmasının hiçbir anlamı kalmadığını söyleyen Öymen, “Bugünkü koşullarda Türkiye’nin bu protokolleri hala Meclis’te tutması bir zaaf alametidir ve hala dış baskılardan çekindiğinin bir alametidir” diye konuştu.

Öymen, Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkileri geliştirmeyi kendilerinin de istediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Bunun çaresi Ermenistan’ın Türkiye’den toprak talebinde bulunmadığını, Kars Antlaşması’nın yürürlükte olduğunu kabul ettiğini, soykırım meselesini tarihçilere bırakmayı ve Türkiye aleyhine dünyada propaganda yapmamayı ve işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmeyi kabul ettiğini ilan etmesi lazım. Ancak bunları yaparsa Ermenistan biz yine ilişkileri iyileştirmeye çalışırız, her türlü adımı atarız.”

Hükümet’in ABD yönetimini ikna edemediğini kaydeden Öymen, “Biz aylardan beri ‘Parlamenterler arası temas kuralım’ diyoruz Kongre’yle. Maalesef oylamaya 3 gün kala yapabildi Meclis, halbuki aylarca önceden yapmak lazım” diye konuştu.


Gerçek Gündem, 5 Mart 2010





MHP'den 'One minute' çağrısı

Şandır, "Başbakan'ı, Obama'ya karşı, 'One minute' demeye davet ediyoruz'' dedi.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde Ermeni tasarısının kabul edilmesiyle ilgili, ''Sayın Başbakan'ı, Obama'ya karşı, 'One minute' demeye davet ediyoruz'' dedi.

Şandır, AA muhabirinin, ABD'de, Ermeni tasarısının kabul edilmesi ile ilgili sorularını yanıtladı.

''Bu karar Türkiye Cumhuriyeti'ne hakarettir, Türkiye bunu asla hak etmemiştir'' diyen Şandır, Türk milletinin tarihinde soykırım gibi bir insanlık ayıbının hiç yaşanmadığını vurguladı.

Kararın altında ''AK Parti politikalarının başarısızlığının'' yattığını savunan Şandır, hükümetin, Türk milletinden özür dileyerek, Ermenistan ile yapılan protokolleri meclisten çekmesi gerektiğini bildirdi.

Şandır, ''Sayın Başbakan'ı, Obama'ya karşı, 'One minute' demeye davet ediyoruz'' şeklinde konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay ise Türkiye'nin zaten ''Ermenistan açılımı'' ile ''kendi kendini çıkmaz sokağa hapsettiğini'' ifade ederek, ABD'den gelen haberin de hükümeti sıkıntıya soktuğunu kaydetti.


Gerçek Gündem, 5 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen İrfan Tuna » Cmt Mar 06, 2010 14:13

TAKAS...

ABD al gülüm ver gülüm diyecek


Ermeni tasarısının komite tarafından kabul edilmesi sürpriz değil, beklenen bir gelişmeydi. Nitekim kamuoyunda bu yönde günler öncesinde haberler vardı. Hayır, ben bu tasarının Temsilciler Meclisi’ne götürüleceği kanaatinde değilim. Tıpkı önceden olduğu gibi Beyaz Saray yine ağırlığını koyacak ve tasarı Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi tarafından bloke edilecektir. Diyeceksiniz ki o zaman telaşa mahal yoktur... Keşke öyle olsa ama maalesef vardır, çünkü ABD yönetimi bu konuyu takasa malzeme yapacaktır. Başka bir ifade ile Washington Ankara’ya, al gülüm ver gülüm diyecektir... Peki neler mi istenir? Yok İran konusunda bir destek dayatılmaz ama mesela Ermenistan ile yapılan protokolün TBMM tarafından onaylanması tereddütsüz talep edilir. Peki AKP iktidarı kabul eder mi? Güya etmeyecek ama kapalı kapılar ardında söz verilecek ve taahhüdün yerine gelmesi için uygun bir zaman kollanacak!

Sabahattin Önkibar-6 Mart 2010-Yeniçağ
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=12326
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen Yeşil GİRESUNLU » Cmt Mar 06, 2010 19:41

[mod="Forum Kuralları 6"]Forumda yazarken; boş ileti göndermek, art arda birden fazla ileti göndermek, konuyla ilgisi bulunmayan iletiler göndermek, gereksiz alıntı yapmak, "+1, bence de, güzel" gibi belli bir amacı ve paylaşımı olmayan ileti göndermek, yalnızca yüz ifadesi göndermek, ayrıca yeni başlık açarken "yardımmmmmmmmm", "YaRdIm EdeRmİsiz", "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konuyu tanımlamayan konu başlığı belirtmek, alt başlıkta ise ilgisiz uzun cümleler kurmak, gerek başlıklarda gerekse de konu içeriğinde etkileyici yahut ilginç görünsün diye garip şekilli harfler kullanmak yasaktır.[/mod]
Kullanıcı küçük betizi
Yeşil GİRESUNLU
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Prş Ara 17, 2009 23:18

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 06, 2010 23:15

Popülist politika bombası elde patladı

Ermeni soykırımı tasarısı ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde ilk kez görüşülmüyor. Tasarı, bu komitede ilk kez kabul edilmiş değil. Daha geçen sene bile karar komisyondan geçmişti.

Ama bu kez ne değişti de Türkiye medyası neredeyse “tek vücut” olarak komite toplantısını bu kadar yakından izledi?

Haber kanalları gece boyunca sanki Eurovision Şarkı Yarışması finalindeki oylamayı izler gibi saatlerce canlı yayın yaptı Washington’dan. Sonuç şimdilik hüsran.

Gün boyunca tasarının geçmemesi ihtimali üzerinde duruldu. Geçse bile Temsilciler Meclisi’ne gelmeme olasılığına yönelik tezler üretildi. Hatta tasarının gelmesi halinde Türkiye’nin ABD’ye sırtını döneceği, ABD’nin bölgedeki gücünün azalacağı söylendi.

ABD’nin Türkiye’nin bu kararlı tutumu karşısında direnemeyeceği ileri sürüldü. Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Clinton’dan gelen mesajlarla yürekler soğutulmak istendi ama sonuç beklenin aksine oldu. Bir oyla da olsa.

Peki bu ilginin sebebi neydi? Öyle sanıyorum ki Washington’a pek çok milletvekiliyle çıkarma yapan AKP iktidarı bütün planını iç kamuoyuna yönelik hazırlamıştı.

ABD, Ermeni soykırımı tasarısını geçirmek isteyecek ama AKP’nin çok etkili isimleri kongrede yiğitçe mücadele ederek üyeleri ikna edecek, bu olmazsa Türkiye’nin kararlığı ve gücü ortaya konacak, komite kararı reddederek, asıl oylamanın önü şimdiden kesilecekti.

AKP de bu kez “Washington Fatihi” sıfatıyla Ermeni tasarısının bile ne olduğunu bilmeyen kamuoyunda şov yapacaktı.

Evdeki hesap çarşıya uymadı. Tasarı kaynağında kesilemedi. Popülizm bombası elde patladı.

Şimdi bundan sonrası kritiktir. Kararın Temsilciler Meclisi’nden geçeceğini sanmıyorum. Beyaz Saray her yıl olduğu gibi yine ağırlığını koyabilir.

Ama bunun Türkiye’ye bedeli ne olacaktır?

ABD’nin bölgemizle ilgili talepleri var. Ermenistan hattının açılmasını istiyor. Kuzey Irak’ta kurulacak Kürt Devleti’ne Türkiye’nin hamilik etmesini öneriyor. Kıbrıs’ın artık bitirilmesini talep ediyor.

Eğer plan tutsa ve komite tasarıyı baştan reddetse, zafer kazanılmış propagandası yapılarak, sözünü ettiğim konularda vereceğim tavizler halktan gizlenebilecekti.

Oysa şimdi her şey ortada. ABD Ermenilerle imzalanan protokollerin Meclis’ten geçirilmesini istiyor. İktidar şimdiye kadar bunu savsaklıyordu, şimdi iyi niyetle de olsa atacağı her adım dikkat çekecek. Kürt açılımı adı altında Kürt devletine yapılacak hamilik mutlaka itirazla karşılaşacak. Kıbrıs konusundaki her şey mercek altında olacak.

Her dış politika olayını sözde zafere çevirmek isteyen zihniyetin bir gün duvara çarpması kadar normal bir şey olamaz.

***
Özürcüler ABD’ye kutlama mesajı gönderecek mi?

Gazetelerin ve televizyonların dünkü yayınlarına dikkat ettim, hepsi de ateş püskürüyordu. Çünkü ABD son dakika oyunu oynayarak “Ermeni soykırım kararını Dış İlişkiler Komitesi’nden geçirdi.”

Gariptir ne yazarlar, ne televizyonlarda konuşanlar ABD’nin aldığı bu kararı olumlu buldular, alkışladılar.

Oysa gazetelerde yazılar yazan televizyonlarda konuşan ve kendilerine “demokrat” diyen nice isim Türkiye’nin Ermenileri soykırıma maruz bıraktığını belirterek “Özür diliyoruz” bildirisi yayınlamışlardı geçtiğimiz dönemde.

Dün de bekledim ki bu özürcüler ABD’ye bir teşekkür mektubu göndersinler. Göndermediler.

Tabii şu ana kadar göndermemiş olmaları göndermeyecekleri anlamına gelmez.

Sonuçta ABD, bizim özürcülerin istediği yönde bir karar aldı. Türk Hükümeti ise bu kararı karşı öfkeli, hatta ABD’ye yönelik yaptırımlar bile konuşuluyor.

Herhalde kendilerini bir taraftan iktidara da payandalık yapmak zorunda da hisseden özürcüler bu durum karşısında ne yapacaklarına karar veremediler. Ama içten içe çok sevindiklerini de tahmin etmemek olanaksız. Değil mi?

***
Şükürler olsun

Başbakan hiçbir eleştiriden hoşlanmadığı için geçen hafta patronlara yönelik “Bunlara maaşlarını sen vermiyor musun, at bunları” dedi. Sonra gelen tepkiler üzerine sözlerini düzeltti. Meğer sözleri yazarlara karşı değilmiş, patronları yazarlara şikâyet ediyormuş.

Patronlar Başbakan’a gidiyormuş, yazarları şikâyet ediyormuş, o da “Dükkân senin değil mi, zarar veren tezgâhtarı yerinde tutar mısın?” demiş.

Neresinden bakarsanız bakın tatsız bir durum,. Düzeltilmesi de çok zor. “Gazetecileri at” önerisine mi takılayım, yoksa patronları bize şikâyet etmesine ya da medyayı dükkâna yazarları tezgâhtara benzetmesine mi? Hiç yazmamak daha iyi.

Ancak bu arada hiç beklenmedik bir gelişme oldu ve yıllardır AKP’ye payandalık yapan yandaş gazeteci-yazarlar Başbakan’ı protesto mektubu yazdılar ve bunu imzaya açtılar.

Şükürler olsun ki kimse beni aramadı ve “Bildiriyi imzalar mısın?” demedi. Ben de imza atmayacağım bir belge için karşımdakini ikna etmeye çalışma derdinden kurtuldum.

Bildiriye imza atan ve her şeye rağmen doğruları yazmaya çalışan, sorgulayan bu nedenle de çirkin saldırılara hedef olan gazetecileri ayırmak isterim, ama bu bildiriye imza atmak zaten hiç içimden gelmezdi.

Uzun anlatmaya gerek yok. Tek gerekçem var: İktidarın bugüne kadar hukuk ve demokrasi alanında gösterdiği olağanüstü olumsuzlukların hepsine yandaş olanların, başlarına hiçbir dert açmayacak bir konuda tavır koymaya kalkmaları bana inandırıcı gelmiyor. Üstelik bu tavır ileride AKP iktidardan gittiğinde “Biz o kadar demokrattık ki Başbakan’a bile karşı çıkmıştık” böbürlenmesiyle ortaya çıkabilir.


Can ATAKLI, 6 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Amerika'nın Savaş Planı (Soykırım Yalanı ve Tasarısı)

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Mar 07, 2010 0:33

Ermeniciler!

Vatanı işgal ettirenler, işgalcilere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun adalet.

30 Ekim 1918 Mütarekesi olarak bilinen aslında Türk'ün yokedilme mütarekesinden 13 gün sonra, 13 Kasım 1918 günü İtilaf Devletleri donanması İstanbul'a girdi. Hızla, 1.Dünya Savaşının suçluları olarak ve sözüm ona ermenilere kötü davranan olarak gösterilen Türk Komutanları ve Türk subaylan çeşitli iftiralarla tevkif edimeye başlandı. O kadar ileri gidildiki, savaş suçluları mahekemesi olarak Divan-ı Harp kuruldu. Mahkeme Başkanı olarakta Kürt Mustafa Paşa tayin edildi.

..... Boğazlıyan, Yozgat Kaymakamı Kemal Bey; sırf işgalcilerin Damat Ferit hükümetine verdiği emir gereği "Ermeni tehciri sırasında hatalıyım" demediği için, Başkanlığını Kürt Mustafa Paşa'nın yaptığı Divan-ı Harp'te, 8 Nisan 1919 günü yargılandı, 9 Nisan 1919 günüde Beyazıt meydanında idam edildi. İdam edilirken yiğitce TÜRK Ulusuna şöyle seslendi:

    "Milletim; yemin ederim ki, suçlu değilim. Son Bugünde sözüm budur, ahirettede budur. Vatanı işgal ettirenler, işgalcilere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun adalet. Çocuklarımı Soylu Türk Milletine emanet ediyorum. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğmu milletim uğrunda yetim bırakıyorum. Yaşasın Millet."

    ..... Eski Sivas Valisi Dr. Reşit Bey ise; mahkemece hakkında çıkarılan tutuklama kararına uymadı ve gidip teslim olmadı. Ancak, Hükümet emriyle aranıyordu. Sonunda Beşiktaş'ta, Türk ve Fransız Jandarmalarınca sıkıştırıldı. Ama teslim olmadı ve beylik tabancasıyla yaşamına son verdi. Ailesine teslim edilmek üzere yazdığı cebinden çıkan mektupta; "Muhafız komutanı ve polis müdürü, bütün şiddet ve kuvvetleriyle beni arıyorlar. Ermeni tazılarınıda peşlerine taktılar. Gaflet ve Delalet içindeki hissiz dostlarımda utanmadan teslim olmamı tavsiye ediyorlar. Sonucu karanlık görüyorum. Yakalanıp Hükümetin oyuncağı olmamak ve düşmanlarımızın keyfini getirmemek için son anda ihtihar etmek fikrindeyim. Silahımı yanımdan ayırmıyorum ve mermiyi namluda tutuyorum. Hayatın bence değeri kalmadı. Milletime oğlu vazifemi yapıp, hayatımın geri kalanını sizinle geçirmek isterdim. Ancak ne çareki istenilen olmuyor. Sevgili ailemi milletim için ihmal ettim. İstikbalinizi düşünemedimHaince iftiralarla.Ermeni malıylazengin olmuş olarak suçlanıyorum; Halbuki hiçbir servetim yok ve ailemi geçimden aciz bırakıyorum. Bu da kaderin acı bir cilvesi olsa gerek."

    ..... Ermeni Tehcir Kanununu çıkaran Talat Paşa da; "Kim ne derse desin, ben yaptığım şeyi çok iyi biliyorum. Biz Türkler Yaşam ve ölüm harbine tutuştuk. Eğer o sıralarda Rus ordusuna mağlup olsaydık, bugün Anadoluda, Türk parmakla gösterilecekti. O Zaman mağlup olmadık, yaşam hakkımızı tahkim etmek bir vazife idi. Ben bu vazifeyi yaptım. Belki bugün herkes bana levmedecektir. Fakat bir zaman sonra, Türkler benim ismimi hayırla edeceklerdir. Bu işte kimsenin mesuliyeti yoktur, bütün mesuliyet benimdir. Bu dünyada herkesin yaşamaya hakkı var da yalnız Türk'ün mü yok?"

.... Onlar, Vatanları için kendilerini feda ettiler. Kendilerini adadıkları Asil Türk Milletinin yüreğinde hep var olacaklar.

... Ancak görülüyor ki o günün Ermenicileriyle, bugünün Ermenicileri de aynı Gaflet Delalet ve hıyanet içindeler. Değişen hiçbir şey yok!!!!!

Saygılarımla..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Gülsev Eyüboğlu İrhan



NOT:
Biz bunları yazdığımız zaman bize "paranoyak, Şizofren" diyenler! O kadar çöktü ki.. Ortalıkta her şeyi bilenler edasıyla arzı endam edenler ki onların aslında tarihlerinden haberi yoktu. Onlar 11 Kasım 1938 gününden sonra hızla ters yüz edilen tarihe inanıyorlardı. Ya da biliyor ama saklıyorlardı. Sağcısı da, solcusu da, sahte Atatürkçüsü de, Izmcisi de, istcisi de. Şimdi onlara STK deniyor. Ya da demokratikciler. Ama "sahte maskeleri" yırtıldı, her taraf dümdüz, açılımlar, saçılımlarla ....

--
"O takdirde asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir elinede bayrağını alır Elmadağı'na çıkar, orada tek kurşunu kalıncaya kadar vatanı Müdafaa eder. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz KANIMI Mukaddes bayrağıma içire içire Tek başıma canımı veririm. Ben buna ant içtim."
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
23 Nisan 1920 TBMM


--
"TÜRK ULUSUNUN düzenini BOZMAYA YÖNELEN ÇABALAR BOĞULMAYA MAHKUMDUR.TÜRK Ulusu, kendisinin VE VATANININ YÜKSEK ÇIKARLARI Aleyhine Çalışmak İSTEYEN BOZGUNCU, Alçak, Yurtsuz VE ULUSSUZ BEYİNSİZLERİN GİZLİ VE KİRLİ EMELLERİNİ ANLAMAYACAK VE ONLARA HOŞGÖRÜ GÖSTERECEK BİR ULUS DEĞİLDİR."
Ebedi BAŞKOMUTAN (BAŞBUĞ) GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Gülsev Eyüboğlu İrhan


İnternetajans, 6 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Sonraki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x