Amerikan Silah Sanayiine Başkaldıran Senatörler / Cem GÜRDENİZ

Amerikan Silah Sanayiine Başkaldıran Senatörler / Cem GÜRDENİZ

İletigönderen Balasagun » Sal Eyl 27, 2016 12:42

Amerikan Silah Sanayiine Başkaldıran Senatörler


Resim
ABD Başkanı Dwight Eisenhower, Askeri Endüstriyel Kompleksin ABD için ne denli risk oluşturduğunu, görevini John F.Kennedy’e devretmeden birkaç gün önce şu şekilde açıklıyordu: “Askeri Endüstriyel Kompleksin devletin kurumlarında bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde, teminatsız etki elde etmesi konusunda tetikte olmalıyız.”

Neydi Eisenhower’ı bu şekilde düşünceye iten?

ABD ikinci Dünya Savaşı’nda özellikle Pasifik Cephesini desteklemek üzere olağanüstü boyutlarda silahlanma programlarını yürüttü. Bu savaş ABD ekonomisinin gerçek bir savaş makinesine dönüşümünü sağladı. Savaşın sonunda gerekmediği halde nükleer silah kullanıldı. 1949 yılında Sovyetler de nükleer silahlara sahip olunca Soğuk Savaş boyunca sadece nükleer silahlara 1 trilyon dolar harcadılar. Öyle ki nükleer alanda kısıtlayıcı bir anlaşma (SALT) ancak 1972 yılında imzalanabildi. ABD’de 1952 yılında 1000 nükleer başlık varken bu sayı, 1961 yılında 23,000 olmuştu. Diğer savaşların aksine, ABD İkinci Dünya ve Kore Savaşları sonrasında ordusunu küçültmedi. 1952–53 yılları ABD bütçesinin üçte biri savunmaya ayrılmıştı. Bu durum ABD’de silah sanayini siyaset üzerinde en önemli baskı aracı ve lobi grubuna dönüştürdü. Halen ABD Savunma bütçesi 585 milyar dolarla dünya birincisi. Bu sektör, ABD dışında yerkürenin hiç bir bölgesinde kalıcı barış istemez. Sahip oldukları emekli askerler ile diplomatların yer aldığı düşünce ve medya kuruluşları üzerinden düşman yaratma, tehdit oluşturma ve silahlanma konusunda tarihin kaydettiği en güçlü enstrümanlara sahiptirler. (Diğer araçlardan birisinin Hollywood olduğunu hatırlatalım.) ABD Deniz Kuvvetlerinde 90’lı yılların sonlarında uzun bir süre okunması teşvik edilmeyen ve hatta ABD Deniz Harp Okulunda satışı yasaklanan “Fall from Glory – The Men Who Sank the US Navy” adlı kitabında gazeteci, Gregory L. Vistica özellikle 80’li yıllarda, Reagan döneminde ABD silah sanayi etki ajanı (Bahriye Bakanı) John Lehman’ın ABD Deniz Kuvvetleri için trilyon dolarlık yeni yatırımları gerektiren “600 Ship Navy” programının Sovyet deniz tehdidinin nasıl şişirilerek pazarlandığını belgeleriyle ortaya koymuştu. Lehman’a göre Sovyetler 1000 gemilik donanmayı hedefliyordu.

ABD’de Uyanış Başlıyor mu?

ABD silah endüstrisi soğuk savaş sonrası Kuzey Kore, Çin ve Rusya aleyhinde kamuoyunu şekillendirmeye devam ederken Suudi Arabistan gibi yağlı müşterilerini kamuoyuna barışçı, demokrat bir ülke olarak lanse ediyor. Halbuki Yemen’de Suudilerin yaptığı katliamlar artık gizlenemiyor. Yemende sivil katliamlar rekora koşuyor. İsrail için geçen hafta onaylanan gelecek on yıl için 38 milyar dolarlık askeri yardım paketinin asıl amacının Amerikan silah şirketlerine destek olduğu bilinen bir gerçek. Zira bu yardımın ancak dörtte biri ile İsraillin kendi milli silahları satın almasına izin veriliyor. Tüm bu gayretlerin amacı Amerikan vergi mükelleflerine daha çok silah aldırmak ve yabancı devletlere daha çok Amerikan silahı satmak. 14 Eylül 2016’da Amerikalı gazeteci/yazar Stefen Kinzer, Boston Globe Gazetesinde yayınlanan köşe yazısında ABD Barış Enstitüsü ile dalga geçiyor. Zira bu kurumun başında eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Steven Hadley var. Bu zat aynı zamanda ABD’nin en büyük silah şirketi Raytheon’da üst düzey yönetici. Kinzer, diğer silah devi Lockheed Martin’e de iğnesini batırıyor. Barış enstitüsüne bir milyon dolar bağışlayan firma geçen ay Polonya’ya milyonlarca dolarlık uçaksavar füzesi sattı. Hadley yaptığı konuşmalarda çok sayıda Rus askerinin öldürülmesini teşvik ediyor ve Putin’in ceset torbalarına hassas olacağını söylüyor. ABD Barış Enstitüsünün başındaki kişinin fikirleri böyle. “NATO için ABD Komitesi Derneği” de farklı değil. Lockheed Martin üst düzey yöneticisinin kurduğu bu dernek de NATO nun genişlemesinde büyük rol oynadı. NATO genişlerken Polonya ve Macaristan’ın F 16 alması da tamamen tesadüf! 50 ye yakın büyük silah firması aynı zamanda kongre ve başkanlık seçimlerinde adaylara en büyük maddi katkı ve bağış yapanların başında geliyor.

Dört Senatörün Meydan Okuması.

Evet böylesine karanlık bir tablo sergilenirken 7 Eylül 2016’da Amerikan Senatosunda hiç beklenmedik bir olay yaşandı. Dört senatör (Cumhuriyetçi Rand Paul, Mike Lee ve Demokrat Chris Murphy ve Al Franken), Suudi Arabistan’a 1,15 milyar dolarlık silah satışının engellenmesi için önerge verdiler. Önerge, 21 Eylülde oylandı. Maalesef satış, 27 Hayır oyuna karşılık 71 evet ile onaylandı. Temsilciler Meclisinde 64 vekil satışın durdurulmasını isteyen bir mektubu imzaladı. Obama 2009’dan bu yana sadece Suudi Arabistan’a 42 ayrı anlaşma ile 115 milyar dolarlık silah satışını onaylamıştı. Dört senatörün çıkışı her geçen gün küresel barış ve istikrar için tehdit oluşturmaya devam eden Amerikan Silah Sanayini etkilemez. Ancak çok önemli bir başlangıçtır.

Cem GÜRDENİZ, 25 Eylül 2016
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x