ANADOLU’DA TÜRKLER (XII)

ANADOLU’DA TÜRKLER (XII)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal May 10, 2016 0:27

ANADOLU’DA TÜRKLER (XII)
Para ve kadın
III. Ahmet (1703-1730)’in para va kadına düşkün olması nedeniyle sultanlık dönemi ‘Lâle Devri’ olarak da anılmaktadır. İşte Patrona Halil bu dönemi sonlandırmıştı.
Patrona Halil ve iki arkadaşı bir süre, Saray’a girip Divan’a istedikleri düzenlemeleri yaptırmakata idiler. I. Mahmut, bir gün bu üç kafadarı saraya çağırıp birkaç saat sonra cenazelerini at arabasıyla kapı dışarı koydu.
İstanbul’da asileri destekleyenler de olmadı değil. Bu eylem üzerine ayaklansalar da birkaçbin ölü vererek düzene girdiler.
İç karışıklıkları bastıran I. Mahmut, İran’a yöneldi. 1732 yılında Sah Tamas’la yapılan anlaşmaya göre Dağistan, Nahçivan, Tiflis ve Erivan Türkiye’de kalacak, Tebriz İran’a verilecekti.
Ancak Nadir Şah bu antlaşmayı tanımadı ve Bağdat’a kadar ilerleyip oraya yerleşti. Topal Osman Paşa komutasındaki Osmalı Ordusu Nadir Şah’ı yendi ama Topal Osman Paşa 25 gün sonra öldü (1733) ve I.Murat üç yıl sonra, 1639’da yapılan antlaşmada belirtilen sınırlara geri dönmeyi kabul etti (1736).

I.Mahmut (1730-1754)
Humbaracı Ahmet (Comte de Bonneval) Paşa
XIV. Louis’yle anlaşamayınca Avusturya’ya kaçan ve Fransa ile Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşan Kont Bonval, müslüman olup Osmanlı İmparatorluğu hizmetine girdiğinde Humbaracı (Kumbaracı) Ahmet Paşa ünvanını aldı (1731). Böylece Osmanlı Ordusu’nda ilk Topçu sınıfı da kurulmuş oluyordu.
Humbaracı Bonval, salt askerî değil ama diplomatik ilişkilerde de başvurulan ‘Paşa’ olup, Fransa tarafından affedilmesine karşın gerek Osmanlı ve gerekse Fransa için ‘yararlı’ olmaktan çok ‘zararlı’ öneriler getirmiştir.
O nedenle Fransa, sonradan oğul Baron de Tott’la sürdüreceği İmparatorlukla ilişkilerini baba Abdré Tott’a verecektir.
Ancak dönemin en önemli ismi Fransız Büyükelçisi De Villeneuve’dür. Karlofça Antlaşmasında onuru kırılan Osmanlı İmparatorluğu, De Villeneuve’ün aracılığıyla, Belgrad Antlaşması (1739)’nda Avrupalı Devletler ‘ailesi’ içinde düşünülmüştür.
De Villeneuve’ün katkılarını ödüllendirmek üzere, I. Mahmud, ‘kapitülasyonları’ Fransa’nın istediği biçimde yenileyecektir (1740). Öyle ki, kapütülasyonlar artık bir ayrıcalık olmaktan çıkıp, en azından Fransa için, biçimsel bir ‘dostluk’ antlaşmasına dönüşecektir.
Sultan Mahmud’un Muradı
I.Mahmut döneminin en önemli gelişmesi Arabistan’da Muhammed bin Abdülvahab (1703-1792) tarafından wahhabi mezhebinin kurulmuş olmasıdır. Daha sonra Muhammed ibn Suud tarafından ele alınıp günümüz Suudi Arabistan’ı ve giderek İŞID’ca sürdürülecek olan bu ‘köktendinci’ akımın Osmanlı Sultanları üzerinde etkilerinin olmadığı söylenemez.
Kutsal yerler ve mezar ziyaretlerinin anlamsızlığını ileri süren bu salefist anlayışın günümüz Afganistan, Irak ve Suriye’de tarihsel anıtlara nasıl saldırdığı bilinmektedir.
I.Mahmut da, yirmidört yıllık saltanatı boyunca, imparatorluk işlerinden çok, kendisini ‘mücevher’ üretimine vermiştir. Kur’an’da belirtildiği üzere, her mümin bir ‘elişi’nde başarılı olmalıydı. Mahmut da ‘kuyumculuk’ işlerini beceren bir mümin olarak tarihe geçecek ve büyük olasılıkla cennetteki yerine garanti altına alacaktı.
I.Mahmut’un ölümü üzerine, kardeşi III. Osman sanıyla tahta çıkacaktır(1754-1757) .
Sarayda sözcüğün tam anlamıyla ‘gün yüzü görmeden’ yetişmiş olan III. Osman tahta oturduğu zaman, ‘çocuksu’ davranışlar içinde olmuştur. Oysa 18. Yüzyılın ikinci yarısına girilmekte, Batı’da Locke’lar, Condillac’lar, Rousseau’lar, Diderot’lar doğmakta, ‘Aydınlanma’ hareketi serpilip gelişmektedir.

III. Osman (1754-1757)
III.Osman’ın üç yıllık saltanat döneminde Köse Bahir Mustafa Paşa (1752-55), Hekimoğlu Ali Paşa, Naili Abdullah Paşa, Bıyıklı Ali Paşa, Yirmisekizzade Mehmed Said Paşa, ikinci kez Köse Bahir Mustafa Paşa ve son olarak Koca Mehmed Ragıp Paşa (1757-1763) olmak üzere yedi Sadrazam değişikliği olmuş ve hemen hemen tümü Sultan’ın kaprisinin kurbanı olmuşlardır.

Son üçyüzyıllık ekonomik ‘çevrim’lerin konumu ise yukarıdaki grafikten izlenebilir.
Avrupa, o arada özellikle Fransa ‘Devrim’e koşaradım yaklaşmaktadır.
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1536
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x