ARI'ların 22 Temmuz 2009 Basın Bülteni

IRI'nın Arıları

ARI'ların 22 Temmuz 2009 Basın Bülteni

İletigönderen Ram » Cmt Ağu 01, 2009 2:47

ARI'ların 22 Temmuz 2009 Basın Bülteni

Brichambaut: Burada söz konusu olan Rusya’nın Avrupa Ailesi’ndeki yeridir. Yenilenen pan-Avrupa çalışmalarının kapsamı ve geçerliliği, Rusya’nın geleceğine yönelik atacağı adımlara bağlıdır. Bu hassas durumun nasıl üstlenileceği sorusunun cevabı ise Rusya’nın ortaklarında aranmalı.

Diaconescu: Bölgedeki sorunları gidermenin başlıca yolu, Avrupa’yı Karadeniz’e daha az değil, daha fazla entegre etmekten geçiyor.

Turkish Policy Quarterly, “Avrupa ve Asya Arasında: Yeni Paradigmanlar Arayışında” başlıklı Bahar 2009 sayısında Türkiye’nin komşularıyla olan ilişkilerini, bölgenin enerji sorunu, ortak savunma politikası ve Türkiye’nin AB müzakere süreci üzerinden yeniden değerlendiriyor. Avrupa ve Asya coğrafyasının kalbinde konumlanan Karadeniz bölgesine odaklandığımız bu sayımızda, OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı - AGİT) Genel Sekreteri Marc Perrin de Brichambaut ve Romanya Dışişleri Bakanı Cristian Diaconescu’nun başyazılarına yer veriliyor.

Teşkilatın müktesebatına karşı eleştirel politikalar üreten Rusya’nın AGİT içerisindeki konumu belirginleşiyordu. Moskova, AGİT’in 2007 Rus genel seçimlerini izlemesine bile kısıtlamalar getirmişti. Buna paralel olarak Rusya, 2007’de, Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetleri Antlaşması’na katılımını askıya aldı. Kosova’nın potansiyel bağımsızlığı da AGİT’in içi ve dışında tartışmalara yol açtı ve yine Rusya’nın tavrı Birleşmiş Milletler, AB ve NATO’nun pek çok üyesinden farklıydı. Bütün bu faktörlerin bir araya gelmesi, AGİT’in geleceği hakkında çekincelerin artmasına yol açtı.

Marc Perrin de Brichambaut – AGİT Genel Sekreteri


Türkiye ve Romanya birlikte Karadeniz bölgesine barış, refah ve istikrar getirebilir. Oyunculardan biri bölgenin AB’ye açılan kapısı, diğeri bölgenin dünyaya açılan kapısı olunca, bu iki ülkenin dilediği takdirde birlikte yapamayacağı şey yoktur.

Cristian Diaconescu – Romanya Dışişleri Bakanı

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi E. Fuat Keyman, Türk dış politikasını tartışmaya açtığı makalesinde Türkiye’nin, AB ile yaşanan problemlere ve belirsizliğe rağmen sırtını AB’ye dönmemesi gerektiğini belirtiyor. Keyman’a göre güvensizleşen dünyada Türkiye’nin artan önemi Türkiye-AB ilişkilerinin derinleşmesini beraberinde getirecek.

Amerikan Kongresi eski adayı iş adamı Osman Bengür, makalesinde Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesinin nasıl kazançlı bir duruma dönüştürülebileceğini tartışmaya açıyor. Türkiye’nin, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmamasına yönelik yürütmekte olduğu lobi faaliyetlerinin sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Bengür, bu faaliyetlere harcanan kaynakların 1915 olaylarını açık ve şeffaf bir şekilde araştırmaya yönelik kullanılmasının Türkiye’ye daha çok fayda sağlayacağını savunuyor.

Türkiye-AB ilişkilerinin demokratikleşme adına ne anlam ifade ettiği üzerine yorumlarını paylaşan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, makalesinde AB’nin muhafazakâr Türklere başörtüsü ve eğitim konusunda yeni özgürlükler sağlamak adına yeterince çaba göstermemesini eleştiriyor. Türkiye’de reformların gerçekleşmesinde AB’nin itici güç olduğunu vurgulayan Vardan, Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi sonucu AB’ye üye olabileceğini, ancak bu sayede AB liderlerinin Türkiye demokrasisindeki aksaklıkları mazeret gösteremeyeceğine vurgu yapıyor.

Ermeni araştırmacı ve akademisyen Tigran Mkrtchyan and Vahram Petrosyan, gerçekleşmemiş bir hayal olan Transkafkasya’nın birleşimini makalelerinde tartışıyorlar.

Araştırmacı Adam Balcer, okurlarına Türkiye-Rusya yakınlaşmasının neden yakın bir gelecekte mümkün gözükmediğini açıklıyor.

Galatasaray Üni. Sosyoloji Bölümü Yard. Doç. Ali Ergur, Türkiye’de toplumsal hafızayı iki olay üzerinden sınıyor: 6-7 Eylül olayları ve Nisan 1953’te batan Türk denizaltısı.The Light of Ararat (Ağrı’nın Işığı) adlı hikayemiz, bir Ermeni köyünde geçen diyalog üzerinden Türk-Ermeni ilişkilerine farklı bir yaklaşım getiriyor.Bu sayımızda ilk defa denediğimiz Kitap Eleştirisi bölümümüze araştırmacı Samet Günek, Turks in Europe: Culture, Identity, Integration kitabına getirdiği yorumlarla katkıda bulunuyor.

Son olarak ACADEMIA bölümü, okuyuculara geride kalan birkaç ay içerisinde uluslararası arenada ve akademik camiada yaşananların kısa bir özetini sunuyor. Saygılarımızla bilgilerinize sunarız.

Ersu Ablak

Genel Sekreter

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.ari.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=345&Itemid=30
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: ARI

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x