Eskiden hiç kimsenin etnik kimliği sorgulanmazdı.
Şimdilerde ise, Türkiye toplumunun mozaiğini oluşturan tüm unsurlar birer birer ayrıştırılıyor.
Kürt kimliği, Laz, Pomak ve Çerkez kimliği ısrarla ön plana çıkartılıyor.
Etnik kimliklerin öne çıkartılması ise, zorunlu olarak milli kimliğin kültürel olarak gerilemesi sonucun doğuruyor.
Toplum içinde etnik kimlikleri sistemli bir biçimde ayrıştırarak diğer kimlikleri ötekileştirmeye dönük kültürel propaganda ister istemez milli kimliğin ikinci plana atılmasına neden oluşturuyor.
Artık eskisi gibi tek bir milli birlik söz konusu değildir.
Ortada birbirleri ile çelişkileri olan çeşit çeşit etnik kimlikler ve bunlara karşı milli devletin resmi ideolojisini, hukukunu zorbalıkla dayatan yabancılaştırılmış bir güç olarak Türkiye Cumhuriyeti bulunmaktadır.
Hatta Devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak dahi anılmaz olmuştur. O’nun adı artık sadece TC’dir…
Ondan bir başka devletten söz ediliyormuş gibi bahsedilmektedir. TC’nin hukuku, TC’nin askeri ve TC’nin egemenliği gibi…
Bu ortamı yaratan ve Türkiye halkının bütününe sistemli olarak pompalanan kültürel erozyonun adı, emperyalizmdir.
Milli refleks yavaş yavaş, alıştırıla alıştırıla ortadan kaldırılmış, yakılmış/ yıkılmış, ve külleri etrafa saçılmıştır…
Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları kendilerini hedef almış çok önemli saldırıları dahi olağan olarak kabullenebilecek bir kıvama getirilmiştir.
Örnek mi istiyorsunuz, bir kaçını sıralayalım:
Ateşkes ne demektir?..
Savaşan iki devlet ordusunun karşılıklı olarak silahlarını susturması demek değil midir?
Peki nasıl olmaktadır da bir terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında ateşkes ilan edilmesi gerektiği sorumlu devlet adamları tarafından dile getirilebilmektedir?
Var mıdır bu korkunç gelişmeye halktan bir tepki?
Ya medyadan?
Hayır, asla!
Bu terör örgütü ülkenin Güneydoğu’sunda bir meclis toplayarak özerklik ilanı yapmış mıdır?
Nerededir halkın tepkisi?.. Sendikalar, demokratik toplum kuruluşları, siyasi partiler, üniversiteler, meslek kuruluşları nerededir? Türkiye halkının mili refleksi ne yöndedir?
Bu ülkenin hükümeti PKK terör örgütünün lideri ile ortak bir “barış” zemini oluşturmak için açıkça görüşmeler yapmaktadır.
Bu ülkenin Adalet Bakanlığı Habur kapısında çadır mahkemeleri kurmakta ve PKK teröristlerine resmi onaylı anlı şanlı törenler düzenlenmektedir.
Nerededir toplumun tepkisi? Hani ya ulusal refleksin birliği ve beraberliği?..
Hayır, yoktur!
Ve yandaş medya organlarında milliyetçilik kavramı, modası geçmiş, çağ dışı bir dinozorluk örneği olarak damgalanmaktadır.
Koşullar bunlardır, nesnel şartlar bunlardır.
Bu koşullarda Arif olanlar için pek mesele yoktur…
Ama, geride kalan halk çoğunluğu önlerine konan “tarif”i dahi heceleyememekte, Arif’e gerekli olmayan bu tarifi buruşturup, bir kenara bırakmaktadırlar…
İşte yüzde 50’nin tarifi budur…
Arif olanlar, bu tarifi de anlayıp, gereğini yapmak görevi ile karşı karşıyadırlar.

farukhaksal@superonline.com
LÜTFEN TIKLAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.kitlecizgisi.com
http://www.dnm-ler.com