ARKADAŞIM NAZIM EKREN

ARKADAŞIM NAZIM EKREN

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ağu 03, 2016 12:06

ARKADAŞIM NAZIM EKREN
Profesör Dr Nazım Ekren.
AKP Kurucularından.
22 ve 23ncü dönem İstanbul Milletvekili.
29 Ağustos 2007- 1 Mayıs 2009 Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı.
Şu anda İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü.
**
Birkaç gün önce ‘Püskürtülen Darbe’ girişiminin ardından, televizyonda ‘Nazım Ekren’in de ‘tutuklandığı’ ve tutuklamaya gidenlerle koruma polisinin ‘çatıştığı’ haberini duydum
Kuşkusuz ‘şoke’ oldum.
Türkiye’deki herkes gibi, ben de kendi tanıdıklarımdan kuşku duymaya başladım.
Çünkü bu ‘Fetö’cüler öyle hep namazında niyazındaki insanlardan olmayabiliyordı.
Her kılığa girebiliyorlardı.
Düşünebiliyor musunuz, birkaç yıl sonra Ordu’da ‘Orgeneral’ rütbesine gelenleri de olabilecekti.
Kuşkusuz henüz gelmemişlerse..
Türk Ordusu gibi ‘kapalı ve disiplinli’ bir kurumda bunlar nasıl olabilirdi?
Eğer Türk Ordusu, şimdi ortaya çıktığı gibi, içten kemirilmişse, diğer kurumlar haydi haydi ele geçirilmiş olabilecekti.
Hem de, Fetöcü örgütün 80 Darbesi’nin ardından hızla yükselmeye başladığı, belgelerle kanıtlarıyla ortaya konuluyordu.
İster istemez 1983 ‘Üniversite Reformu’ ve üniversiteden uzaklaştırılan 3000’e yakın öğretim üye ve yardımcısının öyküsü geldi aklıma.
Ordu gibi ‘Üniversite’ de bir Devlet’in önemli ‘kale’lerinden biridir.
Eğer bir Devlet yıkılacaksa, öncelikle yıkılması gereken kurumların başına ordudan sonra üniversiteyi koymak hiç de abartılı olmayabilir.
Bu duygular içinde, sevgili arkadaşım Nazım Ekren’in ‘tutuklandığı’ haberi gelince; bizim Nazım da mı demeden edemedim.
‘İman ve Akıl’ başlıklı yazımda 33 yıl önceki anımlarımı kaleme aldım.
“Aklıma sevgili arkadaşım Nazım Ekren geldi ister istemez...
Evet Nazım namazında niyazında bir arkadaşımızdı ve içimizde ‘en yüksek notu’ alan oydu, ama çocuk çalışıyordu da.. Her sınavda soruları elde edebileceği bir konumda değildi.
Nazım Ekren, o gün de en iyi dereceyi yaptı...
Aradan tam otuz yıl mı ne geçti, Nazım’ı hiç görmedim.”
Ne var ki, hocamız İlker Parasız, zaman zaman beni arar “Bak derdi Nazım milletvekili, bakan oldu; sen hâlâ modası geçmiş ‘ideolojiler’in peşinde koşuyorsun”.
İlker Parasız, benim görüşlerimi bilse de, benim ‘dürüstlüğümden ve yurtseverliğimden’ bir gün olsun kuşku duymadı.
Ben de gerek hocamız İlker Parasız ve gerekse o dönemde onun asistanı olan Nazım Ekren’in dürüstlüğü ve yurtseverliğinden kuşku duymadım.
Nitekim, Nazım Ekren’i Paris’te gördüğüm zaman, ilk sorum; “Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı oldun, Başbakan Yardımcısı; GAP için ne yaptın?” olmuştu.
“Çünkü benim derdim, o ne kadar yedi bu ne kadar yediden öte, bu ülke için ne yaptıkları, kalkınma/gelişme, toplumsal eşitsizlik için ne gibi önlemler aldıklarıydı”.
“Ne ben onu ‘iman’ konusunda eleştirmiştim, ne de o beni.
Benim ondan beklediğim, madem ki ekonominin yönetimi ondadır, bunu en ‘akılcı’ bir biçimde ‘ülke çıkarına’, ‘halkın yararına’ kullanmasıydı.
.. senin imanın ne kadar öbürünün imanı ne kadar diye soracak halim yok.”
Kaldı ki bu böyle bir sorunun benim bildiğim müslümanlıkta yeri de yok”.
Nitekim, Nazım Ekren’le kısa sohbetimizin ardından, sözkonusu yazımda belirttiğim gibi; “Ve Nazım hâlâ dürüst ve namazında niyazında bir adam olduğu izlemnimi bırakarak döndü Türkiye’ye”.
İlgili yazımda belirttiğim üzere; Nazım Ekren’in “Örgüt üyeliğinden tutuklandığı” haberi gelince, “örgüt üyesiyse cezasını çekecek ve çekmelidir”, diye yazmış, ben de ‘hangi suçlardan suçlandığını öğrenmiş olurum, o arada” demiştim.
Ne yazık ki, Türkiye’de ‘medya’ denilen ‘rezalet’, ne kamu yararına çalışmakta ve ne de insanların ‘onur ve haysiyet’ine önem vermektedir.
Nazım Ekren’in ‘tutuklandığı ve tutuklanırken çatışma çıktığı haberi’nin düzeltildiğini görmedim.
Oysa, bugün Nazım Ekren’le yaptığım telefon görüşmesiyle, haberlerin yanlış verildiği ve Nazım Ekren’in görevinin başında olduğunu öğrenmiş bulunuyorum.
Çok sevindiğimi söylemeleyim.
Öncelikle Nazım Ekren’i, dürüstlüğü ve alçakgönüllüğünden dolayı bir kez daha kutluyorum.
Farklı dünya görüşlerini paylaşsak da, olduğu gibi görünmek ve göründüğü gibi olmayı başaran iki arkadaş olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
İnsanların kılıktan kılığa girdiği ve ‘ideolojik tutsaklık’ sonucu ülkesi ve halkına her türlü kötülüğün yapıldığı bir dönemde, bu hiç de azımsanmayacak bir ‘erdem’dir.
Keşke AKP içinde Nazım Ekren’ler çoğunlukta olsalar demeden edemeyeceğim.
Şu güzel ülkemize yazık olmasın!
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1526
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x