Türklere yenilmeyi bir türlü kabullenemeyen Batılı sözde müttefiklerimizin, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk Milleti'ne karşı yaptıkları düşmanlık projelerinde görev alan, dindarlık taklidi yapan dincilerin ve etnik ırkçılık taklidi yapan feodallerin, Atatürk'e ve eserlerine neden saldırdıklarını biliyoruz.

AKP ve BDP+HDP gibi siyasî, Hizbullah, Fettullah ve PKK gibi cinayî temsilcileri bulunan bu iki taşeron hareket, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti çağdaş ve uygar bir yapıya kavuşturmak istemesiyle tezgâhları bozulan iki asalak grubun kötü meyveleri olarak yıkıcı faaliyet halindeler.

Osmanlı döneminde Anadolu'daki namuslu, dürüst, haysiyetli insanlar 'bu cephe benim, o cephe senin' diyerek savaştan savaşa koşarken ve bu yüzden can verip malını mülkünü de azınlıklara kaptırırken, tekkelerde, zaviyelerde yuvalanmış tarikat şeyhleri ile müritleri, askerlikten, vergiden muaf tutulmanın keyifli ve bereketli saltanatını sürüyorlardı.

Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yaptığı devrimlerle bütün vatandaşları devletin karşısında eşitleyen Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyet'e bu yüzden düşman olan, din satıp dindarlık taslayarak geçinen bu sahtekârlara bir de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla çağ dışı ve insanlık dışı kalan feodal ayrıcalıklarının büyük bir ahlâksızlık olduğu ortaya çıkan ve hükmettikleri insanların, kendileriyle eşit birer vatandaş haline gelmelerini hazmedemeyen Güneydoğulu toprak ağaları, aşiret reisleri ve şıhlar eklendi.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak için uğraşan 'dinci AKP- feodal BDP' koalisyonu, bu iki asalak grubun kötü niyetli işbirliğinden başka hiçbir şey değil.

O yüzden, AKP iktidarının tek başına veya feodal ortağı ile beraber bu ülkede yaptığı işlerin tamamı, Cumhuriyet'in bütün vatandaşlarını birbirine eşit insanlar olarak görmesiyle oyunları bozulan ayrıcalıklı asalakların, intikam alma hırsından gayri bir dürtüsü ve amacı olmayan kötülüklerinden ibaret.

Yeniden ileriye doğru gitmek için, bu iki asalaktan kurtulmamız şart bence.

Selçuk Tınaz