ASKERE MEKTUP

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

ASKERE MEKTUP

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzr Haz 30, 2019 15:02

ASKERE MEKTUP
Bu mektup, niye Irak’ta, Katar’da, Libya’da Somali’de, Sudan’da, Suriye’de, olduğunu bilmeyen ‘asker’e değil elbette.
Onu oraya gönderen ‘komutan’a.
Bu ‘komutan’ların en akıllıları dahil olmak üzere, hemen hemen tümü, ‘asker siyasete karışmaz’ diye düşünmektedir.
Ama ‘siyasetin emirlerini yerine getirirler’.
Bir iş yapacaklarsa, mutlaka ‘siyasi irade’ yani ‘otorite’nin ‘emir ve direktifleri’ni yerine getirmek için yapmış olacaklardır.
Aksi halde ne olurmuş: ‘askerî vesayet’.
Ve bu ülke ne çekmişse ‘askerî vesayet’ yüzünden çekmişmiş.
Yüzyıllık Cumhuriyet tarihinin son yetmişbeş yılında, sağcı iktidarlar ‘otorite’ olmuş ise, ki öyledir, bu yetmişbeş yılın günahları ‘askerî vesayet’e mi yoksa sözkonusu sağcı ‘irade’lere mi aittir, o zaman?
Tam bir tavuk mu yumurtadan paradoksu...
Diyorduk ki, ““‘siyaset’, en geniş anlamıyla yönetim mekanizması, karar merkezleri ve seçimler gibi toplumsal bütün düzeyinde tasarlanıp biçimlenenlerdir.
‘Politika’ ise, toplumun ‘örgütsel yapılanma ilkeleri’nin de (principes organisationels) dahil olduğu itiraz ve kopuş anlarını tasarlamak demektir.
Demek ki, ‘politika’, toplumun ya da ‘statu-quo’nun ‘potansiyel’ değişim olanaklarını dile getirmekte, dolayısıyla daha çok ‘felsefî’ bir içerik taşımaktadır.”
Bu ayırımı Türkiye’ye, biraz alçakgönüllü bir tavır olsun, öğreteceğim.
Asker siyaset yapmaz, yapmasın zaten, ama ‘politika’ yapmak zorundadır.
Özellikle de, kendisine ‘örgütsel yapılanma ilkeleri’nin ‘koruyucu’luğu verilmiş olduğu için.
Yani asker, özde, ‘yapılanma ilkeleri’ ya da ‘Devlet’in kuruluş ilkeleri’ni ‘korumak’ için vardır, ama çağın gereklerine göre bu ‘ilkeler’den ‘kopuş üzerine de kafa yormalıdır’.
Yani asker, politika yapmak ve aynı anlama gelmek üzere ‘felsefe yapmak’ zorundadır.
Ama kesinlikle, ne ‘siyaset yapmalı’ ve ne de ‘siyasetin emir kulu’ olmalıdır.
Diyelim, Rusya’dan S-400 mü alınacak; hep olduğu gibi emekli askerler değil, ama başta Genelkurmay başkanı ve ilgili üst düzey komutanlar, televizyonlara çıkıp ‘asker gibi’, yarar ve zararlarını anlatabilmelidirler.
‘Olumlu yanları’ veya ‘olumsuzlukları’ ne imiş halkın bilgisine sunulmalıdır.
Askeri en çok ilgilendiren konuda ‘bizim’ asker dut yemiş bülbüle benziyor.
Bence, çünkü ‘beyni yok’.
‘Beynini kiraya vermiş’.
‘Yüreğini kurt kemirmiş’.
O, sadece ve yalnızca, ‘siyasetin emir kulu’.
Şimdi, kalkıp askere hakaret davası açacaktır.
Çünkü korkak ve ben buradan, onun korkaklığını ‘bilimsel’ olarak ortaya koyuyorum.
Onun acz ve sefaletini.
Ve çünkü onun acz ve sefaleti, her gün ölüsü gelen mehmetçik’in niye Irak’ta, Katar’da, Libya’da Somali’de, Sudan’da, Suriye’de olduğunu açıklayamamasının nedeni.
‘İğde dalı’, ‘zeytin çekirdeği’ vb ‘harekât’lar niye yapılıyor?
Niye Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a, Libya’ya ‘düşmanız’, bir bilen var mı?
Niye komşularımızla ‘savaşın eşiği’ni geçip tam ‘deklarasyonu’ ile karşılaşıyoruz?
‘Siyaset’ öyle istediği için değil mi?
Ve sen siyasete zinhar vesayet koyamazsın.
Ee bu ‘siyaset’ ülkeyi batırdı..
Sen daha nasıl ‘asker’ diye ortalıkta dolabiliyorsun?
Senden ‘ilericilik’ bekleyen yok, bari aslî görevin olan ‘kuruluş ilkeleri’ne sahip çık.
Değil mi ama?
Ya asker gibi asker olursun, ya da bugünkü gibi ‘siyasetin soytarısı’.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1526
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x