ASKERİ KIRDIRAN ENVERÎ PAȘA

ASKERİ KIRDIRAN ENVERÎ PAȘA

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Cum Ağu 07, 2015 14:00

ASKERİ KIRDIRAN ENVERÎ PAȘA
« Oltu’dan girdik de Sarıkamıș’a
Akıl ermez orda yatan üleșe
Askeri kırdıran Enverî Pașa
Kitlendi kapılar, mekân ağladı. »
100 Yıl önce idi.
Sarıkamıș’ta Çarlık Rusya’sının orduları karșısında elli mi altmıș mı, yetmiș mi seksen mi yoksa doksan mı, hala bilinmez, binlerce askerimiz telef oldu.
Daha çok askerlerimiz ve aklı yeten ve yetmeyen tarihçilerimiz ile sıradan yurttașlarımız, ölen askerlerimiz için ağlașıp dururuz.
Sorumlu olarak da Enver Pașa’yı göstermekten çekinmeyiz.
Hele șu ‘zıldırzop strateji uzmanları’ yok mu ?
Ve onların ‘çözümlemeleri’ne bel bağlayan ‘sözde solcu’ ve ‘liboș’larımız..
Koca koca tarih ciltlerini ‘hatmetme’ye gerek yok aslında.
Hani okunsa ‘fena olmaz’ diyelim ama, anlamak için Nazım gibi bir ‘dahi’nin yukarıdaki satırlarına bakmak da yetebilir.
Çarlık Rusyasının orduları, Kars ve Erzurum da değil, Erzincan ve Elazığ’a doğru hızla ilerlemektedirler.
Tarihin tanıdığı en büyük ‘Üleșim Savașı’nın tam ortasındayızdır.
Ve Enver Pașa, bir fetih savașında değil ‘Vatan Savunması’ndadır.
Türk Ordusu’nun bir subayı olarak da, hiçbir zaman ‘fetih’ peșinde koșmamıștır ayrıca.
Maceracı girișimleri, Türk Ordusu’yla ilișiğinin kesilmesinden sonraki dönemdedir.
**
Yașar Büyükanıt’tan bașlayarak, İlker Bașbuğ ve Necdet Özel için çok ‘șey’ yazdığım bilinmektedir.
Hiçbirini geri almıyorum.
Kendi payıma, bütün eleștirilerimde ‘ben’ haklı çıktım.
Șimdi Hulusi Pașa Genel Kurmay Bașkanı olmuș diyorlar.
Basında yazılanlara bakılırsa, bugünkü general ve amirallerin % 90’ı, bu üç eski Genel Kurmay Bașkanı’nın ‘hata’ları sonucu bulundukları göreve gelmemiș olacaklardı.
Onların yerinde, hapislerde yatmıș, kișisel olarak o ‘kahr’ı çekmek zorunda kalmıș ‘pırıl pırıl komutanlarımız’ olacaktı.
Konumuz ‘yaraları deșmek’ değil ama ileriye bakmak ise, devam edelim :
‘Komuta kademesi’, șu ya da bu biçimde olușmuș olsun, Hulusi Pașa da Genel Kurmay Bașkanı.
Ne ‘cevher’lere sahiptir, onu görmek için ‘pratiği’ne bakacağız doğal olarak.
Belki de ‘askerimizi kırdıracak’.
Ama, Türkiye’nin içine düșürüldüğü ‘üleș’, yüzyıl sonra yeniden hortlamıș mıdır hortlamamıș mıdır ?
Türkiye bir ‘valık-yokluk sorunu’ ile karșı karșıya mıdır değil midir ?
Meclis-i Mebusan’da Ermenistan’a otonomi diyen mebuslarımız var mıdır yok mudur ?
Hayır, yanlıș yazmadım, ama bugünkü Türkçe ile șöyle de yazabilirdim : TBMM içinde Kürdistan’a özerklik diyen milletvekillerimiz var mıdır yok mudur ?
Yüz yıl önce sekiz tene idiler, demokrasimiz geliști șimdi maș’allah seksen taneler.
Yüz yıl öncekilerden daha pervassız ve daha az terbiyeli (daha az edepli de denilebilir)ler üstelik.
Mustafa Kemal’in TBMM’de o ünlü ‘üç aylık bașkomutanlık’ görevi verildiği günlere gittim nedense. Hani ‘Bașkomutanlık Meydan Muharebesi’ne gidileceği günler..
Meclis son ‘üç aylık görev süresi’ni uzatmadığı için, ‘Bașkomutanlık makamı’ da ‘boș’tur deniliyor..
Mustafa Kemal de; «Türk ordusunun binlerce yıllık tarihi içinde bir gün bile bașkomutanlık makamı boș kalmamıștır ve ben de görevimin bașındayım» diye yanıtlıyor.
Kușkusuz Hulusi Pașa’dan ne Mustafa Kemal ve ne de Enver Pașa olmasını beklemiyoruz.
Ama yürütülmekte ola ‘üleș’e akıl erdirebiliyor mu erdiremiyor mu, göreceğiz.
Kapılar kitlenmiș durumdadır.
Ve ‘söz sırası komutanda’..
Bu ișin ‘șakaya gelir’ yanı kalmamıștır.
Hulusi Pașa da, bir ‘vatan savunması’ döneminde ‘bașkomutan’ olmuștur.
‘Meziyet’lerini ise, ‘Okul albümleri’nde yazılanlardan değil, bundan sonra tarihe yazılacak olanlardan öğrenebileceğiz ancak.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1526
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x