ATATÜRK'ÜN MİLLİ DIŞ POLİTİKASI VE GÜNÜMÜZDEKİ DİPLOMASİ ALGISI / MİTHAT AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

ATATÜRK'ÜN MİLLİ DIŞ POLİTİKASI VE GÜNÜMÜZDEKİ DİPLOMASİ ALGISI / MİTHAT AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Pzr Eyl 04, 2016 23:04

24 Haziran 2016 tarihinde yazmış olduğum "1950'den Bu Yana TSK -ABD, Türkiye - NATO Savaşı " başlıklı makalemin bir bölümünden aktardığım yazıyı, G-20 Zirvesi ile gündeme gelen, Dış Politika ve Diplomasi konularından dolayı yayınlıyorum.

Atatür'ün Milli Dış Politikası

Resim


Defalarca yazdım, ama yine belirteyim. NATO’ya dahil olan ülkelerden, Almanya hariç, hemen hepsi Sevr’in altına imza atan ülkeler. Sevr’e imza at(a)mayan Almanya ise son olarak Sözde Ermeni Soykırımını onayladı.
Ve üstelik, “müttefikimiz” ABD hala Lozan’ı tanımayan devletlerden biri. Lozan’ı tanımayan bir devletin, hala Türk topraklarının tamamen ele geçirilmesi yönelik şekillenen, Sevr planına göre hareket ettiğini belirtmemizin önünde hiçbir engel yok.
Eğer yukarıda saydığımız koşulları yaratan Rusya, Çin ya da başka bir devlet olsa idi, ele aldığım yazının konusu, “Türk – ABD”, “TSK – NATO” ilişkisi ya da savaşı değil; “Türk – Rus”, “Türkiye – Çin” ilişkisi ya da savaşı olurdu.

Batı’nın aklına uyup, düşman ilan ettiğimiz devletlerin toprak bütünlüğünü tehdit eden kuvvetle, bizim toprak bütünlüğümüze göz diken kuvvet aynı.

“Komşuların hiç mi suçu yok? “ Diyenlere.

Tabi ki onlar da sütten çıkmış ak kaşık değiller.

“Devletlerin arasında aşk yaşanmaz.” 1982’den 1999’a kadar Suriye’nin, 1984’ten 1991’e kadar Rusya’nın bölücü örgüte verdiği desteği kimse inkar edemez.
Ancak 1999’dan günümüze bölgesel ve uluslararası dengeler büyük oranda değişmiş, dün SEVR’e imza atan bugünün NATO ülkeleri, bu kez SEVR’i, telaffuzu daha ince, kibar, yumuşatılmış hali ile ve bizi rahatsız etmeyecek biçimde, yeniden dillendirmeye başlamışlardır.

Bu kez tehdidin kaynağı, bölge ülkelerinin tamamı için aynı: NATO ve ABD.

ABD’nin tehdit algısı, Ulus Devletler ya da bağımsızlık eğilimi olan devletler iken; temel müttefiki bölgedeki terör örgütleri ve sonradan olma devletlerdir.

Bizim için temel tehdit algısı ise ABD’nin müttefik olarak gördüğü bölücü terör örgütleri ve sonradan olma devletler olmalı. Yani ABD’nin müttefikleri, aslında bizim on yıllardır mücadele ettiğimiz güçlerin ta kendisidir.

Bazen “küreselleşme”, bazen “diktatörü devirip, demokrasi inşa etme”, bazen “insan hakları ihlali var müdahale edilmeli” söylemleri ile devletlerin toprak bütünlüğü ortadan kaldırılıyor. Kimi zaman daha cüretkar olup, “Türkiye’nin de dahil olduğu 22 ülkenin sınırlarını değiştireceğiz” diyorlar.

Şimdi sınırlarına göz dikilen ülkelerin bir araya gelme zamanı. Kendisine sanal düşmanlar yaratıp, başkalarının planlarına ve çıkarlarına göre hareket edenler, en başta Türk milletinin egemenlik ve toprak bütünlüğüne kast etmektedirler.

Kıbrıs, Yunanistan, Irak, Suriye ve nihayetinde Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve hatta Ankara, İstanbul, Gaziantep üzerinden Türk’ün varlığına son vermek isteyen Batılı yabancı güçlere karşı, milli bağımsızlığımızı ve milli egemenliğimizi temin edecek ittifak potansiyeli nerede ise oraya yönelmeliyiz. Bu ittifak kuvvetinin, 11.000 Km. uzakta olan ABD ya da Sözde Soykırımı tanıyan, bölücü terör örgütünü himaye eden devletler olmadığı kesin.

En başta kendi milli gücümüze, genetik hafızamıza, kendi tarihimize güvenerek hareket etmeli, planlarımızı kendimize göre yapmalıyız.

Başkalarının kavramlarıyla düşünenlerin, düşünceleri de kendilerine ait değildir. Dolayısıyla başkalarının tehdit algısı, bizim için aynı tehdidi içermeyebilir.

Org. Yaşar Büyükanıt Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde “Küreselleşme ve Uluslar arası Güvenlik” başlıklı bir sempozyumda yaptığı konuşmada “Gövde bize ait, ama başkaların kafası ile düşünüyoruz.” diyerek, aslında Milli Strateji ve tehdit algısı konularında yapısal bir bunalım içerisinde olduğumuzu ortaya koymuştu. (29-30 Mayıs 2003 günlerinde İstanbul’daki Harp Akademileri'nde Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi (SAREM)’deki yapmış olduğu konuşma )


“NATO’ya ve ABD’ye Karşısınız, Peki Rusya ve Çin’e Ne kadar Karşısınız “ Diyenlere

Kime müttefik denir? Ya da kimler müttefik olabilir?
Eğer bir ülkenin milli menfaatine olan durum, karşısındaki ülkeye de aynı ya da yakın ölçüde milli menfaat sağlıyorsa; bu ülkelerin devlet veya devletlerinin müttefik olmaması için bir neden yoktur.

Ancak bir ülkenin menfaatine olan durum, başka bir ülkenin milli egemenlik, milli güvenlik, milli bağımsızlık gibi temel var oluş nedenlerine zarar veriyorsa; bu ülkelerin devlet ya da devletlerinin müttefik olması beklenemez.

Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminde ve sonrasında ilan edilen Cumhuriyet döneminde Atatürk tam da bu mantıkla hareket etmişti. Bu yüzden yaşadığı dönem boyunca hiçbir Batılı devletle ittifak kurmadı.

Ancak aynı Atatürk Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya arasında devam eden görüşmeler sonucunda Balkan Antantı Anlaşmasının imzalanmasını sağladı (9 Şubat 1934).

Bununla da kalınmadı. 8 Temmuz 1937’de İran, Irak ve Afganistan’la Sadabat Paktı imzalandı.

Sovyetlerle 1920’de başlayan ilişkilerimiz ise 1920’den itibaren Dostluk ve İşbirliği Anlaşması merkezinde gelişme gösteriyordu. İngiltere’ye yaklaştığımız 1939’a kadar da aynı içerikte devam etti.

Şimdi önümüze bir harita koyup, Atatürk’ün pakt, Antant kurduğu ve işbirliği geliştirdiği ülkeleri göz önüne getirelim.

Aynı haritaya bir daha bakıp, bir de şimdi hangi ülkelerle düşmanlık derecesinde ilişkilerimiz bulunuyor; onu göz önüne getirelim.

Sanırım başka da söze gerek yok. Eğer hala NATO’ya ve ABD’ye karşı çıkanları “Rusçuluk” , “Çincilik” ile suçlayanlar varsa cevap verelim. Atatürk, Rusya ve çevre ülkelere ne kadar yakınsa; biz de o kadar yakınız. Ancak Atatürk Batı emperyalizmine ne kadar düşmansa, bizi suçlayan odaklar Batı emperyalizmine o kadar yakınlar.

Dipçe : Türkiye'nin Batı'ya bağlanma sürecini tarihleri ve belgeleri ile incelemek için bir ders kitabı niteliği taşıyan Sayın M.Emin Değer'in "Oltadaki Balık Türkiye" adlı kitabını mutlaka okuyunuz.

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Mithat Akar - Gaziantep
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x