B'nai B'rith (Siyonistler) Çankaya'da

Tartışma Alanı

B'nai B'rith (Siyonistler) Çankaya'da

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Oca 21, 2008 15:48

Siyonistler Çankaya'da


Ömrünü Siyonizmle mücadeleye adamış bir siyasi kadronun içinde yetişip Cumhurbaşkanı olduktan kısa bir süre sonra Siyonist örgütlenmenin en tepesindeki kuruluş olan B"nai Brith International"ın başkanı Moishe Smith ve beraberindekileri Çankaya köşkünde kabul etmek!

İşte Abdullah Gül"ün siyasi yolculuğunun son noktası!

Milli Gazete"nin verdiği bilgiye göre bu kuruluşun Asya-Afrika üzerindeki büroları, Mısır"ın başkenti Kahire ile İstanbul"da bulunuyor.

Örgüt, özellikle İslam ülkelerinde "B"nai B"rith" ismi altında faaliyet gösteremediğinden, daha çok paravan isimler altında kurduğu derneklerle faaliyetlerini yürütüyor.

Görüşmede İran"ın nükleer programı ve Türkiye"deki Musevilerin durumunun gündeme geldiğini belirten Smith,

"Biz, İran"ın nükleer silah yapma hevesinin sadece İsrail ve Museviler için değil, tüm dünya için tehdit oluşturduğunu söyledik. Gül"den, Türkiye"nin İran"ın nükleer silah isteğine güçlü biçimde karşı çıkmasını ve yakında şekillenecek İran"a yönelik ekonomik yaptırımlara katılmasını istedik. Gül ise Türkiye"nin bölgesinde nükleer silahlar istemediğini ve İran"la ilgili Birleşmiş Milletler"den çıkacak kararlara uyacağını bize bildirdi"

dedi.

ABD ve İsrail, İran"ın nükleer teknolojisini gündeme getirdiğinde Abdullah Gül, İsrail"in nükleer silahlarından bahsedemiyor!

Dolaylı ifadeler kullanıyor!

* * *

Yine aynı kadro içinde yetişip halen Başbakan olan Tayyip Erdoğan, İspanya"daki Medeniyetler İttifakı Toplantısı"nın küresel saldırıya küresel bir cevap teşkil ettiğini iddia edebiliyor.

Küresel saldırıya küresel cevap verilmesi gerektiğini söyleyen biziz!

Ama Erdoğan"ın yaptığı sadece kendisini kandırmaktır.

Çünkü İspanya, ABD"nin küresel saldırısına destek veren ülkelerin başında geliyor!

Ayrıca Erdoğan"ın turistik ziyarette bulunduğu Granada şehri, Müslümanların tek bir fert kalmayıncaya kadar boğazlandığı bir yerdir.


* * *

Zaten diyaloglar o kadar gerçekçi ki, İspanya Kralı Juan Carlos, Dışişleri Bakanı Ali Babacan"ı tercüman zannetti!

Carlos ile Erdoğan arasında tercümanlık yapan Babacan,

"Ben tercüman değil, Dışişleri Bakanıyım"

demek zorunda kaldı. Zeki bir genç olan Dışişleri Bakanı Ali Babacan"ın konumu da bu!


Resim




Resim

(Siyonizmle artık kapalı kapılar ardında değil, uluorta tokalaşmakta sakınca görmeyen AKP'nin eşbaşkanı ABDullah Gül'ün Çankaya'da ağırlamakta mahzur görmediği B'nai Brith isimli siyonist şebekenin arka planına ve Türkiye'deki paravan kuruluşuna dair aydınlatıcı bir yazıyı dikkatinize sunuyoruz.)


B'nai Brith ve Fakirleri Koruma Derneği


B'nai B'rith İbranice'de 'Ahit'in Çocukları' anlamına gelir.

Sadece Yahudilerin üye olabildiği dünyanın en etkili siyonist teşkilatıdır.

1843'te 12 Alman Yahudisi tarafından New York'ta resmileştirilen bu örgütün temel amacı, siyonizmin dünya çapındaki menfaatlerini sağlamaktır.

B'nai B'rith 1938'de, dört önemli Yahudi organizasyonunun taktiklerini, savunma planlarını hazırlayan Genel Yahudi Kurultayını oluşturdu.

Daha sonraki faaliyetlerini çoğaltan örgüt, B'nai B'rith Dergisi, Aylık Ulusal Yahudi Dergisi, B'nai B'rith Haberleri gibi yayınlarla tüm ülkelerde siyonizm propagandası yapmaya başladı.

Yahudi gençler için dinsel ve ırkçı eğitim yapan merkezler meydana getirdi.

Bunlardan en önemlisi olan 'Aleph Zadik Aleph' adlı teşkilat vasıtasıyla 13-21 yaş gruplarına siyonizm düşüncesini empoze etti.

B'nai B'rith üyeleri sadece kendilerinin girebildiği 'loca' adını verdikleri yerlerde toplanırlar.

Aynı masonlarda olduğu gibi önemli kararlar loca başkanlarının bir araya geldiği 'Süprem Konsey' toplantılarında alınır.

B'nai B'rith, Masonluk ve Bilderberg Grup gibi siyonist teşkilatların beynidir.

Bunlarla işbirliği içinde dünya siyaseti ve ekonomisini yönlendiren kritik kararlar alır.

Tüm Yahudi organizasyonları B'nai B'rith'e bağlıdır. Böylece örgüt bütün Yahudilerin ve özellikle İsrail'in çalışmalarından ve karşılaştıkları problemlerden anında haberdar olur.


Britannica Ansiklopedisi B'nai B'rith konusunda şunları yazıyor:

'B'nai B'rith, Birleşmiş Milletler'de yer alan çok sayıda üyesiyle Yahudi organizasyonlarının koordine edildiği bir merkez olarak bilinir.

İsrail'in menfaatleri ve yahudilerin genel meselelerinin halli için ülke liderleriyle iletişim kurar .'


Nitekim II.Dünya Savaşı sırasında organizasyon başkanı Henry Mosky, 1942 'de Alman Yahudisi Nahum Goldman, İsrail Cumhurbaşkanı Weizman ve siyonist lider Wise ile gizli plann yaptılar ve Amerika'nin siyonizmi açık desteklemesi kararını aldılar.

(Edward Tiunan, The Lobby, sf.23)


Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'de en önemli noktalarda bulunan üyeleri sayesinde uluslararası kararları istediği şekilde yönlendirir, İletişim kurulan bu liderlerin kimler olduğunu tahmin etmek güç değil.

Tüm ülkelerde kolu olan B'nai B'rith her siyonist örgüt gibi onu sevimli gösterecek, faaliyetlerine paravan teşkil edecek hizmet ve yardım çalışmaları yapar.

Türkiye'deki B'nai B'rith teşkilatının adı da 'FAKİRLERİ KORUMA DERNEĞİ'dir. Bütün üyeleri Yahudi olan derneğe Yahudi cemaatinin sadece en seçkinleri kabul edilir.


Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Pzt Oca 21, 2008 16:06

Türk-Kan, mirim geçenlerde okumuştum bir yerde. Bu bizim ünlü Siyonist avcıları (Erbakancılar) bunları söylemişti. Tezat şuki, Evangelist-Siyonist fikre hismet eden Risale-i Afyon'dan da bir örnek vardı. Bunların kafasına kafasına değnekle vurmak gerekir. Doğruyu, yanlışı doğru göstererek anlatmaya çalışıyorlar. Bu ampûller bunlardan daha bilinçli. Sapına kadar yanlış yaptıklrını biliyorlar, sapına kadar doğru diye millete yutturuyorlar, adına da ülkenin çıkarı diyorlar. Koyun kesime fazla kızamıyorum...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x