Başkanlık Sisteminin Üç Sac Ayağı ve Milli Güvenliğimiz / Mithat AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

Başkanlık Sisteminin Üç Sac Ayağı ve Milli Güvenliğimiz / Mithat AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Pzt Ara 26, 2016 21:59

Başkanlık Sistemine Karşı Milli / Üniter Devlet

Başkanlık sistemi, "Yeni Anayasa" adı altında Türkiye'nin asli kurucu unsuru olan TÜRK kavramını, anayasadan silme üzerine şekillenmektedir. Bunun doğal karşılığı "Federasyon" veya "Bölge Merkezli Eyaletler Sistemi" şeklinde bir rejimin varlığını şart koşar.

Resim

Dolayısıyla, başkanlık, Türksüz bir anayasa ile birlikte oluşacak olan bir federasyon örgütlenmesini getirecektir. Bundan dolayı başkanlık sistemi, sadece bir siyasi sistem değişikliği değil; rejim değişikliği anlamına gelmektedir.

Başkanlık sistemine dair, "Referandum" önerisi ise toplumdaki kutuplaşmayı artıracak bir iklim yaratır.

- 2015 Temmuz ayı itibariyle başlatılan iç güvenlik ( terörle mücadele ) operasyonlarında yaşanan süreç.

- 15 Temmuz 2016 CİA merkezli iç savaş ve işgal girişimi süreci.

- TSK'nın Suriye'de sürdürmekte olduğu askeri harekât.

Özetle iç ve dış güvenliğimizi, yani toplam olarak milli güvenliğimizi belirleyen temel sorunlar çözülmeden, bir referanduma gitmek, yukarıda sıraladığımız etmenlerle birlikte, yeni bir iç güvenlik sorunu yaratabilir. Toplumdaki kırılganlıkları artırmaya dönük terör eylemlerinin, planlı ve stratejik olarak, dış merkezlerden yürütüldüğü bir süreçte; toplumda yeni bir cepheleşmeye yol açacak değil, toplumu ortak paydalarda birleştirecek bir yönelime gidilmesi zorunluluktur. Toplumda kutuplaşmaya yol açacak böyle bir sürece ( referandum sürecine ) gidilmesi; Türk ulusuna karşı yeni bir dış merkezli operasyona zemin oluşturabilir.

Sonuç olarak, başkanlık sisteminin milli / üniter devlet yapısını ortadan kaldırmaya dönük bir rejim değişikliğini getirecek olması bir yana; başkanlık sistemine giden süreç ( referandum ) Türkiye'de yeni bir milli güvenlik sorunu yaratabilir.


Son Söz Yerine

Başkanlık sistemine karşı sadece "Hayır!" diyerek karşı koymak veya mevcut sistemin devamını istemek çözüm üretmek değildir. Bunun adı sadece "muhalefet" etmektir. Türkiye'deki mevcut parlamenter sistem de, 1946'dan itibaren adım adım ABD ve Batı emperyalizminin ekonomik, siyasi, askeri ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiştir. Milli ekonomi, milli savunma, milli eğitim dolayısıyla milli dinamikleri barındıran milli güç unsurlarının toplamı, 1946'dan günümüze adım adım tasfiye edilmiş; bunun doğal sonucu olarak ortaya, Batı’ya bağımlı yarı müstemleke bir toplumsal sistem oluşmuştur günümüzde.

Bütün bu nedenlerden ötürü Türk ulusu, Başkanlık sistemi ile rejim değişikliğini toptan hedefleyen bir yöntem ile yine dışa bağımlı parlamenter sistem tercihi arasında sıkıştırılmak isteniyor. Başkanlık sistemine karşı olmak önemli ancak, başkanlık rejimine karşı mevcut statükoyu ( var olan sistem, işleyiş ve kurallar bütününü ) savunmak da kalıcı bir çözüm değildir.

Türk ulusu, kendisine dayatılan Batı merkezli her iki sisteme karşı mücadele etmelidir. Türk Devletinin kurucu temel ilkelerinin( milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik ) rotasında teşkilatlanacak olan Kuvvayı Milliye esaslı bir karşı koyuşu savunarak, kalıcı bir çözüme ulaşmak mümkün hale gelecektir. Bu çözüm partiler içerisinde değil, partiler üstü zeminde gerçekleştirildiği müddetçe gerçek bir zemine oturacaktır.

Mithat Akar / Gaziantep

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x