Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde anarşinin hüküm sürdüğü, ülkenin iç savaş yaşadığı ve bölünmenin eşiğinde olduğunu görmemek için ya kör ya da aptal olmalı insan.
Bizi buraya kim getirdi sorusunun yanıtını bilmeyenler için de aynı şey geçerli, ya kör ya da aptal onlar.
Recep Tayyip Erdoğan’nın “Sayın” dediği Abdullah Öcalan’ın, “Ayaklanma Taktiği Üzerine Tezler ve Görevlerimiz” adlı 2010’da yayınlanmış kitabından kısa bir alıntı yeter her şeyi göstermeye.
Öcalan’nın, “partimiz” dediği şeyin HDP olduğunu anlamak için de, “İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi” diploması gerekli değil.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin burada yazılanları bilmemesi aptallık, cahillik; bunları bilerek “Çözüm Süreci” adlı oyunu sahneye koymaları ise vatana ihanettir.
Kaynak: ABDULLAH ÖCALAN SOSYAL BİLİMLER AKADEMİSİ Azadi Matbaası - Aralık 2010
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir. Gazi Mustafa Kemâl Atatürk