Bebek katili “Yol Haritası” yazmıştı!

Bebek katili “Yol Haritası” yazmıştı!

İletigönderen Erkan Güçiz » Çrş Ağu 19, 2015 15:28

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde anarşinin hüküm sürdüğü, ülkenin iç savaş yaşadığı ve bölünmenin eşiğinde olduğunu görmemek için ya kör ya da aptal olmalı insan.

Bizi buraya kim getirdi sorusunun yanıtını bilmeyenler için de aynı şey geçerli, ya kör ya da aptal onlar.

Recep Tayyip Erdoğan’nın “Sayın” dediği Abdullah Öcalan’ın, “Ayaklanma Taktiği Üzerine Tezler ve Görevlerimiz” adlı 2010’da yayınlanmış kitabından kısa bir alıntı yeter her şeyi göstermeye.

Öcalan’nın, “partimiz” dediği şeyin HDP olduğunu anlamak için de, “İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi” diploması gerekli değil.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin burada yazılanları bilmemesi aptallık, cahillik; bunları bilerek “Çözüm Süreci” adlı oyunu sahneye koymaları ise vatana ihanettir.

Partileşme hareketi ve yine silahlı mücadele, gerilla çalışmaları bizi günümüzde gerçek bir ayaklanma sorunuyla karşı karşıya getirmiştir. Kürdistan'da gerçek bir devrim, güçlü bir ayaklanmaya dayanmadan gelişemez ve hatta barışçıl kapsamda olmayan bir ayaklanma da sonuç alamaz. Diğer bir gerçeklik, gerillalaşmayan, gerilla ile beslemeyen bir ayaklanma da sonuca gidemez. Bir anlamda devrimci bir parti gündemine, basitten karmaşığa bir ayaklanma sorununu koymadan devrim yapamayacağı gibi, ayaklanmanın gerilla tarafından beslenmesini, korunmasını esas almadan ve bu temelde gerillayı da sağlam oturtmadan ve netleştirmeye ulaştırmadan devrim yapamaz.

Ayaklanmanın planlı hazırlanışyla, -özellikle Güney Kürdistan'da görüldüğü gibi- ani koşulların elverişliğiyle ortaya çıkışı arasında farklar olmakla birlikte, kendi başına ele alındığında, sağlam bir stratejiye dayanmazsa, Kürdistan tarihinde örnekleri bolca görüldüğü̈ gibi, sonuçta derin yıkımlara uğramaktan da kurtulamama gibi bir özelliği de söz konusudur. Partimizin bu konuda takip ettiği çizgi esas itibariyle doğru yoldur. Kürdistan tarihinde ilk defa yenilmeyen, giderek gelişme kaydeden bir ayaklanma sürecine imkân hazırlanmıştır. Gerek yakın tarihte, gerekse günümüzde pasifizmin yıkılması kadar, çok plansız, örgütsüz ayaklanmaların tehlikesinin de önüne geçilebilmiştir. Düşmanın özellikle yıkım için kullanabileceği politikaların aşılmasına büyük çaba harcanmıştır.

Son bir kaç yılda gerçekleştirdiğimiz serhıldanlar, deneme niteliğinde olup halka belli bir cesaretle birlikte, bilinçlenme ve örgütlenme imkânı kazandırmıştır. Dolayısıyla günümüzde ayaklanmayı, bir uygulama sorunu olarak gündemleştirmek gerçekçidir. Partinin ağırlıklı olarak bu konuya artan bir önemle eğilmesi, her yönüyle sorunu irdelemesi ve tecrübesini buna katması büyük önem taşır. Denilebilir ki, şimdi bu sorunu dilediğimiz gibi, özellikle objektif koşulların olgunluğundan da öteye, tam bir örgütleme sorunu biçiminde, çok ciddi bir devrim aşması olarak gerçekleştirmek; hem de yıllar sonra değil, bu yıl içinde veya önümüzdeki ayların sorunu olarak koymak mümkündür.

Bunları belirtirken, şüphesiz yaklaşımın zayıflığını, genelde kendini devrime katamamanın ve ayaklanma günü̈ çok ciddi bir sorunla karşılaşıldığında gösterilecek zaafların, yetersizliklerin tahribatını hemen göz önüne getiriyoruz. Genelde devrimci görevlere yaklaşımın ortaya çıkardığı bireysel yetmezlikler, ayaklanma süreci karşısında bizi çok ihtiyatlı olmaya da götürüyor. Bir yerde yapılan bütün eleştiriler, artık sadece savaşçıların değil, binlerce kişinin hayatının söz konusu olduğu bir mücadele biçimine onay sunmaya zorluyor. Fakat tam da bu noktada geleneksel önderlik yapısı, bizde de bir türlü̈ rayına oturamayan militan yapı, böyle çok ciddi ve güncel bir tarihi eyleme layıkıyla yaklaşmamızı zorluyor.”


Kaynak: ABDULLAH ÖCALAN SOSYAL BİLİMLER AKADEMİSİ
Azadi Matbaası - Aralık 2010


Meraklısı için: http://www.gm.guciz.com/Okuyucu/Abdullah-Ocalan-Ayaklanma-Uzerine.pdf
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x