Bebek yüzlü düşman 'Barbie'
Hepsi de 90-60-90 vücut ölçülerine sahip, büyük ve genelde mavi gözlü... Dünyada her saniyede iki tane satılıyor. Her yönüyle mükemmel bir oyuncak ama ya zararları?
Barbie ve oda hizmetçileri
Barbie doğalı yarım yüzyıl kadar bir zaman oldu ve bu zaman zarfı içinde, kardeşi, arkadaşı, erkek arkadaşı, siyahisi türetildi ve Barbie aslında pek de küçük sayılmayacak bir toplum/topluluk/cemaatin adı oldu. Filmi, dergisi, battaniyesi, nevresimi, defteri, çantası, silgisi, terliği, tişörtü ve akla gelebilecek pek çok şeyi yapıldı ve Barbie etrafında koskoca bir pazar oluştu. Barbie, saniyede iki adet bebek ve tüm dünya çocuklarının oyun oynama biçimi, çocukluk satan bir oyun tekeli. Bir oyuncak tekeli olmasıyla doğrudan ilintili; ancak çocukların oyun alanında yapılan bu ticaretin tehlikeli kısmı çocukların kendilerine hem fiziksel hem de kültürel olarak bu bebeğin yaşam biçimini model alması. Burada asıl korkutucu olan çocuğun gerçek olmayan bir şeyi kendine model olarak alması. Oyun, çocuğun gerçek hayatın provasını yaptığı bir alandır. Bebekle oynarken anne olur, ona bakar, mama yedirir, uyutur... Oyunda hakim odur, oyun onun etrafında döner, oyunu o kurar, bebeği onun bakımına muhtaçtır, onu istediği gibi giydirir... Yani kısaca oyuncak bebek daha bebektir, yani ondan küçüktür. Ama Barbie öyle değil. Oyun tersine çevriliyor burada, Çocuk bebekle oynamıyor, bebek çocukla oynuyor. Üstelik oyunun kuralları da önceden belirlenmiş, Barbienin kıyafetleri hazır, arkadaşları hazır. Çocuklar hiçbir biçimde müdahili olamayacakları bir oyunun içinde, Barbienin oda hizmetçisi olabiliyorlar ancak. Tabii durum özellikle yoksul ülke ve aile çocukları için daha da trajik. Zaten ulaşılamayacak vücut ölçülerine sahip olan Barbienin hayat standardını yakalamak da mümkün değil. Barbie aerobiğe gidiyor, partilere katılıyor, kayak yapıyor, dansa gidiyor, erkek arkadaşının arabasıyla geziyor... Barbie aslen Amerikalı bir üst orta sınıf. Dünyanın dört bir yanındaki çocukların oyuncağı olan Barbie Batıdan, Amerikadan bir tarif yapıyor dünya çocuklarına. Batı merkezli bir karakter Barbie: klasik Hollywood yıldızları gibi. Ve Batılı bir insan tipini tarif ediyor çocuklara ve dolayısıyla doğunun esmer insanını, model olarak önermeyerek ikinci sınıf ilan ediyor aslında. Barbie toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği oyunlara/oyuncaklara rahmet okutuyor. O, toplumsal cinsiyet rolleriyle yetinmiyor, yeni bir insan tipi yaratıyor.
SUNAY AKIN (Şair):
Tek suçlu Barbie değil
Barbie bebekler hakkındaki tartışmaları biliyorum; ancak yasaklamacı bir tarzın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben çocukken Kaptan Custoyu izler ve oradan kendime bir düş dünyası ve oyunlar icat ederdim. Şimdiyse çocuklar medyanın eğlence anlayışıyla o kadar içli dışlı ki... İster istemez medyanın empoze ettiği güzellik anlayışının peşinden gidiyorlar. Çocuklara Kaptan Custoyu değil de magazin programlarını izletmenin doğal sonucu bu. Anadoludaki çocukların elleriyle yaptıkları bebekler bile Barbieye benziyorlar. Bu da sadece Barbielerin suçu değil. Zaten oyuncak tarihinin ilk trajedisi Barbie değil. Bundan yüz yıl önce fakir anneler, çocuklarına yemek alabilmek için saçlarını satıyorlardı. Çünkü o dönemler porselen bebekler gerçek saçlarla bezenirdi ve bu bebekleri almaya yalnızca zenginlerin gücü yeterdi.