Nurullah Aydın bir yazısında, Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından iki gün önce bir başka anlaşma yapıldığını ve bu anlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti'nin "İngiliz Milletler Topluluğu"nun gizli bir üyesi olduğunu savlamaktadır. Savına geçerli bir belge veya kaynak göstermeyen Nurullah Aydın'dan kaynak istenmiş, Nurullah Aydın ise başka bir yazısında bu isteğe göndermede bulunarak şöyle bir karşılık vermiştir: "Dincilerin hedef alması yetmiyormuş gibi bir de kendilerine ulusalcı Atatürkçü diyen bazı şarlatan maskeli gizli Amerikan, Fransız İngiliz ajanları ise duyarlı aydınları hedef alıyorlar."
Ulusal ve ulusal olduğu kadar Cumhuriyetimizin temeliyle ilgili bir konuda, tarihî bilgileri altüst edecek kadar önemli bir savda bulunup bu savın doğruluğunu sorgulayıp geçerli bir belge veya kaynak isteyenlere yanıt niteliğinde olmayan böylesine bir karşılık vermek, hem suçlu hem de güçlü olmayı gerektirir.
Aşağıda Yılmaz Dikbaş'ın bu konuyla ilgili yazılarını okuyacaksınız. Aynı konuda yazan Halûk Tarcan'ın yazıları ise -düzenlemesi çok zor olduğundan- en altta ek olarak verilmiştir.
Ulusal ve ulusal olduğu kadar Cumhuriyetimizin temeliyle ilgili bir konuda, tarihî bilgileri altüst edecek kadar önemli bir savda bulunup bu savın doğruluğunu sorgulayıp geçerli bir belge veya kaynak isteyenlere yanıt niteliğinde olmayan böylesine bir karşılık vermek, hem suçlu hem de güçlü olmayı gerektirir.
Aşağıda Yılmaz Dikbaş'ın bu konuyla ilgili yazılarını okuyacaksınız. Aynı konuda yazan Halûk Tarcan'ın yazıları ise -düzenlemesi çok zor olduğundan- en altta ek olarak verilmiştir.
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI VE BİR YABANCI AJAN
25 Temmuz 2012 günü İnternette bir e-posta aldım.
Gönderen, Prof. Dr. Nurullah Aydın’dı.
Nurullah Aydın, Lozan Antlaşması ile ilgili şunları yazmıştı:
“Bilinen Türkiye’nin bağımsızlığının batılı ülkelerce kabul edildiğine ilişkin 23 Temmuz 1923 tarihli bir Lozan Antlaşması vardır. Ondan iki gün önce imzalanan 21 Temmuz 1923 tarihli bir anlaşma da vardır. Bu anlaşma iki nüsha olup biri Büyük Britanya Kraliyet Ailesi kasasında gizlidir. Diğeri de 1960 ihtilalinde ABD Büyükelçisi aracılığı ile ABD’ye gönderilir.
Pentagon’da bir kasada muhafaza edilir. Bu anlaşmaya göre; Türkiye İngiliz Milletler Topluluğu’nun (Commenwealth of Nations) tek gizli üyesidir.”
Pentagon’da bir kasada muhafaza edilir. Bu anlaşmaya göre; Türkiye İngiliz Milletler Topluluğu’nun (Commenwealth of Nations) tek gizli üyesidir.”
İngiliz Milletler Topluluğu, İngiltere’nin sömürgelerine verilen toplu isimdir.
Prof. Dr. Nurullah Aydın’ın iddiasına göre, İsmet İnönü Lozan’da Türkiye’yi İngiltere’nin bir sömürgesi yapan, yani İngiliz Mandasını kabul eden gizli bir anlaşma imzalamış!
İngiliz Devlet Arşivlerinde uzun süre araştırma yapmış, Bağımsızlık Savaşımızın tüm evrelerini İngiliz tarih kitaplarından okumuş bir kişi olarak, Nurullah Aydın’ın yazdıklarının tam bir zırva olduğunu hemen gördüm.
Aynı gün Prof. Dr. Nırullah Aydın’a şu e-postayı gönderdim:
“Verdiğiniz bilgi doğru değildir, uydurmadır!
İngiliz tarih kitaplarında, İngiliz devlet belgelerinde böyle bir bilgi yoktur!
Ciddi kişiler böyle bir haberi okuduklarında “kaynak” sorarlar, “sağlam belge” gösterilmesini isterler.
Nerede ‘kaynak’, nerede ‘belge’?”
İngiliz tarih kitaplarında, İngiliz devlet belgelerinde böyle bir bilgi yoktur!
Ciddi kişiler böyle bir haberi okuduklarında “kaynak” sorarlar, “sağlam belge” gösterilmesini isterler.
Nerede ‘kaynak’, nerede ‘belge’?”
Bakın, bu e-postama Prof. Dr. Nurullah aynı gün nasıl yanıt verdi:
“Yazdığım her yazı kaynağa dayalıdır…
UYDURMA diyenler her nedense İngiliz muhipleri cemiyetinin günümüz temsilcileri…
Çok ilginç, yakıştıramadım.”
UYDURMA diyenler her nedense İngiliz muhipleri cemiyetinin günümüz temsilcileri…
Çok ilginç, yakıştıramadım.”
Mustafa Kemal, Bağımsızlık Savaşını başlattığında özellikle İstanbul’da dönemin aydınları “Amerikan Mandası” ile “İngiliz Mandası” arasında bir seçim yapmaya çalışıyorlardı.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti, yani İngilizleri Sevenler Derneği, İngiliz Mandasından yana olanların bir araya geldiği dernekti.
Prof. Dr. Nurullah Aydın’a, yazdığı uydurma bilginin kaynağını soruyordum, kaynak göstereceğine beni, günümüzün İngiliz Mandacısı olarak damgalıyordu!
Bilim adamı dediğiniz, günümüzde böyle oluyor!
Hemen aynı gün kendisine şu e-postayı yanıt olarak gönderdim:
“Terbiyesizlik yapmayın, kaynak gösterin!”
Bugün 26 Temmuz 2012 Perşembe, saat 11.16.
Lozan Barış Antlaşması’na gölge düşürmeye çalışan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşması’nı aşağılayıp değersizleştirmeye çabalayan Prof. Dr. Nurullah Aydın’dan, son iletime henüz yanıt gelmedi.
Eğer kendisinde bir damla ahlâk varsa, hemen özür diler, yanıldığını, yanıltıldığını, aldatılıp kandırılmış olduğunu itiraf eder.
Eğer Prof. Dr. Nurullah Aydın bunu yapmazsa, kendisini bir “Yabancı Ajan” olarak damgalayacağımı tüm halkımıza saygıyla duyururum.
Yılmaz Dikbaş
26 Temmuz 2012
dikbas@kalinka.com.tr
"YABANCI AJAN" NURULLAH AYDIN'DAN CEVAP GELDİ!
Lozan Barış Antlaşması hakkında UYDURMA haber yazan Prof. Dr. Nurullah Aydın'dan "Belge" göstermesini istemiştim.
Nurullah Aydın aşağıdaki cevabı gönderdi. Yorunu sizlere bırakıyorum.
Yılmaz Dikbaş
26 Temmuz 2012
dikbas@kalinka.com.tr
"26 Temmuz 2012 17:27 tarihinde Nurullah aydın <na741954></na741954> yazdı:
YAZIM BAZILARINI ÜRKÜTTÜ..
ya sen kimsin ya
kimliğin kişiliğin kökeninde yabancı ajanlığın ortada..
sahte atatürkçü maskesiyle ortalığı bulandırıyorsun....biz kimin kim olduğunu biliyoruz..
saçmalıyorsun.. bağlı olduğun odakların sözcüsün.. ortalıkta insan diye dolaşıyorsun..
yazımın ingiliz gizli ajanlarını deşifre edeceği açıktı..
böylece herkes günümüz ingiliz mandacılarını da atatürkçü maskeleriyle böylece tanışmış oldu..
Türk Milletine dün ihanet edenlerin gizli ajanlarının tohumları bugün sahte atatürkçü maskeleriyle ulusalcı görüntüleri ile gizli zehirlerini kusuyorlar....Günümüz İngiliz, Fransız, Amerikan mandacılarını işbirlikçilerini deşifre eden yazılarım devam edecek..."
YAZIM BAZILARINI ÜRKÜTTÜ..
ya sen kimsin ya
kimliğin kişiliğin kökeninde yabancı ajanlığın ortada..
sahte atatürkçü maskesiyle ortalığı bulandırıyorsun....biz kimin kim olduğunu biliyoruz..
saçmalıyorsun.. bağlı olduğun odakların sözcüsün.. ortalıkta insan diye dolaşıyorsun..
yazımın ingiliz gizli ajanlarını deşifre edeceği açıktı..
böylece herkes günümüz ingiliz mandacılarını da atatürkçü maskeleriyle böylece tanışmış oldu..
Türk Milletine dün ihanet edenlerin gizli ajanlarının tohumları bugün sahte atatürkçü maskeleriyle ulusalcı görüntüleri ile gizli zehirlerini kusuyorlar....Günümüz İngiliz, Fransız, Amerikan mandacılarını işbirlikçilerini deşifre eden yazılarım devam edecek..."
NURULLAH AYDIN’I GERÇEKTEN TANIYOR MUSUNUZ?
Lozan Barış Antlaşması, tek bir sözcükle anlatılmak istenirse, bağımsızlıktır.
Lozan Barış Antlaşması, Mustafa Kemal’in önderliğinde kazanılan Bağımsızlık Savaşı sonuçlarının, “yedi düvel” tarafından kabul edilmesinden sonra sağlanmış olan bağımsızlıktır.
Nurullah Aydın, 25 Temmuz 2012 günü İnternet ortamında yayınladığı e-posta ile Lozan Barış Antlaşmasını değersizleştirmeye çalıştı.
Nurullah Aydın, İsmet İnönü’nün Lozan’da imzaladığı gizli bir belge ile İngiltere’nin bir sömürgesi olmayı kabul ettiğini iddia etti.
Hemen kendisine bir e-posta gönderip bunun UYDURMA bir haber olduğunu söyledim, ortaya “belge” koymasını, “kaynak” göstermesini istedim.
Nurullah Aydın, elbette olmayan belgeyi ortaya çıkaramadı, olmayan kaynağı gösteremedi.
Bu durumda Nurullah Aydın’dan beklenen, her ahlâklı insanın yapacağı gibi, özür dilemesi, birileri tarafından aldatılmış, yanıltılmış, kandırılmış olduğunu itiraf etmesiydi.
Nurullah Aydın böyle yapmadı.
Ne belge gösterdi, ne de özür diledi.
Verdiği haberin UYDURMA olduğunu ortaya çıkardığım için bana hakaretler etmeye, kara çalmaya başladı ve hâlâ bu tavrını sürdürüyor.
Herkes yanlış yapabilir, aldanıp aldatılabilir.
Ama eğer bir kişi yanlışı kesin bir biçimde ortaya çıktığı halde geri adım atmıyor, tam tersine, yanlışında ve yalanında ısrar ediyorsa, hatta bunun da ötesine geçip yalanını ortaya çıkaranlara hakaretler ediyorsa, o kişinin iyi niyetliliğinden kuşku duyulur.
İyi niyetli olmadığı apaçık ortada olan Nurullah Aydın hakkında, İnternette kısa bir araştırma yaptım, işte sonuçlar:
1954 yılında Erzurum’da doğan Nurullah Aydın, 1982 yılında, yani 28 yaşında Ankara Hukuk Fakültesin’den mezun olmuştur. Çeşitli il ve ilçelerde hâkimlik ve savcılık yapmıştır.
Doğru Yol Partisi(DYP) Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller’in SHP ve CHP ile kurduğu karma hükümet döneminde (1993-1996) Nurullah Aydın, DYP’nin Merkez Karar Kurulu’nda (MKK) üye olarak görev yapmıştır.
Öyleyse Nurullah Aydın’ın siyasi görüşü, Tansu Çiller’inkiyle örtüşmektedir.
Peki, Tansu Çiller’in siyasi görüşleri nelerdi?
Tansu Çiller; ABD vesayetini kabul etmiş, Avrupa Birliği (AB) mandasından yana, NATO’cu, IMF’ci, Özelleştirmeci bir siyasetçiydi.
Nurullah Aydın, Başbakanlık Avrupa Birliği Siyasi Kriterler Komisyon Üyeliği yapmıştır.
Tartışılacak bir yanı yok, Nurullah Aydın Bir AB yanlısıdır.
Peki, AB yanlısı olmanın anlamı nedir?
AB yanlısı olmak demek, Türk ulusunun Bağımsızlığını ve Egemenliğini Brüksel’e teslim etmeye razı olmak demektir. Kısacası, AB mandacısı olmak demektir.
Hem AB yanlısı hem de ulusalcı olunamaz.
Nurullah Aydın, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölüümü’nde öğretim görevlisidir.
İletişim Fakültesi’nde AB’nin “ERASMUS Programı” uygulanmaktadır.
Peki, Erasmus Programı’nın amacı nedir?
Erasmus Programı’nın amacı, Türk gençlerinin ulusal kimliklerini silip atmak ve yerine Hıristiyan Avrupa kimliğini yerleştirmektir.
Nurullah Aydın, ders verdiği gençlerimizin ulusal kimliklerini silip atmakla görevli bir öğretim üyesidir.
Nurullah Aydın, yayımlanmış kitaplarındaki özgeçmiş bölümlerinde, Prof. Dr. unvanlarını kullanmaktadır.
Nurullah Aydın, İnternette yaydığı yazılarında da adının önünde Prof. Dr. unvanlarını kullanmaktadır.
Nurullah Aydın’ın Doktorası da yoktur, Profesör de değildir!
Açıklayayım.
Nurullah Aydın’a Bakü’de, “Vector International Scientific Centre” adlı bir kuruluş tarafından “Fahri Doktor” ve “Fahri Profesör” unvanları verilmiştir.
Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanları kazanılmış akademik unvanlar değildir! Yani sadece bu unvanlara sahip bir kişinin, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir üniversitesinde “kürsüsü” yoktur!
Fahri Doktor, Fahri Profesör unvanları, kendi alanlarında başarılı olmuş yazarlara, sanat adamlarına, siyasetçilere, devlet adamlarına verilir.
Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanları veren üniversitelerin uluslararsı sıralamadaki yerleri de önemlidir. Nurullah Aydın’a Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanlarını veren Azerbaycan’daki kurumu Türkiye’de de, dünyada da tanıyan yoktur!
Özet olarak söyleyeceğimiz şudur.
Nurullah Aydın, kazanılmış akademik doktorası ve profesörlüğü olmadığı halde adının önüne Prof. Dr. unvanlarını yazarak halkımızı aldatmakta, kandırmaktadır.
Nitekim Nurullah Aydın’ın öğretim görevlisi olarak çalıştığı Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, “Fahri Doktor” ve “Fahri Profesör” unvanlarını akademik açıdan geçerli kabul etmemiş, Radyo TV Sinema Bölümü Öğretim Üyeleri listesinde, Nurullah Aydın’ı şöyle tanımlamıştır:
“Öğretim Görevlisi Nurullah Aydın”.
Doğru Yol Partisi(DYP) Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller’in SHP ve CHP ile kurduğu karma hükümet döneminde (1993-1996) Nurullah Aydın, DYP’nin Merkez Karar Kurulu’nda (MKK) üye olarak görev yapmıştır.
Öyleyse Nurullah Aydın’ın siyasi görüşü, Tansu Çiller’inkiyle örtüşmektedir.
Peki, Tansu Çiller’in siyasi görüşleri nelerdi?
Tansu Çiller; ABD vesayetini kabul etmiş, Avrupa Birliği (AB) mandasından yana, NATO’cu, IMF’ci, Özelleştirmeci bir siyasetçiydi.
Nurullah Aydın, Başbakanlık Avrupa Birliği Siyasi Kriterler Komisyon Üyeliği yapmıştır.
Tartışılacak bir yanı yok, Nurullah Aydın Bir AB yanlısıdır.
Peki, AB yanlısı olmanın anlamı nedir?
AB yanlısı olmak demek, Türk ulusunun Bağımsızlığını ve Egemenliğini Brüksel’e teslim etmeye razı olmak demektir. Kısacası, AB mandacısı olmak demektir.
Hem AB yanlısı hem de ulusalcı olunamaz.
Nurullah Aydın, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölüümü’nde öğretim görevlisidir.
İletişim Fakültesi’nde AB’nin “ERASMUS Programı” uygulanmaktadır.
Peki, Erasmus Programı’nın amacı nedir?
Erasmus Programı’nın amacı, Türk gençlerinin ulusal kimliklerini silip atmak ve yerine Hıristiyan Avrupa kimliğini yerleştirmektir.
Nurullah Aydın, ders verdiği gençlerimizin ulusal kimliklerini silip atmakla görevli bir öğretim üyesidir.
Nurullah Aydın, yayımlanmış kitaplarındaki özgeçmiş bölümlerinde, Prof. Dr. unvanlarını kullanmaktadır.
Nurullah Aydın, İnternette yaydığı yazılarında da adının önünde Prof. Dr. unvanlarını kullanmaktadır.
Nurullah Aydın’ın Doktorası da yoktur, Profesör de değildir!
Açıklayayım.
Nurullah Aydın’a Bakü’de, “Vector International Scientific Centre” adlı bir kuruluş tarafından “Fahri Doktor” ve “Fahri Profesör” unvanları verilmiştir.
Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanları kazanılmış akademik unvanlar değildir! Yani sadece bu unvanlara sahip bir kişinin, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir üniversitesinde “kürsüsü” yoktur!
Fahri Doktor, Fahri Profesör unvanları, kendi alanlarında başarılı olmuş yazarlara, sanat adamlarına, siyasetçilere, devlet adamlarına verilir.
Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanları veren üniversitelerin uluslararsı sıralamadaki yerleri de önemlidir. Nurullah Aydın’a Fahri Doktor ve Fahri Profesör unvanlarını veren Azerbaycan’daki kurumu Türkiye’de de, dünyada da tanıyan yoktur!
Özet olarak söyleyeceğimiz şudur.
Nurullah Aydın, kazanılmış akademik doktorası ve profesörlüğü olmadığı halde adının önüne Prof. Dr. unvanlarını yazarak halkımızı aldatmakta, kandırmaktadır.
Nitekim Nurullah Aydın’ın öğretim görevlisi olarak çalıştığı Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, “Fahri Doktor” ve “Fahri Profesör” unvanlarını akademik açıdan geçerli kabul etmemiş, Radyo TV Sinema Bölümü Öğretim Üyeleri listesinde, Nurullah Aydın’ı şöyle tanımlamıştır:
“Öğretim Görevlisi Nurullah Aydın”.
Lozan Barış Antlaşması’nı değersizleştirmek amacıyla uydurma yazılar yazan Nurullah Aydın’ı sanırım biraz tanımış oldunuz.
Yorumu sizler yapacaksınız.
Yılmaz Dikbaş
27 Temmuz 2012
dikbas@kalinka.com.tr
Halûk Tarcan'ın bu konu hakkındaki "Lozan'a Sokuşturulan Saçma Madde" ve "Çukura Düştü Çıkamaz Pır Pır eder Uçamaz" başlıklı iki yazısını aşağıdaki ilişimlere tıklayarak indirebilirsiniz:
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed