Beraber Yürüdük Biz Bu YollardaFenerbahçe - Galatasaray beraberliği çok eski yıllara dayanır. 1911′de Galatasaray, ilk Avrupa turnesine çıkarken, Fenerbahçeden Galip ve Bekir ile takviye lüzumunu hissediyordu. 1921′de ki 2. Avrupa gezisinde ise, Fenerbahçeden şu oyuncuları alıyordu: Nedim Kaleci, Cafer Çağatay, Galip Kulaksızoğlu, Zeki Rıza Sporel, Bekir Refet.
Bu dostluk ve beraberlik, 1934 yılına kadar devam etti. İki kulüp, getirdikleri yabancı takımlarla birer defa karşılaştıktan sonra, 3. maça Fenerbahçe - Galatasaray karması halinde çıkarlardı. Giydikleri forma ise ortası sarı, bir yanı lacivert diğer yanı kırmızıydı..
Karma takım maçları, bir taraftan Fenerbahçe - Galatasaray dostluğunu pekiştirirken diğer taraftan da Türk futbolunun gelişmesini sağlıyordu. Karma takımlarda daha çok Fenerbahçe - Galatasaray eşleşirdi. Nedense Beşiktaş bir kenara itilir, gelenek haline gelen bu birleşme sürdürülürdü. Bu maçlara seyirci büyük ilgi gösterirdi. 7-8 bin kişiden elde edilen gelirle hem misafir takımın he masrafları karşılanır, hem de taraftar memnun edilirdi.
Bu birleşme yakınlık, maalesef 1934 Şubatında oynanan ve üzücü olaylar yüzünden yarıda kalan kavgalı maç ile son buldu.
Kavgalı Maç
23 Şubat 1934
Günlerden Cuma
Taksim stadında yapılan ve kavgalı maç olarak spor tarihine geçen Fenerbahçe Galatasaray karşılaşmasında beklenmeyen olaylar patlak verdi. Maç yağışlı bir havada ve çamurlu sahada oynandı.
Takımların normalin çok üstünde olan kazanma çabaları oyunun daha başında çok sert gidişine sebep oldu. İlk dakikalarda baş gösteren sert hareketleri önleyebilmek hakem için çok güç hale geldi. Karşılıklı fauller oyunu sık sık duraklatırken hakemin ihtarları de etkisiz olmaya başladı. Ve bundan sonra da olan oldu.. Sahadaki itiş kakış, tribünlere sıçramada gecikmedi. Yer yer olaylar baş gösterdi. Sahanın hali ise bambaşkaydı. Oyuncular birbirine girdi, saha bir anda harp meydanına döndü. Bu durumda hakemin yapacağı tek şey maçı tatil etmekti. O da onu yaptı. İki dost kulübün kurulduklarından bu yana sürdürdükleri centilmenlik havası burada noktalanıyordu. Halbuki bu iki takım, bundan önce yaptıkları maçlarda ne kadar dostane çizgiler çizerler, kardeşlik görüntüleri sergilerlerdi. Rekabet yine vardı, mücadele yine vardı ama dövüşme yoktu. Nasıl olabilirdi ki, Fenerbahçe Taksim Stadındaki maçlarda Galatasaray Kulübünde soyunur; Galatasaray Kadıköye geldiği zaman Fenerbahçe tarafından misafir edilirdi.
Kulüplerin beraberliği bu maçla noktalanırken spor toplumunun merakı, futbol heyetinin vereceği karardaydı. Ve Mıntıka Futbol Heyeti, maçtan sonra hemen toplanacak ve kararını verecekti. Ne var ki, verilen kararla yaşın yanında kuru da yanacak ve masum futbolcularda cezaya çarptırılacaktı.
Ve KararErtesi gün gazetelerde şu duyuru yayımlandı:
Cuma günü Taksim Stadında yapılan Galatasaray Fenerbahçe maçındaki dövüşme hadisesine vaziyet eden Mıntıka Futbol Heyeti, gece geç vakte kadar meseleyi tetkik etmiş ve 17 futbolcunun cezalandırılmasına karar vermiştir.
Olayda en ziyade kabahatli görünen Fenerbahçe kalecisi Hüsamettine müebbet boykot, Fenerbahçeden Fikret, Galatasaraydan Tevfik Beylere 6 şar ay boykot, hadiseye iştirak ettikleri heyetçe tespit olunan Fenerli Yaşar, Cevat, Esat, Reşat, Süleyman, Muzaffer, ve Lehip Beylerle, Galatasaraydan Avni, Nihat, Kadri, Lütfü, Necdet, ve Fazıl Beylere ikişer ay boykot cezası verilmiştir.
Sonuç olarak Fenerbahçeden 9, Galatasaraydan 8 oyuncu cezalandırılmıştır. Ve bu maç güzel iki dostun arasını açmıştır. Bu olay yüzünden avantajlı duruma geçen Beşiktaş şampiyon olmuştur.
ne güzelmis 1934 öncesi..