Bir şehir kırmızı giyinmiş Edgar Auth yazdı
"Tuncay Özkanın başlatmış olduğu protesto akımına, protesto trenine tüm muhalefet binmiş durumda."
İzmir'de milyonlarca insan meydanda ( sokaklarda )
Bir şehir kırmızı giyinmiş.
Resim altı: Dört kilometre boyunca bayrak denizi.
Türkiye'nin önemli liman kenti olan İzmir' in Kordon'u 4 km uzunluğunda ve yaklaşık 85 metre genişliğinde güzel yemyeşil bir gezinti şerididir. Burası normalde gençlerin buluştuğu ve turladığı bir yer. Kordon'un bugünkü rengi kırmızı, bu renk Türk bayrağının rengidir. Pazar günü Polisin sayımına göre yaklaşık 2 milyon protestocu sinsice sürdürülen İslamlaşma politikalarını protesto etmek için kordonda bulunuyordu. İslamcı Hükümetin Başbakanı Tayip Erdoğan, Ankara ve İstanbul'dan sonra Türkiye'nin üçüncü büyük kentinde de protesto edildi.
Laikliğin sembolü olan bu yer, hareketin doruk noktası simgesini taşıyor. Bu bölgede oturanların çoğu Müslüman olmadıklarından Osmanlı döneminde bu şehre 'Gavur İzmir' yakıştırması yapılırdı. Bu gün İzmir Türkiye'de AKP tarafından yönetilmeyen tek büyük şehirdir. Burada Belediye Başkanı Sosyal Demokrat olarak bilinen ve Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan CHP'lidir. Burada bulunan kitlelerin ortak attıkları bir slogan vardı. "Gâvur İzmirliler sahte dincilere yol gösteriyor"
Serin taze deniz havası Bayrakları dalgalandırıyor. Pek çok genç kadının bileğinde taşıdıkları bir kırmızı bilekliğin üzerinde 'Biz kaç kişiyiz' yazıyor. Bu Erdoğan'ın ve taraftarlarının aşağılamalarına karşı, Türk haklının çoğunun geliştirdikleri bir protesto şekli.
Bu hareketin babalarından biri olan gazeteci-yazar ve Kanaltürk Televizyonu kurucusu Tuncay Özkan bu çoğunluğun tepkisini ortaya koymasının yeni olmadığını tanımlıyor. Özkan, geçen seçimlerde Türkiye'deki 43 milyon olan toplam seçmenden ancak 31 Milyonu seçimde oyunu kullandı. Erdoğan ve Partisi AKP'nin Türkiye'deki toplam seçmenin yaklaşık 10 milyonunun oyunu aldığını ve bu sayının Türkiye'deki toplam seçmen sayısının yaklaşık %24'ü olmasına karşın parlamentodaki koltukların %67'sini oluşturduğunu belirtmektedir. Tuncay Özkan ve taraftarları Bu talihsizliğin en büyük nedeninin seçimdeki %10 barajı olduğunu ve eğer seçim barajı aşağıya çekilirse daha adil bir seçim katılımı alacaklarını belirtmektedirler. Tuncay Özkan'ın başlatmış olduğu bu protesto akımına daha doğrusu protesto trenine tüm muhalefet binmiş durumda. Onun için tüm muhalefetin şefleri İzmir de idi. Yukarda tanımlanmış olan seçim ve seçmen rakamları geçen seçime ait. Bu eylemi destekleyen yüzlerle ifade edilebilecek sivil toplum örgütü var. Atatürkçü Düşünce Derneği'nden, Üniversite öğretim görevlilerine, Veterinerler Birliği'nden Sekreterler Derneği'ne kadar pek çok Sivil Toplum Örgütünü bu destek içinde görmek mümkün.
Tuncay Özkan'ın bu pazar günü alana çıkışı ise kendiliğinden gelişen özel bir törene neden oldu. ( Edgar burada Prozession sözcüğünü kulanmış. Prozession = Latince bir sözcük ve dini ritülda kulanılan bir deyim. Ayin öncesi olağan üstü çoşku ve beklentiyi içinden barındırır). Çoğu Tuncay Özkan'ı yanaklarından öpmek istiyordu, kimi elini sıkarken, kimi imza istiyordu, ama hepsinin ortak dileği "Bizi lidersiz bırakma!". Bir başkası Tuncay'ı gördüğünde gözyaşlarını tutamıyordu. Bir kadın kocası hasta olduğundan mitinge gelemediği için Özkan'dan özür diliyordu. Görenlerin haykırdığı bir slogan "Türkiye laiktir laik kalacak". Bir diğer slogansa "İMF defol bu ülke bizim". AKP' li Erdoğan AB'ye yakınlaşmayı kendisinin başarısı olarak lanse ettiğinden beri daha önce batı hayranı olan insanlar bile artık batıya karşı tepkili. 29 yaşında İzmir' li İlker Özer 'Bu oyun yurt dışından sahneleniyor' diyor. AKP' nin burada sadece piyanoda tuşlara basan bir piyon olduğunu söylüyor. Onun bu yurtsever tepkisi burada bulunanların ortak hissiyatı. Hepsi ' Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye' diye haykırıyorlar.
İzmir' li 15 yaşındaki Bahar annesiyle miting yerinde ve 'geleceğim için buradayım' diyor. Niğde'den gelen bir Kürt bu hükümet için ' Delililerin ve Cahillerin Hükümeti' diye bağırıyor. Komşusu Aysel Kurt ve Sevim Bakır ise heyecanla 'Atatürkçüyüz' diye haykırıyorlar. Erdoğan'ın değiştiğine, din ve devlet işlerini ayırmak istediğine burada inanan kimse yok.
Bir gün önce Anadolu'nun uzak bir şehrinde Erzurum'da Erdoğan ve taraftarları 100.000 insanı bir araya getirmişlerdi. Katılanların çoğu erkek ve bunlarında ellerinde bayraklar var. Erdoğan Cumartesi gerçekleştirdiği bu mitingi seçim kampanyasının açılışı olarak tanımladı ve ekonomik başarılarından söz etti. Erdoğan mili gelirin artığını ve borçların azaldığını belirtti.
İslamcı Hükümetin yurtdışından bakıldığında görülen istikrarının bir göz boyamadan ibaret olduğunu ve bunun gerçeği yansıtmadığını tanımlıyor, Tuncay Özkan. Evet, doğrudur. Erdoğan hükümeti İMF 'ye olan 29 Milyar dolar borcun 20 Milyarını ödemiş ve kalan borç 9 milyardır. Ancak birçok özelleştirmeye rağmen AKP hükümete geldiğinde, iç ve dış borç toplam 176 Milyar dolar iken şimdi bu borç 400 milyar dolar olmuştur. Sadece özel sektöre yatırım amaçlı hazine teminatı için verdiği borç 210 milyar dolar olmuştur. Tuncay Özkan açıklamalarının devamında, 70 milyon nüfusa sahip Türk halkının 40 milyonu açlık sınırında, 18 milyon insan işsiz ve 10 milyon insanın gelirinin ise minimal yaşam standartlarının bile çok altında olduğunu belirtmektedir.
Tuncay Özkan, AKP'yi iktidardan indirmek için askerle iş birliği yaptığı suçlamasını ise kesinlikle ret ediyor. Hakkında açılmış yaklaşık 200 dava olduğunu bunların içinde 301'den de yargılanmakta olduğunu belirtmektedir. İzmir Kordonundaki bu miting onun halk önündeki kariyerinin şimdilik geçici bir Finali oldu. Özkan halkın ve pek çok partinin siyasette yer alması gerektiği davetine rağmen, Gazeteci olarak kalacağını ve artık seçim meydanlarını siyasi partilere bıraktığını açıkladı. Meydanda bulunanlar ise tek bir ağızdan "birleşin" sloganı attılar.
Edgar Auth , İzmir
Frankfurter Rundschau 14.05.2007
kanal türk