Bitlis’te Atatürk Camisi var! / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

Bitlis’te Atatürk Camisi var! / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Balasagun » Cum Ara 11, 2015 12:05

Bitlis’te Atatürk Camisi var!


Resim
Bitlis’te on gün kadar kaldım. Bu sırada Bitlis’in Kuvayi Milliye yönünü keşfettim.

Atatürk’ün 1916’da ziyaret ettiği Küfrevi (Kübrebi) Türbesini ve türbedarını ziyarete gittim. Burada herkes birbiriyle akrabadır. Ben bile bir Rizeli olarak bu türbede yatanlardan birinin torunu olan Selin Mısra Nalbantoğlu ile kuzenim Muzaffer Barış Morgül evlenerek ve ailemize iki de kız torun vererek artık onlarla akraba sayılırım.

Atatürk’ün dedebabalarıyla akraba Kızıl Beyleri ziyaret ettiği bu yer, benim ilgimi çektiği kadar araştırmacı tarihçilerin de dikkatini çekmelidir. Mesela, Bitlis’ten Malta’ya esir götürülen15 ismin kim oldukları İngiliz arşivlerinden çıkartılmalıdır. Erzurum valisi İngiliz Rawlington’un dosyalarına nedense girilemiyor. Bunu şimdilik not edip Kızılmescit Camisi, Kureyş Camisi ve sıkı durun ATATÜRK CAMİSİ’den söz edeceğim.

Bitlis’te Atatürk’ün namaz kıldığı cami olarak çok iyi bilinen, altı tarihi bir medrese olan ünlü bir camiden söz ediyorum. Tadilattan sonra tabelasına “Gazibey Camisi” yazılmış, ama halk hala Atatürk Camisi diyor. Fotoğraflarını çektim, avlusundaki çay bahçesinde yeni dostlar edindim, birlikte çaylar içtik. Buraları sonra ayrıntılı yazacağım.

Zeydan mahallesinde beşyüz yıllık Kureyş Camisinin sıva boya tadilatı bahanesiyle nasıl perişan edildiğini, yatırların altındaki taşların sökülerek zemine kadar inildiğini, belli ki bir şeyler arandığını, caminin altını tümüyle kazdıklarını, açık bırakılan iki adet dedebaba erenlerin bu kış günü üzerlerine kar çamur toprak kaydığını, caminin aylardır böyle perişan bekletildiğini görüntüledim. Hz.Muhammet ile ve sahabelerle bağlantısı olan bir camidir. Bu camiyi 38 yıl beklemiş olan 38 yıllık değerli imam İsmetullah Kızılşah Bey ile İhlasiye camisinde video kayıtlı yaptığım görüşmeyi daha sonra okurlarımla paylaşacağım, nasıl kandırıldığını anlattı.

Küfrevi Türbesinin dedebabaları başlı başına bir tarih.

1916’da Atatürk önce burayı ziyaret etmiş. Atatürk’ün beş kere mektup yazdığı Bitlis Kürfevi Şeyhi Abdülbaki Efendinin değerli aile büyükleri var burada. O mektupların asılları şu anda bu ailenin kızıyla evli olan yazar İlhami Nalbantoğlu’nun elindedir. M.Törehan Serdar’ın 2012’de bastığı “Bitlis’in Sarıklı Kahramanları” adlı bir kitapta bu mektuplar yayınlandı. İngilizlerin Kürdistan projesine Atatürk’ün ve Bitlis Kürfevi Şeyhi Abdülbaki Efendinin bakışını vermesi açısından son mektubu buraya alıyorum:


Ankara, 04.03.1922

Bitlis’te Küfrevi Şeyhi Abdülbaki Efendiye

Harb-i Umumi esnasındaki temas ve münasebatımızın hasıl eylediği meveddet ile zatıalilerini daima tahattur etmekteyim.

Bütün milletin düşman ve ecnebi tesiratı ve tazyikatından tahlisi için bugün devam eden mesai meyanında zatıalilerinin de muhim bir hissesi vardır. Hizmet-i vatan uğrunda ihtiyar-ı muhaceret ederek bizimle beraber karargâhta imra-ı hayat eyleyen zatıalilerinin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da memleketin halas ve temin-i vahdetine müteveccih mesaide aynı hararet ve arzu ile devam eyleyeceği şüphesizdir.

Müşterek mesai-i vataniyemizin muvaffakiyetine mani olmak ve memleketi mutefferik kısımlara ayırarak hepimizi biribirimize düşürmek suretiyle millet ve memlekete felaket getirmek isteyen düşmanlar, malum olduğu üzere ortaya bir Kürdistan meselesi çıkarmışlardı.

Düşmanların bu nam altında parlak vaatlerle devam eden zehirli teşvikat ile bazı cahil insanları iğfal için bugün dahi çalışmakta oldukları görülmektedir.

Nüfuzunuzun cari olduğu mıntıkada, bütün memleketi mahvetmek maksadıyla vuku bulan bu nevi teşvikat ve tesiratı iptal ile saadet-i memleket yolundaki hidemata kevemiyetle devam buyurulmasını rica ederim.

Buradan bazı arkadaşlar da aynı maksatla çalışmak üzere o havaliye gönderilmişlerdir.

Gözlerinizden öper ve muvaffakiyet temenni eylerim efendim.


Büyük Millet Meclisi Reisi

Başkumandan M.Kemal


......

İşte bu toprakların gerçek tarihi. Bitlis’ten daha yazacaklarım var.

Esenlikle.


........

MEB’dan cevap; “Seneye kaldıracağız.”

Milli ve manevi değerlerimizi aşağıladığının yanı sıra pek çok bilimsel ve pedagojik yanlış içeren 1.sınıf ders kitabını seneye kaldıracaklarını ilgili daire başkanı bizzat yüzüme söyledi.

Dün (8 Aralık 2015) Bitlis’ten getirdiğim üç şikâyet dilekçesini daha elden vermek üzere Talim ve Terbiye Kuruluna gittim. Evrak kayıt memuru dilekçeleri artık benden alamayacaklarını, velinin getirmesi gerektiğini, kendilerine böyle emir verildiğini söylediler. “Ben de gider kargoyla gönderirim” dedim. “O zaman isterseniz daire başkanıyla bir görüşün” dediler. Öyle yaptım. Ders Kitapları ve Öğretim Materyalleri Daire Başkanı Hacer Özdoğan’ın kapısını çaldım.

Hacer Hanım kim olduğumu bildi, bu şikâyetleri yaptığım için beni kutladı, bir de kahve ısmarladı. Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık’a kargoyla gönderdiğim dilekçe bakanlıktan kendisine gönderilmiş, o da bana cevap olarak seneye bu kitabı kaldıracaklarını yazmış, beni ordan tanıyor. O cevap henüz elime geçmedi.

Daire başkanı Hacer Özdoğan tespit ettiğim yanlışların pek çoğuna katıldığını söyledi. Peki neden toplatmıyorsunuz, diye sordum, “toplatamayız” dedi. Bana piyasada doğru dürüst kitap yok diyor.

Hiçbir okulda, Bitlis’te bile, öğretmenler bu kitabı kullanmıyorlar, veliye piyasadan kitap aldırılıyor, neden şu yayınevine bu kadar para verdiniz, soracak oldum, sözüm bitmeden konuyu değiştirdi, evrak kayıt odasına telefon etti, elimdeki dilekçeleri almalarını emir verdi. Bana kitapları eleştirdiğim için teşekkür etti. Geçen yıl dağıttıkları 1.sınıf Türkçe kitabını mahkeme kararıyla kaldırdığımızı söyledim, haberi olmadığını söyledi. Bilirkişi raporundan da haberi olmamış. Toplantıya gidecekti, görüşmemiz bitti.

Anladım ki bir önceki yıl olanlardan haberi yok, dava ettiğimiz kitaplardan haberi yok, velilerin şikâyetlerinden haberi yok, herhalde sık sık daire başkanları değiştiriliyor ki bir öncekinin ne yaptığını bir sonraki bilmiyor, daireler arasında eş güdüm yok, kurumda kalıcılık yok, arşivleme yok, yani burada bir devlet kurumu niteliği yok.

Geçen yıl okutulan Türkçe 1.sınıf kitabına açtığımız davada İl İdare Mahkemesine Mayıs 2015’de “seneye kaldıracağız” cevabı verdiklerinden de habersiz. Anlıyorum ki standart cevap “seneye kaldıracağız”. Şaşırtıcı gelmedi.

Bu yaşadıklarımdan bir şey daha öğrendim. Bir aydan beri çok sayıda veliyle yaptığımız şikâyetlere cevap verilmediği halde, doğrudan Temel Eğitim Müdürü Funda Kocabıyık adına kargo gönderdiğim şikâyet dilekçesine cevap hazırlanmış. Her ne kadar henüz elime geçmediyse de bu durumdan haberli oldum.

Duyarlı insanlara diyeceğim bir şey daha var şimdi, siz de doğrudan daire başkanına yapın şikâyetlerinizi, o zaman dilekçeden haberleri oluyor.

Çocuklarımızın yaşadığı şu zulme bugüne kadar sağır davrananları bir kenara not edeceksiniz. Çocukların akıl sağlığını bozanlarla beden sağlığını bozanlar eşgüdüm çalışıyorlar, dikkatle bakan görür. Beyinde kanser tümörünün yaşı bakın nerelere indi. Rize’de ondört yaşında beyninde beş yıldan beri kanser tümörü bir oğlumuz hastanelerde kalan ömrünü geçirirken, Bitlis’te dokuz yaşında oğlumuzu toprağa verdik. Ailesi tek oğlunu tedavi ettirmek için İzmir’e taşınmıştı, geçen hafta cenazesi geldiğinde Bitlis’teydim. Ölen çocuğun Kızılmescit Camisinde lokması yeniyordu, tesadüf eseri taziyesinde ben de oradaydım.

Çocuklarımıza sunduğumuz ekranlı her elektromanyetik eşya onlara beyin ölümü getiriyor... Halkın parasıyla satın alınıp bedava diyerek verdiğimiz kitaplar ise çocuklarımıza zihin ölümü getiriyor!

Eğitimci-Yazar Mahiye MORGÜL, 9 Aralık 2015
http://www.mahiye.net
mahiye@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x