“BUŞ’LAR” İTİYOR; SORUNLU BEYLER HAVUZLARDA DEBELENİYOR DA…Dr. Noyan UMRUK

“BUŞ’LAR” İTİYOR; SORUNLU BEYLER HAVUZLARDA DEBELENİYOR DA…Dr. Noyan UMRUK

İletigönderen Noyan Umruk » Cmt Ara 12, 2015 17:27

“BUŞ’LAR” İTİYOR; SORUNLU BEYLER HAVUZLARDA DEBELENİYOR DA…Dr. Noyan UMRUK

Evet “Ruhsal sorunlu” Recep Bey ile ve “Stratejik Sorunlu ” Ahmet Beyler yanaşıp yanaşıp “İtin bizleri…” deyip itildikleri havuzlarda debelenerek maceralarını sürdürmekten çok mutlular da; huzurlu, engin denizleri seyretmeyi seven bu necip milletin günahı ne… Kaddafı’ye Elise sarayının bahçesinde otağ-ı hümayun çadırını kurduran, Saddam’ı İran’la 8 yıl savaştırdıktan sonra, Kuveyt havuzuna atan bu “Buş’lar” değil mi idi?

Gelin, biraz dolaşalım “güzel kadının bir türlü kurtarılamadığı” şu havuz partilerinde…

“Buş’ların” Annan havuzu iteklenesi ile başlayan “Kıbrıs’ı kurtarma” çabası, kurtarılmak istenen Rum güzelinin redd-i aşkı ile son buldu. Allahın hikmeti işte; bu redd-i aşk, KKTC’i kurtarmış oldu. Sonra ilk seçimlerde Türkler kendi kendileri kurtardılar. Beyefendiler hala Rum güzeline kur yapmaya devam ediyorlar. Du bakali n’olcek …
Lakin, bu yasak ve karşılıksız aşkın ürünü “limanlar protokolü” bir türlü meclise gelemiyor…

Daha sonra, “Buş’lar” “artık, siz kendi havuz partilerinizi kendiniz tertipleyin; biz nezaret ederiz …” buyurunca ve de Çankaya’nın Gül’ü “iyi şeyler olacak…” deyince, adı “kürt açılımı”ndan başlayıp, demokrasi açılımında karar kılınan havuz partisi, Habur, Oslo, İmralı, seçimlerde oy devşirme süreçlerinden sonra “milliyetçilik” prim yapar hale gelince yüzlerce şehit ve “Meskun Mahallerde Muharebe” aşamasına ulaşıyor… Ama “Buş’lar” hala “atla havuza, bizim Apo’yu kurtar, sonra da Kürdistan havuzunu bize bırak git…” diye karınlarından konuşmaya devam ediyorlar…

Ermenilerle, Ahmet Beylerin şeref konuğu olarak davet edildikleri havuz partisinde ise “Buş’lar” iki tarafı da havuza itip birbirinizi kurtarın deyince, iki taraf da zıt istikametlere kurbağalama yüzüp, ne kadar seviştiklerini ! dünya aleme gösteriyorlar… Onlar havuzdayken -hiç geri kalır mı- Çankaya’nın Gül’ü Ermeni meslekdaşı ile maçlarda falan boy gösteriyor…
Bu arada, maşukuna, fakir kızla beşik kertmesi uygulanmasına, varlıklı Azeri sevgili kızıyor, kendini ihanete uğramış hissedip, bir anda hırçınlaşıveriyor. Taraflar havuzdan çıkıp hamama gidiyor…

Efendilerin canı sıkkın, bunca çabalarına karşın ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranamıyorlar.(Acele etmeyin, Musa’ya da sıra gelecek…) Bunun üzerine vuruyorlar kendilerini oyuncu, şarkıcı, Roman, muhtar açılımlarına…

Ya Recep Bey’in, 2009 yerel seçimleri öncesi, Davos’un kapısında “One minute” yazan buz gibi havuza balıklama atlayıp, havuzdan “Ortadoğu amigosu” olarak çıktıktan sonra, Yeşilköy’de bindirilmiş kıtalarca Davos fatihi olarak karşılanması… İşte, bundan sonra başlıyor Recep Beyin havuza şaşkın ördek misali tersin tersin girmesi... Ama ne gam gemicikler Hayfa seferlerine devam ediyor…

Ya 350’i Türk, 600 kişinin bir gemiye doldurulup Akdeniz’in sıcak sularına, İsrailli komandoların kucağına atılması… 9 can kaybı…

Derken 17-25 Aralık…Haydaaaa parelelleri olacak “Buş’lar” itiveriyorlar bu sefer bunları sırat köprüsünden fokur fokur kaynayan cehennem havuzuna … Ne var ki necip milletimizin yarısı “çalıyorlar, ama iş kotarıyorlar…” diye bunları hemmen kurtarıverince, bunlar da onların inlerine iniyorlar; onlardan yakayı ele vermeyenler de dünyanın dört bir yanına fellik fellik kaçıyorlar… Hikâye biraz karışık ama böyle işte… Neyse bu havuz daha çok su kaldırır… Tencere dibin kara, seninki benden kara…

Recep ve Ahmet Beylerin her gördükleri havuza balıklama atlama sevdaları şimdilerde Suriye’de, Musul’da falan aş eriyor… Hem de öylesine aş eriyor ki artık iyice murtazalaştıklarında “Buş’lar” “ Hop dedik oğlum… Otur oturduğun yerde… Biz ne yapacağını sana söyleriz…” falan deyip Türkiye’nin Kürecik, İncirlik’ten başlayıp işlerine yarayan ne kadar havaalanı, limanı varsa oraları işgal ediyorlar… Bunlara da Rus uçağını düşürmek kalıyor… Böylece havuzda su topu maçı başlıyor… Bir tarafta ham hayallerle bu havuza itilen Türkiye ve S.Arabistan-Katar-Barzanistan… Sünni-Selefi karması… Öte tarafta Rusya-İran-Suriye-Irak…Şii karması… Yakın tribünde ABD-NATO, uzağında Çin… Peki PKK-PYD… Yedek oyuncu… Kim kaparsa… Ya şu ünlü İŞİD… Bunca silahı, yiyeceği, içeceği, aracı, gereci, militan geçişlerini hangi taraf sağlıyorsa onların örtülü desteğinde… Tribünler ise gayet soğukkanlı…Bu iş uzun sürer; ölen ölür, kalan sağlar bizimdir bekleyişinde…

İşte bizden karma karışık bir havuz muhabbeti… Gerisini sizler bilin…
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1041
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x