Ç'oktan Bir Yazı! - 2

Ç'oktan Bir Yazı! - 2

İletigönderen omer_yildiz » Çrş Ağu 24, 2011 10:25

Resim
Bir önceki yazıda, bize medeniyet dersi vermeye kalkan, bizi barbar olarak çocuklarına anlatan, temizlikten, insanlıktan bahseden batının farklı bir yüzünü anlatmaya çalışmıştık.

Fransa Kralının, Türk Hamamından çok etkilendiğini ve “Yıkanmak gerçekten insanı rahatlatıyormuş. Yılda bir (!) defa yapsak hiç fena olmaz…” dediğini yansıtmıştık.

Bu arada hatırlatmakta fayda var; bir diğer Fransa kralı 14. Louis, hayatı boyunca 3 kez banyo yapmıştır.

Sonraları yani 1800’lü yıllara gelindiğinde ise gerek Avrupa’ya giden elçilerimiz, gerekse Avrupa’dan Anadolu’ya gelen tüccarlar vasıtasıyla, batılılar banyo ve hamam kavramlarıyla tanıştılar. Tanıştılar ama bizim bu alışkanlığımızı rutin bir olaymış gibi algılayıp, temizlikle bir bağı olduğunu yine kestiremediler.

İşte bu yüzden yani temizlik bağını kavrayamadıklarından dört ya da beş ay da bir, doldurdukları küvete girerek banyo yapma başladılar. Hemen onunda nasıl cereyan ettiğini anlatalım isterseniz; su dolu küvete önce baba girer ve tasla yıkanır, ardından aynı küvete anne girer ve yıkanır ardından diğer bireyler… Bu şekilde su simsiyah kir olsa dahi değiştirmeyi akıl edemezler… Ailenin en küçük bireyi yani varsa bebek, o suyun içinde gözle görünmez hale gelir.

Nasıl ki bizde “samanlıkta iğne aramak” gibi atasözleri, “gözden kaybolmak” gibi deyimler varsa onlarda da, tam çevirisi yapılamamakla birlikte “küvette bebek kaybetmek” tarzı, olumsuz durumlarda kullanılan atasözleri! mevcuttur.

Orta Asya’da, çadırlarda yaşarken dahi bozkırın tenha bir köşesine kuyu kazıp, üstüne ağaçlardan kulübe tarzı tuvalet yapmış bir neslin torunları ve diğer tarafta yaptıkları marifetleri! pencereden sallayan neslin torunları… Ama gel gelelim yaptıkları soykırımlar gibi, bilim adamlarını asmaları gibi sosyal hayatta da yedikleri bu haltları, ustalıkla gözlerden kaçırmayı başaran bir toplum Avrupa…

Sırf bu yüzden dahi olsa tebrik etmek gerekir. Onlara kızmaya hakkımız yok bizim tepkimiz kraldan çok kralcı, Avrupalıdan çok Avrupacı olanlara, AB sevdalılarına… Sırf batıya şirin gözükmek için koskoca Türk tarihini lekelemeye çalışanlara…

Bilimin, ahlak ve kültürün en üst seviyeye ulaştığı Müslüman ve Türk olan bu topraklar gelecekte yine o şanlı günlerine dönecek bundan şüphemiz yok. Kız çocukları diri diri gömülecek kadar değersizken 2500 yıl öncesinde kadınların Hakan’ın yanında devlet yönettiği dönemleri zaten biliyorsunuz.

Oğuz Kağan’ın peygamber olduğu söylentisi dışında 124 bin Peygamber içinde Türklere gönderilen yoktur. Çünkü Allah, peygamberleri içinde yaşadıkları toplumu düzeltmeleri için gönderir. Türklerde bir bozulma yoktu ki düzeltmek için elçiye ihtiyaç duyulsun. Türkler kültürleri ve tarihleri bakımından her dönemde çevre toplumlara örnek olmuşlardır. Türk deyince İslamiyet, İslamiyet deyince akla gelen Türkler olmuştur.

Kültürümüze, dinimize, dilimize ve tarihimize sahip çıktığımız sürece varlığımız devam edecektir. Aksi takdirde tarihte büyük devletler kurmuş, sonrasında kendisinden uzaklaşıp yabancılaşarak yıkılmış bir devlet, yok olmuş bir toplum olarak tarih sayfaları arasında ki yerimizi almamız kaçınılmazdır.

Ömer YILDIZ ( Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46 )
Mail adresi: mr_yldz@hotmail.com
Kullanıcı küçük betizi
omer_yildiz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 91
Kayıt: Cum Tem 22, 2011 22:33

Şu dizine dön: Ömer YILDIZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x