Camp Speicher / Ceyda KARAN

Camp Speicher / Ceyda KARAN

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Kas 01, 2017 10:21

Camp Speicher

Irak’taki Camp Speicher katliamını işittiniz mi, bilmem. Ben IŞİD’in bölgeyi kasıp kavurduğu günlerde kendi internet sitesinde bizzat yayımladığı katliam propagandasının fotoğraf ve videolarından biliyorum. Tamamını izleyememiştim. Kan dondurucu katliamın gerçekleştirildiği yeri ziyaret etmek radikal İslamcı grubun Irak ve Suriye’de işinin bitmekte olduğu şu günlere denk geldi.

Speicher ve Irak, ne alaka(!) demeyin. Burası eski ismiyle Tıkrit Hava Kuvvetleri Akademisi ve Al Sahra Hava Üssü. Bağdat’ın 170 km kuzeyinde ABD’nin 2003 işgaliyle zapt edip karargâh yaptığı yer. İşgalciler 1991’deki Körfez savaşında ölen donanma pilotu Michael Speicher’ın ismini münasip bulmuşlar.

Bu diyarlara yabancı bu isim, “Amerikalı işgalcilerden kurtulduk” derken “IŞİD’e yakalanmış” Iraklıların dilinde tuhaf kaçıyor. İsmi kanıksamışlar ama 12 Haziran 2014 tarihini hiç unutmuyorlar.

* * *

Speicher’le anılan katliamda IŞİD, resmi rakamlara göre 1095, kurban yakınlarına göre 1700’den fazla insanı öldürdü. Çoğu Irak’ın dört bir yanından yeni askere alınmış, silahsız gençler. 11 Haziran’da komutanlarının “izin vermesi” üzerine 15 günlüğüne evlerine gitmek üzere yürüyerek otobüs aramak üzere çıktıkları yol, cihatçıların kendilerini kestikleri Saddam’ın Dicle kıyısındaki eski başkanlık sarayı kompleksinde bitiyor.

Kısmen izleyebildiğim katliam videosunda gördüğüm ırmağa bakan balkon yerli yerinde; ama artık gençlerin anılarına yakılmış mumlar eşliğindeki fotoğrafları asılı. Kurşuna dizilip, kafaları ve uzuvları kesilip parçaları Dicle’ye atılırken o balkondan kutlama sesleri işitiliyordu. Kan izleri duruyor.

Kaçmayı başaranlar ve kurban yakınları “Katledecekleri Şiileri ayırmak için namazda ellerini nasıl koyduklarına baktılar” diye anlatıyorlar. Bir de Sünni aşiretlerden katliamcıların (Selahaddin’in Sünni aşiretlerini topyekûn suçlamıyorlar) en vahşi öldürme yarışı yaptıklarını...

* * *

Irak ordusunun Nisan 2015’te bölgeyi IŞİD’den kurtarmasından sonra bulunan 14 toplu mezardan 13’ü açılmış. Bazılarının vücut parçalarını üzerlerine kaya yığılmış halde Dicle’den çıkartmışlar. Sadece 650’sinin DNA incelemesi bitmiş, kimlikleri tespit edilmiş.

Kurtulmayı başaran Bağdatlı Ali Hasan Sabri ve Yasir Casim Khaouam’ı bizzat dinledik. 13 kişi kaçmayı başarmışlar. Tıkritli bir adam onları evinde saklamış. Sonra kelle başı 1’er milyon dinara su tankeri içerisinde kaçırıp Samara’daki askeri üsse götürmüş.

Faillerden 750’sinin kimlikleri saptanmış. İkisi Finlandiya’da yaklaşık 100 kadarı yakalanmış. 2016’da 36 cani yargılanıp idam edilmiş. Bu yıl 27 cani daha idama çarptırılmış. Aralarında yakalanınca nedamet getirenleri var. Kimileri orada yaşamaya devam ediyor. Haşdi içindeki Şii milislerin kontrolünde intikam eylemine kalkışan yok.

* * *

Gözü yaşlı anne babaların arzusu, kimlik tespitine teknik destek ve katliamı uluslararası planda duyurmak. Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi’ne başvurulmuş. Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi) girişimiyle kurulmuş komite ile çabalıyorlar. Bağdat’ın Tahrir Meydanı’nda toplanıp seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Komite’nin temsilcisi Haydar Attamimi’nin iki kardeşi katledilmiş, üçüncüsü akıl sağlığını yitirmiş. Yaralarını nasıl saracaklarını bilmez haldeler.

“Demokrasi” adına katliamcı ideolojiye kol kanat geren Avrupalılara sitem ediyorlar. Tuhaf ama beddua işitmedik. Bir tek 750 insanı böylesine canileştiren ideoloji ile mücadele edilmesi dileklerini. Kanla yıkanan bu toprakların Şiilerinin naif arzuları...

* * *

Irak’a başbakanlığa bağlı olarak parlamento kararıyla kurulmuş Haşdi konferansı için geldik. Şiisi, Sünnisi, Hıristiyanı, Şabakı, Ezidisi gönüllülerden oluşan Haşdilerin temsilcileriyle görüştük. Kum fırtınalarından kurtulup gelebilirsek, izlenimlerimi aktaracağım.

Talihin azizliği, ziyaretim Cumhuriyet davasının yıldönümüne denk geldi. Yazı yazılırken duruşma devam ediyordu. Türk yargısının bir yıldır özgürlüklerinden mahrum bıraktığı meslektaş ve dostlarımın özgürlüklerine kavuştuğunu işitmek umuduyla...

Ceyda KARAN, 1 Kasım 2017
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x