Çanakkale'de işgalcilerin gözünden yaşananlar

Çanakkale'de işgalcilerin gözünden yaşananlar

İletigönderen Başkomutan » Prş Mar 18, 2010 18:05

Resim

Çanakkale savaşlarına damgasını vuran hiç kuşkusuz siper savaşlarıydı. Bu siperler korkunç ölümlere, büyük acılara ve nice kahramanlıklara sahne oldu. Savaşa katılan yabancı askerlerin anıları inanılmaz:

Resim


Bir asker üç gündür buz kalıbı içinde kalan gömleğinde bitlerin hala yaşadığını hayretle anlatırken, bir başkası “Milyonlarca sinek vardı. Siperin bir yanı kara bir kütleyle kaplıydı.

Resim

Açtığın her şey, örneğin bir teneke et, bir anda sineklerle örtülürdü. Bir kutu reçel bulacak kadar talihliysen açtığında önce sinekler dolardı içine.


Resim

Sinekler ağzının çevresinde, yaraların, çıbanlarının üzerindeydi. Vücudunun bir yerini açtığında hemen sineklerle kaplanırdı. Bu gerçek bir lanetti.” diye yakınıyordu.

Resim

Ama en korkuncu şu satırlar olmalı: “Bu berbat koku da ne? diye sordum. ‘Siperimizin önünde yatan ölüler’ dedi. ‘Bizim önümüzde Hant ve Worcester’lardan 700, sağda da Anson Taburu’ndan 800 kişi yatıyor.’

Resim

Orası iki mil ötedeydi ve koku bizim bulunduğumuz yere kadar geliyordu. Eğer ölü bir fare koklamışsan, işte onun yüzlerce ve yüzlerce katı berbat bir koku. Bu ölüm kokusunu içinden çıkarıp atamazsın. Onu hala hissediyorum…”

Resim

Gelibolu sadece ceset kokmuyordu, aynı zamanda vücutlardan yükselen kir, yaralardan yükselen irin, taşların arasından yükselen dışkı da kokuyordu.

Resim

“Sonunda dizanteriden öyle bitkin düşersin ki, kolunu kaldıracak gücün kalmaz… Doktor bana gecede kaç kere tuvalete gittiğimi sorunca on altı kere demiştim” diyor bir er.

Resim

Günler süren ağır ishalden sonra, pantolonlarının paçasından kan sızan askerler halsizlik içinde yerlerde sürünüyorlardı.

Resim

Sarılık, paratifo, sıtma, kolera ve bağırsak humması da hastalık kokteylinin diğer parçalarıydı. Bir de yorgun, aç, uykusuz, heyecanlı, gergin, korkmuş askerlerin tutulduğu ‘Asker Kalbi’ hastalığı vardı.

Resim

Ameliyatlar çoğu zaman uyuşturucu kullanılmadan, canlı canlı yapılıyordu. Ölmek pek çok durumda yaşamaktan evlaydı…

Resim

Özellikle Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler, Osmanlı askerlerinin kahramanlığını, mertliğini, yiğitliğini, insanlığını övmekten hiç çekinmemişlerdir. Peki şu satırlara ne dersiniz:

Resim

“Karaya ayak basmak üzereyken pantolonum kan içindeydi. Halsiz ve bitkindim. Tam o esnada tüfeğine süngüsünü takmış bir Türk askerinin bana doğru hızla koşarak geldiğini gördüm.

Resim

Güçlükle sahile çıkabildim. Kurtulmuştum ama bana doğru gelen askerin süngüsünden nasıl kurtulacaktım? …Türk askeri yanıma yaklaştı. Yere diz çöktü.

Resim

Cebinden çıkardığı sargı beziyle yaramı sardı. Sonra da sırtından kaputunu çıkardı, titreyen ıslak vücuduma örttü

Resim

Üzerimize yağan mermi yağmuruna rağmen hiç aldırış etmeden koluma girdi. Yavaş yavaş geriye yürüdük.

Resim

Türk siperlerine yaklaştık. Beni orada da iyi karşıladılar. Türkler bana sıcak çay ikram ettiler.…”

Resim

Aslında, Çanakkale’de taraflar, birbirine 8-10 metre yakınlıktaki siperlerde günlerce, aylarca yan yana yaşamıştır

Resim

Nitekim, kendi siperinden yanlışlıkla düşman siperine geçeni, usulca geri döndürmek, savaşırken birbirlerine el sallamak, ıskalamalarda ıslıklamak, birbirlerine yiyecek, sigara atmalar,

Resim

bayram, Noel kutlamaları, futbol maçları yapmalar, düşman yaralılarını tedavi etmek, ölüleri birlikte gömmek bu savaşın olağan sahnelerindendir. Keşke daha çok anlatılsalar dediğimiz sahnelerdir bunlar…

İ.H
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Dünya Tarihi

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x