Çavuşoğlu'nun üzüntüsü... / Levent BULUT

Çavuşoğlu'nun üzüntüsü... / Levent BULUT

İletigönderen Oguzhan34 » Cmt Eki 21, 2017 8:40

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD ile yaşanan vize kriziyle ilgili yaptığı açıklamalarda Barzani'ye de değinerek, "IKBY yanlış hesap yaptı ve tavsiyelerimizi dinlemedi. Oysa biz şu anda karşılaştıkları sorunların olabileceğini kendilerine söylemiştik. Fakat bu hesap tabii ki Bağdat'tan döndü. Daha fazla kazanım elde edeceğini düşündü, olmadı. Kürtleri birleştireceğini düşündü, tam tersi Irak'ta Kürtleri maalesef böldü. Şu anda büyük bir kaos var, karmaşa var." diyor.
Gözlerime inanamadım bir daha baktım. AA menşeli haberde aynen söyledikleri bu cümleler. Açıkça Barzani'nin düştüğü duruma çok üzgünüm diyememiş ama o minvalde konuşmuş.
Bu bağlamda Çavuşoğlu'na konuşmasıyla ilgili bir kaç sorum olacak:
1- "IKBY yanlış hesap yaptı tavsiyelerimizi dinlemedi." diyorsunuz.
Peki tavsiyeniz neydi o zaman?
"Dur acele etme." mi?
"Daha erken." mi?
"Zor durumda kalırsın." mı?
Yoksa "Bütün dünya karşı. Biz de Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız. Bağımsızlık Türkiye'nin bekası içinde tehdittir. Akıllı ol" mu diyordunuz?
2- "Kürtleri birleştirebileceğini düşündü; ama tam tersi, maalesef Kürtler bölündü." diyorsunuz.
Sizce AKP kongresinde "Türkiye seninle gurur duyuyor!" diye bağırılan Barzani, bütün Kürtleri mi temsil etmektedir? Barzani tüm Kürtleri birleştirip liderlik yapabilecek doğal lider midir? Sizin tabirinizle "maalesef " Kürtleri bölmesi sizi çok mu üzmüştür?

Müftülerin nikâh kıyması

AKP sözcüsü Mahir Ünal, "Nikâh memurunun nikâh kıyma yetkisi neyse yine devlet memuru olan müftülere de aynı yetki veriliyor. Din istismarı sonucunun çıkarılmasını doğru bulmuyoruz." dedi.
Hükümet sözcüsü" Bekir Bozdağ ise, "Müftülüklere verilen yetki 'resmî nikâh kıyma' yetkisidir." dedi.
MHP Grup Başkanvekilleri de müftülere nikâh kıyma yetkisinin verildiği tasarıyla ilgili, "Müftü sonuçta devlet memuru" dediler.
Oysa Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan çıkıp: "Senin memurlarının lafını o Anadolu'daki genç dinlemez ama bir hoca efendinin lafını o kız da, erkek de dinler." dedi.
Eee... Müftüler kimin memuru? Onlarda devlet memuru değil mi? Şimdi bu durumda Erdoğan'ın bahsettiği sözü dinlenmeyen memurlar kimdir? Yani memurun dinle uğraşanı, imamlık yapanı, her sözü dinlenmesi gereken muteber kimseler midir? Müftüler ve imamların dini konular hakkında söylediklerinin değeri vardır. Dini konunun dışına çıkınca her söylediğine sırf hoca söyledi deyip itibar edilemez.
Zira gördük işte... Ergenekon, Balyoz, OdaTV gibi davalarda ve 15 Temmuz'da aklı, bilimi seçmeyip hocasının sözüyle hareket eden, nice paşaları, hakimleri, savcıları... Şimdi mevzu bahis müftülerin resmi nikah kıyması olduğu için bu konudan devam edelim. 16 yaşındaki bir kızı ailesi bir adamla evlendirmek istiyor. Belediye başkanı muhtar yada yetkili memur bu nikahı kıyar mı?
Kıymaz...
Resmi olarak da mümkün değil. Peki bu kızın imam nikahı yapılabilir mi? Pekala yapılır. Şimdi Erdoğan'ın kastettiği "senin memurunu dinlemenez ama hocayı dinlerler" cümlesinden yola çıkarsak, bir müftü 18 yaşın altındaki kızın imam nikahı kıyıp yaşı dolduğunda da resmi nikahını kıyarız diye ikna edemez mi? Kızın aileside rıza gösteriyorsa kim engel olabilecek? Ülkemizde çocuk gelinlerin dramı yok mu? Böyle bir şey yaşanmaması için nasıl bir yol izlenecek ve denetim yapılacak? Üstelik müftülerin nikah kıymasına neden ihtiyaç var? Millet evlendirmeme memuru mu bulamıyordu? Resmî nikâh kıyabilen muhtar, belediye başkanı, belediye başkanının yetkilendirdiği memur varken, neden "İsteseniz de, istemeseniz de bu olacak!" diye dayatılmaya gerek duyuluyor? Yarın bir gün devlete memur alımlarında, eş durumundan dolayı tayin isteyen olduğunda resmi nikâhını kimin kıydığına bakılmayacağına kim garanti verebilir?Yine bir kutuplaşma, yine bir ayrışma. Bu arada ben bu satırları yazarken müftülere nikah kıyma yetkisinin verildiği Kanun Tasarısı'nın altıncı maddesi kabul edildi. Söyleyecek söz yok.

Tedavi ol


Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mustafa Talha Gönüllü, "Bir kadının elini tokalaşmak için tutmak, ateş tutmaktan daha korkunç."demiş.
Oysa İslâmda aslolan her şeyin başı niyettir. Niyet ise amelin tohumudur. Bir insan bir işi yapmadan önce ona niyet eder... Niyet etmeden namaza bile başlayamazsınız. Bu durumda bir insanın niyeti, karşısındaki hanımla sadece tokalaşma ise her hangi bir şehvet hissetmemesi lâzım. Yok eğer tokalaşmak bahanesi ile bir kadının elini kötü niyetle tutarsa bunda işte o zaman erkek için günah vardır. Çünkü kötü düşünen o.
Kısacası kardeşim tokalaşana da tokalaşmayana da saygı göstermek gerek. Eğer tokalaşmadan bile tahrik oluyor kendini kaybediyorsan, sen git tedavi ol!

Levent BULUT
leventbulut@haberokur.com
Kullanıcı küçük betizi
Oguzhan34
Üye
Üye
 
İletiler: 214
Kayıt: Cmt Eyl 08, 2012 0:34

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

cron

x