Cemaatin "Balyoz"undan Kaçarken Canını MİT'e Emanet Etmek? / Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

Cemaatin "Balyoz"undan Kaçarken Canını MİT'e Emanet Etmek? / Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

İletigönderen Güncel Meydan » Çrş Eki 03, 2012 13:39

Cemaatin "Balyoz"undan Kaçarken Canını MİT'e Emanet Etmek?

Fikret Bila, "Artık kimse darbeler cesaret edemez" diyerek Balyoz'a son noktayı koyarken, davanın "savcısı" Tayyip Erdoğan bile "Henüz yargı süreci devam ediyor" sözleriyle orta oyunda ikinci merhaleye geçişimizi ilan etmişti.

Şimdi gözler Yargıtay sürecinden nasıl bir sonucun çıkacağında. Mahkûm yakınları, yıllar süren zorlu bir mücadele sınavından sonra biraz daha ayakları yere basan değerlendirmeler yapmaya başladılar. Eşleri, evlatları ve babaları için yüksek mahkemeden çok da farklı bir karar çıkmayacağının altını çizenler çoğunlukta.

Ancak dikkat çeken bir nokta var ki, üzerinde durmaya ve fikri takip yapmaya değerdir:

Balyoz davası, şimdi ilk çıktığı noktadan daha kritik bir sürece girerek cemaat ile AKP arasındaki "iktidar kavgasının" önemli zeminlerinden biri haline gelmeye başladı.

Balyoz operasyonunun cemaat ve AKP'nin ittifakıyla ve de TSK'nın gelecek 20 yılını belirleyecek olan terfilerin engellenmesi amacıyla kurgulandığı biliniyor. İlk günden bugüne köprülerin altından sular geçti ve ayran içenler ayrı düştü ki şimdi "savaş" Balyoz'un bundan sonraki sözümona "hukuki" süreçleri üzerinde devam ediyor.

Silivri'deki mahkeme kararı açıklar açıklamaz Yargıtay'ın temyizin görüleceği salon arayışına girmesi ne kadar da manidar. Gazete haberlerinden öğreniyoruz ki Balyoz'un temyizi duruşmalı yapılacağından, çok sayıda sanık avukatının katılımı söz konusu olduğundan, büyükçe bir salon aranmaktaymış.

Benim bildiğim, Kızılay'daki Yargıtay binasının en büyük duruşma salonu 50 kişilik. Törenlerin yapıldığı büyük konferans salonu ise en fazla 150 kişi alır. En az 300 kişi kapasiteli bir salon arayışı süremekteymiş...

Dosyanın öne alınacağı" müjdesi" de Anadolu Ajansı vasıtasıyla geldi. Takip ettiğimiz kadarıyla HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer'e "Yargıtay sıraya koyarsa, temyiz yıllar sürer" demişti.

Tabii bu da bir yol..Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan son değişiklikle birlikte sanıkların on seneyi doldurmasını beklersiniz; bu arada temyiz süreci ağır aksak işliyor olur..

Eğer AKP ile cemaat arasındaki ittifak devam ediyor olsaydı, tercih edilecek yol bu olacaktı. Lâkin, görüyoruz ki Tayyip Bey, Balyoz'da verilmiş ağır kararları kendi siyasi ikbaline vurulmuş bir darbe olarak görüyor. Yanlış anlaşılmasın, komutanların kodeste çürümesine karşı olduğundan değil; hukuk katliamının, insan hakları ihlallerinin ve gelecek kuşaklara sirayet edecek bir intikam duygusunun kendi sırtına yıkılmak istendiğini görmekten. Bu gibi işlerin siyasi faturasının ağır olacağını bilmekten..

Hele de Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi Dante'nin cehennemini andırır bir sürece girerken...

Şimdi görüyoruz ki Tayyip Erdoğan adına yargı içinde hareket eden bir el devreye giriyor ve Balyoz'un Yargıtay safhası tanzim edilmek isteniyor. Daha ilk elde dosyanın öne alındığını, ilk duruşmanın 2013'ün ilk aylarında yapılacağını ve büyükçe bir salonun aranmakta olduğunu öğreniyoruz.

Tayyip Bey adına hareket eden el, operasyonu eline yüzüne bulaştırmaz ve de yargıdaki cemaat kadrolarından çelme yemeden vazifeyi tamamlarsa, Yargıtay sürecinden şu sonuçları bekleyelim:

    - Üst düzey 10 kadar askerin cezası onanır. Böylece "Türkiye'de ilk kez bir sivil iktidar darbeyi cezalandırdı" imajına da zarar verilmemiş olur.

    - Üst kadro ile aynı cezaları almış ast rütbeler ve sivil memurların mahkûmiyeti bozulur. Böylece hem kamuoyunda yargıya karşı belirmiş olan güvensizlik onrılmış, hem de Tayyip Bey ile TSK'nın alt kademesi arasında bir güven tesis edilmiş olur.

    - Yeni anayasa ve "genel af" sürecine böylece daha makul şartlarda girilir Böyle bir "adaleti" sağlamış olan yüce insan da Tayyip Bey olmuş olur...

Derken, MHP ve CHP'nin de dünden teşne olduğu "yeni anayasa" yazılır. Arkasından "genel af" gelir ve ceza alan paşalar da Öcalan katili ile birlikte "özgürlüklerine" kavuşurlar. Kimsede ağzını açacak hâl, itiraz edecek mecal kalmayacağından, bu sürecin adını "beyaz sayfa" koymak tereyağından kıl çekmekten bile daha kolay olur...

Ve fakat Tayyip Bey'in işi zor... Keşke mesele, Balyoz ve Ergenekon bataklığından "uhûletle ve suhûletle" sıyrılmaktan ibaret olsa. Gelin görün ki başta türlü türlü belâ var.

Misâl, son yılların belki de en önemli haberi satır aralarında kaynadı gitti. Tayyip Erdoğan'ın 300 koruması bir anda darmadağın edilmiş, bir gecede tayinleri çıkarılarak yurdun muhtelif bölgelerine postalanmışlardı!

"Firavunlar bile 300 kişiyle korunmadı. Bu nasıl bir rakamdır, nasıl bir korkudur Tayyip Bey?" demeye kalmadı, olayın "perde arkası" sökülmeye başladı hafiften.

Başbakan'ın önemli korumalarından biri, bir süre önce görevden alınıyor. Görevden alınan koruma, şahsi eşyalarını toplamak için oğluyla birlikte Başbakanlığa geliyor. Eşyalarını toplarken diğer korumalar odayı basıyor. Aralarından silah çekmeye kadar varan bir itiş-kakış yaşanıyor. Odayı basanların iddiasına göre, görevden alınan koruma "evraklar üzerinde tahrifat yapmaktaydı"...

Bu çok önemli bir olaydır. Demek ki Tayyip Bey, yıllardır korumalığını yapan cemaat kadrolarına canını emanet edemez duruma geldi. Canına kastedecek bir girişimi, yıllardır "Ergenekoncu" diye damgaladıklarından değil, cemaat kadrolarından bekliyor..

Bu korku, o kadar büyük bir korku ki 300 kişilik dev bir tasfiye oparasyonuna girişiliyor. Sayının bu derece büyük olmasından anlaşıldığı üzere, sadece yakın korumalar değil dış halkalar bile uzaklaştırılmış. Olay, MİT-Emniyet, Erdoğan-Fethullah ayrışmasının hangi noktaya geldiğini göstermesi bakımından son derece önemlidir. Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ve Tayyip Erdoğan tarafından "özel kanunla" kurtarılması ile başlayan süreçte "içerideki" çarpışmanın şiddeti artmış görünüyor. Öyle ki, kavga sesleri dışarıdan duyulmaya başladı.

Başbakanlık binasının Hürrem'in hareminden farkı kalmadığını bizim gibi yıllerdır evinden dışarı çıkmayan Ergenekon sanıkları bile duydu. İhbarlar, takipler, oda dinlemeler,baskınlar, kumpaslar, ayak oyunları...Tayyip Erdoğan'a yakın kadrolar, koridorlarda adeta "cemaatçi" avlıyorlar. Cemaatin referansıyla gelenlerin tümü ya uzaklaştırılıyor ya da atıl görevlere atanıyor. Bakanlıklarda da durum farklı değil.

Ve bu şartlar altında, yandaş medyadan öğreniyoruz ki Tayyip Bey, bundan böyle canını MİT'e teslim edecekmiş!Başbakan'ı artık MİT koruyacakmış!

İyi de, MİT'e niye güveniyorsunuz ki?

Ne diyelim şimdi bu duruma?

"Denize düşen yılana sarılır" mı diyelim?,

"Kendi düşen ağlamaz" mı diyelim?

"Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin" mi diyelim?

Ne diyelim?..

En iyisi soruyu tekrarlayalım:

"MİT'e niye güveniyorsunuz?"

Yıllardır sinsice örülen küresel planın partneri olarak sizi Habur batağına, Oslo çıkmazına sürükleyen MİT'e neden güveniyorsunuz?

Bakın, ortada sizden başka "Habur'un da, Oslo'nun da sorumlusu benim" diyen kimse yok.

Can diyeti mi ödüyorsunuz?

Korumalığınızı yapmaları karşılığında suçlarını mı üstleniyorsunuz?

Hem hangi MİT'e emanet ediyorsunuz canınızı?

Cemaatin "balyozundan" sizin inayetinizle kurtulmuş olan Hakan Fidan'a mı?

Küresel operasyonların bekçiliğini yapan ve artık ayak bağı olmaya başladığınızda sizi de gözden çıkaracak olan ekibe mi?

"Ergenekoncu" damgasını yiyip oturmuş müstafilere, kovulmuşlara, loser'lara mı?

Önümüzdeki günlerde parmak ısırtacak manzaralarla karşılaşacağımız anlaşılıyor.

"Darbeci paşalarla" Tayyip Erdoğan'ın birbirine yaklaşması, bu durumdan çok fena işkillenen cemaatin siyaset, medya ve yargıdaki bütün kanallarını kullanarak Tayyip Bey'i yıpratmaya başlaması gibi. (Allah korusun, kaset bile çıkar ortaya...)

Ne bileyim, Abdullah Bey'in yüzünde daha neşeli bir gülümsemenin belirmesi gibi?..


Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN), 28 Eylül 2012
Açık İstihbarat
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Şu dizine dön: Fatma Sibel YÜKSEK (GÜRCİHAN)

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x