CIA'nın Çetecileri! (8)

Emperyalizmin ve CIA'nın çetecilerinin en en üçlü silahlarından biri de şüphesiz yanlış bilgilendirmedir. Yanlış bilgilendirme ile oluşturulan algı bozukluğu, insanların düşünme, doğru karar verme yetisini, gümüş pırıltılı örümcek ağı gibi sarmış ve kişilerin, beyni adeta bitkisel hayata girmiştir.

Project Democracy... Türkçe söylemiyle Demokrasi Projesi... İnsanın içini aydınlatan, ümit vaat eden iki masum sözcük... Düşünce özgürlüğü, insan hakları, hukuk ve en önemlisi ulusun kendi, kendini yönetmesi...

ABD'nin bu projesinin asıl amacı ulusların bölünmez bütünlüğü ve özgürlüğü müdür?..

Project Democracy tam bir "Pandora'nın Kutusu"dur. Söz konusu petrol ve diğer yer altı madenleri ise o ülkelerde mutlaka Project Democracy adı altında yapılan çalışmalarla, Pandora'nın kutusu mutlaka açılmış ve yıkım süreci başlatılmıştır.

Sahte demokrasi havarileri yıkım sürecini hızlandırmak için son derece akılcı bir yöntem uygulanmıştır. Küresel çetelerin piyonları ilk önce yazılı ve görsel basını ele geçirmek için büyük holding patronları ile işbirliği yapmıştır.

Amerika'dan kopyalanmış dizilerin yanı sıra, özellikle Güneydoğu'da çekilmiş, aşiret öyküleri televizyonlarda yayımlanmış ve ilgi odağı olmuştur. Bu diziler öylesine ilgi çekici bir şekilde seyirciye sunulmuştur ki, yeni doğan bebeklere dizilerin kahramanlarının Kürtçe isimleri verilmiştir.

İnsanlar bu dizileri ve/veya Amerika'dan kopyalanmış programları seyrederken, beyinlerinin esir alındığının farkında olamamıştır.

Diğer tarafta ise mevcut olan sivil toplum örgütlerine AB ve SOROS'tan akıtılan fonlarla, bu dernekler teslim alınmış ve AB'nin tüm bölücü projeleri uygulamaya konulmuştur.

Project Democracy'nin yaratıcıları Hitler'in yanlış bilgilendirme uzmanı Goebles'in tekniğini uygulanarak Türk milletinde göz boyama yöntemi ile yeni bir imaj yaratılmıştır.

Uzun süre CIA Türkiye Masası şefliği yapan Paul Henze'nin, Sam Amca'nın "Tonton"u Turgut Özal ile çok yakın ilişkiler içinde olduğu da bilinen bir gerçektir. Henze, Özal zamanında Türki Cumhuriyetlere yapılan bazı gezilere eş güdümlü olarak katılmıştır.

Belki sabırla yapılandırılan bu ilişkilerin döşediği kaldırım taşları, denetim altına alınan yazılı ve görsel basın, sivil toplum örgütleri, milli benliğini dolar ve avrolarla değiştiren köşe yazarları, bugün bile en tepedeki dernekte dahi öne çıkan Masonik ilişkiler, Project Democracy'nin kısa sürede bu denli başarılı olmasına neden olmuştur.

Ve birden gökten vahiy gelmişçesine, Özal'ın ağzından iki sözcüklü bir cümle manşetlere taşınmış ve yanlış algılama Türk insanın beynine kazınmıştır. "Kürt Sorunu"

Özal'ın iktidarda olduğu yıllar, "bir kaç çapulcu" diye tanımladığı PKK'nın silahlı propaganda yaptığı yıllardır. 1984 Eruh Baskını, bu propagandanın zirveye tırmanışının en belirgin işaretidir. Sorun terör ve PKK bölücü örgütüdür.

Terör ve PKK'yı görmezden gelen Özal, emperyalizmin çakma sorununun isim babalığına soyunmuştur.

Ve 1993'te zamanın İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mehmet Metiner'e yazdırdığı malum rapor... Cumhuriyet rejimini sorgulayan ve Güneydoğu'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ayrı bir etnik kimlikle ilişkilendiren ve İslami Kürtçülüğü öne çıkaran, tarikat, cemaat ilişkilerinin süzgeçten geçirildiği rapor...

"Kürt Sorunu" da tıpkı Ermeni sorunu gibi emperyalizmin yazdığı senaryonun sadece tek bir parçasıdır. Türkiye'de var olan sorun terördür.

Küresel çetelerin amacı Türkiye'nin de içinde bulunduğu, bir zamanlar İngiltere Sömürge Bakanlığı'nın "Ortadoğu" adını verdiği bölgenin paylaşılması ve denizden denize Ermenistan'ın yanı sıra Büyük Kürdistan Devleti'nin kurulmasıdır.

Ancak bir yüzyıl önce, özellikle ABD Başkanı Wilson'un kurulması için Osmanlı'nın ekmeğini yiyen işbirlikçilere söz verdiği bu iki taşeron devlet(!), Getrude Bell ve Lawrence'nin sınırlarını cetvelle çizdiği Irak benzeri bir akıbete, küresel çetelerin yıkım operasyonu uğrayacaktır.

Project Democracy'nin Türkiye'deki en büyük ve tartışılmaz başarısı mutlaka CFR'nin isim babalığını yaptığı bir partinin iktidara gelmesidir. Olaylar zincirindeki tüm halkalar başta "Kürt Sorunu" adlı çakma proje olmak üzere birbirini tamamlamıştır.

İkiz Yasalar... Vakıflar Yasası.. Kalkınma Ajansları... AB yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Rand Corparation CIA'nın denetiminde olan ABD Hava Kuvvetleri'ne ait USİP adlı şirketin 1990 yılında yayımladığı rapor...

Ve bilerek ve/veya bilmeyerek emperyalizmin emrindeki işbirlikçilere hizmet eden zihniyete ve "Cumhuriyet'in savunulacak tarafı kalmamıştır. Cumhuriyet'i yeniden kuracağız" söyleminin sahiplerine cevabı bizzat Mustafa Kemal Atatürk vermektedir.

"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Son söz Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ündür. Bu böyle biline...

Figen ÖZEN, 15 Haziran 2012