Devlet, Yani AKP, Öcalan’la Nasıl Bir Diyalog... / M.FARAÇ

Tartışma Alanı

Devlet, Yani AKP, Öcalan’la Nasıl Bir Diyalog... / M.FARAÇ

İletigönderen TÜRKK » Cum Ağu 20, 2010 18:03

DEVLET, YANİ AKP, ÖCALAN’LA NASIL BİR DİYALOG GELİŞTİRDİ?..

15 Ağustos 1984’te Şemdinli ve Eruh baskınlarıyla terör eylemlerine başlayan PKK, 26 yıl sonra şaşırtıcı ve tartışmalı bir dönemece geldi!.. Örgütün Kandil Dağı’ndaki bir numaralı ismi Murat Karayılan, devletin Abdullah Öcalan’la anlaştığını açıkladı!.. O halde AKP Öcalan’la İmralı Adası’nda masaya mı oturdu?.. Bu anlaşmanın boyutları nelerdir?.. Gelin, sözde ateşkesten gizemli “diyalog”a kadar son haftanın tartışmalı sürecini masaya yatıralım!

PKK, hem “demokratik özerklik” adını verdiği planın kamuoyunda tartışılmasına olanak vermek hem de ramazan ayında bölgedeki muhafazakâr çevrelerin sempatisini çekme uğruna yedinci kez “ateşkes” ilan ettiğini açıkladı.

Aslında bu karar tamamen bir ateşkesi kapsamıyor. Çünkü örgüt aslında hiçbir zaman tam bir ateşkes de ilan etmedi! PKK, güvenlik güçlerinin yapacağı ilk operasyonla birlikte çatışma sürecine yeniden dönecektir!.. Murat Karayılan’ın şu sözleri de zaten bunu kanıtlıyor:

“İlan edilen bir ateşkes değil, ateşkesi hedefleyen pasif savunma pozisyonuna geçmedir. Eylemsizlik olarak tanımlanabilir. Güçlerimiz belirtilen sürede herhangi bir eylem içinde olmayacaklardır. Ama kendilerine karşı saldırı olduğu vakit de, savunma haklarını kullanacaklardır.”

Peki, PKK “demokratik özerlik” ilan etmeye hazırlanırken aniden eylemsizlik sürecine niçin girmişti?.. Dahası PKK’nin bu yedinci eylemsizlik kararının daha önceki altı karardan farkı neydi? Murat Karayılan örgütün yayın organı ANF’nin bu konudaki sorusunu şöyle yanıtlamıştı:

“Bu eylemsizlik kararının ayırt edici özelliği daha yoğun bir istemin ardından gerçekleşmiş olmasıdır. Yani hem devletten yana, hem kamuoyunu önemli oranda temsil eden güçlerden yana bir istemin gündemleştirilmiş olmasıdır.”

Görüldüğü gibi Karayılan son eylemsizlik kararında “devletten gelen istemler”in etkili olduğunu öne sürüyor!


AKP, PKK ile anlaştı mı?..

Yani PKK’ye göre devlet silahların susmasını istemişti!.. Daha doğrusu bu konudaki talep Öcalan üzerinden örgüte iletilmişti!.. Karayılan bu konuyu da şöyle açıklamıştı:

“Artık açıklanmasında bir sakınca görmediğimiz diğer önemli bir gelişme de devletin önderliğimizle (Öcalan) geliştirdiği diyalog temelinde ateşkes talebinde bulunmasıdır. Aslında önderliğimiz aradan çekilmişti ancak talep üzerine yeniden devreye girerek hem yapılan çağrıları ve hem devletten doğru gelen istemi de dikkate alarak bir kez daha çözüme şans tanınması için hareketimize bir mesaj gönderdi.”

Peki, PKK demokratik özerkliği ilan etmeye hazırlanırken niçin “ateşkes” sürecine geldi?.. Bunun birkaç nedeni var... Örneğin 12 Eylül’deki referandumu boykot etmeye hazırlanan Kürt siyasetinin baskısı AKP’yi köşeye sıkıştırdı. İktidar partisi boykot kararının yaygınlaşmasıyla birlikte 12 Eylül’den zaferle çıkamayacağını anladı. Yani AKP Kürt oylarının sandığa yansımamasını bir tehlike olarak gördü.

Karayılan’ın Öcalan’la diyalog kuranları “devlet” diye açıklaması da hiç önemli değil. Belli ki diyalog AKP üzerinden yürütülüyor!.. Ve yine belli ki uzun süredir Kuzey Irak’taki peşmerge liderleri üzerinden yürütülen girişimler İmralı’ya kadar uzanıyor!

Kimi kaynaklar, iktidar partisinin bölgede eridiğini gören Barzani yanlısı AKP milletvekillerinin devreye girdiğini söylüyor!

Örneğin Murat Karayılan’ın daha düne kadar “hain” ilan ettikleri Barzani’lere zeytin dalı uzatması da bu girişimleri kanıtlıyor! Bakın Karayılan ne diyor:

“Çözüm için herkesin yapabileceği şeyler vardır. Özellikle Kürdistan Federal Bölge Yönetimi Başkanı Sayın Mesut Barzani daha aktif bir rol oynayabilir. Bu konuda olumlu ve destekleyici açıklamaları sevindiricidir ve kendilerine teşekkür ediyorum. Uluslararası düzeyde ilişkileri vardır, yine Türkiye ile bilinen ilişkileri vardır.”


Yanıt bekleyen sorular!..

Tüm bunlar çok önemli bir soruyu öne çıkarıyor; AKP Öcalan’la diyalog kurdu mu?..

Sorunun yanıtı “Evet” ise önümüzdeki günler çok hareketli geçecek... Örneğin referandum mitinglerinde CHP, MHP ve PKK’yi “Hayır” cephesi olarak niteleyen Tayyip Erdoğan çok tehlikeli sorularla karşı karşıya olacak!

PKK’nin boykot kararını “Evet” şeklinde değiştirmesi ise AKP ile PKK’yi aynı cephede buluşturacak!.. Peki, CHP ile MHP’yi referandumda PKK ile aynı safta bulunmakla suçlayan Erdoğan bu cephe yoldaşlığını kamuoyuna nasıl açıklayacak?..

Dahası şu sorulara kim yanıt verecek?.. Devlet mi yoksa devleti yöneten AKP mi?.. Gelin herkesin kafasını kurcalayan soruları sıralayalım:

- Öcalan’la kim ne zamandır görüşüyor?.. Devrede olan MİT mi, hükümetin yeni oluşturduğu Kamu Güvenliği Teşkilatı mı yoksa AKP’nin milletvekilleri ile bürokratları mı?..

- Üç yıldır özgürlüğüne kavuşmak için PKK’yi intifada eylemlerine sürükleyen Öcalan’a, tam da referanduma boykot çağrısı yükselirken nasıl bir söz verildi?..

- Örneğin Karayılan’ın sözünü ettiği anlaşma Öcalan’ın yarı açık cezaevi ya da ev hapsi talebini de kapsıyor mu?..

- Hükümet, KCK operasyonlarında tutuklanan 1600’den fazla BDP yanlısını serbest bırakma sözü mü verdi?..

- AKP, İnegöl ve Dörtyol’daki olayların demokratik özerlik çağrılarıyla birlikte yükseleceğinden mi endişe duydu? İktidar bir iç çatışma kaygısıyla Öcalan’dan yardım mı istedi?..

- Hükümet referandum tehlikesini aşmak için Kürt siyasetini oyalama taktiği mi uyguluyor?..

- Ortada bir anlaşma yapıldıysa TSK bunun neresinde?.. Örneğin bu anlaşma operasyonların durdurulmasını da kapsıyor mu?..

Evet, Murat Karayılan’ın “devlet önderliğimizle diyalog geliştirdi” şeklindeki açıklaması önümüzdeki süreçte çok ama çok tartışacak.

Ordunun Güneydoğu’da kaçınılmaz olan operasyonel hareketleri, BDP’lilerin “boykot” kararında yapacağı değişiklikler, PKK içindeki kontrolsüz grupların gerçekleştirebileceği eylemler ve Öcalan’ın “özgürlük”le ilgili beklentileri bir açmaz olarak ortada dururken Kürt sorununda kısa sürede çözüm bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak!.


MEHMET FARAÇ, Cumhuriyet, 20 Ağustos 2010
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x