Dünya'da Köle Olmamış İki Halk Mevcut...

Dünya'da Köle Olmamış İki Halk Mevcut...

İletigönderen faruk haksal » Prş May 19, 2011 9:26

Ülkenin yuvarlandığı çukur belli…
Bu ülkeyi o çukura itekleyenlerin kimler oldukları da belli.
Güçler belli, maşalar da belli…
Ama bu korkunç gidişe dur demesi gereken büyük çoğunluğun Samsun’a ne zaman çıkacağı [henüz] belli değil.
Önce milli nitelikli toplumsal değerleri çürütmeyi hedef aldılar.
Derken milliyetçiliğin adı “gericilik” oldu…
Sonra Atatürkçülük statükoculuk olarak yeniden isimlendirildi.
Mustafa Kemal Paşa’nın heykellerine ilkönce taşlı sopalı saldırılar düzenlediler.
Sonra oluşturdukları ideolojik saldırılar ile Atatürk ilkelerini abluka altına almaya çalıştılar.
Hedef bu ülkenin toprakları idi…
Madenleri idi.
Stratejik konumu idi.
Ucuza çalıştırılmaya alışmış insan gücü idi.
Cennetten kalma turistik beldeleri idi, kentleri idi…
Bütün bu hedeflerin önünde kanla yazılmış olan Lozan Antlaşması duruyordu.
Lozan, bu hedeflerin gerçekleşmesinin belgesi olan Sevr’i parçalamış, tarihin çöplüğü içine fırlatıp, atmıştı…
Ve 19 Mayıs 1919’da başlatılan emperyalizme karşı vatanı savunma azim ve bilinci, Dünya’nın tüm mazlum uluslarına örnek oluşturan bir zaferle sonuçlanmıştı…
İşte yıkılmak istenen bu azimdir.
Bulandırılmak istenen bu bilinçtir…
Yok edilmek istenen bu “birlikte örgütlü mücadele yeteneği”dir.
Tüm çabaları bu yöndedir.
Mesele, 19 Mayıs’ın ateşlediği tam bağımsız aydınlık Türkiye idealini kirletmek, bulandırmak ve parçalayıp yok etmektir.
Hedef Mili Mücadele zaferinin rövanşını almaktır.
Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki ulusal devlet yapılanmasına karşı vaktiyle girişilen isyan ve ayaklanmaların bir örneği şimdi tezgâhlanmaktadır.
Dersim isyanının çağdaş elebaşlarının bir bölümü elde silah dağlarda Türk askerine kurşun atmakta, bir bölümü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ülkeyi karıştırmaya çalışmakta, terörün başkomutanı ise İmralı’ya kendisi için özenle kurulmuş olan karargâhtan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürüttüğü savaşa komuta etmektedir.
Öte yandan Türkiye’yi yöneten gücün Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya olan mesafesi, duruşu ve bakışı bellidir.
İmralı’daki karargâhın oluşturulmasındaki rolü ve katkısı da bellidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile boğaz boğaza bir savaşa girişmiş olan PKK teröristlerinin Habur kapısında törenlerle karşılanmasını sağlayanlar da bellidir.
Türk Milli Eğitim hedeflerinin laik bir aydınlanma ortamından tarikatların sultasına nasıl taşındığı da bellidir…
Peki bu güpegündüz ortamda belli olmayan nedir?..
İşte bu önemli sorunun yanıtı geleceğimizi aydınlatacak olan hareket noktasıdır:
- Türkiye halkının yurtsever öncülerinin nerede ve nasıl örgütlenecekleri henüz tam olarak belli değildir.
Türkiye 19 Mayıs 1919’un koşullarını yaşamaktadır.
Eksik olan kurmaylık zekâ, bilgi birikimi ve yeteneğine sahip bir önderlik yapılanması ve bu yapılanmanın oluşturacağı güçlü bir örgütlenme zinciridir…
İşte tam da bu noktada önemli bir gerçeği hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Tarih boyunca Dünya’da işgal edilerek köle durumuna düşürülmemiş sadece iki ulus mevcuttur:
1.- Türk halkı,
2.- İran halkı…
İşte görülmeyen ve görülmesi istenmeyen büyük gerçek budur.
Gelin ülkeye, dünyaya ve içinde yaşanılan koşullara bir de bu pencereden bakın…

soruyusormak@gmail.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x