«DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU»SUN

«DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU»SUN

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzt Ağu 24, 2015 1:14

«DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU»SUN
« Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! »
Diyor ya Nazım Hikmet neredeyse yetmiș yıl önce..
Eğer ‘eșșek gibisin’ dememișse eșșekleri daha çok sevdiğindendir elbet.
Șimdi 68 yıl önce söylenilmemiș olan, söylenilebilir ; ‘eșșekten de betersin’ !
« Açsak, yorgunsak ve alkan içindeysek eğer » senin eșșekliğinden, a ‘sevgili yurttașım’.
Bak Fransa turistlerine bile ‘Onur Madalyası’ verecek.
İki Amerikalı ve bir İngiliz turist, trene keleșle binen bir Fransız’ı (Fas’lı bir müslüman Eyup El Kazani) kıskıvrak yakaladılar.
Fransa’da yer yerinden oynadı.
Ve bu üç turiste, Cumhurbașkanı tarafından yarın (24 Ağustos 2015) Fransa’nın en büyük madalyası sayılan Légion d’Honneur madalyası takılcak.
Senin ülkende askere, polise, memura, mühendise, ișçiye, köylüye saldırı oluyor; susuyorsun.
Yollar kesiliyor, haraçlar alınıyor; görmezlikten geliyorsun.
Oy isteniyor; gidip veriyorsun.
Lafa gelince dilin bir karıș; herkese yanıt yetiștiriyorsun.
‘Benim oğlum öleceğine senin oğlun ölsün’ diyebiliyorsun.
Kimse ölmesin demeye ‘aklın ermiyor’; gidip Amerikalılardan akıl dileniyorsun.
Senin aklın ermediği için, senden büyük ‘eșșek’leri ‘akil adam’ diye görevlendiriyorsun.
Kimin elinde ‘silah’ varsa, tutup ‘en uygun yere’ asmayı beceremiyorsun.
Amerikalının bir turisti kadar bile değilsin!
“korkak bir karanlık içindesin akrep gibi”..
Oradan bağırıyorsun ‘Silahlar sussun’ deyi.
Sıkma o zaman.. Hem o elindeki silah da ne?
Kim verdi eline?
Silahların susmasını istiyorsan eğer, at onu dereye.
“midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun” a Nazım’ın kardeși..
Seni temsilen ortada dolananlar var ya, onlar senden de beterler:
‘Tuhaf’ değil ‘İğrenç’ yaratıklar bunlar.
Ben bunları ‘yaradandan ötürürü’ nasıl seveyim bilmemki?
Gidip bu seçimde de oy verecek olursan; “kabahatın çoğu » değil hepsi senin olacak bilesin.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1532
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x