Faşizm Derinleştikçe, Adalet İhtiyacı Artar / B. ESİNOĞLU

Tartışma Alanı

Faşizm Derinleştikçe, Adalet İhtiyacı Artar / B. ESİNOĞLU

İletigönderen TÜRKK » Çrş Oca 12, 2011 2:53

FAŞİZM DERİNLEŞTİKÇE, ADALET İHTİYACI ARTAR
Resim

Faşizm gelmeden önce, aydınlar ve dolayısı ile halk örgütlenebilseydi, zaten faşizm gelemezdi.

Eğer zamanında emperyalizme, emperyalizm diyebilseydik. Faşizm ile bu kadar kısa zamanda yüzleşmezdik.

Adalet güçlerin dengelendiği durumlarda daha da güçlüdür.

İşbirlikçiler ve egemen sınıflar örgütlü, halk örgütsüzse, adaletsizlik gittikçe artar.

İktidarlar sadece güçsüzlere karşı kuvvet kullanır. Kural, kanun uygular. Müeyyide uygular.

Faşizm bir zümre adına veya devlet adına uygulanır.

Yaşadığımız faşizm, hem bir zümreye, hem de başka bir devlete dayanarak uygulanan faşizmdir.

Dayandığı zümre; Batının ürünlerini Türk Halkına satan, ulusal pazarları yabancılara kullandıran, işbirlikçi ithalatçıların dayandığı kitledir.

Yaşadığımız faşizmin Hitler Almanya’sında uygulan faşizmden önemli bir farkı vardır.

Alman faşizmi kendi yerli sermayesine dayanmaktaydı. Onun etrafındaki kitleleri örgütlemişti.

Bizde ki faşizm ise; işbirlikçi kitleye ve Amerikan devletine dayanan faşizmdir. Büyük Orta Doğu Projesinin Eşbaşkanı Başbakandır. Ülkenin rejimi ve sınırlarının değiştirilmesi Amerikan devletinin isteğidir. Yani esas ana işler Amerikan talepleri ile şekillenir.

Bir misal ile zihinleri biraz daha açalım.

Meclisten Eşbaşkana verilen, televizyon kapatma ve yayın durdurma yetkisini ele alalım.

Bu uygulamadan mevcut televizyonlar hiç etkilenmezler. Hatta olumlu etkilenirler. Örgütsüz halk adına konuşan, muhalefet eden bir veya birkaç televizyon, kapatılınca onların izleyicisi de işbirlikçi televizyonların izleyici durumuna düşerler.

Bir örnek de haberden vereyim. İki gün önce yazdığım,”54 CIA Ajanı, 54 Yerli Türk Firmasını Takip ediyor” yazısının yazmadan önce başımdan geçen:

Haberi bir holding medyasının İnternet Sitesinden aldım. Dönüp yeniden ayrıntılarını okumaya fırsat kalmadan haber siteden kalktı.

Haber doğruydu. Ama CIA ve işbirlikçilerinin işine gelecek bir haber değildi.

Buradan CIA’nın saat saat medyayı kontrol ediyor olduğunu anlamak çok kolay.

Özetle her türlü faşizan uygulama halkın aleyhine olur.

Örgütlenmesini geciktirir.

Direnmesini geciktirir.

Bir süre daha korkak ve hareketsiz kalmasını sağlar.

Bir müddetten sonra adaletsizlik yaygınlaşır. Büyük kitleleri etkilemeye başlar.

Kaygılanma örgütlenmeyi ve direnmeyi beraberinde getirir. Hiç kimsenin beklemediği bir sırada büyük bir güç ortaya çıkar. Önemli olan bu kitleyi doğru yönetmektir. Bunu da sadece öteden beri örgütlü olarak yoluna devam eden, tecrübeli önderlikler yerine getirebilir. İyi yönetilmezse, anarşi olur. Bundan da gene işbirlikçi faşizm karlı çıkar. 12 Eylül buna en iyi örnektir.

Tam ben bu satırları yazarken, Rektör Haberal’ın doktoru Prof.Dr. Erhan Kansız’da terör’e yardım ve yataklıktan göz altına alınır.

Artık mantık bitmiştir.

Faşizmin kendine göre mantığı vardır. Hızla o işlemeye başlar. Faşizm yalakaları o mantığı kusursuz mantık olarak takdim ederler.

İşte bu noktadan sonra vatan kaygısı ve onun sonucu olarak örgütlenme ihtiyacı artar.

Evet, vakit çok geçtir. Örgütlenmek için her hareket bir öncekine göre daha zor ve bedeli daha ağır olmaya başlar. Ödenecek bedeller daha da ağırlaşmıştır.

Gerçekler artık açıktır, gerçek UMUT da bu noktadan sonra hızla büyür.




BÜLENT ESİNOĞLU, 11 Ocak 2011

bulentesinoglu@gmail.com
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x