GATS Sözleşmesi ve Millî Eğitim / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

GATS Sözleşmesi ve Millî Eğitim / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Ağu 28, 2010 3:28

GATS Sözleşmesi, Din Dersini de Diyanet’i de Kaldırıyor

Hizmetlerin Piyasaya Devredilmesini taahhüt eden GATS Sözleşmesini imzalayan Tansu Çiller’den beri adım adım buraya getirildik. Yakında Din Dersi de kalkacak, aha söylüyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı da kalkacak. Çünkü GATS Sözleşmesi gereği bu böyle.

Bu işin anayasasını yapan da, “kefenleri giydik” diye nutuk atıyor. Bunu söylerken üzerinde ne giysi var, baktım ki Mavi-Beyaz İsrail gömleği.

Evet, Din Eğitimi ve Din Hizmetleri dahil, bütün hizmetlerin piyasaya devredilmesi sözleşmesidir GATS!


Uruguay Toplantısı Sonuç Belgesidir. Hizmet Ticareti Genel Anlaşmasıdır. (General Agreement on Trade in Services)

8 yıllık eğitim dahil, AKP’nin kendisine karşı operasyon dediği işler tamamen GATS’ın yolunu açmak içindi. Onun için hiç 28 Şubatçılara balyoz hazırlanmaz. İşte, sekiz yıldır iktidardadır, neden geri getirmedi 5+3 eğitim sistemini?

Temel eğitimi 3+5 yapmak içindi o masal. Bu yıl, 3.sınıftan sonra ders seçme gelecek ve Din Dersi dahil bir çok ders seçmeli olacak; GATS gereği. Bunun planlaması SPAN adlı Amerikan eğitim şirketine 1995’de yine Tansu Çiller eliyle ihaleyle verilmişti.

2004 Kasım ayında, SPAN Şirketi, YÖK içerisinde iş üstündeyken, okullara gönderilen Tebliğler Dergisinde yayınlanan resmi yazıda, bir kısım temel dersin “özel bilgi, beceri ve yetenek isteyen ders” tanımına sokulduğunu gördük. Bu ilk adımdı.

M.E.B. İlköğretim Genel Müdürlüğünün okullara gönderdiği 21.09.2004 gün ve 9825 sayılı yazısında kullanılan aşağıda ifade bunun belgesidir:
“İlköğretim okullarının 4.ve 5 inci sınıflarında okutulan özel bilgi, beceri ve yetenek isteyen Beden Eğitimi, Resim İş, Müzik, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi, Yabancı Dil, İş Eğitimi ve Bilgisayar derslerinin…”

Daha sonra bu dersler kendi içinde de parçalanarak seçmeli hale getirilecekti, Eylül 2010’da buna geçiliyor. 2010 ders çizelgesinde bu dersleri parçalanmış seçmeli dersler olarak göreceğiz.

“Bireysel ve Toplu etkinlikler” üst başlığıyla,“Rehberlik, Kol, Kulüp çalışmaları” adı altında, bakınız hangi dersler var:

    - Bilgisayar. (Bu dersi seçen başka ders seçmek zorunda değildir.)

    - Sanat etkinlikleri; Drama, Tiyatro, Halk Oyunları, Enstrüman, Resim, Fotoğrafçılık, Heykel, vb. (Ucu açık ders çeşitleri)

    - Spor etkinlikleri; Güreş, Basketbol, Futbol, Satranç, vb.(Ucu açık ders çeşitleri)

    - Halk Kültürü/Kültürel Değerler. (Din Dersi burada eritildi! “Din” adı bile yok içinde.)

    - Felsefe, Girişimcilik, Tarım, Hayvancılık, Toplum Hizmeti, vb.
A GRUBU ZORUNLU BEŞ DERS; Türkçe, Matematik, H. Bilgisi, F. Bilgisi, Matematik. Bunların dışındakiler seçmeli olup, hiçbirini çocuk okulda almak zorunda değildir. Yani piyasada dilediği kişi veya dershaneden parasıyla alabilir.

Beden Eğitimi dersi yerine SPOR, Müzik dersi yerine ENSTRÜMAN, Resim dersi yerine GÖRSEL Sanatlar, Din Dersi yerine KÜLTÜREL DEĞERLER… Bu tanımlar, kendi içinde defalarca parçalanmaya açıktır.

Kamu hizmetlerinin piyasaya devredilmesi, serbest piyasanın böyle canlandırılmasını isteyen büyük GATS planında, Diyanet İşleri Başkanlığının da lağvedilmesi var. Bakınız, sözleşmeli Din Kültürü öğretmeni gibi sözleşmeli İmam sistemi çoktan başladı. Eğer dersini talep eden öğrenci olmazsa o öğretmenin işi olmayacak.

Eğer cemaati hutbesini beğenmezse imam orda çalışamayacak. Piyasa belirleyecek her şeyi. Falan tarikat kendi imamını istiyorsa, maaşını kendi versin, camisini kendi işletsin, kendi din eğitimini orada versin… İstenen budur ve her şey GATS sözleşmesi doğrultusundadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı önce parçalanacak, sonra lağvedilecektir.

Diyanet’in parçalanmasını ve lağvedilmesini hızlandırmak içindir ki, bu kadar çok tarikat türetildi. Yakında, piyasada tarikatlar arası “pastadan pay alma” savaşı kızışır. Döneriz Ortaçağ Avrupasının yüz yıl süren mezhep savaşlarına. Halkın birliği için, laiklik yeniden tek kurtuluş olur o zaman!

Dini de alet ederek işbirlikçilerini başımıza yerleştiren GATS Plancıları, bilmiyorlar ki burası Anadolu... Hilal uğruna savaşan Ulu Analarla dolu. Ulu oğullar yetiştiren analar! Türbeleri ordadır, bakarsanız görürsünüz!

Kefeni mavi-beyazlılar tarafından ne GATS’lar yazıldı binlerce yıldır, hepsi burada battı, yırtıldı. Yine yırtılır!

Bir şey daha var.

Okullarımızda sayısız Din Kültürü öğretmeni muavin veya okul müdürüdür. Aynı şekilde idarecilik yapan sayısız Resim, Müzik ve Beden Eğitimi öğretmenleri vardır. Bu derslerin kaldırılması rolü onlara verilmiştir. Bekliyorum, bu zehiri kendi elleriyle içmeyi kabul edecekler mi, yoksa İSTİFA EDEREK onurlu bir duruş gösterecekler mi?

“Bu programı uygulamaktansa” diyerek, idarecilikten istifa eden ilk müdürün adı şanlı tarihimize yazılacaktır!

Müdürleri toplu istifa eden şehirlerin adı, “şerefli şehir” unvanıyla anılacaktır!



Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 9 Ağustos 2010
mahiye@gmail.com





GATS’ın En Büyük Düşmanı Neden DANIŞTAY!

Kamu hizmetlerinin piyasaya devredilmesi sözleşmesini imzaladığımız 1995’den beri özelleştirmeleri tıkayan en büyük hukuk kurumu Danıştay!
Danıştay’ın hedef haline getirilmesi hiç boşuna değildir. Sanki türbanı çözmeyen orasıymış gibi göstererek, aslında emperyalist tekellerin ortadan kalkmasını istediği bir kurumu yok etmektir niyetleri.

Lise 1.sınıfa gidecek oğlu olan birisiyle konuşuyordum, “evet” çiymiş, bilmiyordum. Ona dedim ki, “4. sınıfta ders seçme geldi, parçalanmış dersleri seçmeye çocuğu zorlamak pedagojik değildir. İlkokul 3 yıla indirilmiş demektir. Lise dersleri dağıtıldı, fiilen lise lağvedildi. Danıştay’a dava açın” dedim. Cevabı, “Biz Danıştay’ı kaldıracağız” oldu.

Çok şaşırdım. Çocuğunun geleceğinden daha önemli Danıştay’ın kaldırılması, bu nasıl olabiliyor. Ancak psikolojik savaşla kazanılacak bir mevzidir bu.

Türban sorunu yaratıp bunu da çözmeyen Danıştaymış gibi göstermekle… Yasaklayan orasıdır diye bilinecek, ama asıl Danıştay’ı istemeyen ABD’dir, bunu görmeyecek…Farkında olmadan ABD’nin istediğini yapacak, “kaldıralım Danıştay’ı” diyecek…

SS-1 modeline uydu. Asimetrik Savaş taktiğine oturdu.

Hangi konularda Danıştay taviz vermedi, GATS’a engel oldu, anımsamaya çalışalım:

    - Yabancı doktor, diş hekimi, veteriner ve hemşire getirilmesine engel oldu.

    - Sınırdaki mayınların yabancılara temizletilmesine engel oldu.

    - Yabancı mühendislerin çalıştırılmasına engel oldu.
Bir de yabancılara bu taahhüdü verenlerin ne dediklerine bakarsak, onların neyi bizden kopartamadıklarını görürüz. Örneğin, “yabancıların hizmet pazarına girişini düzenlemeye yönelik mevzuatın bulunmaması..” diye bir sıkıntıları var. Mevzuatın, yani yabancıların eline “buyurun” diye verilmesini sağlayacak izin belgesinde sıkıntıları var.

Mevzuatlar Danıştay’da takılıyor da ondan sıkıntıları var!

Danıştay’ın Türk halkına koruyucu tutumu, onlar için “engel” demekti. Sermayenin serbest dolaşımının önündeki en büyük engel, ulus devletlerin koruyucu yasalarıdır. Koruyucu yasaları kim işletir? Danıştay Hakimleri, Yargıtay Hakimleri…

Onların ele geçiremedikleri hizmet dallarına kendileri “Listelenmeyen hizmet dalları” deyimi kullanılıyorlar. Maliye’nin sitesinden bu listelenmeyenleri okuyalım:

    “Listelenmeyen hizmetler için bir inceleme yapıldığında; mesleki hizmetlerde bazı hizmet dallarının Türk vatandaşlığına bırakılması nedeniyle (doktorluk, diş hekimliği, veterinerlik, hemşirelik gibi) taahhütte bulunulmadığı, bazı sektörlerde ise (Araştırma Geliştirme Hizmetleri, Gayrimenkul Kiralama Hizmetleri, Dağıtım Hizmetleri gibi) genel olarak bu hizmetlere ilişkin, özel olarak da yabancıların bu pazara girişini düzenlemeye yönelik mevzuatın bulunmaması nedeniyle taahhütte bulunulmadığı, iç su taşımacılığının kabotaj nedeniyle yabancılara kapalı olması ve uzay taşımacılığı gibi sektörlerde de ülkemizde uygulama alanı bulunmadığından taahhütte bulunulmadığı görülecektir.

    Buna mukabil Türkiye’nin özel taahhütler listesindeki kapsama oranı yaklaşık % 46.6 olup, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının (% 18) hayli üzerinde olan bu oran söz konusu ülkeler grubu içerisinde en yüksek oranlardan birisini oluşturmaktadır.

    Hiç kuşkusuz, bu olgu 72 hizmet alt sektörünün tam anlamıyla liberalizasyona açılması anlamına gelmemektedir. Pazara girişe ilişkin sınırlama ve koşullarla, ulusal muameleye ilişkin koşul ve nitelikler liberalizasyonun da sınırlarını çizmektedir. Esasen GATS’ın amacı nihai olarak tüm hizmet sektörlerinde tam liberalizasyonu sağlamak ise de, kısa vadede hizmetlerin liberalizasyonundan ziyade ülkelerin mevcut durumlarının ortaya çıkarılması, mevcut durumun gelecekte daha kısıtlayıcı unsurlar içermeyeceğinin tüm üyelere listeler yoluyla deklare edilmesidir. Bu açıdan bakıldığında, başlangıç noktası olarak ülkemizin taahhüt listesinin oldukça gelişmiş olarak nitelendirilmesi mümkündür.” http://www.alomaliye.com/gats_taah%20_listesi.htm
Yabancılara vermedik neyimiz kaldı diye düşünürken, hiç aklımıza gelmeyen meğer daha neler varmış…

Alomaliye sitesinde, yabancılara vermeyi/açmayı taahhüt ettiğimiz hizmet listesini gördüğümde çok utandım.

    1- Mesleki Hizmetler (a-Uzmanlık gerektiren hizmetler, b-Bilgisayar ve ilgili hizmetler, c-Diğer mesleki hizmetler)

    2- Haberleşme Hizmetleri (a-Posta hizmetleri, b-Kurye hizmetleri, c-Telekomünikasyon hizmetleri)

    3- Müteahhitlik ve İlgili Mühendislik-Mimarlık Hizmetleri

    4- Eğitim Hizmetleri (a-İlk, orta ve diğer öğretim hizmetleri, b-Yüksek öğretim hizmetleri)

    5- Çevre Hizmetleri (a-Kanalizasyon hizmetleri, b-Çöplerin kaldırılması hizmetleri, c-Sağlık-Çevre ve benzeri hizmetler)

    6- Mali Hizmetler ( a-Sigortacılık ve sigortacılık ile ilgili hizmetler, b-Bankacılık ve diğer mali hizmetler)

    7- Sağlık İle İlgili ve Sosyal Hizmetler (a-Hastahane hizmetleri)

    8- Turizm ve Seyahat İle İlgili Hizmetler (a-Oteller ve lokantalar, b-Seyahat acentaları ve tur operatörü hizmetleri)

    9- Ulaştırma Hizmetleri (a-Deniz taşımacılığı hizmetleri, b-Hava taşımacılığı hizmetleri, c-Demiryolu taşımacılığı hizmetleri, d-Kara taşımacılığı hizmetleri)
Demek, Danıştay’ın başı iyice derttedir. Demek, YARSAV onun için hedeftedir.

Ve dahası, demek, Danıştay engelini ortadan kaldırmak için Anayasa değiştirilmektedir.

Demek emperyalizmin baş düşmanı Danıştay’dır.




Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 9 Ağustos 2010
mahiye@gmail.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x