GELİN TEHLİKELERİ GÖRÜN! HENÜZ VAKİT VAR!

Cindoruk, halkımızı „Güçbirliğine“ çağırdı:
„Karşımızda bir büyük „Ejder“ var!“
„Türk halkının AKP terörünü durdurması lâzım!“



Cindoruk, halkımızı „Güçbirliğine“ çağırdı: Türk halkının AKP terörünü durdurması lâzım! Karşımızda bir büyük „Ejder“ var!

Deneyimli devlet adamı Hüsamettin Cindoruk, bu sabah Ulusal Kanal’da “Ekopolitik“ adlı programda soruları yanıtladı. Tarihî uyarılar yaptı. Konuşmasından bazı sözler:

„O kendini bir Peygamber, ulaşılmaz lider olarak düşünüyor! Bu söylemlerini hayata geçirebilmek için fırsat arıyor.“
„Cumhuriyete ortak bir Muaviye rejimi kurmak istiyor!“
„Evvelâ Başbakan’ın rejime müdahalesini durduralım!“
„Vatandaş sanki her şey değişmeden gidecekmiş gibi oy verecek!“
„Türkiye halkı korumasızdır! Türkiye rejimi korumasızdır!“
„Türk halkının AKP terörünü durdurması lâzım!“
„Gelin tehlikeleri görün! Henüz vakit var!“

Cindoruk, konuşmasını“ Başka bir Türkiye getirmek isteyen Ejderha’yı durduralım!” diye bitirdi. İşte bu konuşma:



Bu bir canavarlık hadisesidir


Suriye’deki Esat yüzde doksan yedi oy almıştır. Halk sokaklardadır.
Aşırı oyla gelen bu başkanlık sistemleri ortada.
Atatürk’e, İnönü’ye, Menderes’e, Turgut Özal’a verilmeyen yetkileri elde etmek isteyen bir başbakan bu seçimde yarışacak!
Sanıyorum başbakanın rahatsız olduğu, karar mekanizmalarına
muhalefetin etkisi, yargının etkisi, basının etkisidir...

Hep denetimden şikayetçidir! En çok da basının kendisini istediği ölçekte desleklemediğini söyler...

O kendini bir Peygamber, ulaşılmaz lider olarak düşünüyor! Bu söylemlerini hayata geçirebilmek için fırsat arıyor:(Onun aklındaki)

2011 seçimlerini kazanacak...2012’den itibaren on sene Türkiye’yi idare edecek, Türkiye, yüzüncü yıldönümüne yaklaşacak...
O zaman iyice otorite sağlayacağını ümit ediyor. Yandaşı olanlar, yandaş basın- yayın armoni mızıkası gibi onu teşvik ediyorlar. İngiltere’de ahlayan puflayan tren lokomotifi gibi konuşması bundan…
Bu bir canavarlık hadisesidir, demokrasiye karşı…


Başbakan’ın istediği bizim resmi rejimimizi değiştirmek!

1920’den beri hep parlamenter sistemle geldik. Bunun bir kötülüğünü görmedik...
Bir yarı başkanlığı, eksiklerimizi tartışabiliriz...Ama itaat kültürü ile beslenmişlerse...

Değerî bir devlet kurmak istiyor! Türkiye’de 2012’de bir Sünni devlet kurmak!

Cumhuriyete ortak bir Muaviye rejimi! Bizim tarihî seyrimiz içinde otoriter, emperyal bir İslâm düşüncesi yoktur…
Bizim resmi rejimimizi değiştirmek!
İslâm Ülkeleri Birliğine: “Bizim batıya ihtiyacımız yok, “dedi. Yalan söylemektedir!
Teknolojik gelişmelerde Batı, hatta Çin kaynak teşkil etmiştir!

Cumhuriyette birleşmek!

Fas’ta, Tunus’ta başlayan gelişmeler geldi kapımıza dayandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yapacağı bir şey var:

1923’teki Cumhuriyetimizi güçlendirmek! Lâik, demokratik Cumhuriyetimizi!

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Türkiye’nin doksan yıllık dış politikasını bozmak için uğraşıyor!

Libya’yı bombalamak

Libya’yı bombalama uçaklarının tedarikini biz yapıyoruz! NATO uçakları Libya’yı bombalıyor. Bomba gidip sivili, müslüman askeri öldürür!
Libya’ya bombardıman’ın arkasında duracaksınız, sonra böyle konuşacaksınız, (Bir Libyalı’nın bile burnu kanamayacak)bu bir politika olarak zikzaklıdır!

Ya tarafsız olacaktınız! Ya da Kaddafi’nin arkasında!

Millî Mücadele ile kurulan bu rejimi tartışamazsınız!

Bu rejimi, Millî Mücadele ile kurulan bu rejimi tartışamazsınız!

Acaba başkanlık tartışması gündemi saptırmak mı?
Yarın seçim konuşmalarında çözüm getirdim, diyecek! Rejim meselesidir en önemli mesele diyecektir! Sonra aldığı oyları onama olarak gösterecektir! Onun için, sizin düşünceleriniz romantik düşüncelerdir, diyecektir...

Burhan Kuzu’ya şimdiden „Hazırlığını yap!“dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nı değiştirecek.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa birikimi vardır! Önemli birikimleri vardır!
Meselâ Erdoğan Teziç’e çağırıp bir şey sormuyor, başka değerli profesörlerimiz de var, kimseye sormuyor! TÜSİAD’a taslak yaptırıyor.
Bu Anayasa tartışılmalıdır demeye getiriyor.

Rejimi değiştirmeden, otoriteyi artırmadan eksik kurumları ortaya koyabilirsin…
Biz Senatoyla yönetimi denetlemeliyiz, Meclisi fesih yetkileri gibi yetkileri tesbit edilmelidir... diyoruz…
Ama bu rejimi, Millî mücadele ile kurulan bu rejimi tartışamazsınız!
Halkı bir macerayı sürüklemeyeceksiniz! Güçbirliği yapalım!

Cumhuriyet için Güçbirliği!

Evvelâ Başbakan’ın rejime müdahalesini durduralım!
Vatandaş sanki her şey değişmeden gidecekmiş gibi oy verecek!
Yüzde elli sekiz neye oy verdiğini biliyorlar mıydı?
Solcular bile “yetersiz ama evet, dediler.
İşte sonuç ortada!

Anayasa Mahkemesi, Hükümet’in bekâsı ile ilgili kararlar vermeye başladı.
Başbakan konuşma yapıyor. Yedi kanal aynı anda veriyor.
Böyle bir propagandaya hangi halk dayanabilir?
Yandaş basın var…Siyasi basın da var…

Türkiye korumasızdır! Türk Halkı korumasızdır!

Türkiye halkı korumasızdır! Türkiye rejimi korumasızdır!
Siyasi sermaye büyüdü. Bu hükümetin zengin ettiği büyük sermaye birikimi var. Bunlar (siyasi sermaye)hükümeti destekliyor.
Uranyumdan üretilen enerji meselesi:
Bir firmaya verilen ihale o düşünceyi güçlendiriyor. (Japonya’dan sonra) Bunu inceleyelim, demiyor. Nisan ayında kazma vuracakmış!
O kazma Türk halkının sağlığına vurulacak kazmadır!

Türk halkının AKP terörünü durdurması lâzım!

Türk basını- Türk mahkemesi

Türk basın korku içinde! Vergiyi, bile bile silah olarak kullanıyorlar. Burada iki önemli olgu ile karşılaştık:

1. Birincisi basılmamış kitabı yasakladılar! Yazarını tutukladılar!
Bu çok önemli bir hadise. AB bile görüşmeleri durdurdu. Bunu açıklamıyorlar.
O kitabı yazan ve yardımcı olanlar bu gün tutuklu. Bu kitap serbest kalsa bile tehdit yaşayacakıtır. Her kitap yazan tehdit altında olacaktır...
2. İkinci olgu gözaltıların bir mahkûmiyet niteliğine kavuşması. Mahkeme Başkanı önemli şeyler söylüyor:“Böyle bir dava yok“! diyor. Ergenekon davasının Mahkeme Başkanı „iki de bir“ kararla tahliye istiyor.

Bu savcı arkadaşlar mahkeme başkanını ikna edememişler...
Mahkeme başkanını ikna edemeyen savcılar, sanıkları, beni, sizi nasıl ikna edecek? Bugün HSYK’yapılan işlem bunları meşrulaştırmaktar!

Onu ordan almıyorsunuz, (Zekeriya Öz’ü) bir ekip kuruyorsunuz! Yanlışlara devam diyorsunuz! Bunun seçime kadar sürmesini...Ordumuzun generalinin yüzde onunun tutuklu kalmasını...Ve diğer kişilerin orada kalmasını...istiyorsunuz...

Silivri’de ne işleri var?
Hapishanede mahkemenin ne işi var?

Yargıçlar bölündüğü zaman „Türk Hukuku“ itibarını kaybeder!
Silivride Ağır Ceza mahkemesinin ne işi var?
Silivri’de Ağır Ceza mahkemesi kurumu yok!
Silivri’de Ağır ceza mahkemesi kuran bu hükümet, bu hükümetin adalet bakanı!
Beşiktaş Mahkemesi otobüslere, kamyonlara bindirilmiş, oraya getirilmiş!

Hapishanede mahkemenin ne işi var?
Spor salonunda mahkeme olur mu?
O emperyal dediğiniz Sovyetler birliğin’den ne farkın var senin?
Tuncay Özkan orada kitap yazmış anlatıyor:
Farelerle hücresini paylaşır hale getirirsen, hangi demokrasiden söz ediyorsunuz?

Türkiye’nin başına taş yağacaktır.
Türk Hukuku siyasete bulanmıştır!

Elli senede gele gele Türkiye bu duruma gelecekmiş!
Orada havalandırmayı kısıtlamışlar, hücrede...Hepsi insan haklarına aykırıdır!
Bu olaylar Avrupa İnsan Hakları’na gidecek...
Türkiye’nin başına taş yağacaktır.
Türkiye adım adım Avrupa’dan uzaklaştırılıyor!
Türkiye adım adım Avrupa demokratik kültüründen uzaklaştırılıyor!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Rusya’dan sonra en çok dava taşıyan bir ülkeden olmaktan utanıyorum!
Türk Hukuku siyasete bulanmıştır!
Türk Hukuku siyasi nitelik kazanmıştır!

Cumhuriyet için Güçbirliği

Muhalefet partilerinin güçlenmesi, onlara kucak açması...

Karşımızda bir büyük ejder var!
Karşımızda AKP’li güçbirliği var.
Anti demokratik bir güçbirliği var. Bunlar:

1. Bilerek isteyerek çekirdek fikir birliği edenler...
2. Bir de saf vatandaş var.
Ekonomide yapılanları doğru bulanlar var…Bunlara sesleniyorum :

AKP’ye oy vermeyin ! AKP’den aday olmayın !

AKP’ye verilen her türlü destek Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini karartacaktır !

Bundan sonra AKP’ye oy vermeyin ! AKP’den aday olmayın !
Millî Mücadele ile kazandıklarımızın kıymetini biliniz!

Evimiz Türkiye projemiz hayata geçemedi! Engellendi.

Gelin tehlikeleri görün! Henüz vakit var!

Gelin tehlikeleri görün! Henüz vakit var!
Bu gün, yurtsever, özgür düşünceye dayanan, demokratik 1923 Cumhuriyetçilerini destekleyiniz!

Cumhuriyette birleşin!

Cumhuriyette birleşin!
1923 Cumhuriyeti demokrasisinde gelin bir araya gelin!
Onun gücü (Başbakan’ın) Türkiye cumhuriyetini değiştirmeye yetmeyecek!
Doğu Perinçek’i kurtarmak gerekiyorsa bağımsız adaylığını destekleyin!
Mustafa Balbay’ı, Haberal’ı...Silivri’den kurtarsın! Destekleyin!
Muhalefet sosyal reformları, askerliği… ortaya atıyor...

Başka bir Türkiye getirmek isteyen Ejderha’yı durduralım!

Bu seçimin temel konusu özgürlüğümüzdür!(Bağımsızlığımız)
Başka bir Türkiye getirmek isteyen Ejderha’yı durduralım!
Bu „Ejderha“ başbakan’ı da ezecektir! Mübarek mi kaldı?...Kim kaldı?
Dış müdahaleleri hep beraber görüyoruz!
Türkiye Cumhuriyeti bir Ortadoğu ülkesi değil, uygar, demokratik bir ülkedir!

Feza Tiryaki, 1 Nisan 2011

[img]http://www.ulusalkanal.com.tr/images/stories/c/cindorukdestek.jpg[/img]


Tesekkür ederim.