Gerçek Atatürk Milliyetçiliği,

Gerçek Atatürk Milliyetçiliği,

İletigönderen SOKRATES » Prş May 31, 2007 11:54

Atatürk Milliyetçiliği

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, birbirinden oldukça farklılıklar arzeden milliyetçilik akımlarının yaygın olduğu bir dönemde tarih sahnesine çıkmıştır. O, 1907 yılından itibaren yeni bir Milliyetçilik ülküsüne bağlanmıştır. Bu anlayışta Milliyet, dilde, kültürde, tasada, sevinçte birlik ve beraberliği ifade eder. Nitekim, Atatürk'e göre millet, "Dil, kültür ve ideal birliği ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu bir siyasi ve içtimai heyettir."
Rasyonel bir Türk Milliyetçisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, büyük bir fikir ve devlet adamı olarak, büyük hayal kırıklıkları ve acı günler yaşayan Türk Milleti’nin, yeniden özgüvenini kazanmasını sağlamıştır. Milli Mücadele, bu güven ve azimle gerçekleştirilmiş ve ardından Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
Atatürk bunu, "Ben 1919 senesi Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Türk Milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk Milletine güvenerek işe başladım" sözleriyle ifade etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşaması, gelişmesi ve varlığını sürdürmesi için Milliyetçiliği en büyük dinamizm olarak gören Atatürk de, kurduğu ve genç kuşaklara emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasaları da, Milliyetçiliğe büyük önem vermiştir. Çünkü Atatürk Milliyetçiliği’nde “Millet” en büyük değerdir. Ne fert, ne aile, ne meslek Türk Milletinin dışında ve üstünde kendi başına bir değer taşımamaktadır.
Atatürk'ün Milliyetçilik anlayışı akılcı, çağdaş, medeni, ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, yüceltici, insani ve barışçıdır. Böyle bir Milliyetçilik anlayışı, Milliyetçilikle taban tabana zıt olan komünizmle yan yana gelemeyeceği gibi, totaliter faşizmle ve teokratik düzen savunuculuğuyla da asla bağdaşmamaktadır.
Atatürk Milliyetçiliği, özellikle bazı yazarlar tarafından kasıtlı olarak irrasyonalist bir şovenizmle karıştırılmaktadır. Aslında, kendi varlığını mutlak ve üstün, diğer milletleri hakir ve aşağı gören bu mutaassıp akım, Atatürk Milliyetçiliği’nin karşısındadır; emperyalist emellere vasıta olduğundan barış ve güvenlik için de zararlı ve tehlikelidir. Atatürk Milliyetçiliği, başka milletlerin haklarına riayet eden bir milliyetçilik anlayışını temsil etmektedir. Emperyalizm ve sömürgecilik, başka milletlerin haklarını çiğnediği, varlıklarını yok ettiği için Atatürk Milliyetçiliği’nin karşısındadır.
Atatürk'ün Milliyetçilik anlayışında, milli ahlak ve milli seciyenin yanında, milli birliğin de çok önemli bir yeri vardır. "Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, marizdir" tespitini yapan Atatürk, milli birlik ve beraberliğin önemine dikkatleri çekmektedir. Milli birliğin zorunluluğuna işaret eden ve bunun korunmasını "Gençliğe Hitabesi"nde Türk Gençliğine emanet eden Ulu Önder, yurdun dört bucağında oturan vatan evlatları arasında hiçbir ayrılık görmemekte ve onların aynı cevherin damarları olduğunu hatırlatmaktadır.
"Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep aynı ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır." diyerek nesiller sonrasında yaşanabilecek sorunlara göndermeler yapan Ata’mız; "Bu damarlar birbirini tanısın. Bu dediğim şey olduğu zaman başka bir alem görülecek ve bu alem dünyaya hayret verecektir. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak. Güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek. Bu karmaşık işlerin içinde yükselebilmek için bize dirlik gerekir. Birlik onunla beraber yürür. Diri yalnız Türk Milletidir, birliği ortaya koyan da Türk'tür, dirliğin ne olduğunu anlatan da Türk'tür." sözlerini söylemektedir.
Son günlerde artan terör olayları ve provakasyonlarla Türk Milletinin huzurunu, milli birlik ve beraberliğini bozarak kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yüzyılın başından şöyle seslenmektedir:
"Türk Milleti, kendinin ve memleketinin yüksek menfaatlerinin aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, vatansız, milliyetsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak bir topluluk değildir."
Unutmayalım ki, Cumhuriyetimizin Kurucusu’nun nirengi noktalarını belirlediği Milliyetçilik anlayışı, bugün de milli birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzü her türlü saldırıya karşı korumak için sağlam bir rehberdir.

Kaynak: http://www.ulusalihanet.com
"Ey millet! Allah birdir, Şanı, büyüktür. Allah�ın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur�ani azimüşşandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor.ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
SOKRATES
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Çrş Nis 04, 2007 20:59

Şu dizine dön: Mustafa Kemâl ATATÜRK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x