1) Güncel Meydan parti düşmanı değildir. Güncel Meydan, bulunan siyasi partilerin Kemâlci İlkelere uymadığını savlamaktadır; bu savı da, bulunan partilerin ulusallığa aykırı tutumlarını olabildiğince, görebildiğimizce açık ederek, bu yönde kanıtlar sunarak desteklemektedir. Bu nedenle, bulunan siyâsi partileri desteklemek bir yana, onların yanlışlarını yüzlerine vurmayı, yıkıcı söylem ve eylemlerine doğrudan karşı çıkıp onları uyarmayı namus borcu saymaktayız.

2) Güncel Meydan hangi siyâsi partiden olursa olsun, partisinin yanlışlarını görüp sorgulayanlara, gerektiğinde karşı çıkanlara (yani partisinden çok vatanına bağlı olanlara) değil, partisinin yanlışlarını görüp de susanlara, sorgulamayanlara ve hatta bunları yanlış saymayıp savunanlara (yani partisinin kölesi olanlara) karşı çıkmaktadır. Yanlış ile doğruyu ayırt ederken başvurduğumuz ana kaynak Ulu Önder Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün tüm kalıtıdır.

3) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bir siyasi parti değil, ulusal ve genel bir örgüttür. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti "Halk Fırkası" adını alarak daha sonra partileşmiştir. Mustafa Kemâl ATATÜRK, partileşme kararını belli kazanımlar elde edildikten sonra, istenilen koşullar sağlandıktan sonra almış ve doğrudan halkın görüş ve düşüncelerine başvurma yöntemiyle ilerlemiş, sonrasında ise vatanperverlerin, yetkin kimselerin partileşme çalışmalarına katılmalarını istemiştir.

Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün CHP'nin 1. Kurultayının Sıvas'ta yapılmış olduğunu belirtmesi doğal olduğu gibi, ATATÜRK bunu belirtmese dahi tarih CHP'nin kökünü açıkça ortaya koymaktadır. Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün veya tarihin bir bütünlük sunması, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni siyâsal bir parti yapmamaktadır. Üstelik ortada bir devlet yoktur.

Bütün bunlar bir yana, kara çalıcıların anladığı ve savunduğu partililikten eser yoktur. Çünkü, daha sonra partileşecek olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bu vatananın kurtuluş örgütüdür. Vatanın kurtuluşu için bir araya gelinmiş, vatan için yaşamlar hiçe sayılmıştır. Kara çalıcıların oldukça gülünç önceki saldırısında karalanan çağrımızın da bu yönde bir hazırlık çağrısı olduğu gören gözler için açıktır.

4) Vatan ve Hürriyet Cemiyeti de bir siyâsi parti değil, gizli bir örgüttür. Örgütün, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti adını kullanan Selânik kolu -ATATÜRK'ün bilgisi ve isteği dışında- daha sonra İTC ile birleşmiştir.

5) Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün -istemeye istemeye üye olduğu- İTC/F ile ilişkisi açıktır; günümüzde ve geçmişimizde bir partilinin genel özellikleri göz önünde bulundurulursa, olağan bir partili gibi değil, o partinin düşmanı gibi davranmıştır; sürekli sorgulamış ve yanlışları açıkça yermiştir. Bu yüzden dışlanmış ve küçümsenmiştir; gene de caymamıştır. İşte partililikse, bizim istediğimiz partililik de böyledir: sorgulayan, gerektiğinde doğrudan karşı çıkan, çekinmeden yeren! Güdümlü, korkak, itaatkâr değil, yanlışa ısrarla doğru diyen değil, gerçekleri çarpıtmayan, doğrudan sapmayan, bağımsızlığı karakteri olan partilidir partisini vatanının üstünde tutmayan.

6) Güncel Meydan'ın, İP'e, CHP'ye ve MHP'ye neden karşı çıktığı anlaşılır ve açıktır. Sorgulamalara yanıt veremeyenler veya saldırarak yanıt verdiklerini sananlar BİZ'i görüşlerimizden alıkoyamayacağı gibi bu saldırılar BİZ'leri daha da ateşleyecektir.