Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

Genel & Güncel Konular

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 16, 2010 20:35

Resim

ÜÇ DEVLETTEN TOPRAK İSTEDİ

Washington’ın desteğiyle Irak’ın kuzeyini ele geçiren Peşmergebaşı, şimdi de Türkiye, İran ve Suriye’yi parçalayıp ‘Büyük Kürdistan’ı kuracaklarını açıkladı


Çapulcudaki cesarete bak!


ANKARA’nın ısrarına rağmen “PKK terör örgütüdür” demeyen Barzani’nin bu tavrının nedeni ortaya çıktı. Mısır televizyonuna konuşan Peşmergebaşı, Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin tek devlet olacağını ilan etti.


AKP bizi destekliyor


TERÖRÜN zayıflatacağı Türkiye’den toprak arzulayan çabulcubaşı, “Türk, Fars ve Arap ulusu gibi Kürtler de devlete sahip olmalı” dedi. PKK’ya karşı iktidarın medet umduğu Kürt lider, hedefe ulaşmada AKP’nin de desteğini ima etti.


PKK’yı himayesine aldı


PKK teröristlerinin hamisi Barzani, Türkiye’nin Washington ve Bağdat yönetimine verdiği ve terör örgütünün ele başılarının da yer aldığı 248 kişilik liste için de yalan söylemişti. Peşmergebaşı, “Bizde yok” açıklamasını yapmıştı.



Asıl hedef Orta Doğu’da ikinci Yahudi devleti


20 YIL önce Pentagon’da Yahudi asıllı ABD’li istihbaratçıyla görüşmesini köşesinde aktaran Akşam yazarı Serdar Turgut, “Odaya girdiğimde Kürt temsilcileri oradaydı, sınırları güneydoğuyu içine alan harita da önlerindeydi” ifadesini kullanmıştı. Turgut, aşireti Yahudi olan Mesud Barzani’yi İsrail’in de desteklediğine dikkat çekmişti.


Wilson 1920’de
hazırlamıştı


ABD Başkanı Wilson, 1920 Ekim ayında Paris Barış Konferansı’na sunmak üzere Türkiye’nin parçalanmasını öngören bu haritayı hazırladı. Haritada kuzeydoğumuz Ermenilere, güneydoğumuz ise Kürtlere bırakılıyordu.


Resim


Pentagon yayımladı


George W. Bush’un başkan olduğu dönemde ise Pentagon, Türkiye’yi parçalayan yeni harita yayımladı. Doğu ve güneydoğuyu Kürt Devleti gösteren harita, 2006’da ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yer aldı.

Resim


TBMM AYAKTA

Şenol Bal (MHP):Kürtler, küresel güçlerin
oyununa gelmemeli

Canan Arıtman (CHP):Gitsinler devletlerini
ABD’de kursunlar

Muharrem İnce (CHP):Barzani’ye haddini
bilmesini tavsiye ederim


Büyük Kürdistan hevesi


Geçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaretinde devlet başkanı gibi karşılanan peşmerge lideri Mesud Barzani, “Kürtlerin her ulus gibi devlet kurma hakkı var. Türk, Arap ve İran bunu bir gün kabul edecek” dedi.


Irak’ın kuzeyindeki peşmerge lideri Mesud Barzani, devlet kurmanın Kürtlerin meşru hakkı olduğunu söyledi. “Türk, Fars ve Arap ulusu gibi Kürtlerin de kendi devletine sahip olması gerekiyor” diyen Barzani, Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve diğer üst düzey yetkililerin Kürt sorununun siyasi ve diplomatik yollarla çözümlenmesi konusunda tam bir inanca sahip olduklarını söyledi.


Eksiğimiz yok


Mısır’da yayın yapan OTV Televizyonu’na konuşan Barzani, “Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtleri acaba bir gün bir devlet bir araya getirebilecek mi?” sorusunu şöyle cevapladı: “Kürtler bir ulustur.

Bu ulus kendi istemi dışında Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Arap ve diğer bölge ülkeleri üzerinde paylaştırıldı. İçinde yaşadığımız bu koşullarda gerçekliğimizin bilincindeyiz. Kürt ulusunun da kendi meşru hakkı olarak Türk, Fars ve Arap ulusu gibi kendi devletine sahip olması gerekiyor.

O uluslardan hiçbir eksiğimiz yok. Bu istemimizi de savaş ve şiddet ile elde edemeyiz. Farklı bir süreç gelişebilir, bu devletler bir gün bu gerçekliği kabul edebilir, o uluslar da Kürt ulusunun bu meşru hakkına destek verebilirler.”


‘Açılım’a destek


Barzani şöyle devam etti: “Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve diğer üst düzey yetkililerden, Türkiye’deki Kürt sorununun siyasi ve diplomatik yollarla çözümlenmesi konusunda tam bir inanca sahip olduklarını duymaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Terörün askeri yollarla çözümlenmeyeceği konusundaki değişmeyen tavrımıza yeniden vurgu yapıyoruz.

Bana göre Türk hükümeti başlattığı demokratik açılım ile bu sorunun gerçekçi çözüm yolunu ortaya koymuştur ve biz de buna destek veriyoruz.
” PKK eylemlerinin Türkiye ile İsrail arasında yaşanan krize bağlanmasının yanlış olduğunu da ifade eden Barzani, “Ne yazık ki ne zaman Kürtler hakkında bir sorun gündeme gelse, bunu İsrail ve Amerika’ya bağlıyorlar. Bana göre bu çelişkinin Gazze sorunu, Türkiye ve İsrail arasında yaşanan krizle bir bağlantısı yoktur” dedi.


İnkar etti


Öte yandan Mayıs ayı sonunda yapılan güvenlik zirvesinden çıkan “ABD ve Irak’tan PKK’yla mücadelede somut adımlar atmasının istenmesi” kararını uygulamaya sokan Türkiye, PKK’nın elebaşlarının yer aldığı 248 kişilik listeyi “Teslim edin” diyerek ABD, Irak ve peşmergeye verdi.

Murat Karayılan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Duran Kalkan, Rıza Altun gibi teröristlerin de olduğu listedekilerin gerekirse ortak operasyonla da yakalanmaları istendi. Ancak listedeki teröristlerden yaklaşık 40’ının Kandil’de olduğu bilinmesine rağmen, Barzani, “Bölgemizde terörist yoktur” cevabını vererek teslim etmeye yanaşmadı.


Türkiye 4’e bölünsün


ABD Başkanı Wilson’un 1920 yılında Dışişleri Bakanlığı’nın Kafkasya Bölümü’ne Türkiye’yi “Ermenistan, Lazistan, Kürdistan ve diğer etnik parçalar” şeklinde dörde bölen bir harita yaptırdığı ortaya çıktı. Uzun yıllar Türk halkından gizlenen haritanın varlığını açıklayan yazar Sadık Usta, ABD yönetimlerinin Türkiye üzerindeki sinsi emellerini de gözler önüne sermişti.


Yahudi devleti planı


Öte yandan ABD’nin Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme ve bölgeye hakim olma planını değerlendiren gazeteci-yazar Serdar Turgut şunları yazmıştı: “Irak’ın kuzeyinde Amerikan ”Neocon“larının tasarımladığı ‘Kürt Devleti’ projesinin İsrail tarafından da desteklendi. Barzani’nin aşiretinin Yahudi olması nedeniyle İsrail’in Kürt devleti projesinin aynı zamanda bir din projesi de olduğu da söyleniyordu.

İsrail-PKK işbirliğini, Kuzey Irak’ta bir Yahudi devletinin kurulması ve Türkiye’ye komplo hazırlandığını gördüm. Pentagon’da bir istihbaratçıyla randevum vardı. Bu kişi fanatik bir Yahudi’ydi. Odada istihbaratçı önüne bir harita açmıştı. Haritada Türkiye ve Kuzey Irak görülüyordu. Irak savaşının başlamasından 20 yıl önceydi. Onu dinleyenler Barzani’nin Washington temsilcisi, Talabani’nin temsilcisi Behram Salih ve PKK’nın Washington temsilcisiydi. Bugünlerin kaderi o günlerde, Pentagon’un ikinci katında bir odada böyle çizildi.”


Kürtler oyuna gelmemeli


MHP’li Bal, Amerika öncülüğünde Irak’ta kurulacak devletin suni bir devlet olacağını söyledi
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, “Devlet kurmak Kürtlerin meşru hakkı” sözleri büyük tepki gördü. MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal, Barzani’nin sözlerine “Biz, Irak’ın bütünlüğünden yanayız. Orada suni bir devlet kurulması küresel güçlerin işine gelir. Türkler ve Kürtler birbirinin içerisindeler. Türk coğrafyasının unsuru olmuşlar. Ayrım yapılmamış. Bu suni devleti yaratanlar bellidir” şeklinde cevap verdi.

Irak’ın bütünlüğü

Bölgede yaşayan Kürtlerin Irak’ın bütünlüğünden yana tavır koymaları gerektiğinin altını çizen Bal, peşmerge liderinin, “Şiddetin kullanılmasına karşıyım. Fakat Kürt ulusunun da kendi meşru hakkı olarak Türk, Fars ve Arap ulusu gibi kendi devletine sahip olması gerekiyor. Biz onlardan daha güçlü olduğumuzu iddia etmiyoruz. Fakat o uluslardan da hiçbir eksikliğimiz yoktur. Bu istemimizi de savaş ve şiddet ile elde edemeyiz. Farklı bir süreç gelişebilir” sözlerini değerlendirdi.

Suni devlet çabası

Bal, şöyle konuştu: “Bölge insanı yönetime tepki koymalıdır ve bu kendi gelecekleri, menfaatleri icabıdır. Suni bir devlet kurma çalışmaları Osmanlı döneminde de vardı. Genellikle Türk milletinin içinde kargaşa yaratabilmek için bu tür çalışmalar her dönem yapılmıştır.

Bin yıldan fazla Türk milleti ile iç içe yaşamışlar Kürtler. Bu şekilde başkalarının güdümüyle devlet oluşumu devlet olamaz. Kendi insanlarına yazık ederler. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Irak’ın bütünlüğünden yanayız. Bunlar bir oyunun tezahürüdür. Bu oyuna gelmemeleri gerekir. Barzani birilerinin sözcülüğünü yapıyor bu açık ve orada yaşayan Kürtlere zarar veriyor.”


Arıtman: Gitsin ABD’de kursunlar


Peşmerge lideri Barzani’nin sözlerini değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, tarih boyunca bir Kürt devleti olmadığını ve Kürtlerin ulus olma özelliklerinin bulunmadığını söyledi. “İstiyorlarsa ABD’de bir devlet kursunlar. Artık onların bir eyaleti mi olurlar, beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren ülkemin ve milletimin güvenliğidir, bütünlüğüdür” dedi.

Ankara’da onore ettiler

Arıtman şunları söyledi: “Tarihte hiçbir zaman hiçbir yerde Kürt devleti kurulmamıştır. Ne bizim de bulunduğumuz coğrafya da ne de Arap coğrafyasında. Dolayısıyla ulus olma özeliklerinin olmadığını düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde hiçbir zaman bir karış devletleri olmayacak. Dünyanın herhangi bir coğrafyasında bir devlet kurarlarsa bütün Kürtleri çağırabilirler.

Barzani şunu bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde hiçbir zaman bu hayallerini gerçekleştirmeleri mümkün değil. Türkiye’nin güvenliği için Kuzey Irak’ta da bunu yaşama geçirmeleri mümkün olmayacaktır. Ne yazık ki AKP döneminde sözde bir bölgesel yönetime göz yumulmuştur.

Başbakan ve Dışişleri Bakanı ’Kak Mesut’ diyeceğine, onu Türkiye’ye çağırıp onore edeceklerine Kuzey Irak’tan gelip evlatlarımızın hayatına mal olan terörün hesabını sorması ’bunu sana ödetirim’ demesi gerekirdi. Bugün Türkiye’yi yönetenlerin askerimizi şehit edenlerden hesap sormaması. Bugün Türk hükümetinin destekleri sayesinde Kuzey Irak yeniden imar edilmektedir. Türkiye’de bir şirket kurulmuştur bunun ortağı Barzani’dir. Nabucco projesine dahil olmayacağını söylemektedirler. Ama bizimkiler işbirliği içindedir. AKP iktidarını millet ve tarih affetmeyecek.”


İnce: Barzani’ye haddini bilmesini tavsiye ederim


CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Kürt diye bir ulusun varlığını değerlendirmeyi yapmanın kendisinin işi olmadığını, ancak Türk ulusu diye mutlak bir gerçeğin olduğunu söyledi. “Etnik kökenimiz ne olursa olsun, ister Arnavut kökenli, ister Kürt kökenli, ister Boşnak, ister Çerkez, ister Laz olalım hepimiz Türk milletinin bir parçasıyız” diyen İnce, “Türklük kavramı bir siyasi bilinçtir. Barzani’nin Irak’la ilgili söyledikleri bizi ilgilendirmez. Biz bu ülkede bin yıldır sevinçte ve tasada birlikte olduk. Bizim topraklarımızla ilgili bir değerlendirmesi varsa haddini bilmesini tavsiye ederim” dedi.


YENİÇAĞ







Made in ABD'de başlığından rahatsız olan vatandaş!


Wilson 1920’de hazırlamıştı


ABD Başkanı Wilson, 1920 Ekim ayında Paris Barış Konferansı’na sunmak üzere Türkiye’nin parçalanmasını öngören bu haritayı hazırladı. Haritada kuzeydoğumuz Ermenilere, güneydoğumuz ise Kürtlere bırakılıyordu.

...

Resim

Kürtlere borcumuzu ne zaman ödeyeceğiz?


İsrail'in Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan bir yorum yazısında "Kürtlere karşı ahlaki ve tarihi bir borcumuz var. Biz Türkiye ile dostluğumuz için herşeyden sakınırken, onlar bizim düşmanlarımızla iyi ilişkiler kurdu. Şimdi Türkler hem bizim dostluğumuzla hem de Kürtlere verdiğimiz destekle birlikte yaşamayı öğrenmeli" ifadesi kullanıldı.


Eli Aavidan imzalı yazıda "Böyle bir hareket Türkleri kızdırabilir. Ancak bu bizim Kürtlere karşı olan ahlaki sorumluluğumuzu görmezden gelmemize yol açmamalı. Dünya Kürtleri unuttu ve küresel konuların dışında bıraktı" dedi. . .

"Kürtlere karşı minnettarlığımız nerede" başlıklı yazıda şu ifadeler kullanıldı:"Artık olaylara siyah ya da beyaz gibi bakmaktan vazgemçmeliyiz. Yeni bir dünya görüşü ve çok disiplinli bir politikaya ihtiyacımız var. Türkiye'yle iyi ilişkiler geliştirirken, Kürtlerle de bunu yapabiliriz. Bunu çevremizdeki birçok ülke yapıyor. Etkili ve etik olan da bu. "

Resim

İm (Kod): Tümünü seç
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=kurtlere-borcumuzu-ne-zaman-odeyecegiz&tarih=14.07.2010&Newsid=316889&Categoryid=30
En son Başkomutan tarafından Cmt Tem 17, 2010 0:53 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 16, 2010 23:39

Biri Bakan’ı uyandırsın

Davutoğlu, Kuzey Irak’ta ‘Kürt devleti’ hedefleyen ve Türkiye’den de toprak koparacağını ilan eden Peşmerge liderine övgüler yağdırdı.

Resim

Bakan Davutoğlu ise ‘ağabeyi’ne yine toz kondurmadı.


Resim

MESUD Barzani, Mısır televizyonundan dünyaya 4 ülkedeki Kürtlerin tek devlet olacağını ilan etti. Küstahça meydan okumayı sağır sultan duydu. Ancak Türkiye’nin AKP’li Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çapulcubaşını, “İş birliği yapıyor” diye övdü.

KANDİL’deki hainlerin hamisi Barzani’nin, Washington’a sırtını dayayıp pervasızlaşmasına rağmen Davutoğlu’ndan gelen övgü, muhalefeti öfkelendirdi. MHP’li Erkan Akçay, “ABD ve Peşmergeyle paylaştıklarını Türk milletinden saklıyorlar” dedi.


Bakan’dan şaşırtan açıklama


Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD’nin desteğiyle Irak’ın kuzeyini ele geçiren ve Türkiye, İran, Suriye’yi parçalayıp “Büyük Kürdistan”ı kuracaklarını ilan eden peşmerge lideri Barzani’ye övgüler yağdırdı


PKK’ya “terör örgütü” diyemeyen, “Kerkük, Kürdistan’ın başkentidir” iddiasından vazgeçmeyen Irak’ın kuzeyindeki peşmerge lideri Mesut Barzani için Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, “Ciddi tutum değişikliği var” dedi. Sabah’ta yer alan habere göre Davutoğlu, “Bölgesel yönetim PKK ile arasına net mesafe koydu. Üçlü mekanizmada da istihbari hazırlıklar yapıldı” dedi.

Mısır televizyonuna konuşan Barzani ise Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin tek devlet olacağını ilan etmiş, terörün zayıflatacağı Türkiye’den toprak talep etmişti. Çapulcubaşı, “Türk, Fars ve Arap ulusu gibi Kürtler de devlete sahip olmalı” diye konuşurken PKK’ya karşı hedefe ulaşmada AKP’nin desteğini ima etti. Davudoğlu’nun “Kak Mesut” diye hitap ettiği çapulcubaşının talepleri ise AKP için adeta politika haline geldi.


Sürece iyi bakmak lazım


ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la yaptığı telefon görüşmesinde terörle mücadelenin en ağırlıklı konu olduğunu kaydeden Davutoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: Ben Neçirvan Barzani (Mesud Barzani’nin akrabası, Kürdistan Bölgesel Yönetimi yetkilisi) ile ilk defa 1 Mayıs 2008’de kara harekâtından sonra görüştüm. O zamandan bu zamana Kuzey Irak’ta söylem değişti; çok şey değişti. Çok ciddi tutum değişikliği var. Sürece iyi bakmak lazım. Lojistik konularda alınan önlemler söz konusu.

Türkiye, ’Üçlü Mekanizma’çerçevesinde Erbil’de ofis açtı, Başkonsolosluk çalışmaya başladı. Türkiye’nin görünürlüğü arttı. Alanda daha fazla varız. 2007’de Kürt dayanışması söylemi vardı. Şimdi o yok. ’Üçlü Mekanizma’da da istihbari hazırlıklar yapıldı. Onu daha etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Yapılan yeni hazırlıklar var, detaylarını veremem. Irak’ta merkezi hükümetin kurulmasının gecikmesi de bu süreci etkiliyor.


Kararlı adım sinyali aldık


Davutoğlu şöyle devam etti: “ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yaptığımız görüşmenin belki en güçlü tarafı terörle mücadele tarafıydı. Bundan istifade etmeliyiz. PKK’nın ortak düşman olduğunu daha sonra ABD sözcüleri de tekrarladı. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile terörün Avrupa’daki finans kaynaklarının kurutulması konusunda kapsamlı görüşme yaptık. Ashton ve AB tarafından kararlı adım sinyali aldık.”



YENİÇAĞ



Türkiye güçlenirken terör kullanılmıştır ama bu süreç tam tersi bir süreçtir.Bu süreç Türkiye için son virajdır.Ya o virajı canı pahasına alacak yoluna devam edecektir ya da Atlantik Okyanusu'nda boğulacaktır

İlk işgal edilen yer İskenderun

Batı'nın hasta adam dediği Osmanlı Devleti'ni hatırlayın!





22 TEMMUZ 2010


Davutoğlu, Kuzey Irak için ‘Kürdistan’ dedi

Türkiye bugüne kadar “Kuzey Irak”, “Irak’ın Kuzeyi” ve “Irak Kürt bölgesi” olarak ifadelendirdiği resmi söyleminde radikal bir değişikliğe gitti

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ilk kez Irak’ın kuzeyi için “Kürdistan” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu 15 Temmuz akşamı Süleymaniye’de bir otelde çıkan yangında 28 kişinin hayatını kaybetmesi, 22 kişinin ise yaralanması nedeniyle Barzani’ye başsağlığı mesajı gönderdi. Kürt internet sitelerindeki habere göre Davutoğlu, mesajında Barzani’ye, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti.


milliyet.com.tr
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 23, 2010 18:09

Ulusal Kanal'ın dediği gibi HATIRLA

Resim


Ahmet Davutoğlu, Türkiye’den toprak isteyen Amerikan kuklası çapulcuyu
resmen tanıyan ilk Dışişleri Bakanı oldu

Üst düzey ağırlama

ABD’nin ‘Kürdistan kurdurtma’ planı için her türlü gayreti gösteren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, çapulcubaşını Ankara’da ‘devlet başkanı’ gibi ağırlamıştı.


Resmi yazıda ‘Başkan’ ifadesi

ABD’nin, Irak’ın kuzeyinde kurdurmaya gayret ettiği Kürdistan devletini, teslimiyetçi AKP iktidarı resmen ilan etti. PKK teröristlerini Kandil’de besleyen Peşmergebaşına her fırsatta övgüler yağdıran ve “Terörle mücadelede iş birliği içindeyiz” diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Kürdistan Devlet Başkanı” ifadesini de devlet arşivine soktu.

Kırmızı çizgiler yerle bir

“IRAK’ın kuzeyi “, “Kuzey Irak“, “Kürt bölgesi” diye ifade edilen resmi söylem, AKP’nin teslimiyetçi politikalarıyla değişti. Erbil’i ziyaret eden ilk Bakan unvanına sahip Ahmet Davutoğlu, Ankara’da ’devlet başkanı’ sıfatıyla ağırladığı Barzani’ye gönderdiği resmi yazıda da, “Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı” sıfatını kullandı.


Resmen ‘Kürdistan’ oldu

Türkiye’nin kırmızı çizgilerini ayaklar altına alan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Kürdistan” ifadesini kullandı. Davutoğlu, peşmerge liderine, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti


AKP iktidarı, Türkiye’nin kan dökerek oluşturduğu kırmızı çizgileri siliyor. Türkiye’de “Kuzey Irak”, “Irak’ın Kuzeyi” ve “Irak Kürt bölgesi” olarak ifade edilen resmi söylem Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile değişikliğe uğradı. Davutoğlu, Irak’ın kuzeyi için “Kürdistan” ifadesini kullandı.

Davutoğlu, 15 Temmuz akşamı Süleymaniye’de bir otelde çıkan yangında 28 kişinin hayatını kaybetmesi, 22 kişinin ise yaralanması nedeniyle peşmerge lideri Mesut Barzani’ye bir başsağlığı mesajı gönderdi. Kürt internet sitelerindeki habere göre Davutoğlu, Barzani’ye, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti.

Hatırlanacağı gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 23 Mart 2009 tarihinde Irak’a giderken uçakta, “Kuzey Irak Yönetimi” yerine, ilk defa “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” söyleminde bulunmuştu. Bir gazeteci “Kürdistan mı dediniz?” diye sorunca Gül “Ne diyeceğim? Kendi anayasalarında yazıyor” cevabını vermişti.

Uçakta bulunan Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, Gül’ün, Kuzey Irak yönetiminden ilk defa “Kürdistan bölgesel yönetimi” olarak bahsettiğini aktarmıştı.

K. Irak diyenleri eleştirdi

AKP eski Genel Başkan Yardımcısı ve Adana milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat da 4 Ocak 2010 tarihinde yaptığı açıklamada, Kürdistan ifadesini kullanmıştı. Irak’ın kuzeyinde Kürdistan’ın varlığından söz ederek, buraya “Kuzey Irak” diyenleri eleştiren Fırat, “Kürdistan’a niye ’Kuzey Irak’diyorsunuz, orası Kürdistan! Türkiye dahil herkes Irak’ın federal yapı öngören Anayasasına saygı göstermeli.

Irak dışında hiçbir ülke orayı eleştirme lüksüne sahip değil. Türkiye, birçok ülkeyle yaptığı gibi en kısa sürede Irak’la, Kürdistan’la da vizeyi kaldırmalı. Çünkü çok sıcak bir ilişki var, ticari ilişki var. Kürdistan’la 5 milyar dolarlık ticaret hacmimiz var” demişti.

Rice’ın yolundan gittiler

ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 1 Mart 2007 tarihinde ABD Senatosu’ndaki oturumda PKK’dan bahsederken, Kürdistan ifadesini kullanmıştı. Irak’ın kuzeyini “Kürdistan” diye tanımlayan Rice, “Bizim terörist örgüt olarak listemize aldığımız PKK ile ilgili. Türkiye ile Kürdistan arasındaki sınırda faaliyet gösteren PKK, Türkiye içlerine saldırılardan sorumlu” demişti.

Kırmızı çizgileri sildiler çapulcuya boyun eğdiler

AKP iktidarı, terör örgütü PKK’ya hamilik yapan peşmerge liderine şehitlerimizin hesabını sormak yerine ona boyun eğmeyi yeğledi.

Erbil’e konsolos atandı

Türkiye, Devlet Başkanlığı’nı Mesud Barzani’nin yaptığı kukla Kürdistan Devleti’nin Başkenti Erbil’e Washington Büyükelçiliği müsteşarlarından Aydın Selcen’i konsolos olarak atadı. Selcen ilk olarak Türkiye Başkonsolosluğu’nun hizmet binasını belirleyecek. Erbil’le birlikte Türkiye’nin Irak’taki temsilcilik sayısı dörde çıkmış oldu.

Türkiye’ye davet etti

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, peşmerge lideri Barzani’yi “Kürdistan Bölgesi Başkanı” sıfatıyla Ankara’ya ilk kez davet eden isim olarak da tarihe geçti.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Faruk Sinirlioğlu’nu Barzani’nin ayağına göndererek, Ankara’ya davet mektubunu elden sunan Davutoğlu, “Irak’taki bütün gruplarla yakın ilişki içinde olmak noktasında Türkiye yoğun temasları bulunmaktadır” dedi.

Resmi daveti memnuniyetle kabul eden Barzani uygun bir zamanda geleceğini açıkladı.

Krallar gibi ağırlandı

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dış politikada yaşadığımız hezimetlere bir yenisini daha ekledi. Davutoğlu, AKP’li Cemil Çiçek’in ‘postal yalayıcı’ ismini taktığı Barzani’yi, ‘Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı’ sıfatıyla Ankara’da ağırladı.

PKK hamisi peşmergeyi baş tacı yapan Davutoğlu, başkentte krallar gibi karşıladığı Barzani’ye Kandil’deki hain yuvalarının hesabını soramadı. Görüşmelerde güvenlik ağırlıklı bir konuyu oluştururken “tam ekonomik entegrasyon” kararı da verildi.

Küstah tehditleri bitmiyor

Peşmenge lideri Mesut Barzani, Türkiye’nin Kerkük meselesine müdahale etmesi durumunda kendilerine de Diyarbakır’a müdahale hakkı doğacağı iddiasında bulunarak, “” Türkiye’nin Kerkük’te hakkı varsa bizim de Diyarbakır’da var “ demişti. 8 Nisan 2007 tarihinde El Arabiya televizyonuna konuşan Barzani şu ifadeleri kullanmıştı:

” Türklerin Kerkük’e müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Burası tarihsel ve coğrafi olarak bir Kürt kentidir ve Kürdistan’ın parçasıdır. Onlar birkaç bin Türkmen için içişlerimize karışırlarsa elbette bizim de 30 milyon Kürt için hiçbir şey yapmadan durmamız sözkonusu olamaz. “ Bu sözleriyle Türkiye’yi tehdit edip etmediği sorulan peşmerge başı, sözlerinin, ” müdahale etmesi durumunda “ Ankara’ya olacakları söylemekten ibaret olduğunu belirtmişti.

Toprak istemişti

Mısır’da yayın yapan OTV Televizyonu’na konuşan peşmerge lideri Barzani, yine haddini aşarak, Türkiye, İran ve Suriye’yi parçalayıp ‘Büyük Kürdistan’ı kuracaklarını açıklamıştı.


YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzr Tem 25, 2010 14:20

Kürdistan’ı böyle kuracaklar!


AKP’den önce Kürdistan kelimesini kullanmak yürek isterdi! Türkiye’nin kırmızı çizgileri vardı ve bu kırmızı çizgilerin başında da Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulmasına mani olmak vardı.

Devir değişti. Ak adamlar dönemi başladı. Önce askerin başına çuval geçirttiler sonra Kuzey Irak Kürdistan’ını elceğizleriyle kurdular. Şimdi de Irak Kürdistan’ının imarı ile meşguller.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta yaptığı bir yazışmada Barzani’den Kürdistan Devlet başkanı olarak bahsetmesi bazılarını çok şaşırttı. Çünkü ilk kez bir Türk Dışişleri Bakanı Kürdistan’ın varlığını kabul etmiş oluyordu.

Oysa ben hiç şaşırmadım. Çünkü bu sütunu takip edenler “Davutoğlu o ödülü geri ver!” başlığıyla yazdığı yazıyı hatırlarlar.

Yazıda şöyle demiştik:

    “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na ABD tarafından bir ödül verildi. Woodrow Wilson Kamu Hizmeti Ödülü, İstanbul’da düzenlenen bir törenle Davutoğlu’na takdim edildi. Ödül Amerikan Kongresi tarafından eski ABD başkanlarından Woodrow Wilson adına kurulan vakıf tarafından veriliyor… Wilson kim? Anlatalım.

    ABD eski başkanlarından Woodrow Wilson’un’un 8 Ekim 1918’de ABD Kongresi’nde açıkladığı 14 Madde’ye Wilson İlkeleri denilir. Wilson’un 14 Maddesi’nin 12’ncisi doğrudan Türkiye ile ilgilidir. Sözkonusu maddede, ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk parçasına garanti altına alınmış güvenlikli bir bağımsızlık’ vaat edilirken, Türk olmayan unsurlara da güvenlikli bir otonomi vaadi vardır.” (23.06.2010 – Yeni Mesaj)

    Wilson, Türkiye’deki Türk olmayan unsurlara yani en başta Kürtlere de otonomi istiyordu.
    Kürdistan’a giden yol Wilson ilkelerinde gizliydi.

    İşte, Davutoğlu, Türkiye’nin bölünmesini, bölünen Türkiye’den bir Kürdistan çıkmasını isteyen Wilson’un ilkelerine atfen verilen ödülü koşarak almış ve boynuna tekmıştı.
    Ödülün alınmasının üzerinden henüz bir ay geçmişti ki Davutoğlu “Kürdistan’dan” bahseder olmuştu!

Ama film daha bitmedi.

Asıl olay Türkiye Kürdistan’ının yürürlüğe girmesinde gizli.

Bu nasıl olacak?

Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz, maceralı bir hapis süreci sonucu geri döndü ve Siirtspor’un başına geçti. Fadıl, çok önemli sözler söyledi:

“Kendi ligimizi kuracağız!”

Ne ligi bu?

Türkiye Kürdistan’ı futbol ligi.

Kürdistan futbol ligi projesi tutmuş tutmamış şimdilik hiç önemli değil. Mesele surda bir gedik açmak. Sırada Güneydoğu’daki BDP’li belediyelerin ilan edeceği “Güneydoğu belediyeler birliği ve Kuzey Irak belediyeler birliği ittifakı” var.

İki tarafın Kürdistan’ının yerel ittifakına giden yolun başlangıç projesi bu.
PKK’nın dağ kadrosu şu sıralar başta Murat Karayılan olmak üzere “Kürdistan’ı ilan edeceklerinden bahsediyor.”

PKK ‘çok yakın bir zamanda’ birkaç Batılı gazeteciye Kandil’de verecekleri beyanatla Türkiye Kürdistan’ını kurduklarını açıklayacak. Bu açıklama bazı batılı ülkelerden ‘kanın durmasına, barışın sağlanmasına katkı sağlayacak’ önemli bir proje olarak destek bulacak.

Son bir yıldır birçok Türk gazetecinin koşarak Kandil’e çıkıp PKK’dan gelen barış mesajlarını gazete manşetlerine taşımaları, Türk halkına PKK’nın aslında barış isteyen bir örgüt olduğunu anlatmalarını sebebi hikmeti de anlaşılmış olacak.


Eh son haftalarda bazı nurani basında çıkan “Sevr anlaşması çok güzel bir barış projesiydi” şeklindeki haber ve yazılarla kamuoyunun yeni ve barışsver bir Sevr’e hazırlanmak istenmesini de bu arada unutmayalım.

Ve son dakika notu: Önceki gün şu haber ajanslara düştü:

    “Uluslararası Adalet Divanı, Kosova’nın 2008 yılında ilan ettiği tek taraflı bağımsızlık kararının meşru olup olmadığına ilişkin bağlayıcı olmayan kararını verdi. Lahey’deki mahkeme, Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılma kararının meşru olduğuna kanaat getirdi. Karar, ayrılıkçı gruplarla uğraşan başta Rusya ve İspanya gibi çok sayıda ülkeyi de yakından ilgilendiriyor”.

    PKK’ya akıl veren gruplar Kosova için verilen ‘bağımsız devlet kararını’ ilan edilecek Türkiye Kürdistan’ı için de devreye sokmalarını öğütleyecekler. Aslında Kosova ile Güneydoğu bölgesi ve Kürtler arsında hiçbir bağlantı ve benzerlik olmamsına rağmen, Kürtler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu asli unsuru olmasına rağmen bu oyun tezgahlanacak.

    AKP hükümetinin büyük şamatayla çıkardığı ikiz yasalardaki ‘ayrılıkçı hakları’ istemek üzere BDP’li vekillerin hareket geçmeye hazırlandıklarını da ekleyelim.

Evet açılımın son halkasına geldik.

Ne o siz yoksa açılımı Dolmabahçe’de artistlere verilen kahvaltılardan ibaret mi zannettiniz?

Muharrem BAYRAKTAR / Yenimesaj



Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzt Tem 26, 2010 1:44

Resim

BARZANİ’YE EVET

AKP, 100 yıllık Kürt planına teslim oldu



Baba Barzani, “Hedef Türkiye ama henüz erken!” demişti; oğluna her taviz verildi, sadece ‘toprak’ kaldı!


ABD-İngiliz planında finale doğru


Ekİm 1920’de ABD Başkanı Wilson’ın çizdiği ve gerçekleşmesi için İngilizlerin de 100 yıldır çaba harcadığı ’Kürt haritası’na çok az kaldı. 29 Eylül 1966 tarihli Yeni İstanbul’a manşet olan baba Barzani’nin hayaline, AKP’nin peş peşe verdiği tavizlerle oğul Barzani ulaşmak üzere...


Çapulcu 8 il istiyor, iktidar bakıyor


44 yıl önce “Irak’tan sonra 2. mücadele cephemiz Türkiye olacak fakat henüz erken” diyen Molla Mustafa Barzani’nin sözleri sonrası Dışişleri Bakanlığı tahkikat başlatmıştı. AKP ise oğul Mesud Barzani’nin Türkiye, İran ve Suriye’den toprak istemesine çıtını çıkarmıyor!


Baş tacı ettiler


DIŞİŞlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, ’Kürdistan’ı tanıma yolunda dev adımlar attı. Sözde başkent ’Erbil’i ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı’ unvanına sahip Davutoğlu, “Kürdistan Başkanı” olarak davet ettiği Barzani’ye “Kak (ağabey)” diye hitap etti.



Önce babası...


Lozan’ı bir türlü hazmedemeyen emperyalistler onlarca yıl Mustafa Barzani’yi piyon olarak kullandı. Baba Barzani 1966’da

“2. hedefimiz Türkiye’dir” dedi, Güney-doğu illerimizi “Kürdistan” diye gösterdi.


Şimdi de oğlu


BabasInIn “Ancak henüz erken” dediği Türkiye’yi parçalama projesini şimdi oğul Barzani, hem de AKP iktidarıyla kol kola uyguluyor. Irak’ın kuzeyine çöreklendirilen çapulcubaşı, Türk topraklarını sahiplenmeye kalktı.


İlk desteği Abdullah Gül vermişti


23 Mart 2009’da Bağdat’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, uçakta gazetecilere Irak’ın kuzeyi için “Kürdistan” ifadesini kullanarak peşmergeye destek çıktı.


Asıl hedef yeni Yahudi devleti


İsrail’in de desteklediği ‘Bağımsız Kürdistan’ projesinin nihai hedefiyse Yahudi aşiretten gelen Barzani eliyle Orta Doğu’ya İsrail’den sonra 2. Yahudi devletini kurmak.
Salim YavaŞoĞlu’nun haberi


AKP’den Barzani planına ‘EVET’


‘Kürdistan’ı resmen tanıyan iktidar, emperyalist güçlerin ve
onların kuklası baba-oğul Barzanilerin asırlık rüyasını gerçeğe dönüştürdü.

Peşmerge reisi Mesud Barzani ve babası Molla Mustafa Barzani’nin ‘Kürdistan’ rüyasını AKP hayata geçiriyor. Irak’ın kuzeyindeki ‘Kürdistan’ı resmen tanıyan AKP böylece, 1966’da Tükiye’den toprak isteyen ancak bunun için “Henüz erken” diyen Kürt isyanının başı baba Barzani’nin planı için en büyük adımı attı.

Irak’ın kuzeyine uçak seferleri başlatan, ardından peşmergelerin idaresindeki Erbil’e konsolosluk açan AKP, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ağzıyla da resmen ’Kürdistan’ı tanıdı. İşte AKP’nin peşmergeyi tanımaya giden icraatları:


İlk fitili Gül ateşledi


Amerikan kuklası Barzani ile ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilk fitili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ateşledi. Gül, 23 Mart 2009’da Irak’a giderken uçakta, “Kuzey Irak Yönetimi” yerine, ilk defa “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” söyleminde bulundu.

‘Kürdistan’ı tanımaya giden süreçte ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu önemli bir rol üstlendi. Davutoğlu, 30 Ekim 2009’da peşmerge reisi Mesud Barzani ile Erbil’de görüşerek bu kenti ziyaret eden ilk dışişleri bakanı oldu. ’Kürdistan’ ifadesini kullananlar kervanına AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da yer aldı.


Krallar gibi ağırlandı


Fırat 4 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Kuzey Irak” diyenleri eleştirerek “Kürdistan’a niye ’Kuzey Irak’ diyorsunuz, orası Kürdistan” dedi. Yine 5 Mart’ta Türkiye, Devlet Başkanlığı’nı Mesud Barzani’nin yaptığı kukla ‘Kürdistan’ Devleti’nin Başkenti Erbil’e Washington Büyükelçiliği müsteşarlarından Aydın Selcen’i konsolos olarak atadı.

28 Nisan tarihinde Davutoğlu, Barzani’yi ’Kürdistan’ Bölgesi Başkanı’ sıfatıyla Ankara’ya ilk kez davet eden isim olarak tarihe geçti. Resmi daveti memnuniyetle kabul eden Barzani, Davutoğlu’nun davetine 3 Haziran’da icabet etti. AKP’li Cemil Çiçek’in ’postal yalayıcı’ dediği Barzani Ankara’da krallar gibi ağırlandı.


‘Kürdistan’ı kalkındıracaklar


‘Kürdistan’ı kalkındırma işini de vazife edinen hükümet, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile 200 Türk iş adamını peşmerge reisinin ayağına gönderdi. Çağlayan, ‘Kürdistan’a yapılacak yatırımlarla ilgili “Ticari ve siyasi ilişkileri geliştireceğiz. Banka ve yeni gümrük kapıları açılacak, THY sefer düzenleyecek, tarım ve turizm sırada” ifadelerini kullandı.

Amerikan kuklası baba-oğul Barzanilerin asırlık hayali ‘Kürdistan’, 21 Temmuz’da Davutoğlu’nun ağzıyla AKP tarafından resmen tanındı. Davutoğlu, 15 Temmuz akşamı Süleymaniye’de bir otelde çıkan yangınla ilgili gönderdiği başsağlığı mesajında peşmerge reisine, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti.


Düğmeye çok önce basılmış


‘Büyük Kürdistan’ için Türkiye, Suriye ve Irak’tan toprak isteme cüretini gösteren Mesud Barzani’nin bu niyeti 44 yıl önce babası Molla Mustafa Barzani tarafından dile getirildiği ortaya çıktı. Yeni İstanbul adlı günlük siyasi gazetenin 29 Eylül 1966 günlü sayısında yer alan haberde Molla Barzani, “İkinci hedefimiz Türkiyedir, ancak bunun için henüz erken” diyor. Haber, gazetenin “İsviçre özel muhabiri” olarak nitelediği Hüseyin Aydınkaya’nın imzasını taşıyor. Aydınkaya, haberinde şu ifadeler yer alıyor:


‘İkinci cephemiz Türkiye’


“Son zamanlarda Avrupa basını sistemli şekilde Kürtlük ve ‘Kürdistan’ lehine büyük bir propogandaya girişmiştir. 28 Ağustos 1966 günü İsviçre Televizyonu, siyasi konuşma saatında Kürtlük ve ‘Kürdistan’a dair 15 dadikalık bir program ayırmıştır.

Bu programda Kürtlerin Irak ile yaptığı mücadeleye dair resimler ve konuşmalar yer almıştır. Bu arada kanalın yorumcusu Kürtleri, İngilizlerin desteklediğini söyleyerek Kürt elebaşısı Molla Mustafa Barzani’nin bir konuşmasını ve ‘Kürdistan’ topraklarını gösteren bir harita yayınlamıştır.” Haberin devamında Molla Mustafa Barzani’nin şu sözlerine yer veriliyor:

“İstiklal davamızı bir gün muhakkak kazanacağız. ‘Kürdistan’ haritasını dünya milletlerine kabul ettireceğiz. Irak’tan sonra ikinci mücadele cephemiz Türkiye olacaktır. Fakat bu mücadele için zaman çok erkendir.”


Babasının yolunda


Mısır’da yayın yapan OTV Televizyonu’na konuşan Mesud Barzani, “Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtleri acaba bir gün bir devlet bir araya getirebilecek mi?” sorusunu şöyle cevapladı: “Kürtler bir ulustur. Bu ulus kendi istemi dışında Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Arap ve diğer bölge ülkeleri üzerinde paylaştırıldı. İçinde yaşadığımız bu koşullarda gerçekliğimizin bilincindeyiz. Kürt ulusunun da kendi meşru hakkı olarak Türk, Fars ve Arap ulusu gibi kendi devletine sahip olması gerekiyor. O uluslardan hiçbir eksiğimiz yok. Bu istemimizi de savaş ve şiddet ile elde edemeyiz. Farklı bir süreç gelişebilir, bu devletler bir gün bu gerçekliği kabul edebilir, o uluslar da Kürt ulusunun bu meşru hakkına destek verebilirler.”



HARİTALAR HAVADA UÇUŞUYOR


ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin Orta Doğu üzerindeki emellerine dair Türkiye’yi parçalanmış gösteren haritalar 1920’den bu yana çiziliyor. Molla Mustafa Barzani’nin 1966’da bir İsviçre televizyonunda ortaya attığı haritada, ‘Kürdistan’ sınırları Adana, Maraş, Malatya, Diyarbakır, Siirt, Bitlis, Van ve Sivas illerini içine alıyor.

Baba Barzani’nin ortaya attığı bu haritanın bir benzeri 1920’de ABD Başkanı Wilson tarafından çizilmişti. 1920 Ekim ayında Paris Barış Konferansı’na sunmak üzere Türkiye’nin parçalanmasını öngören bu haritayı hazırlayan Wilson, kuzeydoğu bölgesini Ermenilere, güneydoğu bölgesini ise Kürtlere bırakıyordu.


Resim

Resim

Resim


Pentagon’da ortaya çıktı


George W. Bush’un ABD başkanı olduğu dönemde ise Pentagon’un, Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgesini Kürt Devleti olarak gösterdiği harita, 2006’da ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yer almıştı. Gazeteci Serdar Turgut da bir yazısında şunları kaydetmişti:

“Pentagon’da bir istihbaratçıyla randevum vardı. Odada istihbaratçı önüne bir harita açmıştı. Haritada Türkiye ve K.Irak görülüyordu. Irak savaşının başlamasından 20 yıl önceydi. Onu dinleyenler Barzani’nin Washington temsilcisi, Talabani’nin temsilcisi Behram Salih ve PKK’nın Washington temsilcisiydi. Bugünlerin kaderi o günlerde, Pentagon’un ikinci katında bir odada böyle çizildi.”



İsrail ile Kürtler arasında ezeli dostluk


Milliyet yazarı Metin Münir, Scot Ritter’in “Target Iran” (Hedef İran) adlı kitabına dayanarak yakın tarihteki İsrail ile Kuzey Irak Kürtleri arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekti. Münir, yazısında şu ifadeleri kullandı:

“1958’de İsrail ajanları, İran’daki üsleri kullanarak Kuzey Irak’taki Kürtleri silahlandırmaya ve eğitmeye başladı. Kürt lider Molla Mustafa Barzani 1967 ve 1973’te İsrail’i ziyaret edip Kürt-İsrail dostluğunu pekiştirdi. 1973’ten sonra CIA de bu işbirliğine katıldı. CIA ajanları, Kuzey Irak’ta, İran üzerinden peşmergelere gelen askeri malzemenin akışını koordine etmeye başladılar. İsrail’de yaşayan 50.000 civarında Irak doğumlu Kürt var.”


25.07.2010
YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Tem 31, 2010 16:37

BOP için harekete geçtiler

Büyük Orta Doğu Projesi ile kurulmak istenen kukla devlet için Türkiye, İran ve Suriye’nin toprak vermesini isteyen Barzani’yi ziyaret eden BDP heyeti, Erbil’de temsilcilik açacak

ABD’nin Irak’ın kuzeyini resmen devrettiği kukla Kürdistan devletinin sınırlarının Türkiye, Irak ve Suriye topraklarına da yayılması için düğmeye basıldı. Geçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaretinde devlet başkanı gibi karşılanan peşmerge lideri Mesud Barzani, “Kürtlerin her ulus gibi devlet kurma hakkı var. Türk, Arap ve İran bunu bir gün kabul edecek” dedi. Barzani, geçtiğimiz ay bu sözlerle Türkiye, Suriye ve İran’dan Kürdistan için toprak isterken, önceki gün de kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı Genel Başkanı Ahmet Türk başkanlığındaki BDP heyeti, peşmerge lideriyle bu doğrultuda görüşmelere başladı. Barzani, tüm Kürt oluşumlarının katılımı ile düzenlenmek istenen “Kürt Konferansı”na zemin hazırlamak için Kuzey Irak’ta görüşmeler yapan Türk başkanlığındaki BDP heyetini, Selahattin kentindeki makamında kabul ederek uzun bir görüşme yaptı.

Görüşmenin ayrıntıları Kürt Bölgesi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yayımlandı. Görüşmede PKK’nın bölgedeki faaliyetleri, Türkiye’de son dönemlerde yaşanan toplumsal olaylar, İran, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürt örgüt ve oluşumların katılımı ile gerçekleştirilmesi beklenen Kürt Konferansı’nın nasıl düzenleneceği, BDP’nin Erbil’de açmak istediği temsilcilik konuları konuşuldu.

Babası 44 yıl önce açıklamıştı

ABD’nin işgal ettiği Irak’ın Kuzeyinin güvenliğini 2003 yılında Peşmerge ordusuna devretmesiyle resmen uygulamaya başlanan plan aslında yeni değil. ’Büyük Kürdistan’ için Türkiye, Suriye ve Irak’tan toprak isteme cüretini gösteren Mesud Barzani’nin bu niyeti 44 yıl önce babası Molla Mustafa Barzani tarafından dile getirilmişti. 25 Temmuz 2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi’nde, Yeni İstanbul Gazetesinin 1966 yılı nüshasına dayanılarak yapılan haberde Molla Barzani’nin, “İkinci hedefimiz Türkiyedir, ancak bunun için henüz erken” sözleri yer almıştı.

Haritaları 100 yıldır hazır

ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin Orta Doğu üzerindeki emellerine dair Türkiye’yi parçalanmış gösteren haritalar 1920’den bu yana çiziliyor. Molla Mustafa Barzani’nin 1966’da bir İsviçre televizyonunda ortaya attığı haritada, ’Kürdistan’sınırları Adana, Maraş, Malatya, Diyarbakır, Siirt, Bitlis, Van ve Sivas illerini içine alıyor. Baba Barzani’nin ortaya attığı bu haritanın bir benzeri 1920’de ABD Başkanı Wilson tarafından çizilmişti. 1920 Ekim ayında Paris Barış Konferansı’na sunmak üzere Türkiye’nin parçalanmasını öngören bu haritayı hazırlayan Wilson, kuzeydoğu bölgesini Ermenilere, güneydoğu bölgesini ise Kürtlere bırakıyordu.


yenicaggazetesi.com.tr
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Ram » Çrş Ağu 25, 2010 23:05

Hamdolsun Nabucco'ya da Sokarız!

Kuzey Irak da Nabucco’ya katıldı

Uğur ERGAN / ANKARA Türkiye’nin büyük önem verdiği ve geçen yıl 13 Temmuz’da Ankara’da imzalanan anlaşma ile temeli atılan Nabucco Projesi’nde önemli bir gelişme kaydedildi. Türkiye’nin, terörle mücadelenin yanısıra ekonomik ve ticaret alanında da ilişkilerini geliştirmeyi istediği Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan Özerk Yönetimi, Nabucco projesine katılarak doğalgaz verme kararı aldı.


4 trilyon metreküp rezerv

Kürdistan Özerk Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Demokratik Parti’nin (IKDP) internet sitesi, Kuzey Irak’ın aldığı bu kararı, merkezi Irak yönetimine iletildiğini duyurdu. Projede yer alan diğer ülkelerin olumlu yanıt vermesi üzerine Kuzey Irak, Nabucco projesine dahil edildi. Irak’ın kuzeyinde yaklaşık 4 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğu tahmin ediliyor. Kuzey Irak’ın Nabucco’ya 14 milyar metreküp gaz vermeyi planladığı bildirildi. Bölgesel Yönetim Başbakanı Berham Salih de Kuzey Irak’ın projeye dahil edilmesinin önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.


10 yılda 31 milyar metreküp

Nabucco, Avrupa’nın en büyük doğalgaz tedarikçisi Rusya’ya karşı alternatif proje olarak biliniyor. Hazar ve Ortadoğu’daki doğalgazın 3 bin 300 kilometrelik boru hattıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını hedefleyen projenin 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıması öngörülüyor. İlk etapta Avrupa’ya taşınması planlanan doğalgaz miktarı ise 8 milyar metreküp.

AB ve ABD’nin açık destek verdiği projeye eşit hisseyle BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), ÖMV (Avusturya) ve RWE’nin nin (Almanya) ortaklığı bulunuyor. Rusya, Nabucco’yu “Boş doğalgaz borularından öteye geçemeyecek proje” diye nitelemişti.

İm (Kod): Tümünü seç
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15628364
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzt Eyl 27, 2010 14:56


Atalay-Barzani gündemi yoğun

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, bu hafta yapabileceğini açıkladığı Erbil ziyaretini sürpriz bir biçimde öne aldı ve peşmergebaşı Barzani’ye gitti. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin yetkililerince karşılanan Atalay’ın, PKK’nın yurt dışı desteğinin ortadan kaldırılması ve terörle mücadeleye destek konusuna ağırlık verdiği öğrenildi.

Bakan Atalay Barzani’yle görüştü

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Irak’ın kuzeyindeki peşmergelerle görüşmek üzere Erbil’e gitti. Atalay ve beraberindekileri Erbil havaalanında bölgesel yönetimin yetkilileri karşıladı. Karşılamada, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik ve Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen de hazır bulundu. İçişleri Bakanı Atalay, peşmerge reisi Mesut Barzani ile görüşmek üzere Erbil’den Selahaddin’e geçti. Atalay burada Barzani ile 3 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, PKK’nın yurt dışı desteğinin ortadan kaldırılması, terörle mücadele çalışmalarına destek aranması konularını ele aldığı belirtildi. Bakan Atalay, daha sonra Başbakan Salih’le görüştü.

Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından Salih, terör örgütü PKK konusunu ele aldıklarını söyledi. Berham Salih, Irak’ın yakında kurulacak olan yeni hükümeti gibi iç meseleleri de ele aldıklarını söyledi. Bakan Atalay, daha önce yaptığı açıklamada gelecek hafta Erbil’e gideceğini belirtmişti. Atalay, bu açıklamasının ardından ani bir şekilde Barzani ile görüşmek için Irak’a gitmesi dikkat çekti.

Fidan da gidecek

Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik de 2 gün önce Irak’ın kuzeyinde Mesud Barzani ile görüşmüştü. Yarın da Irak’taki Amerikan güçlerinin komuta heyeti Türkiye’ye gelecek. Amerikan komuta heyetinin gelişinden bir gün önce yani bugün de Bakanlar Kurulu’nda terörle mücadele konusu masaya yatırılacak. Bu arada, KDP’ye yakınlığı ile bilinen Peyamner Haber Ajansı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da Erbil’i ziyaret edeceğinin öğrenildiğini yazdı. Fidan’ın ziyaretinin bir iki hafta içinde gerçekleşeceğini kaydeden Peyamner, Fidan’ın peşmerge reisi Barzani’yle PKK konusunu görüşeceğini bildirdi.

YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen antalyalim » Sal Eyl 28, 2010 9:11

Kaynak


4 saatin perde arkası

4 saatin perde arkası
Bakan Beşir Atalay’ın, Barzani ile görüşmesinde İmralı’nın hükümetin çözüm planına yakın durduğunu, ancak Kandil’in anlayamadığı konuları aktardığı ileri sürüldü


Önceki gün Kuzey Irak’a sürpriz bir ziyaret yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve Bölgesel Kürt Hükümeti Başbakanı Berham Salih ile görüştü. Görüşmede, PKK’nın bölgedeki faaliyetleri masaya yatırılırken yapılması gereken ortak çalışma konusunda prensipte anlaşmaya varıldı. Atalay, görüşmelerin devam etmesi için Barzani’yi Ankara’ya davet etti.
Barzani’nin kullandığı Selahattin kasabasındaki Sere Reş (Siyah Tepe) Sarayı’nda yapılan Atalay-Barzani görüşmesi 4 saat sürdü. Milliyet’in aldığı bilgiye göre, görüşmede, PKK’nın eylemsizlik kararı ve silah bırakmasına yönelik şartları ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin süreç içinde alacağı rol konusunda görüşler dile getirildi.
Atalay, görüşmede, İmralı’nın çözüm noktasında hükümetin çözüme ilişkin planına yakın durduğunu, ancak Kandil’in tavrını okuyamadıklarını aktardı. Atalay, Kürt yönetimine, örgütün eylemsizlik kararını uzatmasında yardımcı olmasını isterken, Barzani de hükümetten Kürt sorununun çözümü için açılımları sürdürmesini istedi.

Ne konuştular?
İşte Atalay ve Barzani arasındaki o diyaloglar:
Atalay: Sorunun çözümü noktasında İmralı ile dahil görüşmeler yapıyoruz. İmralı da çözüm noktasında bize yakın. Ama Kandil’in tavrını açık okuyamıyoruz. Öcalan çözüm için bazen topu taca atıyor, bazen topu sahada tutuyor. Topun taca atıldığı noktada sizin aktif rol almanızı istiyoruz.
Barzani: Aktif rolden kastınız?
Atalay: Bölgede saygınlığınız var. Bu saygınlığınızı kullanmalı ve PKK üzerinde etkinizi hissettirmelisiniz. Sık sık medya önünde silahların bırakılması yönündeki telkinleri sürdürünüz. Kürt kamuoyu, Kürt hareketinde tek fayda olarak PKK’yı görme alışkanlığını terk edecektir. Bu da sorunların çözümü noktasında işimizi kolaşlaştıracaktır.
Barzani: Biz telkin olmanın ötesinde zaten silahların çözüm sunmadığını her fırsatta dillendiriyoruz.
Halk bunu Ak Parti’nin yaklaşan seçimler öncesinde siyasi bir adımı olarak görüyor. Türkiye’deki Kürtleri, Kürt açılımını, demokratik açılımı bir devlet politikası, sürdürülebilir bir devlet politikası olarak devam ettirecek bir proje olarak sunarsanız daha fazla güven uyandırırszınız.
Referandum gösterdi ki, Kürtlerin boykot kararı, Türkiye’deki siyasi süreçte dikkate alınması gereken bir tavırdır. PKK sorunun çözümünde Türkiye ile birlikte Suriye ve İran’ın da adımlar atması gerekiyor. Çünkü PKK sorunu, beslendiği kanallar sadece Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkmıştır. Türkiye, Kürt sorununun çözümünde Suriye ve İran gibi ülkelere de telkinde bulunmalıdır.
Atalay: Bu konuda siyasi iktidarlardan çok farklı bir pozisyon sergiledik. Masum insanlar ölüyor. Elimizdeki veriler gösteriyor ki çözümden bahsettiğimiz her dönemde aynı manzaraları bir kez daha yaşıyoruz. Bir gün Diyarbakır’da patlıyor, masum dershane öğrencileri ölüyor, bir gün Hakkâri’de bomba patlıyor, masum köylüler ölüyor.”



TÜRK ÇOCUĞU IRAK’TAN GETİRDİ
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Irak’a yaptığı günübirlik ziyareti tamamlayarak önceki gece Ankara’ya dönerken yaralı bir çocuk da getirdi. Irak’taki özel bir hastanenin Türk başhekiminin çocuğunun orada kaza geçirdiğini belirten Atalay, yaralı çocuğu, ailesiyle birlikte getirdiklerini ve tedavisinin Hacettepe’de yapılacağını kaydetti.



‘Ateşkes zamanla sınırlanmamalı’
Atalay’ın Barzani’yu şunları dediği belirtildi: “PKK geçmişte aynı sancıları bizzat ilinizle de yaşadılar. Siz PKK’nın samimiyetine ne kadar güveniyorsanız biz de aynı pencereden bakıyoruz. Sorun iç dinamikleri ve dış dinamiklerin desteği ile uzun bir zemine kaydırılmalıdır. Bu zemin kaygan bir zemin olmamalı ve zatialinizin de belirttiği gibi Tüm Türkiye’deki insanların desteğiyle, hoşgörüsü ile çözümlenmeli.
Çözüm konusunda bir samimiyet olacaksa, ateşkes kararının süresi, zamanla ya da belli zaman dilimleriyle sınırlı kalmamalı. Herkes yakın tarihte Türkiye’deki değişimi daha iyi görüp daha iyi anlayacaktır. PKK ile mücadelede Avrupa’da başarılıyız, çünkü kendimizi Avrupalılara anlattık. Çözüm noktasında zamana ihtiyaç vardır. Bu sorun sadece hükümetin bir saatte çözebileceği bir konu değildir. Türkiye bir çadır devleti değildir. Türkiye’nin etkin kurumları nezdinde tartışılarak sağlıklı bir zemine taşınması gerekiyor.”
"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" :turkiye:
Kullanıcı küçük betizi
antalyalim
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 522
Kayıt: Sal Ara 16, 2008 21:39
Konum: Evden

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Prş Eki 28, 2010 14:07

Resim



‘Kürdistan’ Başbakanlık resmi programında

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin eski Başbakanı ve Irak Kürdistan Demokratik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ile görüştü

Başbakanlık tarafından basın kuruluşlarına geçilen resmi program ile Başbakanlık Basın Merkezi’nin resmi internet sitesinde ilk kez “Kürdistan” ifadesi kullanılarak, Neçirvan Barzani için, “Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi Eski Başbakanı ve Irak Kürdistan Demokratik Parti Genel Başkan Yardımcısı” denildi.

Görüşmenin ana gündem maddesini Kuzey Irak’ta bulunan petrolün Nabucco Projesi ile Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması konusunun oluşturduğu öğrenildi. Barzani’nin petrolü Avrupa’ya pazarlamak için Türk yetkililerle görüş alışverişinde bulunduğu öğrenildi.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.milliyet.com.tr/-kurdistan-basbakanlik-resmi-programinda/siyaset/haberdetay/27.10.2010/1306554/default.htm



Sehven kullanılmıştır...
Dışişleri'nden 'Kürdistan' özrü!

27 Ekim 2010 Çarşamba 23:40

Barzani'nin ziyaretinde Başbakanlık internet sitesine konulan 'Kürdistan' ifadesi dalgalanma yaratınca, Dışişleri açıklama yaptı: 'Sehven kullanılmıştır'


Neçirvan Barzani'nin Türkiye ziyareti sırasında Başbakanlık resmi sitesine konulan 'Kürdistan' ifadesi, Ankara'da dalgalanma yarattı. Bunun üzerine, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal açıklama yaptı ve Başbakanlık internet sitesinde yer alan "Kürdistan" sözünün yanlışlıkla kullandığını vurguladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin eski Başbakanı ve Irak Kürdistan Demokratik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ile görüştü.

Başbakanlık resmi sitesinde de Neçirvan Barzani'nin programı vardı hem de "Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi eski Başkanı ve Irak Kürdistan Demokratik Parti Genel Başkanı Yardımcısı '' ifadeleri kullanılarak...

O ifade tartışma yarattı ve bugün Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne soruldu.

Sözcü Selçuk Ünal ''Başbakanlık'tan sabah bilgi alındı. Sehven yapılmış bir şey" yanıtını verdi.

TÜRKİYE'NİN TUTUMU DEĞİŞMEDİ

Sözcü Ünal, Türkiye'nin tutumunda bir değişiklik olmadığının da altını çizdi.

Sözcü, Neçirvan Barzani ile Davutoğlu arasında yapılan görüşmenin ana konusunu ise Irak'ta hükümet kurma çalışmaları olarak özetledi, terörle mücadelenin de gündeme geldiğini belirtti.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.internethaber.com/disislerinden-kurdistan-ozru--306082h.htm






SUÇÜSTÜ PANİĞİ

Başbakanlık’ın resmi internet sitesi, Barzani ile görüşmeye ilişkin duyuruda ‘Kürdistan’ ifadesini kullandı! Bu sayfaya gelen tepkiler Dışişleri Bakanlığı’nı savunma yapmaya itti:

Sehven yayımladık!..

1 gün “Kürdistan” kaldı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Neçirvan Barzani ile görüşmesinin duyurusunu “Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi eski Başbakanı” ifadesiyle yapan Başbakanlık’ın internet sayfası, gelen tepkiler üzerine değiştirildi. “Kürt Bölgesel Yönetimi...” olarak değiştirilen “Kürdistan” ise 1 gün süreyle yayında kaldı.

Kabahatten büyük özür!

Skandal büyüyünce Dışişleri’nden “Sehven yapılmış bir şey...” açıklaması geldi. ’Sehven’ kafalardaki Kürdistan algısının da ‘resmi itirafı’ anlamına geldi.

Rice’ın izinden adım adım

Kürdİstan ifadesini ilk kez eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice kullanmıştı. Rice, bu ifadeyi 1 Mart 2007’de ABD Senatosu’nda telaffuz etmişti.

Gül “Kürdistan...” demişti

23 Mart 2009’da Irak’a giden Cumhurbaşkanı, “Kürdistan...” demiş, basının soruları üzerine “Ne diyeceğim? Anayasalarında yazıyor” yanıtı vermişti.


‘Kürdistan’ Başbakanlık’ta

Erdoğan ile Barzani görüşmesinin duyurulduğu Başbakanlığın resmi internet sitesinde, ‘Kürdistan’ ifadesi kullanıldı. Ancak tepkiler üzerine bu ifade 1 gün sonra kaldırıldı. Dışişleri’ne göre ise bu sehven yayımlandı


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki yönetimin eski Başbakanı ve IKDP Partisi Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ile görüştü. Başbakanlık tarafından basın kuruluşlarına geçilen bu görüşmenin duyurusu ile Başbakanlık Basın Merkezi’nin resmi internet sitesinde önceki gün ilk kez “Kürdistan” ifadesi kullanılarak, Neçirvan Barzani için, “Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi Eski Başbakanı ve Irak Kürdistan Demokratik Parti Genel Başkan Yardımcısı” denildi. Ancak dün bu değiştirildi. Tepkiler üzerine 1 gün sonra değiştirilen metinde “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Eski Başbakanı ve IKDP Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani” ifadeleri kullanıldı.

Sehven yayımlanmış!

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Dışişleri Bakanlığında düzenlenen konuyla ilgili soruları cevaplandırdı. Ünal, Başbakanlık internet sitesinde IKDP Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani için “Irak Kürdistan ulusal yönetimi eski başbakanı” ifadesinin kullanılmasına ilişkin, Başbakanlık tarafından verilen bilgiye göre bunun sehven yapılmış bir şey olduğunu söyledi.

Gül de demişti

Hatırlanacağı gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 23 Mart 2009 tarihinde Irak’a giderken uçakta, “Kuzey Irak Yönetimi” yerine, ilk defa “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” söyleminde bulunmuştu. Bir gazeteci “Kürdistan mı dediniz?” diye sorunca Gül “Ne diyeceğim? Kendi anayasalarında yazıyor” cevabını vermişti. Daha sonra da aynı tabiri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu söylemişti. Davutoğlu, peşmerge reisi Mesud Barzani’yi Kürdistan Başkanı’olarak Türkiye’ye davet etmişti.

Rice bunu 2007’de kullanmıştı

ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 1 Mart 2007 tarihinde ABD Senatosu’nda PKK’dan bahsederken, Kürdistan ifadesini kullanmıştı. Irak’ın kuzeyini “Kürdistan” diye tanımlayan Rice, “Bizim terörist örgüt olarak listemize aldığımız PKK ile ilgili. Türkiye ile Kürdistan arasındaki sınırda faaliyet gösteren PKK, Türkiye içlerine saldırılardan sorumlu” demişti.

YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Eki 30, 2010 19:23

KÜRDİSTAN’DA İLK TÖREN!

Ankara-Erbil hattı...

AKP, Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı dış noktalara Erbil’i ekleyerek ’Kürdistan’ için dev bir adım daha attı. Başkonsolos Aydın Selcen’in ev sahipliğindeki resepsiyonda “Kürdistan” demekten kaçınmadı.

3’lü bayrak protokolü

Erbİl’deki görevine 8 ay önce atanan Başkonsolos Selcen “Bu bölgede her yerde Irak ve Kürt bayrağı yan yana kullanılıyor. Biz de bu düzeni bozmadık, bayrağımızla birlikte kürsüye koyduk” diye konuştu.

“Ülkemiz kucakladı”

Türkİye’nin Irak Kürtleriyle ilişkilerinin genel anlamda iyi olduğunu kaydeden Selcen’in “2003 sonrası ilişkilerimiz biraz gerildi. Fakat ülkemizin bölgeyi kucaklamasıyla bu gerginlik aşıldı” ifadesi dikkat çekti.

YENİÇAĞ, AKP’nin hazmettire hazmettire izlediği politikanın varacağı noktayı 1 yıl önce duyurmuştu.

Kürdistan’da ilk tören!

Kuzey Irak’taki kukla devlete destek veren AKP iktidarı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı dış temsilciliklere ‘başkent Erbil’i de ekledi. Böylece Kürdistan bayrağı resmen Türk protokolüne girdi

Erbil’deki 29 Ekim resepsiyonunun açılışında, kürsünün arkasına asılan Türk ve Irak bayrağının yanıda Kürdistan bayrağı da yer aldı.

Haber: Macit SOYDAN

Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinin başkenti Erbil’de mart ayında konsolosluk açan AKP Hükümeti, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı dış temsilciliklere bu yıl ilk kez Erbil’i de ekledi. Böylece Kürdistan bayrağı resmen Türk protokolüne girdi. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen’in ev sahipliğini yaptığı 29 Ekim resepsiyonunda Kürdistan bayrağı da Türk protokolüne girmiş oldu. Erbil’deki makamında Hürriyet’e konuşan Selcen, yaptığı açıklamada, ’Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ifadesini kullanmaktan kaçınmadı. Selcen, “Irak’ta burası federe bir bölgedir. Dolayısıyla burayla ilişkilerimizin yakınlaşması Irak’a açılmamızı daha kolaylaştıracaktır” dedi.

3’lü bayrak protokolü

Resepsiyonun açılışında kürsünün arkasında Türk bayrağının yanında Irak ve Kürdistan bayrakları da yer yer aldı. Aydın Selcen, Irak ve Kürdistan bayraklarının asılmasına ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Bu bölgede her yerde, bütün resmi alanlarda, bütün resmi törenlerde, milli gün kutlamalarında, Irak bayrağıyla birlikte bölgesel bayrak yan yana kullanılıyor. Biz de bu düzeni bozmadan, ülkemizin bayrağını, Irak bayrağını ve Kürt bölgesel yönetim bayrağını birlikte kürsünün arkasına koymayı öngördük.” Resepsiyondaki bu uygulama Ankara’nın Erbil ile ilişkilerindeki açılımlarında yeni bir adımı simgeliyor. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin hazirandaki Türkiye ziyareti sırasında kürsülerde sadece Türk bayrağı olması dikkat çekmişti.

“Ülkemiz kucakladı”

Göreve başladığından beri 8 aydır davetli olduğu toplantılarda yaptığı konuşmalarda genelde rakamlardan, iş hacminden bahseden Başkonsolos Aydın Selcen, bu kez farklı bir konuşma yapma yaptı. Selcen şunları söyledi: “Aslında Türkiye’nin Irak Kürtleriyle olan ilişkileri genel anlamda iyidir. Bu bölge 1992’de Saddam’ın tahakkümünden kurtulmuştu. 2003’den sonra ilişkilerimizde biraz gergin bir dönemden geçtik. Bunda terör örgütünün saldırıları da rol oynamıştır. Fakat sanıyorum 2007’den beri her iki tarafından da katkılarıyla, siyasi olgunluğuyla, liderliğiyle, ülkemizin de bu bölgeyi kucaklamasıyla bu gerginlik aşılmıştır.” Son 3 yılda Kürt bölgesiyle ilişkilerde açılıma giden Ankara, Irak konusunda en deneyimli genç diplomatlardan olan Aydın Selcen’i 11 Mart’ta Erbil’e başkonsolos olarak atamıştı.


http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ha ... aber=41540







Erbil’de 29 Ekim resepsiyonu verildi

Cumhuriyet Bayramının 87. yıl etkinlikleri çerçevesinde Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentinde ilk kez bir resepsiyon düzenlendi.

Türkiye ile Irak'ın kuzeyinde bulunan bölgesel Kürt yönetimi ile hızlı gelişen siyasi ve ekonomik ilişkiler kendini her alanda göstermeye başladı.

Türkiye Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Erbil Mamosta Abdulla Saad Konferans Salonu'nda bir resepsiyon verdi. İlk kez düzenlenen resepsiyona, Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başbakan Mesut Barzani ve çok sayıda davetliler katıldı.

Türk bayrağının yanında Irak ve Kürdistan bayraklarının da yer aldığı resepsiyona Kürt yönetiminden üst düzeyde yüksek katılım oldu.

Resepsiyonu Cihan'a değerlendiren Kürt yetkililer artık eski defterlerin kapanıp yeni sayfaların açıldığına dikkat çektiler.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.stargazete.com/guncel/erbil-de-29-ekim-resepsiyonu-verildi-haber-305637.htm
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzr Eki 31, 2010 14:28

GÖREVLERİ ZATEN KÜRDİSTAN'I KURMAKTIR!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Neçirvan Barzani ile görüşmesinin duyurusunu Başbakanlık resmi internet sitesi "Irak Kürdistan Ulusal Yönetimi eski Başbakanı" olarak yayınladı. Daha sonra kamuoyundan tepki gelince "Kürt Bölgesel Yönetimi" olarak değiştirdiler.

AKP iktidarı için "Kürdistan" ifadesi gayet doğal ve politikalarının ana damarını oluşturmaktadır. Kamuoyunun duyarlı kesiminin tepki göstermesi anlamlıdır ama AKP'nin Kürdistan'ın kurulmasındaki rolü alenen ortada iken AKP'nin girdiği her seçimde kazanan olması da ayrı bir talihsizliktir.

AKP üstlendiği küresel görevler ve temelindeki bulunan zihniyet itibariyle zaten sözde Kürdistan'ın kurulmasında aktif bir unsurdur.

O yüzden AKP'nin "Kürdistan" tanımında bulunması kimseyi şaşırtmamalıdır.

Şuan Türkiye'nin başında bulunan Cumhurbaşkanı ve Başbakan Irak'ın Kuzeyine Kürdistan tanımında bulunarak zaten Irak'ın parçalanmasını, bölünmesini kabul ederek, ABD'nin Ortadoğu Bölgesi'ndeki planlarına, hedeflerine hizmet sunmaktadırlar.

AKP iktidarının Barzani ve Talabani ile dostluğunun tüm boyutlarını da göz önüne alırsanız, işgal edilmiş Irak'ta ABD'nin talimatları doğrultusunda yapılmaya çalışılanın ne olduğu ortadadır.

Özellikle Mesud Barzani defalarca kuracakları Kürdistan'a AKP Hükümetinin destek vereceğini belirtmiş ve Irak'ın kuzeyinde gerçekleşen yapılanmada bunun bariz göstergesi olmaktadır.

"Kürdistan" tanımının en çok kullanıldığı ve gerçekleştirilmek için en çok adımın atıldığı dönem AKP iktidarı olmuştur.

O yüzden resmi internet sitesinde "Kürdistan" ifadesinin kullanılması üzerine kimse hayretler içinde kalmamalıdır.

Yapılan en son yerel seçimlerde bölücülerin "Bu seçimle Kürdistan'ın sınırlarını çizdik" demesi ve AKP iktidarının bunun karşısında susması Türkiye'nin geldiği ve geleceği noktayı göstermektedir.

"Özellikle Irak ve Kürdistan'dan gelen bilgiler bizi memnun etmektedir."sözünü kullanmış bir Başbakanın kullandığı resmi internet sitesinde "Kürdistan" ifadesinin olmasına şaşırtmak yerine, şaşıranların Türkiye'nin nereye doğru sürüklendiğini artık sesli bir şekilde düşünmesi gerekmektedir.

Kimse söylediklerimizi paranoyaklıkla suçlamasın, son sekiz yılda yaşananlar ve gelinen nokta Türkiye'nin bölünmeye doğru adım adım gittiğini göstermektedir.

Referandum öncesi ve sonrası bölücülerin "Kürdistan" naralarını daha çok atması ve PKK'nın "AKP iktidarı bize çeşitli vaatlerde bulundu" demesi, AKP iktidarında Türkiye'nin sürüklendiği noktayı göstermektedir.

Anayasa Değişikliğini Kürt açılımda atacakları büyük adımların bir başlangıcı olarak gösteren Recep Tayyip Erdoğan milli hiçbir meselemizde hassasiyet sahibi değildir.

Kendisi olmadığı gibi, kadrosunda bulunan hiç kimsenin bir hassasiyeti yoktur.

Başbakanlık resmi internet sitesine konulan ifade bunun için yeterli en ufak ayrıntıdır.

AKP iktidarı Türkiye'nin doğusunu da sözde Kürdistan'ın içinde gösteren Büyük Ortadoğu Projesinin "Eşbaşkanlık" görevini üstlenmiştir. Sözde Kürdistan'ın kurulmasına hizmet sunmaya eli mahkûmdur.

Aksini düşünmek zaten AKP'nin küresel hizmetlerini ve taşeronluğunu inkâr etmek demektir.

Önümüzdeki seçimler bunun için çok önemlidir. Eğer AKP Türk milletinden bir vize daha alacak olursa, sözde Kürdistan'ın kurulması tamamen garanti altına alınacaktır.

AKP'ye bu konuda görev verenler, önümüzdeki seçimleri bu manada çok önemsemektedir. O seçimlerden güçlü çıkacak AKP daha büyük bir Anayasa Değişikliği yaparak tamamen rahata erecektir.

Referandumdan hemen sonra AKP heyetinin, BDP heyeti ile görüşme yapıp, Anayasa Değişikliği için görüşme yaptıklarını belirtmesini bu minvalde değerlendirenler, önümüzdeki sürecin nereye doğru ilerlediğini görebilir.

Sözde Kürdistan'ın kurulması AKP iktidarı için nefes alıp-vermek kadar doğaldır. Bazıları Başbakanlık resmi internet sitesinde "Kürdistan" tanımına şaşıra dursun, benim şaşırdığım böyle bir iktidarın Türk milletinden destek görmeye devam etmesidir.


Yıldıray ÇİÇEK
Ortadoğu Gzt.







2. UTANÇ GÜNÜ
ABD dayattı, Ankara yine diz çöktü

İtalya’dan sonra Irak’ta da milli onurumuz ayaklar altına serildi

29 Ekim’den intikam alır gibi...

AKP iktidarı Türk milletini utandıran ilklere imza atmaya devam ediyor. 29 Ekim 2004’te Roma’da yeminli Türk düşmanı Papa X. Innocenzio’nun önünde attığı imzayla AB’ye teslim olan AKP, bu yılki 29 Ekim’i de düne kadar ’postal öpücü’ dediği Barzani’nin ’Kürdistan’ını resmen tanıyarak kara bir güne çevirdi.

Konsolostan kahredici konuşma

Cumhurİyet Bayramı’nın 87. yıl etkinlikleri çerçevesinde Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen’in verdiği resepsiyonda Barzani onur konuğuydu. Gecede bir konuşma yapan Selcen, “Bugün amacımız bölge ve Irak ile Türkiye arasında tam entegrasyonu sağlamaktır. Amacımız gönülleri kazanmaktır” ifadesini kullandı.

Peşmerge havalarda geziyor

Geceye katılan Kürt yönetimi yetkilileri ise rüyada gibiydi. Eğitim Bakanı Sefin Dizayi, “Çok güzel gelişmeler... Eski defterler kapandı” derken, Kürt yönetimi Divan Başkanı Fuat Hüseyin “Ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler daha da gelişecek. Yelpaze daha da büyüyecek ve sorunları birlikte çözeceğiz” diye konuştu.

Roma’da başladı...

Başbakan Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, haçlı seferleri nedeniyle Müslümanların katliamından sorumlu Türk düşmanı Papa X. Innocenzıo’nun önünde AB Anayasası’na imza atmıştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen ve Avrupa Birliği’nin kurucu anlaşmasınının temeli olan anayasaya Papa X. Innocenzıo’nun ayaklarının dibinde heykelinin altında imza atmışlardı.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yapıldığı bir günde AKP hükümetinin attığı imza, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama, yürütme ve yargı organları üzerinde bağlayıcı hükümler içeriyor. Atılan imza ile birlikte egemenlik de Avrupa Birliği’ne bırakılmıştı. İmzalar, ev sahibi Silvio Berlusconi, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, AB Dönem Başkanı sıfatıyla Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende ve bir önceki dönem başkanı sıfatıyla İrlanda Başbakanı Bertie Ahern’in huzurunda atıldı.

AB üyesi 25 ülkenin devlet ya da hükümet başkanları ile dışişleri bakanlarının Avrupa Anayasası anlaşmasını sırayla imzalamalarının ardından, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan’dan oluşan üç aday ülke ise sadece nihai senedi imzaladı.

Katliamdan sorumlu

Binlerce Müslümanın katledilmesinden sorumlu Papa X. Innocenzıo bilindiği gibi Türk ve Müslümanlara yönelik düzenlenen haçlı seferlerinde önemli rol oynamıştı. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yapıldığı bir günde Papa heykelinin altında teslimiyete atılan imza büyük bir tepkiye yol açmıştı.

PKK’nın hamisi Barzani konsolosun onur konuğu

İtalya’nın başkenti Roma’da Türk düşmanı Papa’nın önünde 2004’te atılan ‘teslimiyet imzası’nın ardından başlayan süreç Irak’ın kuzeyinde peşmerge reisinin Kürdistan Başkanı olarak ağırlanmasıyla devam etti

Haber: Macit SOYDAN

Türk milletini utandıran ilklere imza atmaya devam eden AKP iktidarının son marifeti Erbil’de yaşandı. Düne kadar “postal öpücü” denen Barzani’nin kukla devleti “Kürdistan” ını resmen tanıyarak Cumhuriyet’in 87. yıl etkinliklerine kara bir damga vurdu. Irak’ın kuzeyindeki Erbil’de Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen tarafından düzenlenen Cumhuriyet resepsiyonuna peşmerge reisi Mesut Barzani ve çok sayıda peşmerge yönetimi yetkilisi davet edildi. Salona Türk bayrağının yanında Irak ve “Kürdistan” bayrakları asıldı.

Konsolos “gönül kazandı”

Resepsiyondaki konuşmasında gönüllere giden yollardan bahseden Başkonsolos Selcen, “Bugün amacımız bölge ve Irak ile Türkiye arasında tam entegrasyonu sağlamaktır. Türkiye Erbil Konsolosluğu olarak amacımız günülleri kazanmak, gönülleri yapmaktır. Bu konuda Sayın Barzani’nin Haziran ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti bir milat, bir dönüm noktası olmuştur. Her iki tarafta da siyasi liderlik bu kucaklaşmayı kolaylaştırmak için her türlü desteği ve iradeyi göstermektedir” dedi.

Evimizde gibiyiz

Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı ideallerin tüm insanlığın dayandığı idealler olduğunu kaydeden Selcen, “Bu ideallere bağlı kaldığımız sürece başarı ve ortak gelecek bizlerin olacaktır. Bizi birleştiren birçok unsur var. Geçmişimiz bir, etnik kökenimiz bir, biz burada kendimizi evimizde hissediyoruz. Yarın bugünden daha da güzel olacak. Aynı çadırın altında yaşayan bir aile gibiyiz” diye konuştu.

Eski defterler kapanacak

Geceye katılan Kürt yönetimi Eğitim Bakanı Sefhin Dizayi, Erbil’de düzenlenen resepsyonun, ilişkilerin belli bir noktaya geldiğini açıkça gösterdiğini söyledi. Halklar arasında güzel ilişkiler ile resmi seviyede çok güzel gelişmeler olduğuna dikkat çeken Dizayi, “Artık bundan sonra eski defterleri kapatacağız” dedi.

Çok yönlü adımlar

Peşmerge yönetimi Divan Başkanı Fuat Hüseyin de resepsiyonun Türkiye ile Kürt bölgesi arasında ilişkilerin ne kadar öne çıktığının bir kanıtı ve göstergesi olduğunu kaydetti. Adımların çok yönde atıldığına vurgu yapan Hüseyin, “Ekonomik siyasi ve diploması yönünde gelişmeler var. Burada konsolos olması bu gelişmenin kanıtıdır. İlişkiler daha da gelişecek. Daha da geniş bir yelpaze içerisinde daha da büyüyerek gelişecek” şeklinde konuştu.


YENİÇAĞ



Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Eki 31, 2010 14:43

Resim

Resim

Resim

Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Kas 15, 2010 1:21

PEŞMERGEYLE SINIR ANLAŞMASI

Ortak komite kuruldu
Duhok’ta toplandılar
AKP iktidarı, Irak’ın kuzeyinde ABD’nin kurdurduğu kukla Kürdistan devletiyle ilişkilerde bir adım daha attı. PKK’ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı, sınır değişikliği için 10 Kasım’da Duhok’ta toplantı yapıldığını iddia etti.

Ön imzalar atıldı
Peşmerge temsilcisi Faris’in açıklamasına yer veren ajans, Türkiye, Irak ve peşmerge temsilcisinin katıldığı toplantıda, sınırı 40 kilometre değiştirecek çalışmalar için ortak komite oluşturma anlaşmasının imzalandığını duyurdu.

YENİÇAĞ, 30 Ekim 2009’da, Erbil’deki konsolosluk açılışının Kürdistan’ı resmen tanıma adımı olduğunu duyurmuştu.

Peşmergeyle masaya oturdular
Başbakan Yardımcısı Yazıcı’nın önerisi ile gündeme gelen Irak sınırının değiştirilmesi için peşmerge yönetimiyle ortak bir komite oluşturulduğu iddia edildi. Sınırın 40 kilometre değişeceği öne sürüldü.

Haber: Salim YAVAŞOĞLU
Bir süre önce Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın önerisi ile gündeme gelen Türkiye-Irak sınırının değiştirilmesi için Kuzey Irak’taki peşmerge yönetimiyle ortak bir komite oluşturulduğu iddia edildi. PKK’ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı’nın iddiasına göre 10 Kasım’da Duhok kentinde yapılan toplantıda Türkiye ve Irak sınırlarının yeniden çizilmesi için bir komite kurma kararı alındı. Habere göre toplantıya peşmerge Tarım Bakanlığı’ndan su kaynakları sorumlusu Mihemed Emin Faris, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan bir güvenlik yetkilisi ile Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan Erşed Tofik isimli bir yetkili katıldı. İnternet sitesi Xandan’a konuşan Emin Faris’e göre toplantıda Hezil ve Habur sularının güzergahının değiştirilmesi gündeme geldi. Toplantının “olumlu havada” geçtiğini belirten Faris “İki taraf arasında sınırların düzeltilmesi için uzman ve ortak bir komite kurulması amacıyla anlaşma imzalandı” dedi. Faris, kararın ise üst düzey toplantılarda alınacağını söyledi.

Tartışmalara yol açmıştı
Hezil ve Habur hattındaki değişimin gelen suda azalmaya yol açmadığını savunan Faris, ancak “Her ne kadar azalma olmasa da nehirlerin güzergahındaki değişim nedeniyle Irak ve Türkiye sınırı yaklaşık 40 kilometre değişti ” dedi. Haberde, PKK’lı Duran Kalkan’ın Türkiye ’nin Irak’ın içlerine doğru uzun bir süre önce ’sınır kaydırması ’yaptığı iddiası da yeniden gündeme getirildi. Sınır değişikliği konusu geçtiğimiz aylarda gündeme gelmiş ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın bu konuya olumlu bakan açıklamaları tartışma yaratmıştı. Yazıcı, Irak sınırının değiştirilmesinin tartışılabileceğini belirterek “Sınır güvenliği ve sınırın yerinin bazı bölgelerde kaydırılması konusunu Bakanlar Kurulu’nda konuşmadık ama bu konuşulabilecek, tartışılabilecek bir şey” demişti.

Bazı topraklar elden çıkacak
Türkiye-Irak sınırına son şekli 1926’da imzalanan anlaşma ile verilmişti.Türkiye-Irak sınırı 331 kilometreden oluşuyor. Bunun 200 kilometre civarındaki bölümü yüksek dağlar, vadilerden oluşuyor. Tartışma kapsamında, bu dağlık bölge ile ilgili bölümün yeniden ele alınması isteniyor. İki ülkenin sınırlarını düz alanlardan ve daha güvenli yerlerden geçirecek şekilde karşılıklı bazı toprakları alıp, bunun karşılığında bazı toprakları da vermesi öneriliyor.

Geçtiğimiz günlerde Erbil’i ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, resmi Irak gezisine de peşmerge reisi Mesud Barzani’yle buluşmasıyla başlamıştı. Görüşmenin ardından Barzani tehdit dolu açıklamalarda bulunmuş “En korkulacak şey; Türklerle Kürtler arasında gerginlik yaratmaktır” demişti.


YENİÇAĞ, 15 Kasım 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Türk-Kan » Sal Kas 16, 2010 22:02

Resim

Talabani-Kılıçdaroğlu Fransa’da buluştu...

Talabani’den Irak daveti


Kılıçdaroğlu, Fransa’da Irak Cumhurbaşkanı Talabani’yle bir araya geldi. “PKK terörünün Türkiye’yi rahatsız ettiğini” söyleyen Kılıçdaroğlu’na Talabani, “Irak’a gelirseniz sizi bizzat ben gezdireceğim” dedi

Haber: Fatih ERBOZ

Fransa’da temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Celal Talabani ile görüştü. Kılıçdaroğlu’nu Irak’a çağıran Talabani, “Sizi bizzat ben gezdireceğim” dedi. Talabani, Kılıçdaroğlu’na ayrıca, “Seçimden önce Irak’a gelirseniz size de yardımcı olur” dedi. Kılıçdaroğlu, görüşmeden sonra gazetecilerin bir sorusu üzerine, “Kendilerine PKK terörünün Türkiye’yi rahatsız ettiğini ve terörün olmadığı yerde ilişkilerin daha fazla güçleneceğini söyledik” dedi.

İlişkiler gelişecek

Talabani’nin Türkiye ile ekonomik ilişkilerin daha fazla güçlenmesini ve daha fazla Türk işadamının Irak’ta yatırım yapmasını istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Irak’ın demokratik, bağımsız ve özgür olmasına, toprak bütünlüğüne büyük önem verdikleri mesajını ilettiklerini ifade etti. Talabani’nin kendisini Irak’a davet ettiğini kaydeden CHP lideri, “Talabani bizi davet etti ve ’zaman ayırırsanız sizi Irak’ta ağırlamaktan mutluluk duyarım’ dedi” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin Talabani’nin partisiyle ilişkileri geliştirmek istediğini de sözlerine ekledi. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, görüşmede karikatür sohbeti yaşandığını da ifade etti. Talabani’nin, kendisini hem ABD dostu hem de İran dostu gibi herkesle konuşan ve kucaklaşan bir politikacı gibi gösteren karikatürlere sitemde bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Ben de, ’Türkiye’de Başbakan kendisini karikatürle eleştirenlere dava açıyor, ben dava açmıyorum’dedim” diye konuştu.

Baykal’la görüşememişti

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, 2009 Haziranı’nda mektup göndererek Baykal’ı Irak’a davet etmiş, ancak 8-9 Kasım 2009 tarihinde gerçekleşmesi planlanan ziyaret ertelenmişti. Baykal, 2 günlük ziyareti sırasında, Talabani’nin yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi, Başbakan Maliki, Meclis Başkanı ve Türkmen grupların temsilcileri ile de görüşecekti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fransa’da görüştüğü Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye “Partinizle ilişkileri geliştirmek istiyoruz” * dedi.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=42248




* GM-Dipçe: Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilişkileri geliştirmek istediği parti, Celal Talabani'nin kurduğu KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği)
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x