Hasat Zamanı! / Nilgün BAŞTUĞ

Hasat Zamanı! / Nilgün BAŞTUĞ

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Çrş Eki 26, 2011 13:47

Durmak yok, yola devam naraları ile seçim meydanlarına indiğiniz gün başlayan açılımın meyvelerini toplamaya başladık. Ve ben diyorum ki: Durun artık "Hasat zamanı. "

24 şehit haberi ile henüz üzerimizdeki ölü toprağı kaldıramadan, Van'dan bir çığlık daha geldi. Kurtarılmayı bekleyenler ve bu kederli yok oluşun içinde hayatta kalmayı başarabilenler bir yana dursun, sosyal paylaşım siteleri, forumlar, zihinlere ekmeyi başardığınız ayrılıkçı tohumların mahsulünü veriyor. Kan uykusundan uyanan aymazlar, sizden geri kalmadı. Yıllardır dağlarda sürünen çakal sürüsü, sizin açılım sevdanıza en önde bayrak salladı. Halkların kardeşliği ve özerklik adı altında çıkardığınız masal kitaplarının alıcısı öyle çok ki, yok satıyor.

Ameri'kan emperyalizmine peşkeş çektiğiniz ülke bütünlüğü kumar masalarında son bir zar umudu ile barbut sallayan adam misali can çekişiyor.

Habur kapısında hukuka takla attırdığınız vakit başlayan bu akım, arkasına içi boş, ideolojik vaatler ile kandırdığınız yüz binleri

taktı.

Oysa; özgürlük tanımını bilmiyordunuz siz, biliyordunuz da bilmek istemiyordunuz.

Deprem çadırlarında özgürlük bekleyen halk, şimdi bir davetsiz misafir daha bekliyor.

Adına tüm evrende "insanlık" deniyor...


Ülkeyi soktuğunuz keşmekeş ortamında "Doğu"yu "Batı"dan ayıran sizler, depremden 48 saat sonra kurtulan 14 günlük Azra bebeğin de, sosyal paylaşım sitelerinden yardım fikrini reddeden zihniyetin de kanına girdiniz.

Bu kan nifak tohumlarını meydanlara ektiğiniz gün ellerinize bulaştı. Yıllardır dağlarda gezinen it sürüsünün sözcülerini meclise yasal kollar ile getirdiğiniz gün, yıktınız bütün kardeşlik anıtlarını. Sebahat Tunceli’n bireysel olarak Polisimize değil, PKK’nın Türkiye Cumhuriyetine tokat attığını görmezden geldiğiniz gün başladı bu akım...

Sadece İETT otobüsüne binerek evine gitmek isteyen Serap, 17 yaşındaydı. 29 gün komada kaldıktan sonra yaşama daha fazla tutunamayan bedeni yenik düştü. Aynı günlerde Haliç Tersanesi'nde üç vapurun denize indirilmesi ile ilgili törende bu konuya değinen Sayın (!) Başba'kan'ım (!) ;

“Sokakları illegal eylem alanı haline getirenlere çocuklara, şöyle öyle diyenlere sesleniyorum. O çocuklara Molotof kokteyli attıran, o çocukları terörist eylem için kullanan kim? Serap yavrumuzu otobüste molotofkokteyliyle yakanlar kim? O çocuk değil mi? O çocukları mazlum göstereceksin o molotofkokteyli ile yanan yavruyu ne göstereceksin. Neyle izah edeceksiniz? " derken, bu hakkı onlara siz meşru kılmadınız mı?

Büyük bir sağduyu ve sabır gerektiren görevinizi icra ederken, acısından söyleme ihtimalini hiçbir şekilde göz önünde bulundurmadığınız, hakkında hakaretten dava açılarak hapse attırdığınız şehit babası hapis cezasına çarptırıldığı gün uçurdum elimdeki tüm güvercinleri ve size dair tüm iyi niyetimi…

Parasız eğitim istiyoruz diyen gençler tam 18 ay içeri tıkıldı. Ve umuyorum ki siz hiç genç olmadınız. Üniversite ve gençlik yıllarınızda hiçbir siyasi ideolojinin heyecanı ile meydanlara inmediniz değil mi?

PKK terör örgütünün İmralı’daki başı olan cani ile aynı masaya oturduğunuz gün kabul ettiniz ayrılığı, ırkçılığı…

Tüm bunlar olup biterken Mehmet şehit olmaya devam etti. Mehmet şehit olmaya devam ediyor!

Gelinen noktada iktidarınızın eline yüzüne bulaştırdığı mesele, son yaşadığımız büyük deprem ile sosyolojik bir boyut kazandı.

Bu bölünmüşlük halkı nefret ve kine sürükleyen sizlerin ektiği nifak tohumları!

Daha trajikomik olan ise, Türkiye yoluna kararlı adımlar ile devam edecek diyen sizler bölüp parçaladığınız millete - Van'da evsiz kalan depremzedeler için - 30 ayrı ülkeden prefabrik ev yapımında kullanılacak malzeme ve çadır istediniz. İsrail Cumhurbaşkanı Simon Perez'in taziye iletilerini kabul ederken siyasetteki istikrarınız takdire şayan. "Gereği yapılmaktadır " derken, göremediğiniz hangi gerekçe ile yardım istemeye karar verdiniz?

Daha vahim olan durum ise 1999 depreminden bu yana bir birey olarak benim ödediğim vergiler dahil, halktan topladığınız tüm geliri hangi şahane amaç uğruna kullandınız?

Geride hüzün ve gözyaşı bıraktınız.

Velhasıl tüm bunlara tezat bir şekilde Türkiye'nin her karış toprağından yardım gönderen vatandaşım;

Sen, sağ ol!

"Böl, parçala, yok et" mantığı ile ele geçirilen ülkelerden olma.

Uyan gaflet uykundan!

Hasat zamanı insanlık sınavından sınıfta kalma.
En son NİLGÜN BAŞTUĞ tarafından Çrş Haz 13, 2012 18:17 tarihinde düzenlendi, toplamda 3 kez düzenlendi.
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Re: Hasat Zamanı

İletigönderen lunapark » Çrş Eki 26, 2011 20:05

bravo.
Kullanıcı küçük betizi
lunapark
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 19:58


Şu dizine dön: Nilgün BAŞTUĞ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x