Haydutlar Arası Diyalog: 180 Haydutsever "Barış?" Çağırdı

ARI, TESEV, Açık Toplum Vakfı, HYD, Genç Siviller, GTP, SODEV, Bianet, STGM, TÜSEV, MAZLUMDER, STEP, LGBTT, Barış ve Kardeşlik Forumu, Türk Demokrasi Vakfı, LDP, Küresel BAK vesaire...

Haydutlar Arası Diyalog: 180 Haydutsever "Barış?" Çağırdı

İletigönderen Ram » Pzt Eyl 20, 2010 14:43

Aralarında Yaşar Kemal, Murtahan Mungan, Aslı Erdoğan, Ece Temelkuran, Sırrı Süreyya Önder, Latife Tekin, Jülide Kural'ın da olduğu 180'den fazla aktivist, yazar, sanatçı, akademisyen, gazeteci, hukukçu ve hak savunucusu, çatışmasızlığın sağlanması için siyasetçilere çağrı yaptı; "BDP'yle görüşün" dedi.


PKK'nin eylemsizliğinin son tarihi olarak açıkladığı 20 Eylül'den önce bir barış açıklaması yapan 180'den fazla kişi, "Türkiye siyasetinde söz sahibi olan ve temsil gücü olan tüm siyasi çevrelerin, üzerlerine düşen sorumluluğu alarak çatışmaların başlamaması için yapıcı çaba göstermesini bekliyoruz. Bunu gerçekleştirmenin ilk ve en önemli koşulu, diyalog ve müzakere yollarının dikkate alınmasıdır" dedi.

Aralarında Yaşar Kemal, Murtahan Mungan, Aslı Erdoğan, Ece Temelkuran, Sırrı Süreyya Önder, Latife Tekin, Jülide Kural gibi adların da olduğu, aktivist, yazar, sanatçı, akademisyen, gazeteci, hukukçu ve hak savunucusu imzacılar, "hem iktidarın hem de muhalefet partilerinin ilk aşamada vakit kaybetmeden, BDP ile yapıcı bir zeminde diyaloglara başlamalarının gerektiğine inanıyoruz" dedi.


Haydutseverlerin Çağrısı : 
Referandum sürecinde Kürt meselesi büyük ölçüde siyasetin gündeminin gerisine itildi, daha kötüsü, popülist siyasal söylemlerin aracı olarak kullanıldı. Bu söylemler, Kürt meselesinin barışçı çözümüne giden yolda zar zor gelinen aşamaların da gerisine düşerek, 'terörle mücadele' anlayışının geri gelmesi tehlikesi yarattı.

Kürt meselesinin barışçı çözümü, Türkiye'de toplumsal barışın ve demokratik siyasetin en önemli meselelerinden biridir. Anayasa tartışmalarının da, merkezi parametrelerinden biri olmak durumundadır. Kürt meselesinin barışçı ve demokratik çerçevede çözüm koşullarının oluşması ise, her şeyden önce, silahların sustuğu bir ortamın sağlanmasına bağlıdır.

PKK'nın ilan ettiği eylemsizlik süresi bitiyor. Eylemsizlik süresinin uzatılması yönünde her türlü çaba, barışın gerçekleşmesi açısından büyük önem taşıyor. Barış için ise karşılıklı olarak istek ve irade gösterilmesi gerekir. Tek taraflı barış çağrısı yapmanın anlamlı ve gerçekçi olmadığını bilmek zorundayız. Sadece, silahlı örgüte veya onlarla ilintili görülen Kürt siyasal çevrelerine çağrı yapmak, tüm tarafların sorumluluğunu görmezden gelmek ve çözümsüzlüğe dolaylı yoldan göz yummak olur.

Bu koşullar altında, başta iktidar ve muhalefet partileri olmak üzere, Türkiye siyasetinde söz sahibi olan ve temsil gücü olan tüm siyasi çevrelerin, üzerlerine düşen sorumluluğu alarak, çatışmaların başlamaması için yapıcı çaba göstermesini bekliyoruz. Bunu gerçekleştirmenin ilk ve en önemli koşulu, diyalog ve müzakere yollarının dikkate alınmasıdır. Aksi takdirde, barışçı ve demokratik çözüm yolları tıkalı kalacak, Türkiye, sonu belirsiz bir çatışma ortamına mahkûm olacaktır. Bu sadece toplumda ayrışmayı ve milliyetçi kutuplaşmayı güçlendirir.

Bu sorunun çözümüne yönelik, hem iktidarın hem de muhalefet partilerinin ilk aşamada vakit kaybetmeden, BDP ile yapıcı bir zeminde diyaloglara başlamalarının gerektiğine inanıyoruz. BDP'ye bu süreçte daha fazla sorumluluk düşmektedir; ancak, BDP'nin daha aktif olabilmesi diğer partilerin BDP'ye karşı dışlayıcı tavırlarını değiştirmeleri ve samimi bir yaklaşım göstermelerine bağlıdır. Böyle bir ortamın sağlanması halinde BDP'nin demokratik meşruiyeti ve son referandum sonuçlarında da görülen toplumsal desteği, demokratik alanda siyasete katılmayı mümkün kılacak en önemli faktör olacaktır. Geçen Perşembe günü on yurttaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan mayın patlaması gibi, diyalog ve uzlaşma kanallarını sabote etmeye yönelik olaylar barışa yönelik çabalarımızı sekteye uğratmamalıdır. Çatışma ortamı bir an önce kalıcı olacak şekilde sona erdirilmelidir.

Sorun, sadece bir bölgenin değil, tüm Türkiye'nin; sadece Kürtlerin değil, Türkiye'de yaşayan herkesin; sadece Kürt sorunu değil, topyekûn bir demokrasi sorunudur. Bu sorunun çözümsüzlüğe mahkûm edilmesi, barış ve demokrasi çerçevesinde yaşama umudumuzun elimizden alınması demektir.

Sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve insan hakları savunucuları olarak buna izin vermemek gerektiğini düşünüyor, bu sürece katkıda bulunmayı görev saydığımızı tekrar belirtmek istiyoruz.
İmzalayan Haydutseverler : 
-A-

Adem Avcıkıran (Diyarbakır Tabip Odası Bşk.), Prof. Ahmet Çakmak, Prof. Ahmet İçduygu, Ahmet Ümit, Akın Atalay, Prof. Ali Akay, Ali Erol (Kaos GL), Doç. Ali Kerem Saysel, Prof. Ali Nesin, Ali Şenalp, Aslı Erdoğan, Prof. Aydan Gülerce, Aydın Cıngı, Aydın Engin, Doç. Ayfer Bartu Candan, Prof. Ayla Gürsoy, Ayşe Alnıaçık, Prof. Ayşe Buğra, Ayşe Günaysu, Ayşe Hür, Ayşe Semiha Baban, Ayşegül Devecioğlu, Prof. Ayşegül Yaraman, Yrd. Doç. Ayşen Candaş, Aziz Çelik


-B/C/Ç-

Bawer Çakır (Kaos GL), Doç. Begüm Özkaynak, Belma Akçura, Yrd. Doç. Berna Yazıcı, Prof. Betül Tanbay, Prof. Binnaz Toprak, Bircan Yorulmaz, Burak Çelik, Prof. Burhan Şenatalar, Prof. Büşra Ersanlı, Cafer Solgun, Prof. Canan Ergin, Celal Başlangıç, Celal Yıldırım, Celalettin Can, Çağatay Anadol


-E/F/G-

Ece Temelkuran, Emine Uşaklıgil, Enver Ercan (TYS Gen. Bşk.), Ercan Kanar, Erdal Karayazgan, Erden Kosova, Erdoğan Aydın, Ergin Cinmen, Erol Köroğlu, Esen Aslandoğan, Yrd. Doç. Esra Arsan, Yrd. Doç. Esra Mungan, Fahri Aral, Prof. Fatmagül Berktay, Doç. Ferda Keskin, Prof. Ferhunde Özbay, Doç. Ferit Özkök, Doç. Feza Arslan, Prof. Fikret Adaman, Gaye Boralıoğlu, Prof. Gencay Gürsoy, Gül Demir, Gülseren Onanç, Gülsün Karamustafa, Gündüz Mutluay, Gürhan Ertür, Prof. Gürol Irzık


-H/I/İ/G/K/L-

Prof. Hacer Ansal, Hakan Akçura, Hakan Tahmaz, Prof. Hakan Yılmaz, Haluk Ünlü, Hasan Keskin, Doç. Hatice Kurtuluş, Hülya Gülbahar, Hüseyin Çakır, Hüsnü Öndül, Doç. İpek İlkkaracan Ajas, İrfan Aktan, Doç. İzak Atiyas, Jaklin Çelik, Jülide Kural, Kadri Gürsel, Kazım Genç, Kızbes Aydın (ÇEKEV Bşk.), Yrd. Doç. Koray Çalışkan, Prof. Kuvvet Lordoğlu, Kürşad Kahramanoğlu, Latife Tekin, Levent Köker, Lokman Şahin


-M/N/O/Ö-

Mehmet Ufuk Peker, Mehmet Ural, Prof. Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Melek Özman (Filmmor), Meltem Aslan, Yrd. Doç. Meltem Toksöz, Meral Tamer, Prof. Meryem Koray, Mete Çubukçu, Prof. Mete Tunçay, Metin Bakkalcı, Mihri İnal Çakır, Prof. Mine Eder, Prof. M. Şehmus Güzel, Murat Çekiç, Murat Çelikkan, Yrd. Doç. Murat Koyuncu, Murat Morova, Murathan Mungan, Doç. Mustafa Koç, Mustafa Sütlaş, Müge Karalom, Müge Sökmen, Yrd. Doç. Nazan Üstündağ, Necati Abay, Necla Zarakol, Necmiye Alpay, Neşe Erdilek, Neşe Yaşin, Prof. Nihal Saban, Nilgün Toker, Nimet Tanrıkulu, Doç. Nuray Mert, Nurdan Arca, Prof. Nurhan Yentürk, Prof. Nüket Esen, Prof. Nükhet Sirman, Orhan Esen, Osman Kavala, Osman Okkan, Oya Baydar, Doç. Ozan Erözden, Özge Atalay Çelik

-P/R/S/Ş-

Yrd. Doç. Pınar Bedirhanoğlu, Doç. Pınar İlkkaracan (Kadının İnsan Hakları Kurucu Üyesi), Refik Baysal, Remzi Altunpolat (Eğitim-Sen Ankara 5 No'lu Şube), Prof. Reşit Canbeyli, Prof. Rezzan Tuncay, Sadık Karamustafa, Sakine Çil, Doç. Sedef Arat-Koç, Prof. Selim Badur, Selma Acuner (AKL-TK), Prof. Sema Erder, Semih Poroy, Semih Sökmen, Doç. Semra Somersan, Serap Güre, Prof. Seyfettin Gürsel, Sezgin Tanrıkulu, Sırrı Süreyya Önder, Prof. Sibel Irzık, Doç. Simten Coşar, Doç. Süha Oğuzertem, Prof. Şahika Yüksel, Şerif Sayın, Prof. Şevket Pamuk, Prof. Şirin Tekeli, Prof. Şükrü Hatun

-T/U/Ü/V/Y/Z-

Taciser Belge, Prof. Tahsin Yeşildere, Tan Morgül, Tarık Günersel, Tarık Ziya Ekinci, Tatyos Bebek, Prof. Turgut Tarhanlı, Tülin Semayiş, Yrd. Doç. Umut Aydın, Umut Güner (Kaos GL), Ümit Kardaş, Vasıf Kortun, Prof. Yakın Ertürk, Yaprak Zihnioğlu, Prof. Yasemin İnceoğlu, Yaşar Kemal, Yusuf Limon, Prof. Zehra Kabasakal Arat, Zelal Yalçın, Yrd. Doç. Zerrin İrem Boynudelik, Yrd. Doç. Zeynep Gambetti, Yrd. Doç. Zeynep Kadirbeyoğlu, Yrd. Doç. Zeynep Uysal, Zozan Özgökçe (Van Kadın Der. Bşk.)

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.bianet.org/bianet/siyaset/124878-aydinlardan-20-eylul-oncesi-baris-cagrisi



GM İleti: Bir o kadar daha, üstelik daha da çok tanınmış imzacı haydutsever olduğunu unutmamak gerekir. Sivil şebeke, özetle, bu tanınmış kimselerin, türlü ve güdümlü dernek, örgüt ve vakıflarla ortak halt yedikleri diğer kuruluşların, devlet, dış devletlerin hükûmetleri ve örgütleri/kurumları, yerel ve küresel olan her dinden irili-ufaklı dinci odağın ve basının birlikte ilerlemesidir. Yüz binlerce kez yinelene yinelenene, tek bir koldan da değil, onlarca koldan yapılan yaymacaların en önemli sonucu basından aldığı bir gerçektir. Basının yayarken kullandığı yöntemlerden en etkilisi ise -kimilerinin aydın dediği- tanınmış kimselerin aracı kullanılması yoludur. Çünkü bu kimselerin halk üzerindeki etkisi diğer kullanılan yöntemlerin yarattığından daha kalıcıdır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: Türkiye Ağı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x