Hayır!.. O General Sessizce Ölmedi!.. Kızı 15 Ay Önce "Kuddusi Okkır Gibi Olmasın" Diye Haykırdı!.. / Müyesser YILDIZ

Hayır!.. O General Sessizce Ölmedi!.. Kızı 15 Ay Önce "Kuddusi Okkır Gibi Olmasın" Diye Haykırdı!.. / Müyesser YILDIZ

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Kas 13, 2017 10:37

Hayır!.. O General Sessizce Ölmedi!.. Kızı 15 Ay Önce "Kuddusi Okkır Gibi Olmasın" Diye Haykırdı!..

Darbe şüphelisi dönemin Manisa Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan'ın bir hastane odasında “bedeni küçüle küçüle, kolları 6-7 yaşındaki çocuğun kolları kadar” olup ölmesi, küçük bir haber oldu önce.

Ardından Hürriyet'ten Sedat Ergin iki gün üst üste, “Bir Tuğgeneralin Sessizce Ölümü” ve “Soruşturmayı Uzatmanın Bedeli” başlıklarıyla Arslan'ın nasıl öldüğünü, neyle suçlandığını ve bu kadar zaman geçtiği halde hakkındaki iddianame hazırlanmadığı için “suçunu” öğrenemeden hayatını kaybettiğini yazdı.

Ertuğrul Özkök de şu benzetmeyi yaptı; “Sanki bir Kuddusi Okkır vakası gibi”!..

Merhum komutan hakkındaki iddiaların detaylarına girmeyelim. Sadece darbe günü izinde olduğunu, gelişmeleri öğrenir öğrenmez Manisa'ya döndüğünü ve kışladan tek bir asker çıkmadığını belirtelim.

Peki niye gözaltına alınıp, tutkuklanmıştı; Dönemin bir takım yetkilileri ve siyasilerin açıklamaları... Bir de sözde sıkıyönetim listesinde adı, “Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı” olarak yer aldığından... Zaten komutanken, “Yardımcılığın” tenzil-i rütbe olduğunu kimse düşünmedi bile...

15 Temmuz’dan sonra yürütülen “soruşturmaya” dayanılarak medyada hakkında birçok haber yapıldı.

7 Temmuz günü kiraladığı özel bir VIP aracının içinde Genelkurmay İstihbarat Başkanı Mustafa Özsoy'la Foça'da görüştüğü... Bu aracın kiralama parasını kantin giderlerinden karşıladığı... Darbe girişiminden haberdar olduğu... Gelen kanunsuz emri diğer komutanlık birimlerine ulaştırdığı... Kışladaki askerlere kıyafet ve silah dağıtıp, mühimmat çıkardığı ve ring araçları hazırladığı... Valiyi ancak saat 03.00'te arayıp, “Ben sizin emrinizdeyim, kanunlara saygılıyım” dediği... Nihayetinde darbenin başarısız olduğu anlaşılınca teslim olma kararı verdiği gibi...

Oysa hakkında gözaltı kararı verildiğini öğrenince ertesi sabah 08.30'da kendisi Manisa Adliyesi'ne gitmiş ve bu arada fenalaşarak Manisa Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı... Haberlerde, “Daha önce Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde cerrahi operasyonu geçirdiği, rahatsızlığının bundan kaynaklandığı” bilgisi de vardı...

Peki merhum Arslan ifadesinde hakkındaki suçlamalara ne cevap vermişti?

İznini kesip Manisa'ya dönerken, yolda Vali'yi arayıp, “Herhangi bir bilgisinin olmadığını” söylediğini, 01.00 civarında Tugaya giriş yaptığını, sözde darbe emrini gördüğünde, “Bu bir yalan, safsafadır” diye fırlattığını, hastalık dahil kimsenin Tugay'dan dışarı çıkmaması emrini verdiğini, gece boyunca Vali ve Emniyet Müdürü ile konuştuklarını ve kötü bir durum olmaması, yanlışlıkla halkla karşı karşıya gelinmemesi için nöbet tutan askeri bile görünmeyecek şekilde geri çektiğini, ilerleyen saatlerde halkın önünde gösteri yaptığı komutan konutu, askerlik şubesi orduevi ve Garnizon Tugayını askerin korumasının yanlış anlaşılacağı düşüncesiyle Emniyet Müdürünü arayıp, polisten bu bölgeler için koruma talep ettiğini anlatmış, “FEÖ'cülük ve darbecilik” iddiaları için de, “Bu bizim şerefimize karşı yapılmış bir saldırıdır” demişti.

-Fısıltı Haberi ve AKP'li Başkanın “Siyasetçiyim Söylerim” Açıklaması-

Peki Manisa'da ne olmuş ve Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan nasıl hedef haline gelmişti? Yine o günlerdeki haberlerden sırasıyla anlatalım:

Yüz binin üzerinde Manisalı sokaklarda darbe girişimine tepki gösterirken, darbenin ertesi gün bir açıklama yapan dönemin AKP Manisa İl Başkanı Zülfikar Gürcan, şunları anlattı:

“Saat 22.00 sıralarında Türkiye genelinde bir kalkışma hareketi yapıldı, darbe girişimi yapıldı, darbe yapıldı. Biz bu darbe haberini alır almaz mülki amirimizle, emniyet müdürümüzle, cumhuriyet başsavcımızla direk irtibata geçtik durum nedir diye bir değerlendirme yaptık. Bizim aldığımız bilgiler çerçevesinde bu darbe girişimi başladığında bana gelen bilgi ‘Darbe girişimi olmuş, yönetime el konulmuştur’ diye bildiğim kadarıyla Tugay Komutanı yönetime el konulmuştur diye emniyet müdürümüzü aramış, emniyet müdürümüz de gerekli cevabı verdiği bilgisi bana geldi. Bu çerçevede Cumhuriyet Başsavcılığı hemen harekete geçti ve başsavcılığımız gerekli gözaltı kararını aldırttı. Hemen Garnizon Komutanlığında bu gözaltı kararını uygulamak için emniyeti harekete geçirdi. Biz o işler yapılırken bütün teşkilatımızı harekete geçirdik. Ulaşabildiğimiz herkesi ayağa kaldırdık. Herkesi demokrasisine, memleketine sahip çıkmaya davet ettik. Gerekli gözdağını bu milletin bu vatana sahip çıkma iradesini gösterme adına yürüyüşe geçtik. Önce Tugay Komutanının evinin önünde bir takım sloganlar attık. Daha sonra Askerlik Şubesinin ve merkez Komutanlığının önünde gerekli eylemimizi yaptıktan, dik duruşumuzu gösterdikten sonra Hükümet Meydanına geldik.”

İl Başkanı Gürcan'ın, Arslan ve Emniyet Müdürü arasında geçtiğini iddia ettiği, önce Arslan'ın konutu, ardından Kışla Gazinosu önünde galeyan yaşanmasına yol açan o konuşmanın doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunu da bizzat Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç açıkladı. Yavuz Ekrem Arslan'ın kendisine, “Yönetimi aldık. İtaat et” dediği şeklindeki söylemlerin abartıldığını belirten Bilgiç, “Bir kelime o eklemiş, birkaç kelime diğeri eklemiş. Bir görüşmemiz var, ama bunlar abartılı. Bürokratik bir çevrede krizi yönetme adına yaptığımız bir görüşme vardı. Bunun nereden yansıtıldığını da bilmiyorum. AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan tarafından bu şekilde söylenmiş. Ben de kendisine, 'Ya başkanım böyle bir şey söylemedim, bunları nereden buldunuz?' dedim. 'Müdürüm ben söylerim. Biz siyasetçiyiz' dedi. Bir şey de diyemedim. Bunların hepsi abartılı. Benim tugay komutanına ahlakım da el vermez küfür etmeye. Hoş bir şey de değil” dedi.

-Başsavcı Neler Anlattı?-

O AKP İl Başkanının artık görevde olmadığını, şimdi Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkan Vekilliği görevini yürüttüğünü kaydedip, dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek'in o günlerdeki açıklamalarına geçelim.

Şimşek, darbeden birkaç gün sonra düzenlediği ve Bülent Arınç'ın “Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz” sözlerine cevap verdiği o meşhur basın toplantısında Arslan'la ilgili olarak özetle şunları söyledi:

“Manisa Garnizon Komutanı olarak görevli Yavuz Ekrem Aslan’ın darbe girişimi hazırlayan heyet tarafından Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak listede adının yer aldığı, daha sonra ele geçen bilgi ve belgelerde tespit edildi. Saat 22.00 gibi bu olaylar meydana geldiğinde o sırada Tugay Komutanı Yavuz Ekrem Arslan’ın yerine vekalet eden Merkez Komutanı Murat Yıldız İl Emniyet Müdürümüzü arayarak, ordunun yönetime el koyuduğunu, her hangi bir güçlük çıkartmamaları gerektiğini, bu çerçevede kendilerinden gelecek emir ve talimatlara uygun hareket etmeleri gerektiğini belirtir telkin ve tavsiyelerde bulunmuş... Emniyet müdürümüz Fevzi Bilgiç 5-10 dakika sonra beni aradı durumu bildirdi. Ardından Vali beyle kısa bir istişare yaptık. Akabinde ben bu gelişmeler üzerine Garnizon Komutanı Yavuz Ekrem Arslan ve Murat Yıldız’ın yazılı olarak gözaltı talimatını çıkararak, gözaltına alınmasının uygun olacağını kendilerine ilettim. Telefonu kapattıktan sonra terör ve örgütlü suçlardan sorumlu olan savcımız Kazım Özsoy’u arayarak ‘Sayın Savcım, en kısa sürede yazılı bir gözaltı kararı çıkararak en hızlı şekilde ikisini de gözaltına alıyoruz’ dedim. Savcı Bey de adliyedeki personeli harekete geçirerek gözaltı kararını aldı. Yeteri derecede polis kuvvetiyle Batı Kışla kapısına gitti. Bu işlemler yapıldığında gece saat 23 suları idi... İçerden kendilerinin teslim olmayacaklarını bunun emir komuta zinciri içerisinde yapıldığını belirtir bir kanaatle gözaltı talebimizi o saat itibariyle red ettiler. Biz tabi yeniden istişarede bulunduk. Manisa ilinde bunu kanlı bir şekilde bastırmanın uygun olmayacağı kanaatine vardık. Akabinde yaptığımız istişareler neticesinde kışla etrafında gerekli güvenlik tedbirleri alınarak teslim olacakları saate kadar, her hangi bir yere kışla dışına çıkmamalarına müsaade edilmeyeceğine karar verdik. Sabah saat 07.00 sularında komutanların içerden teslim olacakları bilgisi geldi. Bunun üzerine ilgili yetkili Cumhuriyet Savcımız Kazım Özsoy Yavuz Ekrem Arslan ve Murat Yıldız’ı gözaltına alarak, daha sonraki yasal süreci ilimizde bu çerçevede başlattık... Elimizde bizi tatmin edecek kadar delil ve donemiz var. Bunların içleri ileriki zamanlarda zaten doldurulacak... Bilgi, belge ve tanık toplama işlemlerimiz devam ediyor. Gözaltına alınıp tutuklananlar Fettullahçı Terör Örgütü’ne üye olduklarını kabul etmiyorlar, ‘bize gelen emir doğrultusunda hareket ettik’ diyorlar.”

Başsavcı Şimşek yine o günlerde Manisa Manoyla Meydanı'nda yapılan “demokrasi mitingi”ndeki konuşmasında da, “Şu an itibariyle Garnizon Komutanıyla, Merkez Komutanını bu eylemin içerisinde olduklarını düşündüğümüz için gözaltına almış vaziyetteyiz. Şu an savcılığımızda sorgudalar. Yasal işlemleri devam etmektedir. Gereği de T.C. Devleti’nin vermiş olduğu yasalar çerçevesinde mutlaka yapılacaktır” dedi.

Başsavcı Şimşek'in de iki ay önce görevden alınıp, Yargıtay Savcısı yapıldığını, sonrasında kendi talebi üzerine İzmir İstinaf Savcılığına atandığını belirtip, devam edelim.

-Gatakulli Dendi-

Merhum Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan'la ilgili bu bilgileri ölümünden sonra toparlamadım. Dosyasını Haziran'dan beri takip ediyordum. Sebebi de şuydu:

GATA'da yattığı, genel cerrahi ile ilgili bir sorunu bulunmadığı halde bu bölümde olduğu ve yoğun bakımda değil, süper lüks bir odada tutulduğu, hastanedekilerin bundan rahatsızlık duyduğu, sadece kilo kaybı yaşadığı vs. gibi iddialar gündeme gelmişti.

Özetle, “Gatakulli” imaları, Arslan'ın gerçekte hasta olmadığı, “FETÖ'cü doktorların” onu koruyup, kolladığı fısıltıları yayılmıştı.

Geçen hafta vefatıyla gördük ki, gerçek değilmiş. Demek, ölüm döşeğinde bile onunla uğraşmaya devam edenler varmış. Ne acı ve ne acımasız bir çark değil mi?

-Oğlu ve Kızı Çok Çırpındı-

Arslan dosyasından son iki not aktaralım.

Önce oğlu Bilal Can Arslan darbeden 15 gün sonra bir mektup kaleme aldı, o gece yaşadıklarını anlattı. YAŞ öncesi babasına iftira atıldığını belirtip, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Manisa tugayına güvenle geldiği zaman bile büyük amcamı eski OHAL Bölge Valisi Aydın Arslan'ı babama sorması bile bizim aile olarak ne kadar bilinen, güven veren, şerefli, onurlu olduğumuzu gösterir” dediği mektubunu şu satırlarla bitirdi:

“Süreç içerisinde öncelikle haksız yere suçlanması , psikolojik olarak başta yalan haber yapan basın tarafından yıpratılan ve herhangi bir faali suç bulunmadan tutuklu yargı kararı verilen ve görevinden ihraç edilen Onurlu Türk Ordusunun onurlu ve şerefli Komutanı Yavuz Ekrem Arslan'ın iade-i itibarı ve gerçek adalet için sabırla bekliyoruz.”

Ardından kızı Aslı Arslan yine geçen yıl Ağustos başında yaptığı açıklamada, babasını anlattıktan sonra şunu söyledi:

“Çeşitli şehirlerde beraber okumuş olduğum, zamanında Balyoz ve Ergenekon'dan yargılanmış ve suçsuzluğu ispat edilen arkadaşlarımın hayatından çalınanları kimsenin yerine koyamayacağı gibi aynı şeylerin olmaması için sabırla bekliyoruz.”

Diyeceğim, o general “sessizce” değil, maalesef hem devletin, hem medyanın gözleri önünde “Kuddusi Okkır” gibi oldu ve öldü!..

Müyesser YILDIZ, 11 Kasım 2017
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x