Her Taraf YAŞ...

Her Taraf YAŞ...

İletigönderen Noyan Umruk » Prş Tem 28, 2011 12:11

HER TARAF YAŞ...

Dr. Noyan UMRUK

Bu güne değin, Ağustos başında sıcak gündemin manşeti Y.A.Ş. ve T.S.K. üst kademesindeki değişiklikler olur; yapılan yorumlar kamuoyunu meşgul ederdi. Y.A.Ş gündemden düştü; önemi kalmadı; 2-3 ay önce iş bitirildi. Bağımlı polis ve bağımsız! yargının müşterek operasyonu ile 43 general ve yüzlerce subay tutuklanınca Y.A.Ş.’nın işlem hacmi azaldı; önemi rutine indirgenmiş oldu. Çünkü mevzuat uyarınca “Tutuklu askeri personelin dosyaları, dolayısı ile yükselmeleri Y.A.Ş. gündemine, alınamıyor ve haklarında açılan dava kapsamında tutuklananlar, daha sonra salıverilseler dahi terfi edemiyorlar” Şimdi, Y.A.Ş., yükselme sırası gelip de tutuklanmış olan, çok kritik görevleri ifa etmiş 14 general ve birçok albay’ın dışında kalanların yükselmelerini değerlendirecek; işi bayağı kolaylaştı…mı? Acaba?

Hak, hukuk, yılların emeği falan gibi şeyleri bir yana atarsanız çok uyanıkça! bir yöntemin yolu böylece açılmış oldu. Bundan böyle “Vücut dilinizden anlamadığını” varsaydığınız kimselere olur olmaz bir suç isnat ettirip (memlekette muhbir mi yok), tutuklatıp, şura gündeminden düşürüp, işi bitirin. Örnek mi? Tutuklandığından 2-3 ay sonra Hv.K.K. olma olasılığı çok yüksek olan Org. Balanlı’nın durumu. İsnat edilen suç, basına yansıyan şekli ile geçmişte öncelikli iç tehdit olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde yer alan bir irtica ( mutlaka verilen bir emre istinaden-y.n.) faaliyetini izlettirmiş olması(gerçekten izlettirmişse tabii). Şimdi sorabilirsiniz: “Peki, bu ‘hizmete müteallik’ durum o zaman suç değildi, şimdi nasıl suç oluyor; devletin devamlılığı ilkesi falan ne oluyor?”Haklısınız, onlar da mahkemeye bunu soruyor, ama tutsaklık sürüyor, şura geçip gidiyor…

Ha, bu arada tutuklamalar sırasında gözden kaçıp yükselmeye esas şura değerlendirmesine girebilen “vücut dilini anlayamayanlar için”, seçimlerden önce alınan "Kanun Hükmünde Kararname" yetkisi ne güne duruyor, deniliyor. Sonuç Y.A.Ş. kurutulmuştur. Ama, yine de her taraf yaş…

Doğru, dürüst bir orduya sahip olmak halkımızı ne kadar ilgilendirir? O, artık bilinemiyor. Ama, gündemde başka yaşlıklar da var. Terör koalisyonuna kurban edilen 13 şehidin kanı kurumadan 3 şehit daha. Anadolu’da ateş düştüğü yeri öbek öbek yakarken, herkes gözyaşları içerisinde. Lakin, sorumluların tuzu kuru. Bir kısmı ”özerkliklerinin” taktik ve stratejisini derinleştirmek üzere kampa çekilirken, İmralı ile Kandil “Bu iş benden sorulur.” yarışı içerisinde mi ne?

Derken, Norveç’in teröristi gündemi daha bir kana buluyor. Hazret, internet manifestosunda “Avrupa kültüründen olmayanlara, yabancılara ve de özellikle Müslümanlara gösterilen hoşgörüyü (Nasıl bir hoşgörüyse biz anlayamıyoruz herhalde.)çok” görürken, yüze yakın insanın canına kıyıveriyor. Opus Dei’nin A.B.e uyarısı diyorlar. İşin aslı başka tabii. Pasta yeterince büyütülemeyince, sömürü yetersiz kalınca, refah tehlikeye düşünce günah keçisi, en yabancılardan-Müslümanlardan başlayarak yabancılar. Ksenofobi-yabancı düşmanlığı dört nala.

Neden mi? Neden, ABD ve AB’de yaşanan süreç. ABD’de kamu borcu 14.2 trilyon dolara erişmiş durumda. E, o zaman haydi basın dolarları. Obama’ya yeterince dolar bastırmıyorlar. Zaten, sağlık reformunu da yaptırmadılar. ABD maliyesinde, borçlanma üst sınırının aşılmasına izin verilmesi için formül arayışları sürüyor. Ama, evangelist-siyonist koalisyon “Yeter, bu kadar vitrin” deyip, Obama’nın suyunu iyice ısıtıyor gibi. Kredi kuruluşları, dolarcıklar basılmazsa not düşürmeden bahsediyor. Bombalayıverin onları da… Ağabeyi hapşırdığında zatürree olan zaten hastalıklı A.B. de tarihinin en zor dönemini yaşıyor. İspanya, Portekiz, İrlanda, İtalya ve Yunanistan ekonomileri fay hattı üzerinde sallanıyor. Sıra Fransa’da. Merkel, bu devletlerden hangisine yardım edip, hangisini kurtaracak? Şaşırmış durumda. Biri bitmeden diğeri başlıyor.

İyi de, geçen yılın cari açık tutarının 48.5 milyar dolar olduğu anımsanırsa, ilk beş aylık cari açığı 37.3 milyar dolara ulaşan Türkiye’nin dışsatımında en büyük pay kimin? AVRUPA’nın. Peki, Avrupa’da işler iyice kötüleyince, yeterince dışsatım yapılamayınca zaten dört nala giden dışalım sonucu(TÜİK’e göre, geçen yıl 185 milyar 544 milyon lira ithalat yapan Türkiye, bu yılın 5 ayında 98 milyar 16 milyon liralık ithalat gerçekleştirdi. 2010’un tamamında 333 milyon 80 bin dolarlık canlı hayvan ithal eden Türkiye, yılın ilk beş ayında 338 milyon 412 bin dolarlık ithalat gerçekleştirdi. 2010 yılında 1 milyar 56 milyon dolarlık hububat ithalatı yapan Türkiye, bu yılın ilk 5 ayında 1 milyar 122 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi.)cari açığınız ne olur?

%11’lik büyümenin dayandığı sıcak para girişlerinde yoğun dalgalanmalar başladı. 70.000’leri aşan borsa endeksi, 58.000’lere kadar çekildi. Kısa sürede 1.73TL.a tırmanan dolar, M.B.nın alımlara ara vermesi, uzun erimli karşılık oranlarını düşürmesi ile 1.70-1.80, Avro 2.40-2.50 bandında tutulmaya çalışılıyor. Aksi takdirde enflasyon ve gelsin faizler. Daha önemlisi döviz alıcıları içerideki yabancılar, sıcak para ajanları ve açık pozisyonu olan bankalar. Uzun lafın kısası, harcayın, harcamayın; gelmekte olan küresel dalgalanma ya da kriz bizi de vuracak ya da yine aslanlar gibi teğet geçeriz(sadece tuzu kurular teğet geçmişti)teraneleri bir yana ekonomiden ayak topu şikesine kadar her taraf yaş. Geç gelen yazdan sonra sıcak bir sonbahara doğru pupa yelken gidilmekte..

Dr. Noyan UMRUK, AYDINLIK Gazetesi, 27.07.2011
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1044
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x