Hoca Hilmi

Hoca Hilmi

İletigönderen Deli Haydar » Cmt Ara 12, 2009 23:57

Hoca Hilmi
Cumhuriyet Gazetesi / 20 Eylül 2009


Kasaptaki ete soğan doğramamakla ünlü eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, ekmek arası köftenin tadını aldıktan sonra yine konuştu ve iki çarpı iki eşittir dört kuralının sosyal olaylarda çalışmayabileceği gibi büyük ifşaatlarda bulundu!

Özkök, tarihe ışık tutacak en önemli açıklamasını ise 18 Mart 2005’te Genelkurmay Başkanıyken Gelibolu’da Başbakanı Recep’in kendisine “Hocam” diye seslendiği ve kameralar tarafından kayda alınan tarihi ana ilişkin yaptı: “Ben duymadım. Eşim duymadı. Emir subayım duymadı. Velev ki dedi. Benimle ne alakası var? Bütün Ortadoğulular birbirlerine hocam diyor. Ben, Gülhane’deki bütün doktorlara hocam diyorum.

Kulakları var duymazlar...

Telefon çaldı; karşıdan gelen ses duyulmayacak gibi değildi. Meğer Hilmi Özkök’ün “hoca”lığının ilginç bir öyküsü varmış: 1940 Manisa doğumlu Hilmi Özkök ile 1939 Denizli doğumlu Enver Ören’in yolları Kuleli Askeri Lisesi’nde kesişiyor. Egeli iki genç, zekâları ve çalışkanlıklarıyla öğretmenlerinin dikkatini çekiyor. Özellikle de askeri eczacı ve kimya öğretmeni Hüseyin Hilmi Işık, bu iki gençle çok yakından ilgileniyor. Cumaları, öğrencilerini alıp Kuleli Askeri Lisesi önündeki Kuleli Camisi’ne namaza götürüyor. Fırsat oldukça başka vakitlerde de birlikte dini sohbetler ediyorlar. Kimi öğrenciler bir süre sonra kimya öğretmeninin “rahle-i tedris”inden kendini kurtarıyor ama “Hilmi” ve “Enver” Hüseyin Hilmi Işık’ın yanından ayrılmıyor.

Ve derken Hilmi Özkök’ün Kuleli Askeri Lisesi’ndeki adı “hoca”ya çıkıyor. Öyle Gülhane’deki doktorlar gibi veya Ortadoğulu muhabbeti olarak değil resmen “cami imamlığı”na özenmesinden dolayı.

Kuleli Askeri Lisesi’ni bitiren “Hilmi” Kara Harp Okulu’na devam ederken “Enver” askeri okuldan ayrılıp kimya öğretmeninin kanatları altında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’ne giriyor. Bu arada 27 Mayıs Devrimi oluyor; Hüseyin Hilmi Işık, İstanbul’dan Erzincan Askeri Lisesi’ne sürülünce albay rütbesinde emekliliğini istiyor.

Askeri öğretmenlik yıllarında "Işıkçılar cemaati"nin temellerini atan Hüseyin Hilmi Işık, biricik kızını Enver Ören’le evlendiriyor. Enver Ören de Işıkçılar cemaatini yıllar içinde “İhlas Holding”e dönüştürüyor.

Sonuç:

Hilmi Özkök, “hoca”lığını inkâr ederse “hoca”sı Hüseyin Hilmi Işık’ın kemikleri sızlatmış ve “kanka”sı Enver Ören’in de kalbini kırmış olur.


Deniz Som
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x